Anlıklar
-
@TENTEN, içinde söyledi: Anlıklar
Kapitalizmin sistemi kaotiktir.
İbn Haldun ve Mises zamanında şöyle söylemişler.
İbn-i Haldun ekonomik faaliyetler konusunda liberal bir görüşe sahiptir. Özel girişimciliği savunur ve devletin ekonomik hayata müdahale etmesine karşı çıkar. Ona göre ekonomik olayların da kendine has kanunları vardır ve bunlar üzerinde uygulanacak bir baskı ekonomiyi altüst eder.[87] Ekonomik şartların bozuk, ticari hayatın dengesiz, gelir dağılımının adil olmadığı bir toplumda refah ve sağlam bir ahlaki hayat da ortaya çıkamaz.
Devletin görevi ekonomik hayatın bir düzen içinde gelişmesini sağlamaktır. Devletin ekonomiye adil olmayan müdahaleleri, haksız vergilendirmede bulunması veya mülkiyete el koyması ekonomiyi olumsuz etkiler ve devlet varlığını devam ettirmesi için gereken vergilerden mahrum kalır. Devletin gelirleri azalınca da asıl yapması gereken adalet, savunma, diplomasi gibi faaliyetlerini yapamaz hale gelir ve çöker.[87]
İbn-i Haldun'a göre ekonomide ücret, kâr ve vergi'den oluşan bir döngü vardır. Ücretler azalmadığı sürece pazara gelir, pazarda elde edilen kazanç kâr yaratır, artan kâr ise vergiye dönüşür. Bu döngünün sürmesini sağlamak ve dengeli bir ekonomik politika izlemek devletin görevidir. "Ücret ve aylıkları eksiltmek devletin gelirini eksiltir" der. Çünkü azalan ücretler ekonomiyi durgunluğa sürükleyecek ve bu da vergileri azaltacaktır. Aynı şekilde vergilerin düşük olması da vergi gelirlerinin artması ile sonuçlanacaktır. Düşük vergiler yatırımcıları teşvik edecek ve hem yatırımlar hem de istihdam artacaktır.[88]
İbn-i Haldun, devletin ticaret yapmasına da karşı çıkar. Ona göre, bu, üreticiler için zararlıdır ve vergi düzenini bozar. Devletin rekabet ettiği bir alanda çiftçiler ve tüccarlar rekabet edemez. Çünkü devlet hem üretimi için gereken girdileri, diğer girişimcilerden çok daha ucuza alabilir, hem de diğer girişimcileri ürettiği malı çok daha pahalıya satın almak zorunda bırakabilir. Bu durumda haksız rekabet ortaya çıkar, devlet arz-talep dengesini bozarak her iki tarafın da zarar etmesine neden olmuş olur. Tüccar ve çiftçilerin geliri düştüğü için hem yeni girişimler olmaz, hem de vergilerde azalma olur.
Mises şöyle demiş.
Devlet harcamaları ilave istihdam yaratmaz. Eğer devlet, halktan borçlanarak ve vergi alarak harcama yaparsa, bir tarafta yaratacağı istihdamdan daha fazlasını yok eder.
-
Bugün ulusal özgürlük ya da bilgi özgürlüğü sağlamanın ön koşulu nükleer vb bombalar (güç) edinme. Daha sonra uluslarası para ve üretim (tekelleri) piyasalarından özgürlük edinme gelecekti ki bu -neredeyse- imkansız ve o halde ezilenlerle birleşerek yeni güç birliği/dengesi sağlama sizi buradan çıkarabilirdi. Özgür düşünce ya da bilim üretimi tam da bunun sonrasında mümkünse mümkün. Bilim şu an da sizin tüketici olarak dıştan aldığınız/edindiğiniz bir şey. (Nükleer bombaları olan ve gücü devretmek/paylaşmak istemeyenlerden.) Özgür düşüncenin çok uzağındasınız.
Yönetimsel çıkarların örgütlediği bilim birleştirici özgürleştirici değil haliyle yönetimsel olacaktır.
-
Akademilerle dolu/kaplı Atinada ki seçkinler güvenli sıcak evlerinde uyurken orta Yunanistanda köyler balçık ve su içindeydi.
Yağışın geleceğini biliyorlardı çünkü bilimleri vardı çünkü ölçüp ölçüp dururlar.
Köylere ve tüm şehirlere çok şiddetli yağmurlar geleceğini söyleyerek uyarılar yaptılar ve kırmızı alarm verdiler. Bunlar yine de bazı köylülerin artık şimdi balçıkla kaplı evlerinde uyurken bu yağmura yakalandığı gerçeğini değiştirmez.Köylüler dahil hiçkimse can kayıpları dışında hiç bir şeyi umursamaz. Mal ve hayvan kayıpları ikincildir. Ekin, hasat kayıpları ikincildir. İnsanın insanı koruyamamasını ve sessizliği/kimsesizliği umursuyorlar.
Refah içinde yeni demokrasisinde yaşayan insanlar. Üretici köylüleri sular içinde, köyleri sular atında, hayvanları balçık içinde ..Sigorta şirketleri bile nereye su basacağını hükümetlerden daha iyi bilir. Baraj ve göletlerin dolması, taşması ve patlaması riskini ise kimin hesaplaması ve bildirmesi gerektiği ise belirsizdir. Tonlarca yağmur yağacak ovaya bağlı baraj ve göletleri kuranlar mühendislik bilimi ve bilgisi eminim mevcuttu. Yağabilecek yağmurun tonajını hesaplayanların eminim ovayı su basacağını/basabileceğini hesaplayabilecek bilimleri mevcuttu. Akademileri mevcuttu.
Biliminizin ovada tarım ve dağda/tepelerde ev yapman gerektiğini söyleme yetkisi yok mu ve ne zaman olacak?
-
TENTEN buna bak. Bu bir hava tahmin modeli ve bu yakın bir "que barbaridad!" olabilirdi. (Alman hava tahmin modeli Atina da bir noktaya 125 km/saate varan rüzgar koymuş.) Bunları okumayı yeterince bildiğimi sanman ama doğru anlıyorsam saatlik rüzgar hızı. (Yanılıyorsam bilen düzeltsin. Yani şöyle mesela bazen sıcaklıklarda yükseklik var mesela bu tam yerdeki rüzgar mı vs hiç fikrim yok. Böyle farklı çıktılar var. Bunları twitterda paylaşanları görüp ben de açtım baktım hepsi bu.)
Bu olası rüzgar hızı. Yarın ve hem Türkiye hem Yunanistan için . Alman ICON hava tahmin modellemesine ait.
Bu modellenenler içinde en kötü senaryo. Atina da çatılar havaya uçabilir demek.
https://meteologix.com/tr/model-charts/deu-hd/greece/gusts/20230910-1200z.html
Normalde biz ecmwf Avrupa modeli denen bu modelden veri alıyoruz. Ülke olarak. Bunda rüzgar neredeyse diğer modele göre 2/3
https://meteologix.com/tr/model-charts/euro/greece/gusts-3h/20230910-1200z.html
Bu GFS Amerikan bunda rüzgar Alman modelinin yarısı.
https://meteologix.com/tr/model-charts/standard/greece/gusts-1h-3h/20230910-1200z.htmlNiye böyle oluyor? Bilmiyoruz ama Yunanistanı vuran fırtına şu an da Libya kıyılarında hala atmosferde, sönümlenmedi. Çok yüksek olasılık yarın Libya da kıyıya çıkarak sönecek, dağılacak. Yine de günler öncesinde çok düşükte olsa Akdeniz de hareket etme olasılığından sözedilmişti artık buna ihtimal vermiyorlar. Sonuçta bunları veri girişi yapılmış bir bilgisayar simule ederek hesaplıyor ve değişken.
Yani yarın Antalya Muğla çevresi anlık güçlü yağışlar ve görseldeki renkli alanlar için de güçlü rüzgar olasılığı. Meterorolojimiz ecmwf veritabanı ya da kendi içgörülerini kullanacak ve bir uyarı geçecek. Çanakkale -Balıkesir hattı için daha iyi, özel bir tebdir iyi.
-
@ictenlik, içinde söyledi: Anlıklar
TENTEN buna bak. Bu bir hava tahmin modeli ve bu yakın bir "que barbaridad!" olabilirdi. (Alman hava tahmin modeli Atina da bir noktaya 125 km/saate varan rüzgar koymuş.) Bunları okumayı yeterince bildiğimi sanman ama doğru anlıyorsam saatlik rüzgar hızı. (Yanılıyorsam bilen düzeltsin. Yani şöyle mesela bazen sıcaklıklarda yükseklik var mesela bu tam yerdeki rüzgar mı vs hiç fikrim yok. Böyle farklı çıktılar var. Bunları twitterda paylaşanları görüp ben de açtım baktım hepsi bu.)
Bu olası rüzgar hızı. Yarın ve hem Türkiye hem Yunanistan için . Alman ICON hava tahmin modellemesine ait.
Bu modellenenler içinde en kötü senaryo. Atina da çatılar havaya uçabilir demek.
https://meteologix.com/tr/model-charts/deu-hd/greece/gusts/20230910-1200z.html
Normalde biz ecmwf Avrupa modeli denen bu modelden veri alıyoruz. Ülke olarak. Bunda rüzgar neredeyse diğer modele göre 2/3
https://meteologix.com/tr/model-charts/euro/greece/gusts-3h/20230910-1200z.html
Bu GFS Amerikan bunda rüzgar Alman modelinin yarısı.
https://meteologix.com/tr/model-charts/standard/greece/gusts-1h-3h/20230910-1200z.htmlNiye böyle oluyor? Bilmiyoruz ama Yunanistanı vuran fırtına şu an da Libya kıyılarında hala atmosferde, sönümlenmedi. Çok yüksek olasılık yarın Libya da kıyıya çıkarak sönecek, dağılacak. Yine de günler öncesinde çok düşükte olsa Akdeniz de hareket etme olasılığından sözedilmişti artık buna ihtimal vermiyorlar. Sonuçta bunları veri girişi yapılmış bir bilgisayar simule ederek hesaplıyor ve değişken.
Yani yarın Antalya Muğla çevresi anlık güçlü yağışlar ve görseldeki renkli alanlar için de güçlü rüzgar olasılığı. Meterorolojimiz ecmwf veritabanı ya da kendi içgörülerini kullanacak ve bir uyarı geçecek. Çanakkale -Balıkesir hattı için daha iyi, özel bir tebdir iyi.
Çok fark var tahminlerde. 2000 mm gibi aşırı aşağıdaki gösterge dışına taşan Rüzgar tahmini yok ama.
-
@Sputnik, içinde söyledi: Anlıklar
@TENTEN, içinde söyledi: Anlıklar
Kapitalizmin sistemi kaotiktir.
İbn Haldun ve Mises zamanında şöyle söylemişler.
İbn-i Haldun ekonomik faaliyetler konusunda liberal bir görüşe sahiptir. Özel girişimciliği savunur ve devletin ekonomik hayata müdahale etmesine karşı çıkar. Ona göre ekonomik olayların da kendine has kanunları vardır ve bunlar üzerinde uygulanacak bir baskı ekonomiyi altüst eder.[87] Ekonomik şartların bozuk, ticari hayatın dengesiz, gelir dağılımının adil olmadığı bir toplumda refah ve sağlam bir ahlaki hayat da ortaya çıkamaz.
Devletin görevi ekonomik hayatın bir düzen içinde gelişmesini sağlamaktır. Devletin ekonomiye adil olmayan müdahaleleri, haksız vergilendirmede bulunması veya mülkiyete el koyması ekonomiyi olumsuz etkiler ve devlet varlığını devam ettirmesi için gereken vergilerden mahrum kalır. Devletin gelirleri azalınca da asıl yapması gereken adalet, savunma, diplomasi gibi faaliyetlerini yapamaz hale gelir ve çöker.[87]
İbn-i Haldun'a göre ekonomide ücret, kâr ve vergi'den oluşan bir döngü vardır. Ücretler azalmadığı sürece pazara gelir, pazarda elde edilen kazanç kâr yaratır, artan kâr ise vergiye dönüşür. Bu döngünün sürmesini sağlamak ve dengeli bir ekonomik politika izlemek devletin görevidir. "Ücret ve aylıkları eksiltmek devletin gelirini eksiltir" der. Çünkü azalan ücretler ekonomiyi durgunluğa sürükleyecek ve bu da vergileri azaltacaktır. Aynı şekilde vergilerin düşük olması da vergi gelirlerinin artması ile sonuçlanacaktır. Düşük vergiler yatırımcıları teşvik edecek ve hem yatırımlar hem de istihdam artacaktır.[88]
İbn-i Haldun, devletin ticaret yapmasına da karşı çıkar. Ona göre, bu, üreticiler için zararlıdır ve vergi düzenini bozar. Devletin rekabet ettiği bir alanda çiftçiler ve tüccarlar rekabet edemez. Çünkü devlet hem üretimi için gereken girdileri, diğer girişimcilerden çok daha ucuza alabilir, hem de diğer girişimcileri ürettiği malı çok daha pahalıya satın almak zorunda bırakabilir. Bu durumda haksız rekabet ortaya çıkar, devlet arz-talep dengesini bozarak her iki tarafın da zarar etmesine neden olmuş olur. Tüccar ve çiftçilerin geliri düştüğü için hem yeni girişimler olmaz, hem de vergilerde azalma olur.
Mises şöyle demiş.
Devlet harcamaları ilave istihdam yaratmaz. Eğer devlet, halktan borçlanarak ve vergi alarak harcama yaparsa, bir tarafta yaratacağı istihdamdan daha fazlasını yok eder.
İkisi de kapitalist ekonomiye göre eleştiri yapmış.
Çünkü ikiside diğer türlü sosyalist ekonomiyi anlamıyorlar. -
@ictenlik, içinde söyledi: Anlıklar
@phi, içinde söyledi: Anlıklar
istanbul'a da gelir bu buyuk ihtimal.
Her şey mümkün. Bekleyin ve gözleri gerçekten çok açık tutun.
Kore tahmin modelinin yağış tahminini 2600 mm* ye kadar çıkardığı ekstrem hava. Yunanistan'ın Daniel Kasırgası/Fırtınası adını verdiği beklenen yağış sistemi ya da olası bugüne kadar görülmüş en güçlü Akdeniz kasırgasına dönüşme/evrilme ihtimali olan hava sistemi.
... gerçekten tetikte olmalıyız.Dipnot: 2600 mm yağış demek?. Örneğin böyle bir şey olsaydı Yunanistan'a 4 yılda yağacak tüm yağmur kadar yağmur iki günde yağardı ..
--
@TENTEN, içinde söyledi: Anlıklar
@ictenlik, içinde söyledi: Anlıklar
takibe aldım çünkü 2000 mm ye varan olağanüstü yağışlar
2000 mm yağış hakkında meteroloji bağlantısı var mı?
Bu bana uçuk geldi .--
Veriler artık resmileşti: 3 yıllık yağış iki gün içinde düştü. Bilim adamları Yunan televizyonunda bölgede yeni, kalıcı göllerin oluşma olasılığını tartışıyorlar. Bu yeni bir gezegen.https://twitter.com/99blackbaloons/status/1700394375371424144
https://twitter.com/DrHavadelisi/status/1700457667183927466Yunanistan'daki durum o kadar ciddi ki felaketin boyutları daha tam olarak belli değil.
https://twitter.com/thepeacepanda/status/1700034638633156980
-
Antik metinlerden çıkarılan çevre tarihi
Jeolojik açıdan göl-bataklık koşullarından akarsu koşullarına geçişteki önemli çevresel değişim oldukça hızlı olmasına rağmen, kesinlikle tek bir insan neslinden çok daha uzun bir zaman diliminde gerçekleşmiştir. Bununla birlikte, bu tür doğal varyasyonların hafızası sözlü bir gelenek olarak sabitlenmiş ve böylece bir efsaneye dönüşmüş olabilir (Caputo ve Helly, 2008). Örneğin tarihçi Herodot (M.Ö. 5. yüzyıl) 'logos'tan şu şekilde bahseder: " Teselya, gelenek gereği eski zamanlarda bir göldü.Alıntı: https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S1040618221000720
Yunanistan'ın sel basan bölgesi.
Haritada etrafı dağ ile çevrili çanak gibi bir yer olarak görünüyor.
-
@TENTEN, içinde söyledi: Anlıklar
Yunanistan'ın sel basan bölgesi.
Haritada etrafı dağ ile çevrili çanak gibi bir yer olarak görünüyor.
Anlıyorum ve üstün bilim insanları yağmurdan önce neden konuşmadılar?
"İlk kez söylüyorum, köyleri yanlış bölgeye inşa ettiniz ve bu hükümetin suçu değil çünkü 30.000 yıl önce Pleistosen döneminde burası denizdi"
"Bu yağmur her 16.000 yılda bir olur. 18.023 yılında tekrar olacak."
https://twitter.com/avgerinosx/status/1700603158878203986 -
@ictenlik, içinde söyledi: Anlıklar
@TENTEN, içinde söyledi: Anlıklar
Yunanistan'ın sel basan bölgesi.
Haritada etrafı dağ ile çevrili çanak gibi bir yer olarak görünüyor.
Anlıyorum ve üstün bilim insanları yağmurdan önce neden konuşmadılar?
"İlk kez söylüyorum, köyleri yanlış bölgeye inşa ettiniz ve bu hükümetin suçu değil çünkü 30.000 yıl önce Pleistosen döneminde burası denizdi"
"Bu yağmur her 16.000 yılda bir olur. 18.023 yılında tekrar olacak."
https://twitter.com/avgerinosx/status/1700603158878203986Bu twitter iletisi bilim ile hurafenin karıştırılma örneği işte. 16000 rakamı nereden çıktı?Hangi gözleme dayanıyor?
Gerçi 30000 rakamıda yuvarlama olduğu için kutsal bir sayı olmuş.https://en.wikipedia.org/wiki/Lake_Karla
Teselya bölgesinde 1960 yıllarda 180 kilometre kare alana sahip göl varmış zaten.
Tarım toprağı kazanmak amacıyla kurutulmuş.
Balıkçılar şikayet edince yeniden 37 kilometrekarelik yapay göl yapmışlar. 2018de açılmış.
Denize bağlantısı yok. Buharlaşma ile kaybediyor. Şimdi tam göl oldu.Bizim hatay ilindeki amik gölünü kurutup tarım alanı yapmamıza benziyor.
https://tr.wikipedia.org/wiki/Amik_Gölü -
@TENTEN, içinde söyledi: Anlıklar
Anlıyorum ve üstün bilim insanları yağmurdan önce neden konuşmadılar?
Bu twitter iletisi bilim ile hurafenin karıştırılma örneği işte. 16000 rakamı nereden çıktı?Hangi gözleme dayanıyor?
Klimatolojiye ilgisi olan klimatolojiyle ilgisi olmadığını biliyor. Denen bu değil. Bu profesör ve diğerleri neden selden 3 gün TV lere çıkmadı ve bunları konuşmadı ?
-
Uygarlığınızın yapabileceği;
ya da
Kapitalizm, sosyalizm, bilim gibi kavramlar etrafında dönmek ve birbinizi suçlamak yerine yapabilecekleriniz;Bilim ve yönetme sorumluluklarını/işlerini doğa tabanlı (kent tabanlı olmayan) insanlara verin bırakın ve devredin. Diğer durumda yokolup gideceksiniz. Doğal becerileriniz eksik. Kavramlar sizi kurtarmayacak. Tartışmalar sizi kurtarmayacak. Doğa da yetişmiş, doğal beceriler kazanmış insanları önemsemelisiniz ve daha yeteneklileriniz/önceliklileriniz alarak sınıflamalısınız ve tanımalısınız.
İkincisi, eğitim/öğretim ve sınav sistemi yerine, sınavsız bir öğrenim ve genel bir ölçme getirin. Genel yetenekleri, genel anlamda ölçen çok yönlü testler. Bu fizik beceriler, zihinsel beceriler, analitik beceriler, sosyal beceriler, duygusal beceriler vb. her birini /hepsini kapsayan standartlaştırılmış olabildiğine dengeli testler. Bu testlerden sonra bile kentsoylu ikinci planda tutun, diğerinin çömezi (hiç bir zaman kentlinin kazanamayacağı becerilere sahip olan) olarak ele alın. (Sonradan da edinemez) Hiçbir zaman aynı beceri ve yetenek profilini edinemez. (Apartman insanları bilimi yapamaz!) Bilgi üretimi becerisi hiç edinemez. Dağılırsınız.
Bilgi sisteminizi yıkın. Denilen insanlara sorumluluğu verin ve yeni epistemelojik temelle yeni bilgi toplum örgütlemelerini isteyin. Bu görevi ve sorumluğu onlara devredin ve çekilin . Diğer durumda açık olarak dağılıp gideceksiniz. Kağıtlar bilgi değildir. Yazılar öğrenim değil. Kitaplar bilgi değil.
Burada ne dediğimi anlamaya çalışmana gerek yok. -
@ictenlik, içinde söyledi: Anlıklar
@TENTEN, içinde söyledi: Anlıklar
Anlıyorum ve üstün bilim insanları yağmurdan önce neden konuşmadılar?
Bu twitter iletisi bilim ile hurafenin karıştırılma örneği işte. 16000 rakamı nereden çıktı?Hangi gözleme dayanıyor?
Klimatolojiye ilgisi olan klimatolojiyle ilgisi olmadığını biliyor. Denen bu değil. Bu profesör ve diğerleri neden selden 3 gün TV lere çıkmadı ve bunları konuşmadı ?
1-Bilim adamlarının üstünde olan yönetici ve işadamları sınıfı izin vermez. (kapitalizmin kuralı)
2-Tvler para kazanamayacağı programları yayınlamazlar. Duyuru başına para isterler. (kapitalizmin kuralı)
3-bilim adamıda progrm abaşına para ister.(kapitalizmin kuralı) bunu unuttum. -
@TENTEN, içinde söyledi: Anlıklar
Klimatolojiye ilgisi olan klimatolojiyle ilgisi olmadığını biliyor. Denen bu değil. Bu profesör ve diğerleri neden selden 3 gün TV lere çıkmadı ve bunları konuşmadı ?
1-Bilim adamlarının üstünde olan yönetici ve işadamları sınıfı izin vermez. (kapitalizmin kuralı)
2-Tvler para kazanamayacağı programları yayınlamazlar. Duyuru başına para isterler. (kapitalizmin kuralı)Sosyal medya hesapları yok mu ? Topluma bireysel erişimleri yok mu? Yöneticiler üzerinde etkileri yok mu?
Sizin akademilerinizin ve bilgi insanlarınızın değeri ne? Bilgi sınıfı en önemli sınıftır ve yönetim sınıfını etkileyemiyorsa hiçtir/kimdir? -
@ictenlik, içinde söyledi: Anlıklar
@TENTEN, içinde söyledi: Anlıklar
Klimatolojiye ilgisi olan klimatolojiyle ilgisi olmadığını biliyor. Denen bu değil. Bu profesör ve diğerleri neden selden 3 gün TV lere çıkmadı ve bunları konuşmadı ?
1-Bilim adamlarının üstünde olan yönetici ve işadamları sınıfı izin vermez. (kapitalizmin kuralı)
2-Tvler para kazanamayacağı programları yayınlamazlar. Duyuru başına para isterler. (kapitalizmin kuralı)Sosyal medya hesapları yok mu ? Topluma bireysel erişimleri yok mu? Yöneticiler üzerinde etkileri yok mu?
Sizin akademilerinizin ve bilgi insanlarınızın değeri ne? Bilgi sınıfı en önemli sınıftır ve yönetim sınıfını etkileyemiyorsa hiçtir/kimdir?Bilimadamı geçimini sağlamak için para ister. Bu da kapitalizmin kuralı. Para yoksa bilgi yok. Alışkanlık olmuş yani. İnsan Bilinçli varlık değildir. Hayvanlar gibi ödül ceza yöntemi şartlandırılan bir varlıktır.
-
@TENTEN, içinde söyledi: Anlıklar
@ictenlik, içinde söyledi: Anlıklar
@TENTEN, içinde söyledi: Anlıklar
Bu profesör ve diğerleri neden selden 3 gün TV lere çıkmadı ve bunları konuşmadı ?
1-Bilim adamlarının üstünde olan yönetici ve işadamları sınıfı izin vermez. (kapitalizmin kuralı)
Bana akademi versen (ya da akademik yetkim profilim olsaydı, topluma erişimim olsaydı) ve Atina da olsam/olsaydım ve ülkemde tahminsel alarak bu sel olasılığını üç gün önceden görseydim Atina da kulakları gıcırdamamış tek bir insan bırakmazdım.
-
@TENTEN, içinde söyledi: Anlıklar
Bilimadamı geçimini sağlamak için para ister. Bu da kapitalizmin kuralı. Para yoksa bilgi yok.
Yanlış kavramlar etrafında dolaşıyorsunuz. Bunu yazdım. Bunu düşünün ve gözden geçirin.
Uygarlığınızın yapabileceği;
ya da
Kapitalizm, sosyalizm, bilim gibi kavramlar etrafında dönmek ve birbinizi suçlamak yerine yapabilecekleriniz;
Bilim ve yönetme sorumluluklarını/işlerini doğa tabanlı (kent tabanlı olmayan) insanlara verin bırakın ve devredin. Diğer durumda yokolup gideceksiniz. Doğal becerileriniz eksik. Kavramlar sizi kurtarmayacak. Tartışmalar sizi kurtarmayacak. Doğa da yetişmiş, doğal beceriler kazanmış insanları önemsemelisiniz ve daha yeteneklileriniz/önceliklileriniz alarak sınıflamalısınız ve tanımalısınız.
İkincisi, eğitim/öğretim ve sınav sistemi yerine, sınavsız bir öğrenim ve genel bir ölçme getirin. Genel yetenekleri, genel anlamda ölçen çok yönlü testler. Bu fizik beceriler, zihinsel beceriler, analitik beceriler, sosyal beceriler, duygusal beceriler vb. her birini /hepsini kapsayan standartlaştırılmış olabildiğine dengeli testler. Bu testlerden sonra bile kentsoylu ikinci planda tutun, diğerinin çömezi (hiç bir zaman kentlinin kazanamayacağı becerilere sahip olan) olarak ele alın. (Sonradan da edinemez) Hiçbir zaman aynı beceri ve yetenek profilini edinemez. (Apartman insanları bilimi yapamaz!) Bilgi üretimi becerisi hiç edinemez. Dağılırsınız.
Bilgi sisteminizi yıkın. Denilen insanlara sorumluluğu verin ve yeni epistemelojik temelle yeni bilgi toplum örgütlemelerini isteyin. Bu görevi ve sorumluğu onlara devredin ve çekilin . Diğer durumda açık olarak dağılıp gideceksiniz. Kağıtlar bilgi değildir. Yazılar öğrenim değil. Kitaplar bilgi değil.
Burada ne dediğimi anlamaya çalışmana gerek yok.
-
@ictenlik, içinde söyledi: Anlıklar
@TENTEN, içinde söyledi: Anlıklar
Bilimadamı geçimini sağlamak için para ister. Bu da kapitalizmin kuralı. Para yoksa bilgi yok.
Yanlış kavramlar etrafında dolaşıyorsunuz. Bunu yazdım. Bunu düşünün ve gözden geçirin.
Uygarlığınızın yapabileceği;
ya da
Kapitalizm, sosyalizm, bilim gibi kavramlar etrafında dönmek ve birbinizi suçlamak yerine yapabilecekleriniz;
Bilim ve yönetme sorumluluklarını/işlerini doğa tabanlı (kent tabanlı olmayan) insanlara verin bırakın ve devredin. Diğer durumda yokolup gideceksiniz. Doğal becerileriniz eksik. Kavramlar sizi kurtarmayacak. Tartışmalar sizi kurtarmayacak. Doğa da yetişmiş, doğal beceriler kazanmış insanları önemsemelisiniz ve daha yeteneklileriniz/önceliklileriniz alarak sınıflamalısınız ve tanımalısınız.
İkincisi, eğitim/öğretim ve sınav sistemi yerine, sınavsız bir öğrenim ve genel bir ölçme getirin. Genel yetenekleri, genel anlamda ölçen çok yönlü testler. Bu fizik beceriler, zihinsel beceriler, analitik beceriler, sosyal beceriler, duygusal beceriler vb. her birini /hepsini kapsayan standartlaştırılmış olabildiğine dengeli testler. Bu testlerden sonra bile kentsoylu ikinci planda tutun, diğerinin çömezi (hiç bir zaman kentlinin kazanamayacağı becerilere sahip olan) olarak ele alın. (Sonradan da edinemez) Hiçbir zaman aynı beceri ve yetenek profilini edinemez. (Apartman insanları bilimi yapamaz!) Bilgi üretimi becerisi hiç edinemez. Dağılırsınız.
Bilgi sisteminizi yıkın. Denilen insanlara sorumluluğu verin ve yeni epistemelojik temelle yeni bilgi toplum örgütlemelerini isteyin. Bu görevi ve sorumluğu onlara devredin ve çekilin . Diğer durumda açık olarak dağılıp gideceksiniz. Kağıtlar bilgi değildir. Yazılar öğrenim değil. Kitaplar bilgi değil.
Burada ne dediğimi anlamaya çalışmana gerek yok.
Okudum. İnsan bencil bir hayvandır.
Kendi çıkarını toplumun çıkarında önde tutar.
Bu yüzden insanların çoğu kapitalizmi seçer.
Senin gibi toplum yararını gözeten çok az kişi çıkar.
Birde yetki verilince değişenler var. Milletvekilleri gibi.
Doğal kaynaklar homojen dağılmamıştır.
Bu yüzden insanlar biriktirmeye eğilimlidir.
Başkasına karşılıksız bilgi veya mal verirsen sen fakir kalırsın. -
Örneğin bu sistemde tarlamın selden etkilenmemesi için tarlanın çevresine kanal açıp toprağı yükseltmek istedim.
Tarladan elde ettiğim gelir ile bunu yapacak gelire sahip miyim?
Birde bu maliyet dışında belediye ve devlet bunu yaparsam muhendis onayı filan için ücret vergi isteyecek.
Çevremdeki tarla sahipleri buna karşı çıkacaklar. Suyu onlara aktardığım için mahkemeye verecekler. Birde mahkeme masrafları ile uğraşacaksın.
Aptal çevrecilerde doğal yaşamı bozduğum içinde eylem yapacaklar.
Boşuna kaotik sistem demiyorum kapitalizm için.
Burada bilimin bir fonksiyonu yok. -
Bilim araçtır kişisel çıkar içinde kullanırsın toplumsal çıkar içinde.
Belediye meclisinde büyük millet meclisinde benim oy verme hakkım yok. Seçilme hakkım var ama oda para ile .
Bu sistemi bilim değil insanların bencilliği çıkardı.Benim mesela toprağım vardı.
Ona devlet ücretsiz el koydu.
Meclisteki işverenler toprak ağalarının oylamasına bakıyor kararlar. Mahkemede bu kararlara uymak zorundadır.
Büyük balık küçük balığı yutar. Sel küçüklere zarar verecek. Büyükler el koyacak o topraklara.
Aynı senin ev depreme dayanıksız sen bana toprağını ver ben sana gökdelen üstünde hapishane yapayım orada yaşa diyecekler.