Skip to content
  • 0 Votes
    1 Posts
    124 Views
    No one has replied
  • 0 Votes
    1 Posts
    96 Views
    No one has replied
  • 0 Votes
    3 Posts
    112 Views
    D

    Tabii şimdi felsefenin belirlemiş olduğu bu kötülük problemi tanrının olmadığını kanıtlamaz. Nihayetinde tanrı iyi olacak diye bir koşul olamaz. Tanrı var ve kötü olabilir.

    Fakat konu bu kadar basit değil. Bir kere en azından kötü bir tanrıya güvenilmez.

    Sonrasında, kötülük problemi aslında evrenin yapısının bir tanrı varsaymaya elverişli olmadığını gösterir. Kötülüğün olduğu bir doğada tanrıyı varsaymak için bir neden bulunmaz. Böyle canlıların birbirlerini yemeden hayatta kalamadığı temelde kurulmuş bir doğayı ne diye tanrının tasarladığına inanacağız ki? Buna niye inanalım? Bunun için bir gerekçe bulunmuyor.

    Doğanın evrimle şekillendiğini düşünmek ise bütün taşları yerli yerine oturtuyor, gerçeği ayna gibi gösteriyor. Tanrı filan yok, evrim var. Bu apaçık ve son derece kesin.

  • 0 Votes
    4 Posts
    116 Views
    D

    @phi elbette, tüm mesele o zaten. Başlangıcı basitleştiriyorum ben, ama sorgulama derinleştikçe çapanoğlu gibi altından neler çıkıyor neler.

    Bu kupa masanın üzerinde, çünkü az önce kahve içtim ve onu mutfaktan getirdim demekle iş bitse! O kupa mutfağa nerden geldi? Köşedeki züccaciyeciden. Peki. Oraya? Toptancıdan. Oraya? Fabrikadan. Oraya?

    Ekonomi, sanayi, kimya, fizik, her şeye girer gider mevzu. Öyle dallanır budaklanır ki jeolojiye, dünyanın oluşumuna, evrenin ortaya çıkışına kadar gider mevzu. Çünkü o kupa seramik ve topraktan yapıldı. Silisyum süpernova patlamaları ile evrene yayılan bir elementtir.

    Kalem olsun, selülozdan yapılı ve ağaçtan elde edildi. Buyur burdan yak bakalım! İş nerelere varır! Sorgulama asla sonu gelen bir şey değil, bizim yeter bu kadar diye bıraktığımız bir şeydir.

    Artık kim nereye kadar sürdürürse!

  • 0 Votes
    1 Posts
    80 Views
    No one has replied
  • 0 Votes
    1 Posts
    101 Views
    No one has replied