"Propaganda" nedir?
-
Propaganda, modern bir Latince kelimedir, 'yaymak' veya 'yaymak' anlamına gelen nötr çoğul gerundive propagare biçimidir, bu nedenle propaganda, propaganda yapılacak şeyler anlamına gelir. Başlangıçta bu kelime, 1622'de Karşı Reform'un bir parçası olarak oluşturulan Katolik Kilisesi'nin yeni bir idari organından (cemaat) türetilmiştir ve Congregatio de Propaganda Fide (İnancı Yayma Cemaati) veya gayri resmi olarak basitçe Propaganda olarak adlandırılmıştır. Faaliyeti, Katolik olmayan ülkelerde Katolik inancını "yaymayı" amaçlıyordu.
1790'lardan itibaren bu terim, laik faaliyetlerde propagandaya atıfta bulunmak için de kullanılmaya başlandı. Terim, siyasi alanda kullanıldığı 19. yüzyılın ortalarında aşağılayıcı veya olumsuz bir çağrışım almaya başladı.
Tanımlar
Propaganda, toplumsal fikir birliği oluşturmak için tasarlanmış bir etki biçimi olarak kavramsallaştırıldı. 20. yüzyılda propaganda terimi, gazeteler ve radyo da dahil olmak üzere kitle iletişim araçlarının yükselişiyle birlikte ortaya çıktı. Araştırmacılar medyanın etkilerini incelemeye başladıkça, insanların duygusal olarak rezonansa giren ikna edici mesajlardan nasıl etkilenebileceğini açıklamak için öneri teorisini kullandılar. Harold Lasswell, propaganda teriminin geniş bir tanımını yaptı ve şöyle yazdı: "Önceden belirlenmiş amaçlar için ve psikolojik manipülasyonlar yoluyla diğer bireylerin veya grupların görüşlerini veya eylemlerini etkilemek amacıyla bireyler veya gruplar tarafından kasıtlı olarak gerçekleştirilen görüş veya eylemlerin ifadesi." [8] Garth Jowett ve Victoria O'Donnell bu propagandayı teorileştiriyor Ve ikna, insanlar propaganda materyallerinin geliştirilmesi ve yetiştirilmesi yoluyla iletişimi bir yumuşak güç biçimi olarak kullandıkça bağlantılıdır.
Edward Bernays ile 1929'da yapılan bir edebi tartışmada Everett Dean Martin, "Propaganda bizi kuklalar yapıyor. Propagandacının manipüle ettiği gizli iplerle hareket ediyoruz." [10] 1920'lerde ve 1930'larda propaganda bazen çok güçlü olarak tanımlandı. Örneğin Bernays, Propaganda adlı kitabında "Kitlelerin örgütlü alışkanlıklarının ve görüşlerinin bilinçli ve zekice manipüle edilmesi, demokratik toplumda önemli bir unsurdur. Toplumun bu görünmeyen mekanizmasını manipüle edenler, ülkemizin gerçek egemen gücü olan görünmez bir hükümet oluştururlar. Yönetiliyoruz, zihinlerimiz şekillendiriliyor, zevklerimiz şekilleniyor, fikirlerimiz öneriliyor, büyük ölçüde adını hiç duymadığımız insanlar tarafından." [11]
NATO'nun 2011 tarihli askeri halkla ilişkiler rehberi propagandayı "doğrudan veya dolaylı olarak sponsora fayda sağlamak amacıyla belirli bir grubun görüşünü, duygularını, tutumlarını veya davranışlarını etkilemek için yayılan bilgi, fikir, doktrinler veya özel çağrılar" olarak tanımlamaktadır.
-
Propaganda ya da yaymaca, çok sayıda insanın düşünce ve davranışlarını etkilemek amacını taşıyan önceden planlanmış bir mesajlar bütünüdür. Propaganda tarafsız bilgi sağlamak yerine, en temelde kendi kitlesini etkileyecek bilgiyi sunar. kynk: türkish wiki
Hülasa, propaganda yapan propaganda yapmayanı suçlar iyi mi... Komik insandır şu dinci... Kendisi yapar eder, büyük mçar, sonra bu pqu sen yaptın der. Zeytinyağı gibi üste çıkar...
Önceden planlayıp kurumsal olarak bu işi(propagandayı) yapan tek tanrılı dincilerin ta kendileridir.
Ateistlerin, imansızların, hatta diğer bir çok inancın dahil böyle planlı programlı emel ve amaçları yoktur.
-
@hulk bozuk malın Probagandası yapılır.Probaganda yalandır zaten. Hiç yerçekiminin Probagandası yapıldığını görmedik. Güneş vardır ey insanlar buna inanın diyen zorbalar olmadı.
Probagandanın temel mantığı şu şekilde işler. @Efruhte sen de oku öğren kızım,
İlk başta bir tane doğru söz söylersin. Herkesi o doğru sözün arkasına toplarsın. Sonra yüzlerce yalan sıralamaya başlarsın . Eğer içlerinden birisi senin yalanlarından birine itiraz ederse, en baştaki doğruyu göstererek dersin ki " bakın işte bu kişi bu doğruyu reddediyor bu kişi kötüdür" böyle diyerek diğer cahilleri kışkırtırsın.
Bunun adı probagandadır tamam mı@Efruhte
İslam'ın yayılması da aynen böyledir. Önce toplumdaki çarpıklıkları hedef alarak kendilerini doğru bir şey yapıyor gibi gösterirler. Yeterli sayıya ulaştıklarında ise kendi yalanlarını dayayarak karşı çıktıkları düzenden daha kötüsünü yaparlar. Muhammed de böyle yaptı.
Mekke döneminde köleler ve ezilenler üzerinden probaganda yapıp Medine döneminde zengin avına başladı. Vahiy katipleri bile muhammed uyduruyor dediği için Kabe'de kılıçtan geçirildi.
Kaynak hadisler.