İlk mesleğin seks olduğu söylenir.
Seksin bir meslek olduğu doğru, ancak meslek ifadesi onu tam olarak tanımlamaz. Çünkü seks, meslekten öte daha önemli bazı değerlere sahiptir.
Üzerinde ihtiyaç ve zorunluluk gibi değerler taşıdığı için salt meslek olarak ifade edilmesi gerçek önemini yok sayar.
Meslekler zamanına göre değer kazanır, daimi değildir, bugün geçerli olan yarın yok olmaya yüz tutar.
Bilim ve teknoloji çağında mesleklerin yerini makinelerin almasıyla buna canlı olarak tanık oluyoruz. Makinelerle birlikte farklı meslekler türüyor olsa da bu mesleklerin kalıcı olmadığı gerçeğini değiştirmiyor.
Oysa seks, insan var olduğu müddetçe o da var olacaktır.
Biri ölümlü diğeri ölümsüz.
Bu farklılıktan dolayı onu salt meslek olarak ifade etmek, eksik bir tanım olarak karşımıza çıkar.
Onun bir ihtiyaç ve hatta zorunluluk olduğunu ifade etmeyen her tanım eksik kalacaktır.
Seksi salt meslek sayan ifadeler ayrıca insanlar üzerinde olumsuz sonuçlar getiriyor.
İhtiyaç ve zorunluluğu es geçilmiş seks tanımı, onu önemsizleştiren psikolojik bir algı oluşturuyor.
Örneğin izlediğim bir TV programında bir sunucu ve konuğu, ikisi de kadın. Aydın olduğu her halinden belli olan konuk kadın seksin bir ihtiyaç olduğunu söylediğinde sunucu kadının yüz ifadesi "Hayır, o sadece bir meslek" der gibi büzüşmüştü. Çünkü hayatı boyunca onu hep meslek olarak duymuş veya okumuştur. Özellikle geri kalmış ülkelerde algılara böyle yerleştiriliyor, meslekten öteye gidemiyor. Bunu bir de ayıp sayan dinci kesimleri göz önüne getirdiğinizde, bastırılmış seks ihtiyacının tecavüz veya çok karılı olarak dışa vurumunu görebiliyorsunuz. Dinci kesimlerin her ikisini tanrı kelamı sayması da bu çelişkidendir, bir yandan seksi ayıp sayarlar diğer yandan yaşam biçimlerini tecavüz ve çok karılı üzerine oturturlar.
Bu örneği vermemin nedeni, seksin meslek ve ayıp ortamına sıkıştırılmasının sonucunu göstermek içindir.
Dolayısıyla seks tanımının yanlış ve eksik ifade edilmesi, yanlış bir tanımdan öte psikolojik olarak olumsuz sonuçları da beraberinde getirir.
Gerçi her kavram yanlış ve eksik ifade edildiğinde olumsuzluklara gebedir.
Bu nedenle sadece seks değil, her kavramı doğru analiz etmek bizi bir çok yanlıştan döndürecektir.
Ancak bir başka sorun, araştırmayan ve okumayan bir toplumun kavramları doğru analiz etme gibi bir çaba göstermesini beklemek umuttan öteye gitmiyor.
Yoksul olmak veya iş yoğunluğu buna engel değil. Çocukken elime verdikleri 25 kuruş ile kendimi kitapçıda bulurdum. Daha ibretlik bir örnek, Atatürk savaşı yönetir ve cephede kitap okurdu.