felsefe

    • Kayıt Ol
    • Giriş
    • Arama
    • Kategoriler
    • Güncel
    • Popüler
    • Kullanıcılar
    • Gruplar
    • Kurallar

    Kısa Yazılar

    Tarih & Edebiyat
    1
    7
    80
    Daha fazla ileti
    • En eskiden en yeniye
    • En yeniden en eskiye
    • En çok oylanan
    Cevap
    • Yeni başlık oluşturarak cevapla
    Cevaplamak için giriş yapın
    Bu başlık silindi. Sadece başlık düzenleme yetkisi olan kullanıcılar görebilir.
    • E
      Efruz Son düzenleyen:

      Rutubetli evlerin camları ,ne de çok ağlak olur kış gelince. Önce buğulanır sonra sabaha karşı döker yaşlarını.
      İnsanlar da koyuverse kendini ,şu camlar gibi . Ağlasalar ,ağlasalar içlerinde yer etmeseler hiçbir damlaya. Boşaltsalar ne varsa sözlerini yaşlarına.
      Söz denmezmiş halden anlamayana !

      1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 2
      • E
        Efruz Son düzenleyen:

        Hangi ressam acının resmini çizebilir ki ! Ağlayan nemli gözleri çizmek kolaydır. Ya da ağlarken büzülmüş dudakları. Öyle insanlar gördüm . Acıdan gülüyordu gözlerinin içi. Dudakları yanaklarına değecek kadar açılmıştı ,mutluluktandır dersiniz hani .
        Oysa kimbilir kaçıncı defa gözyaşları düşmesin diyeydi çabası.
        Ben o insanlara aşığım . O insanların yangınlarını yüreklerinde taşırken ki duruşlarına. Onları gördüğümde insan olduğumdan utanıyorum .

        1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 0
        • E
          Efruz Son düzenleyen:

          Kalabalıklaşmış kalplerimiz. Dünyanın bütün kirlerini yutmuşcasına. Sevmeyi bilememişiz. Kalabalıklaştıkça yormuşuz. Yorulmuş kalbimiz. Sevdayı içine hapsetmeden yorgun kalplerimiz.
          Ne uzaktan ,ne yakından sevmesini bilmişiz. Evirip çevirmişiz . Sabitliğine, kararlılığına kılmadan kalbimizi .

          1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 0
          • E
            Efruz Son düzenleyen:

            Bir kaçıştır belki de davaların gölgesine sığınmak. Ey dava adamı ! Sen hangi korkularını yaşamaktan bu denli korktun da bir davanın gölgesine sığındın . Bir çocuğun yüreği gibi çırpınan yüreğin , başını yaslayıp huzuru duyacağın bir sineye hasretliğin...

            1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 1
            • E
              Efruz Son düzenleyen:

              Oturdum dizlerine gecenin. Bir bardak çay ya da bir fincan kahve eşliğinde. Konuştuk lisansız. O anlattı ben sustum. Ben anlattım o sustu. Sonra sustuk, sustuk. Suskunluk ne güzel bir lisan. Boğdurmuyorsun duygularını harflere...

              1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 1
              • E
                Efruz Son düzenleyen:

                Ansızın ölüyorduk. Yutkunması en zor lokma idi bu. Doğ ,büyü , sev ,sevil ... Gülen gözleriyle bakan nice bakışların üzerinden çekilivermesi ne ağır yük gibi gelir insana. Yokluğuna ,onsuzluğa alışamam denir ya hani . Alışır insan . Unutmaya da alışır. Meşgaleler edinir kendine . Kapılır akışına zamanın . Sabah akşam ,akşam sabah
                .. bir de bakar bu defa yolcu olan kendisidir. __

                1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 1
                • E
                  Efruz Son düzenleyen:

                  Herkes bağırıyor . Ben bağırıyorum . Kesintisiz bağırıyoruz . Ne kadar çok bağırırsak ,o kadar bizimdir sanıyoruz. Hayat bizim . Su bizim . Hava bizim. Toprak bizim. Bizim .....Bizim.... Bizim.....
                  Bir ses bizlere konuşun diyor. Güzellikle konuşun. Doğru konuşun. Dosdoğru konuşun. Harfler sunuyor önümüze. Kaynaşın diyerek ,çeşit çeşit sunuyor.
                  Harfler nasıl bağırır , bağırarak bulmanin kavgasını yapıyorduk.
                  Hiç konuşmasını bilmeyenlerle doldu ,taştı , boşaldı. Hep böyle geçiverdi dünya.
                  Biz mi ?
                  Hala bağırıyoruz!

                  1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 1

                  • İlk ileti
                    Son ileti