felsefe

    • Kayıt Ol
    • Giriş
    • Arama
    • Kategoriler
    • Güncel
    • Popüler
    • Kullanıcılar
    • Gruplar
    • Kurallar
    1. Ana Sayfa
    2. kereste
    K
    • Profil
    • Takip Edilenler 1
    • Takipçiler 2
    • Konu 17
    • İleti 248
    • En İyi 71
    • Tartışmalı 0
    • Gruplar 0

    kereste

    @kereste

    93
    İtibar
    84
    Profil Görüntülemeleri
    248
    İleti
    2
    Takipçiler
    1
    Takip Edilenler
    Katılım Tarihi: Son Çevrimiçi Zamanı:

    kereste Takip etme Takip Et

    kereste tarafından gönderilen en iyi iletiler

    • İçimizdeki katil...

      Yine bir savaş, yine bir istila, yine öldürme, katletme, işkenceler, tecavüzler...
      İnsanlık tarihine baktımızda, buna benzer olayların benzerleri binlerce kez yaşanmış. Buna rağmen akıllandığımız pek söylenemez, çünkü hălă aynı yerde patinaj yapıyoruz. İnsanlık açısından bir gram ilerleme yok. Ben şahsen şaşırmıyorum artık, insanların birbirini boğazlamasına ve çoluk çocuk demeden önüne geleni yok etmesine. Üzücü olmasına üzücü ancak milletin derdi ölenlere üzülmek yerine ha bire karşı tarafı kötüleme gayretinde. Bu eylem bile başlı başına yüz kızartıcı.

      Evet; bu yapılanlar ve yaşananlar tek kelimeyle vahşet, bu kesin. İnkar etmek, güzelleme yapmak veya savunmak anlamsız. Ki bunu yapmaya yeltendiğiniz vakit, insanlığınızı satmışsınız demek anlamına gelir.

      Peki, insan denen kendini beğenmiş bu mahluk neden bu tip vahşetleri yapıyor?
      Bence insanların içinde daima var olan hayvanlık (hayvanları tenzih ederim), fısatını bulunca, bu tip şeyleri yapmaktan zevk alıyor. Öyle ya savaş ortamında, kim kime dum duma gibi bir durum var. İçinizdeki tüm kötülükleri yapma olanağı sunuyor sizlere. Elinizde silah olunca, tanrı oynama imkanına kavuşuyorsunuz. Yani bir bakıma yaptığınız yanınıza kăr kalıyor. Sivillere yapılan kötülüklerin %99´u hep karanlıkta kalıyor. Bu pislikleri yapan askerlerlerin/lejyonerlerin çoğu, savaş bittikten sonra, hiçbir şey olmamış gibi hayatlarına devam ediyorlar.

      Evet; hepimizin içinde bir katil var aslında.

      Tartışma içinde yayımlandı savaş katil vahşet
      K
      kereste
    • 3 kelime, bir kısa hikăye

      Yuva

      Hangi ağacı gagaladıysa hüsrana uğramıştı, çünkü bir türlü delmeyi becerememişti. Halbuki bir an önce yumurtasını yerleştirecek bir yere ihtiyacı vardı. Ya kendisi beceriksizdi ya da yanlış yerlerde yuva deliği açmaya uğraşıyordu.

      Halihazırda delinmiş ve yumurtlamak için uygun boş bir yer de bulamamıştı. Bulduklarının ise hepsinin sahibi vardı ve onlara yaklaştığı vakit kendisine saldırmışlardı.

      Umutsuz bir şekilde havada dolanırken gözüne acayip bir şey ilişti. Bir kenarda yerde duruyordu ve yuvarlak biçimdeydi. Etrafında kocaman yaprakları vardı. Meraklandı ve yakından bakmaya karar verdi.

      Bu yuvarlak şey, bir bahçenin kenarında ve kocaman yaprakların altında duran bir kabaktı. Bir hayli büyümüştü, çünkü bahçe sahibinin gözünden kaçmıştı. O da bu kabağı kendi haline bırakmıştı.

      Kuş yaklaştı...biraz daha yaklaştı. Bir gaga attı, bir daha gagaladı. Gagaladıkça umutlanmaya başladı, çünkü bu acayip şeyi delebiliyordu. Nihayet içine kadar delmeyi başarmıştı. Her ne kadar ağaçlara benzemiyorsa da yumurtasını pekala bunun içine bırakabilirdi.

      Mutluydu ve gelecekten umutluydu; nihayet kendine ait bir yuva sahibi olmuştu. Belki bir dahaki sefere ağacın birinde delik açmayı başaracaktı.

      Kelimeler: kabak, kuş, ağaç

      Genel Kültür içinde yayımlandı kısa hikaye
      K
      kereste
    • RE: Ay'a Sert İniş

      @phi, içinde söyledi: Ay'a Sert İniş

      Sn sevgili degerli reis-i cumhurumuzun yapmis oldugu aciklamadir;

      "İnşallah gelecek sene milli ve özgün roketimizle Ay'a sert iniş gerçekleştireceğiz"

      Not alalim soz ucar yazi kalir misali.

      Harbiden böyle bir şey dediyse, ya ne dediğinin farkında değil ya da etrafındaki danışmanları zır cahillerden ibaret.

      TUA başkanının söyledikleri daha mantıklı:
      Diyor ki: - 2029 senesinde insansız uzay aracını yumuşak indireceğiz.

      Türkiye Uzay Ajansı Başkanı Ay’a iniş tarihini açıkladı

      Türkiye Uzay Ajansı Başkanı Ay’a iniş tarihini açıkladı
      Bilim & Teknoloji içinde yayımlandı
      K
      kereste
    • Dünyanın dört bir yanından yaratılış mitleri...

      Dünyadaki her şeyin başlangıcı ve en bașında neyin olduğu sorusu, her devirde ve her kültürde insanları hep meșgul etmiștir. Dünyanın her yerinde açıklama arayıșına gitmișlerdir ve yorumlarını mistik hikayelere ve sembollere aktarmıșlardır. Toplumlar, hem sprituel olarak hem de günlük yașamlarında, onları neyin etkilediğini ve belirlediğini mitlerinde anlatırlar.

      Mitler, yeryüzünü resim ve sembollerle yorumlayan arkaik șiirler ve hikayelerdir. Tarihsel olarak belirlenemeyen bir ortamda bulunurlar ve olușması sezgi, ilham, rüya ve hayal gücüne dayanır.

      Bilinen ve popüler olanları sırayla aktarmak istiyorum:

      Mesopotamya: Sümerler´de yaradılıș

      Gök tanrısı An gökyüzünü oluștururken,
      Enlil yeryüzünü kurarken,
      gökyüzü ve yeryüzü uzaklașırken,
      insanlık olușurken,
      okyanusların kralı Enki,
      uzaklardan yeryüzüne yelkenliyle geliyordu.

      Ve Enki konușur:
      "Ben An´ın oğluyum.
      An kanunu ellerime koydu.
      Ben gökyüzündeki ve yeryüzündeki belgeleri koruyorum.
      Ben bütün diyarların babasıyım.
      Ben bütün diyarların kulağıyım.
      Ben adaleti babam An ile beraber koruyorum."

      Ve Enki konușur:
      "Ben gökyüzüne yükseldim.
      O zaman yukarıdan yağmur geldi.
      Ben yeryüzüne eğildim.
      O zaman tașarcasına așagıdan su geldi.
      Ve herșey yeșillendi ve çiçeklendi.
      Ben sabanı yarattım.
      Ben arıkları açtım.
      Ben tarladaki ekinin büyümesine izin verdim."

      Not: Sümerler MÖ 5000 yılında yazıyı yaymaya bașladılar. İnsanoğlunun en eski yazı sistemi olan çiviyazısı ile, insanoğlunun en eski yaratılıș mitini yazdılar.

      Mitoloji içinde yayımlandı yaratılış miti inanç mitoloji
      K
      kereste
    • Küçük şeyler...

      İnsanlar, farkındalıklarının farkına vardıklarından beri epeyi bir zaman geçmesine rağmen, hălă birbirini kesmeye, tecavüz etmeye, öldürmeye, kendi dini inançlarını ve yaşam tarzını başkalarına dikte etmeye devam ediyor. En yakışıklı tanrı didişmesi, en doğru din kavgası ve savaşı günümüzde bile tüm hızıyla devam ediyor ve bu gidişatın devam edeceği de ortada.

      Bunlar yetmiyormuş gibi...
      Seçilmiş siyasetçiler/yöneticiler saçma sapan gerekçelerle masum insanların ölmesini göze alarak, komşularına savaş ilăn edebiliyor. Diğer yandan hergün tabiatın ırzına geçiyoruz, anasını ağlatıyoruz ve hayvanların canına okuyoruz; bariz bir şekilde baş göşteren iklim sıcaklığının artışının birincil sorumlusu bizleriz. Dünyanın dört bir yanında küçüklü büyüklü lüzumsüz savaşlar cereyan ediyor.

      Bu verilerinin ışığında, kendimizden aşağıda gördüğümüz hayvanlardan da pek bir üstünlüğümüz olmadığı ortada. Hatta bazı hal ve hareketlerimiz, onlarınkinden de geride. Sırf spor/zevk adına hayvanları avlıyoruz, sırf hayali varlıklar uğruna hayvanları boğazlıyoruz.
      Yamyamlık, bencillik ve çıkarcılık genlerimizde var galiba...

      İnsanlar gerçek karakterlerini ne zaman gösterirler, hiç düşündünüz mü?
      Kendimin de deneyimlediğim ve ilk aklıma gelenler şunlar:

      • trafikte araba kullanırken
      • hotelde yemek zamanı hazırlananan açık büfenin önünde
      • trafik lambasında beklerken
      • her hangi bir kuyruk sırasında
      • daha fazla gücü eline geçirdiği zaman
      • toplu taşıma araçlarına inip binme esnasında

      Halbuki insanı insan yapan, küçük şeylerdir aslında.
      Bir jest, içten gelen bir gülücük, kendi sırasını başkasına vermek, empati, yardımlaşma vb...

      Tartışma içinde yayımlandı hayat küçük şeyler insanlar
      K
      kereste
    • RE: 3 kelime, bir kısa hikăye

      Aşkım

      Kadın hiddetle "Bre canı çıkmayasıca!" diye koltukta şekerleme yapan kocasına çıkışır. Adam neye uğradığını şaşırmış bir vaziyette gözlerini aralar. Karşısında sinirlenmiş bir vaziyette dikilmiş olan karısını görür ve "Yine n´oldu aşkım?" diye sorar. Kadın daha da öfkelenir: "Aşkın batsın. Sen burada keyif yaparken benim başıma gelmeyen kalmadı."

      "Yine pazara mı gittin aşkım?"

      "Tabii gittim, çünkü mutfakta yiyecek bir şey kalmamış. Sen sadece tıkınmak ve uyumakla meşgulsün."

      "Öyle deme aşkım. Bana söyleseydin, ben hepsini hallederdim."

      "Güldürme beni. Hallerdermiş...miş. En son halletmeye çalıştığında ne olduğunu gördük. Hatta sana alışveriş listesi bile vermiştim."

      " Aşkım, yolda giderken listeyi düşürmüşüm. Ben de aklımda kalanları almıştım yanılmıyorsam."

      " Listede olmayanları ve ne kadar gereksiz şey varsa alıp gelmiştin. Muz almıştın, hem de yeşilinden."

      "Satıcı yeşil muzların kabuza iyi geldiğini söylemişti. Hatırlarsın o hafta bağırsaklarım pek iyi çalışmıyordu."

      " Peki, gözleri göçmüş ve neredeyse kokmaya başlayan o balıklara ne demeli?"

      "Aşkım, pazarda gayet iyi gözüküyorlardı. Ben de anlamadım o hale nasıl geldiler."

      "Sen anca uyumasını bilirsin zazen. O kokmuş balıkları çöpe atmak zorunda kalmıştık. Senin beceriksizliğin yüzünden o hafta mahallenin kedileri de bayram etmişti. O günden beri hepsi bizim kapıya dadandı. Ne zaman alış verişten dönsem, kapının önüne dikiliyorlar."

      "Aşkım, kızma onlara."

      "Aşkın batsın. Demin onların yüzünden dengemi kaybedip düştüm zaten. Elimdeki torbalar da yere düştü. Tüm kediler torbalara hücum etti ve hălă onları didikliyorlar."

      "Aşkım, ben hallederim."

      "Bana yine balık ve muz getireyim deme!!"

      Kelimeler: Balık, pazar, muz

      Genel Kültür içinde yayımlandı
      K
      kereste
    • RE: Sürü zekası

      Söz konusu sürü zekasını her canlıya uyarlamak ve her canlı türünden benzerini yapmasını beklemek bence anlamsız, çünkü her canlı ortama uyum sağlamak için farklı yol çizmiş, çiziyor.

      Görüldüğü üzere bazıları bunu mükemmelleştirmiş. Arılar, karıncalar olsun; bunlardaki görev dağılımı ve her bireyin kayıtsız şartsız görevini yerine getirmesi dikkate şayan. Balık ve kuş sürülerinin hep beraber hareket etmelerindeki avantaj, yırtıcı havyanların onları avlamaya çalışırken tek bir hedefe odaklanamamaları.

      Biraz klişe gibi olacak, ama atalarımız ne demiş: "Birlikten güç doğar." Yani balıklarda ve kuşlarda sürü tek bir canlı organizma gibi hareket ediyor. İkinci önemli bir nokta daha var; burada bireylerden ziyade topluluğun geleceği ön planda.

      İnsanlara gelince...
      Mesela iş hayatında, bilhassa büyük şirketler Teamwork (ekip işi) olmadan verimli ve ekonomik üretim yapamazlar. Veya şu meşhur piramitler, ekip işi olmadan yapılabilir miydi? Bu noktada biraz benzerlik yok değil.

      Bilim & Teknoloji içinde yayımlandı
      K
      kereste
    • RE: Ağaçların dilinden anlar mısınız?

      Biz insanlar gökten zembille inmedik herhalde. Fırsat buldukça hep söylerim: Bizler doğanın bir parçasıyız. Onsuz yapamayız.

      Hal böyle iken, doğaya sırt çevirmek, her tarafı beton yığınına dönüştürmek, dünyanın nefesi olan asırlık ormanlıkları bir çırpıda yakıp yok etmek, bize yaşam sunan doğaya ihanettir aslında.

      Yeşillikler, ağaçlar, bitkiler olmasa bu dünya bildiğin çöle dönüşür. Aklı başında kim çölde yaşamak ister ki?

      Ama bizlerin vurdumduymazlığı yüzünden, bu güzelim yeşil/mavi gezegenimiz yavaş yavaş çöle dönüşmekte, kutuplardaki buzullar erimekte, iklim değişmekte ve birçok sahil bölgeleri su altında kalma tehlikesi ile karşı karşıya.

      Yarım saatlik öğle molasını işyerimin hemen bitişiğinde olan ve içerisi bol ağaçlardan oluşan parkta geçirmeye gayret gösteririm hep. Parktan içeri adımımı attığım an, sanki milyonluk bir şehirde değil de kırsal bir beldede kendimi hissediyorum. Kuşların cıvıltısı, ağaç yapraklarının hışırtısı, böceklerin oraya buraya hareketleri beni hep etkilemiştir.

      Tartışma içinde yayımlandı
      K
      kereste
    • Şiir denemeleri...

      Savaş(ma)

      Savaşın ne anlamı var?
      Yürekleri parçalıyorsa
      Düşmanlığı besliyorsa
      Gözyaşı akıyorsa
      İnsanlığı öldürüyorsa
      Barışı getirmiyorsa

      Ne olurdu acaba?
      Hiçkimse savaşmasa

      Genel Kültür içinde yayımlandı savaşma
      K
      kereste
    • RE: PLAN YAPARKEN NELERE DİKKAT EDİYORSUNUZ ?

      Plan yapmak bana göre değil, çünkü hemen hemen hiç yapmadım. Hep spontane karar veririm veya en son güne bırakırım. En basitinden yıllık izinimi bile önceden planmakta zorlanırım.

      Soru & Cevap içinde yayımlandı
      K
      kereste

    kereste tarafından gönderilen son iletiler

    • RE: Küçük şeyler...

      Üzgünüm ama burada bundan böyle yazmamın bir anlamı kalmadı, çünkü benimle dalga geçildiği hissine yapıldım.

      @TENTEN , sağolsun, bazı alakasız iletileri ayıklamasına rağmen, yönetimin pek hoşuna gitmemiş anlaşılan. Mălum iletiler yeniden eski yerine konmuş, halbuki ilkbaşta yönetimde beni desteklemişti.

      Sorun değil, hiçkimseye kızgın veya öfkeli değilim, ancak benim de prensiplerim var.

      Buyrun, her konuda laf lafı aça aça ilerleyin. Hoşca kalın.

      Dipnot: Bu son mesajım.

      Tartışma içinde yayımlandı
      K
      kereste
    • RE: Konuyla alakası olmayan iletiler...

      Demo, sohbet mi etmek istiyorsun?
      O zaman açarsın "Hadi sohbet edelim", "Laf lafı açıyor" veya "Herkes kafasına eseni yazsın" adında bir konu, orada istediğin kadar sohbet edebilirsin. Ancak belirli bir mevzuyu tartışmak veya izah etmek için bir konu başlığı açılmış ise, o konuya sadık kalmak her bakımdan faydalıdır. Konunun dağılması önlenir ve sadece konuya odaklanmaya yol açar. Böyle olunca bilgi alış verişi daha sağlıklı olur. Bunu aslında hepiniz biliyorsunuz. O zaman mesele nedir, anlamış değilım. Sanki yanlış/saçma bir önerme yapmışız gibi muamele ediyorsunuz. Olmaz ki!

      Tartışma içinde yayımlandı
      K
      kereste
    • RE: 4 Sihirli Rutin

      @bagimsizkoala, içinde söyledi: 4 Sihirli Rutin

      Sınırlarınızı çizmek size başta zor gelebilir ancak hislerinizi açıkça paylaşarak, istemediğiniz şeylere 'hayır' demek daha iyi hissettirecektir.

      Bana göre, bizleri biz yapan en önemli nokta bu aslında. Kendi kapasitenizi/sınırınızı ne kadar iyi tanırsanız, o kadar az inciri berbat etme tehlikesi var. Özgüvenli olmak çok önemli bir şey, çünkü istemediğiniz durumlarda "Hayır" diyebilmek için özgüvenli olmak lazım.

      Karşısındaki insanları kırmamak/üzmemek namına "Hayır" diyemeyen cesaretsiz çok insan var. Halbuki işler ters gittiğinde zararlı olan kendileri oluyor çoğunlukla.

      Psikoloji içinde yayımlandı
      K
      kereste
    • RE: 4 Sihirli Rutin

      @bilgisezgi, içinde söyledi: 4 Sihirli Rutin

      Kapitalizmin, diktatörlüklerin sınırlarına boyun eğin diyor. Boyun eğmek için de kendince bir reçete sunuyor. Sunduğu reçetede insanları tamamen egoizme sıkıştırıyor.

      Azizim, yukarda yazılanları Kapitalizme nasıl bağladınız?

      Psikoloji içinde yayımlandı
      K
      kereste
    • RE: Konuyla alakası olmayan iletiler...

      Bu işin raconu falan yok.
      Herhangi bir konunun içinde alakasız iletilerin yeri olmamalı. İyi valla, herkes kafasına estiği şeyi her konuya yazsın. Ne güzelmiş.

      Tartışma içinde yayımlandı
      K
      kereste
    • RE: Konuyla alakası olmayan iletiler...

      Öküzün altında bir şey arayan yok.
      Anlayan anladı, anlamayan(daha doğrusu anlamamazlığa getiren) diretmeye devam ediyor.
      Etsin. Ben sözümün eriyim ve yanlış bir şey yapmadığımı da pekala biliyorum.

      Tartışma içinde yayımlandı
      K
      kereste
    • RE: Milliyetçiliğin Epistemolojisi

      Yanlış anlaşılmasın; milliyetçiliğin, bana göre ayrımcılığa yol açacak bir kapasitesi var. Keza yararından çok zarar getirdiğini düşünüyorum.

      Bir taraftan AB/ABD´de olduğu gibi ülkeler/milletler ortak bir payda altında toplanmaya çalışırken, diğer taraftan aman tek başıma olayım da benim olsun düşüncesinde olan ülkeler var.

      Bilenler bilir. Mesela eskiden içinde çeşitli milletin beraber barış içinde yaşadığı bir Yugoslavya vardı. Milliyetçilik sevdası yüzünden paramparça oldu ve parçalanan tüm ülkelerin zararına oldu aslında. Şu günlerde hiçbirisi halinden pek memnun sayılmaz.

      Ben kendimi hiçbir ulusa/ülkeye yakın veya uzak hissetmiyorum. Sanırım bunda 50 sene boyunca çeşitli ülkelerdeki yaşam serüvenimin önemli bir etkisi var.

      Epistemoloji içinde yayımlandı
      K
      kereste
    • Felsefe.Net´de sorgusuz sualsiz konular ve iletiler siliniyor..

      Tamamen keyfi bir durum var orada. Forum yöteticisi, kim olduğunu bilenler bilir, ortada hiçbir sebep yokken ve hiçbir gerekçe göstermeden hem iletileri hem de konuları siliyor.

      Bugün yine o kadar emeğim heba oldu.

      Oradaki forumdaşın birisi benim adımı vermeden ve beni saçma sapan gerekçelerle hedef alan bir konu açmıştı. Ve forumdan atmakla da tehdit etmişti. İşin garibi, mălum forum yöneticisi de aynı fikirde olduğunu beyan ederek, konu sahibine destek çıkmıştı.

      Ben de konuyu görünce, elbette gereken tüm yanıtları verdim.

      Peki, n´oldu dersiniz?
      Konu tamamen silinmiş.😀
      Onca emeğime mi yanayım, yoksa forumdaşları kaale almayan ve adil olmayan forum yönetimine mi kızayım.

      Neyse...orada birikmiş olan kurtlarımı burada dökeyim dedim.

      Tartışma içinde yayımlandı felsefe.net
      K
      kereste
    • RE: Para nedir?

      @TENTEN, içinde söyledi: Para nedir?

      Para nedir?

      Para, bir ödeme aracıdır. Ayrıca para demek, bir bakıma başarı, öz güven, güç, hayat kalitesi ve elbette bağımsızlık anlamına da gelir.

      Paranın değeri nasıl belirlenir?

      Bunu ben tam olarak çözmüş değilim.

      Soru & Cevap içinde yayımlandı
      K
      kereste
    • RE: Kıyaslama fakirliği ve YYGY

      Tecrübe, bir bakıma kıyaslama yapa yapa zamanla hafızamızda birikmiş verilerin tümüdür. Yani adına tecrübe dediğimiz bu şey, yılların birikimiyle meydana gelen bir olgu aslında ancak yine de bir hayli tecrübe edinmemize rağmen, yeri geliyor olmayacak yanlışları yapıyoruz.

      Bunun başlıca sebebi bana göre duygusal yönümüzün bir haylı ağır basması ve bu nedenle mantıksal düşünce çoğu kez geri planda kalıyor.

      Çin atalarımız ne demişti?

      • Tecrübe, hayatta yediğimiz kazıkların tümüdür.
      Tartışma içinde yayımlandı
      K
      kereste