felsefe

    • Kayıt Ol
    • Giriş
    • Arama
    • Kategoriler
    • Güncel
    • Popüler
    • Kullanıcılar
    • Gruplar
    • Kurallar

    Ayak Seslerine Hasret

    Tarih & Edebiyat
    1
    1
    20
    Daha fazla ileti
    • En eskiden en yeniye
    • En yeniden en eskiye
    • En çok oylanan
    Cevap
    • Yeni başlık oluşturarak cevapla
    Cevaplamak için giriş yapın
    Bu başlık silindi. Sadece başlık düzenleme yetkisi olan kullanıcılar görebilir.
    • E
      Efruz Son düzenleyen:

      Hangi birimiz numara yapmıyoruz ki ! Nasılsın sorularının muhatabı , iyi değilim
      diyebildin mi hiç ! cevabı bile beklemeden dinliyormuş tavrını takınanlar , kafa
      sallamakla geçiştiriverirler öylece.
      Sahi kulaklar ne işe yarar bilmem. İşitmenin özürlüsü olmuşuz her birimiz. Kendi
      sesimizi işitmek , ses boğumlarında hangi acımızın elinden tuttuk. Acılar diyorum ,
      yoğurmadıktan sonra neye yarardı. O düğüm gibi her boğum , işitmesini bilene !
      İşitmek ,yüreğin yüreğe dokunuşuydu.
      Yürekler ,en çok da yüreğiyle gelenlerin ayak seslerine hasret .
      Hangi yüreğe dokunsam ,
      Ne de çok kalabalık.
      Demiştim ruh yorgunu bir halde. Kalabalıklaşan koşuşturmalı hayatlarımıza durup şöyle
      bir bakmıştım. Ne de çok sekineyi arzu eder gibiydi insanlar. Yavaşlamak . Önce nefes
      alıp verirken yavaşlamak . Sonra bir günümüzü yaşarken yavaşlamak . Sevdiklerimizle
      anın kıymetini dolu dolu geçirebilmek için yavaşlamak .
      Kalabalık yüreklerin çığlığı idi ,sekine. Açlığın doyumu .
      Kendi yüreğimize dokunmadan ,başka bir yüreğe nasıl dokunabilirdik ki !
      Sanki yorulmuştu bütün insanlar . Bir köşeye çekilip ,sadece gülümsemek istiyorlardı ruhlarına.

      1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 2

      • İlk ileti
        Son ileti