Skip to content

Felsefe Tarihi

86 Topics 117 Posts
  • 1 Votes
    3 Posts
    148 Views
    S

    Türkiye de en büyük aydınlanma karşıtı Celal Şengör dür. Bakın ne demiş.
    Fransız Devriminin aydınlanmanın bir sonucu olduğunu bilmiyor mu acaba?

    https://onedio.com/haber/prof-dr-celal-sengor-fransiz-ihtilali-insanlik-icin-bir-felaket-olmustur-akli-oldurmustur-1190044

  • 0 Votes
    1 Posts
    32 Views
    No one has replied
  • 0 Votes
    2 Posts
    93 Views
    S

    Çin komünist partisi iktidara geldiğinde ilk işleri Konfüçyüs düşüncesini yasaklamak olmuş. Hatta günümüzde Çinliler, 16 ve 20. yüzyıl arasında geri kalmalarını Konfüçyüs düşüncesine bile bağlıyorlar.
    Aynı bizdeki "İslam yüzünden geri kaldık" düşüncesine benziyor. Mesela çoğu kişi Atatürk'ün okuduğu Osmanlı okulunda Darwinizm dersi okutulduğunu bilmez.

  • 0 Votes
    1 Posts
    18 Views
    No one has replied
  • 1 Votes
    3 Posts
    70 Views
    phiP

    Bu chatgpt urunu 🙂 o sebeple eklenmemis olabilir 🙂

  • 2 Votes
    1 Posts
    1k Views
    No one has replied
  • 1 Votes
    1 Posts
    36 Views
    No one has replied
  • 1 Votes
    2 Posts
    47 Views
    kâfir imamK

    @phi felsefe metotsuz bilimdir. Yani tez den ibarettir. Henüz bilim olamamıştır.

    Kanıtlanması gerekir. Felsefenin öğeleri bir yöntem ile açıklanabiliyorsa hipotez olur. Bu hipotez genel geçer delillerle ispat edilebiliyorsa ve ölçülebiliyorsa bilim olur.

  • 0 Votes
    1 Posts
    49 Views
    No one has replied
  • Felsefe / Hikmet Nedir?

    1
    0 Votes
    1 Posts
    48 Views
    No one has replied
  • 1 Votes
    5 Posts
    201 Views
    D

    Aynen öyle. Çocuğa gizlide tecavüz edip görünürde Kuran öğretiyor görünmek din adamı kisvesi ile mümkün olabiliyor. Bunu din dışında bir araçla yapabilmek olası mı? Değil. Bunu dinden başka gizleyecek, örtecek bir kılıf icat edilemedi.

    Minareye kılıfı ancak din terzisi dikebilir. Bunu başarabilecek başka terzi yok.

  • 0 Votes
    3 Posts
    112 Views
    D

    Tabii şimdi felsefenin belirlemiş olduğu bu kötülük problemi tanrının olmadığını kanıtlamaz. Nihayetinde tanrı iyi olacak diye bir koşul olamaz. Tanrı var ve kötü olabilir.

    Fakat konu bu kadar basit değil. Bir kere en azından kötü bir tanrıya güvenilmez.

    Sonrasında, kötülük problemi aslında evrenin yapısının bir tanrı varsaymaya elverişli olmadığını gösterir. Kötülüğün olduğu bir doğada tanrıyı varsaymak için bir neden bulunmaz. Böyle canlıların birbirlerini yemeden hayatta kalamadığı temelde kurulmuş bir doğayı ne diye tanrının tasarladığına inanacağız ki? Buna niye inanalım? Bunun için bir gerekçe bulunmuyor.

    Doğanın evrimle şekillendiğini düşünmek ise bütün taşları yerli yerine oturtuyor, gerçeği ayna gibi gösteriyor. Tanrı filan yok, evrim var. Bu apaçık ve son derece kesin.

  • 0 Votes
    1 Posts
    96 Views
    No one has replied
  • 0 Votes
    1 Posts
    90 Views
    No one has replied
  • 0 Votes
    1 Posts
    89 Views
    No one has replied
  • 0 Votes
    2 Posts
    92 Views
    D

    Özetlemek gerekirse egzistansiyalizm "ne şekilde ise bir şekilde varız, neden var olduğumuzu bilmesek de var olduğumuzu biliyoruz ve önemli olan da bu" biçiminde özetlenebilir sanıyorum.

    Bu görüşü ile egzistansiyalizm yani varoluşçuluk tanrı ile ilgilenmeyi gereksiz görür. Tanrı mı yarattı her ne şekilde varsak bunun bir önemi olmadığını vurgular. Bu özelliği ile agnostik kapsamda bir felsefedir.

  • Hümanizm

    2
    1 Votes
    2 Posts
    122 Views
    D

    Hümanizmin kökeni son derece dogmatiktir, çünkü jeosantrik evren kuramına dayanır.

    Bu kurama göre yer evrenin merkeziydi ve içinde insan yaratılmak üzere bir beşik gibi düzenlenmişti. Her şey hazır olunca içine insan yerleştirildi ve her şey insanın emrindeydi.

    Yani bu hem yer merkezli, hem insan merkezli bir düşünce. Bilim aslında hümanizmi yerle bir etti. Darmadağın etti ve hiç özel olmadığı gerçeğini tokat gibi insan türünün suratına çarptı.

    İnsan türü hâla bu tokadın altından kalkma ve bilime direnme, kendinin özel olduğunu iddia etmeyi sürdürme çabasında. Ama bilim bu tokadı insanı aşağılamak için atmadı. Onu uyandırmak için attı. İnsan bunu zamanla anlayacak. Henüz anlamadı. Aşağılandığını zannediyor.

  • 0 Votes
    2 Posts
    107 Views
    D

    Felsefenin varoluş sorunuyla mı ilgilenmesi, yoksa insan davranışları ile mi ilgilenmesi tercihi felsefede hep bir sorun olagelmiş.

    Bunun nedeni bence varlık sorununun asla çözülemeyecek olması fakat insan davranışlarını biçimlendirmenin pratik yararlarının olması. Çözemeyeceğimiz bir işle uğraşmaktansa çözüm üretebileceğimiz işlerle uğraşmak daha verimli olabilir.

    En gelişkin zihinli filozoflar ikisiyle de uğraşır. Aslında tam mükemmel, kimsenin ihlal edemediği bir etik üretemeyeceğimize göre varlık sorunu gibi etik sorununun da mutlak ve kesin bir çözümü yoktur.

    Farketmiyor aslında, ikisinde de ne kadar köfte, o kadar ekmek ilkesi geçerli. Benim adım hıdır elimden gelen budur veya karıncaysam ulaşamazsam da yolunda giderken ölürüm fikri.

    Felsefede biraz yüksek fikirlere ihtiyaç vardır, sıradan fikirlerle pek felsefe olmaz. Hiç etikle ilgilenmeden sadece varoluş sorununa odaklanmak da eksik kalır, varoluş sorununa hiç bakmayıp sadece etik geliştirelim demek de eksik kalır.

  • 0 Votes
    1 Posts
    124 Views
    No one has replied
  • 1 Votes
    2 Posts
    185 Views
    D

    @phi, içinde söyledi: Yunan Felsefesinin Kültürel Açıdan Öne Çıkma Nedenleri

    MÖ 1200 yılında geldiklerinde, bu sıralarda Ege kıyılarına yerleşmiş, uygarlık bakımından hayli ileri bir halkı bulundukları yerden sürdüler.

    Bu halkın bir adı olup olmadığı bilgisine ulaşamadım. Fakat antik Yunan felsefesinin en önemli özelliği evreni tanrılarla açıklamaktan vazgeçen ilk sistematik felsefe diye biliyorum.

    Platon ise tekrar idelere dönen adam. Yani tanrılar dedi mi demedi mi bilmiyorum fakat öyle demeye getirdi. Böylece iki ana eğilimin, benim deyişimle mateizm ve ideizmin temelleri atıldı. Mate de Demokritos'un kavramı. Mate vs ide. Felsefenin temelinde bu ana ayrım yatar.

    Yani ya Demoktitos'a karşı Platoncu veya Platon'a karşı Demokritosçu olursunuz. Ana ayrım budur.