@DemoKratos, içinde söyledi: [Fatih Camii imamına saldıran şahsın
E Allah'ı nerde bulup da bıçaklasın? Allah var diyen hocayı bıçaklayacak elbet.
Hileli, eksik, hayali ürün pazarlayanları yola getirmeye kalkmış. Baksana "ey müslümanlar gafletten uyanın diyip tekbir getirerek" saldırmış. Haksızda değil hani, halife Ömer/Bekir kılıçla zekat topluyordu. Bu kadar çelişki-çatışık pazarlamacı din adamı/ islamcı yönetici, insan psikolojisine fazla(her bünye kaldırmaz). "Kitaplarda anlatılanla hocanın söylemleri tutarsız" demiş. Bu laikdinci yorumculara savaş açmış bence.
"Şia v.b. sapık fırka" diye ötekileştirenin bir versiyonu. Saldıran islamcı, saldırılan bir çeşit kendince islamcı. Hepsi "islamcı" yani... Ama hangisi gerçek islam? Ateist ile ateizm ile uzaktan yakından alaka yok. Bu kişi bir şeriat ülkesinde yaşasaydı. Böyle çelişkiye düşmeyebilirdi. Çünkü "hem laik hem müslüm olmaz." İslam denilen şey sadece ritüelleri ile yaşanabilen bir din değildir. Devlet sistemidir. Haksızlığa uğradığında islam hukuku adaleti bekliyor. Ülkede ne laik hukuk, ne islam hukuk düzeni- adaletide olmadığına göre. Şekil a durumu ortaya çıkıyor. Cami imamına saldrımasının altında yatan başat unsur satıcının eksik-hileli ürünü; "kitaplarda yazanla hocanın söylemleri pratikte uyuşmuyor." Kendi ağzıyla sebebini beyan etmiş zaten... Misal: aynı gerekçeyle bir laik bunalıma girip, kanunları uygulamayan hakime-savcıya saldırabilir. Dediğiniz gibi, gidip "olmayan şeyin"; yani kurumun("tanrının) bir cismi yok ki ona saldırsın. 🙂