CHP'yi yönetenler ve diğer muhalifler, BOP projesine uyum sağlayarak açıkça akpye çalışıyorlar.

@kâfir-imam, içinde söyledi: Kötü Yola Düşmesinden Korktukları İçin mi Kızlarını Öldürdüler

Kuran'da Kehf bölümü 74.üncü cümleyi okuyun.

Aynı surede Zulkareyn diye birisi en batıya gidip güneşi kara balçıkta batarken buluyor.
Adamlar Dünya'nın şeklini bilmedikleri için bu şekilde yazılmış. 🙂

@Efruhte
Kulağım çınladı iş yerinde bir ara. Umarım sen değilsindir. 🙂

Eskiden en sevdiklerim:
Zagor, Teksas, Phantom, Tarkan. 🙂

@hulk
Muhtemelen dediğin gibidir, çünkü bilinçli bir şekilde yapıyorsa zaten, suç işliyor demektir.

@kâfir-imam, içinde söyledi: Hamas Terör Örgütüdür

Hamasa terör örgütü demeyenler kendi ülkelerindeki hertürlü silahlı eyleme kapı aralamış demektir.

Oradakine özgürlük savaşcısı dersen, kendi ülkene saldıran terör örügütlerine de birileri özgürlük savaşcısı dediği zaman itiraz hakkın kalmaz. Makam sahibi insanlar ağızlarından çıkan kelimelere dikkat etmek zorundadır. Sokaktaki vatandaş değilsin sen. Her aklına gelen düşünceyi, inancını sesle dillendiremezsin. Kaldı ki, bunlar ağır silahlarla sivillerin, hatta turistlerin de olduğu bir etkinliğini basıp katliam yaptı. Canı sıkıldıkça İsrail halkının tepesine rastgele roketler fırlatıyor. Bunun adı terörizmdir. Yapanın kimliğinin inancının bir önemi yok. Yapılanın adı, ismi su götürmez gerçektir. En üst makamca inkar edilmesi ülkemize zarar vermektedir.

Ebû Leylâ (el-Ensârî) (ra) şöyle demiştir: Ben (bir kere) Peygamber’in (asm) yamnda oturuyordum. O esnada bir bedevi huzura gelerek, “Hasta bir erkek kardeşim var.” dedi. Peygamber (asm): “Kardeşinin hastalığı nedir?” diye sordu. Bedevi: “Kardeşimde bir nevî delilik/cin çarpması var.” dedi. Peygamber (asm) (bedeviye): Git de onu bana getir, buyurdu.
Bedevi de gidip onu getirdi ve Peygamber’in (asm) önünde oturttu. Ben, Peygamber’in (asm) ona şifâya kavuşması için Allah'a sığınarak şunları okuduğunu işittim:
Fatiha sûresi, Bakara suresinin 1, 2, 3, 4, 163, 255, 284, 285 ve 286. âyetleri; Âl-i îmrân sûresinin 18. Âyeti; A'râf sûresinin 54. Âyeti; Müminûn sûresinin 117. Âyeti; Cin süresinin 3. Âyeti; Sâffât sûresinin 1-10. âyetleri; Haşir sûresinin 22, 23 ve 24. âyetleri; İhlâs, Felâk ve Nâs sûreleri.
Peygamber (asm) bunları okuduktan sonra, bedevi şifâya kavuşarak, hiçbir rahatsızlığı kalmayarak ayağa kalktı."

Bilim ve din birbiriyle heçç çelişirmiymiş. Akıl hastalığının sebebini, ilacını din bilmeyecekmişte, bilim mi bilecekmiş. Bu psikiyatri hastalıklarına ne sebep oluyormu?

6a7da00e-5b3a-44f6-a9a5-046a571e403d-resim.png

https://www.youtube.com/watch?v=XzjotqryK4g

-"rüyasında köpeklerin kendisine saldırdığını görüyorsa"

Bir yakinim Türkiye' de uyku sorunlarından sebep Psikiyatr randevusu almış. Hastanelerde sözde hekim seçme hakkınız var mı? var. Ama hastane web sayfalarında hekimlerin bırakın özgeçmişinin yayınlanmasını, bazılarını fotoğrafı bile bulunmuyor. Neyse gitmiş bakmış dr. hanım türbanlı bir kadın. Neyse randevuya bir kere gitmiş olmuş. Dr. hanım kabusları hakkında ne sorsa buyurursunuz? "Size rüyanızda köpekler, hayvanlar saldırıyor kovalıyor mu?" Hülasa Anladınız siz onu! "ŞEytan" ayrıntıda gizlidir ya hani...

Aslına bakarsanız bütün dinler birer suç örgütüdür. Hepsi tarafsız bir mahkemede yargılanmalılar. Dünyadaki ateistler dinler hakkında suç dosyaları hazırlayıp mahkemelere vermeliler.

Suç derken sadece kitaplarında yazan vahşeti kastetmiyorum. Gerçekten de bütün dinlerin arkası mutlaka bir suç örgütüne dayanıyor.

Ya dolandırıcılık , ya eroin ticareti yada başka bir suç il doğrudan bağlantıları var. İyi araştrılsa şıp diye çıkıyor meydana.

Chlorella algleri, insanlar tarafından solunan havayı geri dönüştürmek, karbondioksiti emmek ve fotosentez yoluyla oksijenle yenilemek için kullanıldı. Algler, yapay ışık altında istiflenmiş tanklarda yetiştirildi. Oksijen ve karbondioksit dengesini sağlamak için, bir insanın 8 metrekare (86 fit kare) maruz kalan Chlorella'ya ihtiyacı vardı. Hava, bir katalizör varlığında 600 ° C'ye (1,112 ° F) ısıtılarak daha karmaşık organik bileşiklerden arındırıldı. Su ve besinler önceden depolandı ve geri dönüştürüldü. 1968 yılına gelindiğinde, suyun geri dönüştürülmesiyle sistem verimliliği %85'e ulaşmıştı. [4] Kurutulmuş et tesise ithal edildi ve idrar ve dışkı geri dönüştürülmek yerine genellikle kurutuldu ve depolandı.
https://en.wikipedia.org/wiki/BIOS-3

Bir insanın soluduğu havayı temizlemek için 8 metrekare su yosunu havuzu alanına ihtiyacı varmış.
Havuzun derin olması gerekmiyor.
Işıkla fotosentez yaptığı için birkaç santim kalınlığında su olması yeterli.
Sorun yosunların bakteriler tarafından hızlıca bozulması. Ondan oksijensiz bir ortamda yosunları ısıtarak karbon haline getirmişler.

@kereste Avrupa mali disiplinini kaybetmeye başlayınca isviçreye baskı yapmaya çalışıyor. Önceden beri kendi kara paralarını Türkiye İran Mısır gibi ülkelerde aklayıp isviçreden dolaştırıp kendı kasasına dolduruyordu.

Şimdi baktı ki kara para kendi ülkelerindeki bürokratlara kadar indi bu iş. Adamlar aldıkları rüşveti İsviçre hesaplarına yönlendiriyorlar. Direkt orayı rüşvet kasası olarak kullanmaya başladılar.

Sorun şu ki , kaynağı belirsiz parayı ülkesine almayan Avrupa nasıl olur da Yaser arafatın kızınon arakladığı paraları ülkesine almış.

Yada Binali yıldırımın yüzmilyonlarca dolarını nasıl olurda Hollanda kabul eder.

Yada tarikatların üzerinden gelen paraları nasıl olur da hesapsız ülkesine alır.

İşte bunlar hep soru işareti.

Sen ben gitmek istesek ödenmemiş telefon faturasına kadar araştırıp içeri almamak için kırk takla atıyorlar. Ama onlara serbest oluyor. İşte demek ki hepsi kendi adamı elini kolunu sallayarak Avrupa'ya kamyon kamyon par aktarabiliyorlar

@Efruhte
Heee, artık hangi cümleyi ne zaman yazacâğını ezberledik.
Bundan sonra sadece numarasını söylemen kâfi. 🙂

@TENTEN
Prostata durumunda organın dışına çıkmamışsa, şansın iyidir. Benimki böyle idi. Da, %100 bir garantisi yok tabii.

Suç elbette kişiseldir ancak bir ülkedeki hukuk erkeklere ve kadınlara farklı muamele yapıyorsa, ona hukuk denmez. Hele ki erkekleri üstün ve kadınların erkeklere itaatkârlığını layık gören bir hukuk anlayışı evrensel olamaz ve onun yeri çöplüktür.