Anlıklar
-
@ictenlik Konudan habersiz birisi olarak bu yazdığını okusaydım "bilimcilerin" seni hapse attığını zannederdim. O kadar bozuk psikolojiyle yazılmış gibi.
@ictenlik, içinde söyledi: Anlıklar
ve neden bunu yazana hemen bilim adına bir denetleyici sansürleyici baş belası yapışıyor?
Sorgulama iyidir. O olmasaydı neyin yalan neyin gerçek olduğunu anlayamazdık.
-
Nene bunu yazana nezaket gösteremiyorsunuz_?
Neden şovenleşiyorsunuz?
Bu gerçek değilse sizi niye rahatsız etti_?
Mesela ben düz dünyacılar, simulasyoncular, chemtrailsçiler ve grafenciler vb bilmem necileri kuşlarla (sahte bayraklarla) arkadaş görürüm ve hiç rahatsız etmem, onlara lafta anlatılamaz,
Bu bağımsız kanaattir. Öyle olmama olasılığı vardır ama güçlü/gerçekçi olasılık olarak görülen güçlü kanaattir.
Kaldı ki bu sunulup durulmuyor. Çatışma alıyor diye bunu da oldukça azalttık ve yeri geldi açıyoruz çünkü İsrail-Filistin gerginliği vardı ve biz meseleyi böyle/tarihsel okuyorduk o yüzden kamuoyunu/toplumu doğacak olası yorumların mesnedi/kökeni konusunda bilgilendirdik. Hani biz de bu gözle izleniyor siz de bilin ki hakkınız, duyun. Yani -yazarsak- o kökenden gelecek ,o kökeni işaret edecek. Susturur sansürlersen zaten yazamayız. Sen önemseme o önemli değil.
Kimsenin sallamadığı şu.
Benim gibiler 7 bin yıl kadar önce bugün kutsanan topraklara gökten uçan arabalarıyla gelen yabancılara inanıyor. (Ubeyd heykelcikleri ve diğer) Geldiler ve oradakilere, matematik, geometri, bilimler, yapı teknolojisi bir şeyler öğrettiler verdiler. Mucizeler (teknolojik aygıtlar) gösterdiler, yapılar kurdular ve daha fazlası (Bir ölçü de Tevrat'ın yazdıkları oldu)
Gittiklerinde ve artık kimse onları görmediğinde bu halk arasında anlatılan/aktarılan bir söylenceye/efsaneye döndüğünde ise olgu tarihsel fenomen ve gerçeklik olmaktan çıkarak din oldu, tanrı oldu. Yönetme aracı oldu. Muhtemelen elitist/aristokrat bir sınıfın elindeki bilgi (musevilik) sadece anadan oğla, soydan soya geçerdi ve bu nedenle diğer gruplar halk kendi dinlerini kurdu, kendi bilgilerini derledi örgütledi ve kendi kitaplarını yazdı. Bunlar muhtemelen aynı efsaneden beslenen şeylerdi.
-
Bir kere bu yazdığım ne yapıyor? Ne anlama geliyor?
Yazılan ne mesaj veriyor?
Bunun bilimciyle işi yok ki! Müslümana mesaj veriyor. Bak tarihte bu olduysa musevi toplumu sizden bilgiyi sakladı ,sahte tanrının araçlarıyla sizi yönetmeye kalktı, latinceyle gizlenmiş ve papazların eline verilmiş hristiyanlık gibi seçkin sınıfın elindeki örgütlü bilgiydi ve yönetme aracıydı o yüzden bölünmüş ayrışmış olabilirsiniz ve dinleriniz böyle doğmuş olabilir ve aslında dinleriniz masal ve Kudüs için kutsanma ve din için savaş/gaza/cihad gereksiz demek.
Gönderi direkt müslüman toplumunu hedefliyor.
İsrail Yahudi topluluğu ya da şu an ki yönetim zorbalar olsa bile ölüme fedaya gerek yok demek. Kendini zorbanın dibinde kontrol altında tutturmazsan özgürlük için savaşmana gerek yok demek. Kudüs'ü bölme bölüşme, sahiplenme uğraşına gerek yok demek. Git bir toprakta yaşa özgür ora senin demek. Niye Gazze de boyunduruğu altına giresin ve ne diye özgürlük ve toprak için savaşasın? Git bir Arap devlete sığın yeni hayat kur demek ve özgürlük için savaşmanın başka yollarını bul yaşamı idealize et demek. Kendinize acı çektirmenize gerek yok demek. İlahi yardım aramayın demek. Kudüs önemsiz demek. Taş, toprak, çöl her yer aynı demek.
Mesaj buradan türüyor.
Bir müslüman çıksa dese ki; bıdı bıdı .. anlarız yani.
Niye boğuşuyorsun? İşine bak. Kendi emeğine bak. Kendi yoluna bak. Beni bırak sen. İşine bak.Kimsenin sallamadığı şu.
Benim gibiler 7 bin yıl kadar önce bugün kutsanan topraklara gökten uçan arabalarıyla gelen yabancılara inanıyor. (Ubeyd heykelcikleri ve diğer) Geldiler ve oradakilere, matematik, geometri, bilimler, yapı teknolojisi bir şeyler öğrettiler verdiler. Mucizeler (teknolojik aygıtlar) gösterdiler, yapılar kurdular ve daha fazlası (Bir ölçü de Tevrat'ın yazdıkları oldu)
Gittiklerinde ve artık kimse onları görmediğinde bu halk arasında anlatılan/aktarılan bir söylenceye/efsaneye döndüğünde ise olgu tarihsel fenomen ve gerçeklik olmaktan çıkarak din oldu, tanrı oldu. Yönetme aracı oldu. Muhtemelen elitist/aristokrat bir sınıfın elindeki bilgi (musevilik) sadece anadan oğla, soydan soya geçerdi ve bu nedenle diğer gruplar halk kendi dinlerini kurdu, kendi bilgilerini derledi örgütledi ve kendi kitaplarını yazdı. Bunlar muhtemelen aynı efsaneden beslenen şeylerdi.
-
Sizin anlamadığınız şu..
Tüm Gazzeliler, tüm Filistinliler, tüm Yahudiler ve tüm Arap dünyası bunu (aşağıdaki bilgilendirmeyi) bir kez yüksek sesle, tam/net/açık bir şekidle duysaydı ve (inanması gerekmez) (reddetme ve kabul dışında) sadece acaba (olabilir mi?) deseydi) (olasılık, ihtimal dahiline alsaydı) neler olacaktı?
Bir kez olsun acaba atalarımızın yanlış bilgisi (tarihi bilmeme, yanlış anlama) nedeniyle savaşıyor olabilir miyiz deselerdi?
Tanrı yok/yoktur dediğinizde onları ikna edebildiniz mi? Bu işe yaradı mı? Bu işe yarıyor mu? Eğer üçüncü sınıf propaganda yazarlarınız kadar aşağıdaki bilgiendirme duyulsa ya da bir an ciddiye alınsaydı ne olacaktı?
Hadi canım olamaz öyle şey!?
Nereden biliyorsun? Neye dayanarak_?
Kestirip atıyorsun, sınayamazsın ki!?
Kesin olamaz diyemezsin, saçmalamayın. Bilimsel -sorgusal- şüpheciliğe ne oldu?Onaylanması ya da reddedilemsi gerekmiyor. Her kisi de gerekmez. Açıktır. Bilgi açıktır. Olasılık dahilinde açık tutulması gerekirdi. İhtimal dışına itemezsin. (Benim bilgisel şüphecilik ya da ahlakım) Hem bilim şüpheciliktir. O zaman yanlışlanmadan aksi kanıtlanmadan da bilinemez ve toptan reddetmek hata olacaktı. ki zaten bakarsan öyle bir şeyin olamayacağını görecektin.
Uygun bakış ne topan reddetme ne de kabuldür. Açık olma, bir olasılık demedir.Olasığı nasıl reddedersin? Neye dayanarak olasığı aslı/gerçeği bilenene/bulunana dek sınamaya açık tutumalısın, tersi bilimsel ahlak ya da düşünce değil, o bilim etiği değil, yanlış.
Olasılığı reddin ve dışlamanın kanıtı nedir? derim ve subjektif çatışkını görürsün.Sunan bunu güçlü vicdani kanaat/kanı olarak lanse ettiğinde hala ilginç şeyler var. Kişi kanısının dayanaklarını sana açıklayabilridi ancak bu kadar. Daha ileri gidemez. Subjektivite. Bunlarla (kanıt tabanıyla) ya da onunla (kişiyle) boğuşmanın anlamı ne? Alemi ne? Seni bu yola taşıyamazdı ki! Subjektivite. (Objektif kanıt geçmişte tanık olma olur. Kanı diyoruz. Vicdani kanı .Kanı ve bireysel kanı/tanı aktarıyoruz, vicdani kanıyla boğuşuyorsunuz buna subejktif tutarlılık dışında bir tanı sağlanamaz )
ve hür-ileri demokrasiniz, ifade özgürlükleriniz varsa beni Gazzelilerle ve tüm diğerleriyle iletiştir/yüzleştir ve tüm Gazzelilerin beni duymasını sağla bakalım neler olabilir ve olacak?
Bilgiden korkma! Özgür idfadeden korkma, açık ruhlu yazardan düşünceleri serbest duyguları açandan saçandan korkma.
Bunun insanlardan gizlenmesin/saklanmasına aracı/alet olmayın ve edilmeyin, yanlış yoldasınız, kendinizi gözden geçirin
Kimsenin sallamadığı şu.
Benim gibiler 7 bin yıl kadar önce bugün kutsanan topraklara gökten uçan arabalarıyla gelen yabancılara inanıyor. (Ubeyd heykelcikleri ve diğer) Geldiler ve oradakilere, matematik, geometri, bilimler, yapı teknolojisi bir şeyler öğrettiler verdiler. Mucizeler (teknolojik aygıtlar) gösterdiler, yapılar kurdular ve daha fazlası (Bir ölçü de Tevrat'ın yazdıkları oldu)
Gittiklerinde ve artık kimse onları görmediğinde bu halk arasında anlatılan/aktarılan bir söylenceye/efsaneye döndüğünde ise olgu tarihsel fenomen ve gerçeklik olmaktan çıkarak din oldu, tanrı oldu. Yönetme aracı oldu. Muhtemelen elitist/aristokrat bir sınıfın elindeki bilgi (musevilik) sadece anadan oğla, soydan soya geçerdi ve bu nedenle diğer gruplar halk kendi dinlerini kurdu, kendi bilgilerini derledi örgütledi ve kendi kitaplarını yazdı. Bunlar muhtemelen aynı efsaneden beslenen şeylerdi.
-
Bunları (aşağıdakileri) yazabiliyorum, ağza alabiliyorum ya da toplumsal alana açabiliyorum diye (kaynaklarımı, fikir düşünce tabanımı, bu izlenime dayanak yollarımı sunma dışında) niye ben sana açıklama yapmak zorundayım?
Niye böyle bir şeyi okuduğum, düşündüğüm, cididye aldığım, üzeirnde durduğum ve toplumsal ortak alana taşığıdım -sunmaya cüret ettiğim için püriten yargılarla cezalandırılıyorum,?
Yazdığım burnumdan getirilmeye çabalanıyor, özvarlığıma kişiliğime yöneliniyor ve nefret ve lince varan sosyolojik aşağılama, linç ve görmezden gelmeye tabi tutuldum?
Susturma, konuştuğuna pişman etme, konuyu kapattırma, bu konuyu açacak olursa burnundan getirme ve her defasında aynı
Denesene. Gel bak oluyor mu?
Nefret söylemesine kampanyasına, kişisel karalamaya, lince varan sosyolojik söyleme ara vermediniz. Her defasında başka biriniz başka yolla denedi. (Burada binlercesine tanıktık.)
ve bunlar beni alçatlmaz, alçaltmayacak, sizi alçaltır. Günü gelince öğrenirsin.
Anlamadığınız şu. Ben toplumsalım, denetli değilim, çıkarcı değilim, özgür ruhluyum. Bağlı değilim. Toplumsal hiyeralşi, kast, çıkar, para ağlarınıza rahata ve konfora dahil bağlı değilim. Ağanıza paşanıza bağlı değilim. Ben askeri hiyeralşiniz gibi çıkarsal toplumsal hiyeralşide çıkar peşinde ve bu anlamda bağlantıda değilim.
Kaybedecek bir şeyim, kazanacak çıkarım ya da korkum ve sakınmam yok, olamaz.
Ben sizin gibi korkak ödlek yüzsüz ve çıkarcı değilim.
Kimsenin sallamadığı şu.
ZBenim gibiler 7 bin yıl kadar önce bugün kutsanan topraklara gökten uçan arabalarıyla gelen yabancılara inanıyor. (Ubeyd heykelcikleri ve diğer) Geldiler ve oradakilere, matematik, geometri, bilimler, yapı teknolojisi bir şeyler öğrettiler verdiler. Mucizeler (teknolojik aygıtlar) gösterdiler, yapılar kurdular ve daha fazlası (Bir ölçü de Tevrat'ın yazdıkları oldu)
Gittiklerinde ve artık kimse onları görmediğinde bu halk arasında anlatılan/aktarılan bir söylenceye/efsaneye döndüğünde ise olgu tarihsel fenomen ve gerçeklik olmaktan çıkarak din oldu, tanrı oldu. Yönetme aracı oldu. Muhtemelen elitist/aristokrat bir sınıfın elindeki bilgi (musevilik) sadece anadan oğla, soydan soya geçerdi ve bu nedenle diğer gruplar halk kendi dinlerini kurdu, kendi bilgilerini derledi örgütledi ve kendi kitaplarını yazdı. Bunlar muhtemelen aynı efsaneden beslenen şeylerdi.
-
Aşağıda yazılana dair kanıt ifadesi sosyal zorbalıktan, zorlamadan gizli/örtük/zımni tolumsal/erksel/çoğunluksal şiddetten ve tahakkümden başkası değil niye?
Bir kere bu kanıdır, kanaattir.
Bir kere bu kanıtlanmadı.
İkincisi bu kanıtlanamaz.
Üçüncüsü bana kanıtlanmadı.
Dördüncüsü ben bana sunandan kanıt istemedim ya da almadım.Beşincisi ben buna güçlü olası/ihtimal veriyorum (tarihi ve olguları denkleştiriyor, cuk oturuyor) ama yanılma hata payımı saklı tutardım. Mesela bana göre neredeyse %99,99 olasıdır, çok büyük ihtimaldir neredeyse yanılma payı yoktur ama bir ihtimal de yanlış alabilir. Tersine dair makul gerekçe, dürüst tartışma açılım olsa tabi ki dinlerdim. Bildirme değil.
Ben kanıt kurumu muyum? Ben kişiyim, subjektifim kanı kurumuyum. Gerçeğini gözden geçir. Benden kanı/kanaat isterdin. Ne düşündüğümü isterdin ve ben bunu sağlardım.
Şimdi; "biri bana bunu açsa"; "ben yok olamaz öyle desem kestirsem atsam", "sonra bana dönse dese bilimsel şüphecilik", "hiç mi şüphe etmeyelim?"
Yani orada bir durur düşünürüm, kendimi gözden geçiririm, acaba ben ne dedim? Kişiyle bir sosyal mesafe sınır örerim, koyarım. Siz de o yok. Siz de toplumsal/erksel çıkar temelli zorbalık bilinci var.İlgili yazıma dayanak alıntı ve gönderi metni kısaltması
Kimsenin sallamadığı şu.
Benim gibiler 7 bin yıl kadar önce bugün kutsanan topraklara gökten uçan arabalarıyla gelen yabancılara inanıyor. (Ubeyd heykelcikleri ve diğer) Geldiler ve oradakilere, matematik, geometri, bilimler, yapı teknolojisi bir şeyler öğrettiler verdiler. Mucizeler (teknolojik aygıtlar) gösterdiler, yapılar kurdular ve daha fazlası (Bir ölçü de Tevrat'ın yazdıkları oldu)
Gittiklerinde ve artık kimse onları görmediğinde bu halk arasında anlatılan/aktarılan bir söylenceye/efsaneye döndüğünde ise olgu tarihsel fenomen ve gerçeklik olmaktan çıkarak din oldu, tanrı oldu. Yönetme aracı oldu. Muhtemelen elitist/aristokrat bir sınıfın elindeki bilgi (musevilik) sadece anadan oğla, soydan soya geçerdi ve bu nedenle diğer gruplar halk kendi dinlerini kurdu, kendi bilgilerini derledi örgütledi ve kendi kitaplarını yazdı. Bunlar muhtemelen aynı efsaneden beslenen şeylerdi.
-
@ictenlik, içinde söyledi: Anlıklar
@TENTEN, içinde söyledi: Anlıklar
Dinleri tanrıları ortadan kaldırmıyor.
Kaldırıyor o halde saçmalık
Eğer gerçek bu olsaydı, öyle ele alınsaydı ya da buna inanılsaydı din min kalmazdı (monoteist dayanak çözünürdü, vahi bağlamı çökerdi, politeistik bağlama geçerdi). Bunu kaç kez söyledik.
@TENTEN, içinde söyledi: Anlıklar
Bunlar uzaylı sürüngen denilen griler mi?
Hayır, ilgisi yok
Bu uzaylı senaryolar dinleri kaldırmak için uyduruluyor ise neden insanlar bu senaryolara inansın?
Uydurulmuyor gerçek ise deliller ne?
Hangi, uzaylılar o zaman? Tarihi kalıntı eser var mı? -
İsrail'in savaş suçlarını soruşturamayan BM ya da uluslarası batı toplumu Rusyayı kınamaya devam edecek mi?
Sanırım Gazze ve İsrail'deki olaylar, Rusya'yı soykırım yapmakla ve sivilleri hedef almakla suçlamanın ne kadar saçma olduğunu herkese gösterecek. Birkaç hafta içinde Ukrayna'da 20 ay süren çatışmalarda öldürülen sivillerden daha fazla sivil burada ölecek.
Rusya sivil kayıplarını en aza indirme konusunda dikkatli davrandı ve insanlar alternatifin neye benzediğini gördüklerinde bu durum kolaylıkla ortaya çıkacak.
https://twitter.com/witte_sergei/status/1711370759044833586 -
@TENTEN, içinde söyledi: Anlıklar
Bu uzaylı senaryolar dinleri kaldırmak için uyduruluyor ise neden insanlar bu senaryolara inansın?
Uydurulmuyor gerçek ise deliller ne?
Hangi, uzaylılar o zaman? Tarihi kalıntı eser var mı?Yukarıda yanıt ve yanıtlar/açıklamalar silsilesi zaten var, verilmiş .Tam açık.
Yorumunun bir iki üstüne/öncesine yazılan
-
@TENTEN, içinde söyledi: Anlıklar
Bu uzaylı senaryolar dinleri kaldırmak için uyduruluyor ise neden insanlar bu senaryolara inansın?
Uydurulmuyor gerçek ise deliller ne?
Hangi, uzaylılar o zaman? Tarihi kalıntı eser var mı?Delil ne biliyor musun? Yaptığınızın küstahlığın ,üstünlükçülüğün/şovenliğin daniskası, dik alası olması. Bana delil sorma nedir? niyedir?
-
@ictenlik, içinde söyledi: Anlıklar
@TENTEN, içinde söyledi: Anlıklar
Bu uzaylı senaryolar dinleri kaldırmak için uyduruluyor ise neden insanlar bu senaryolara inansın?
Uydurulmuyor gerçek ise deliller ne?
Hangi, uzaylılar o zaman? Tarihi kalıntı eser var mı?Delil ne biliyor musun? Yaptığınızın küstahlığın ,üstünlükçülüğün/şovenliğin daniskası, dik alası olması. Bana delil sorma nedir? niyedir?
Senin algın bozuk.
Böyle bir şeyi düşünmen bile hata.
Delil sormayacaksam neyi soracağım?
Şu şu şeyler yüzünden kabul ediyorum diyemiyor musun? -
@TENTEN, içinde söyledi: Anlıklar
@ictenlik, içinde söyledi: Anlıklar
@TENTEN, içinde söyledi: Anlıklar
Dinleri tanrıları ortadan kaldırmıyor.
Kaldırıyor o halde saçmalık
Eğer gerçek bu olsaydı, öyle ele alınsaydı ya da buna inanılsaydı din min kalmazdı (monoteist dayanak çözünürdü, vahi bağlamı çökerdi, politeistik bağlama geçerdi). Bunu kaç kez söyledik.
@TENTEN, içinde söyledi: Anlıklar
Bunlar uzaylı sürüngen denilen griler mi?
Hayır, ilgisi yok
Bu uzaylı senaryolar dinleri kaldırmak için uyduruluyor ise neden insanlar bu senaryolara inansın?
Uydurulmuyor gerçek ise deliller ne?
Hangi, uzaylılar o zaman? Tarihi kalıntı eser var mı?İnsanlar buna inansın diyen kim?
Uydurulup uydurulmadığını soran kim? Bu nereden çıktı? ne alakası var?
Sitchin Tevrat okuyup, Sümer çözümleyip o kanıya vardığında o onu bağlar mesela. Diğeri de bu mantıklı galiba böle olabilir derse o onu bağlar. Sürü olarak bir şeye inanmak (kabul etmek) ya da reddetmek (bilmeksizin inkar etmek) zorunda değiliz, her ikisi de değil ve elimizde zaten mutlaklar yok.Benim makul gerekçelerim diğer hiçbirinizi ikna edemez, edebilse şimdiye kadar ederdi, bu subjektivite. Ben bu fikirlere dirençli arkadaşlarla onlarca forum ve onlarca sosyal medya grubu vb temasıyla binlerce kişiyle zaten önceden yazıştım, fikrim var.
Ben kişisel kanı güveni edinmişsem ya da öyle olabileceğine kişisel düzeyde ikna olmuşsam bu benim kişisel gerekçelerim, kişisel öğrenimimi kapsar, bu onu zaten kesin yapmaz. Bence kesinliğe en yakındır ,e ngüçlü olasılıktır ve bana göre kesin gibidir çünkü gözlem derim. Benim görüşüm-bakışım o derim. Düşünce tabanım o derim. Neyse. Bu benim yaşam gözlemimi kendi iç değerlendirmemi kapsar.. Kişisel okumalarım, araştırmalarım ve gözlemlerime vurgu yapardı . Hepsini tek tek açsam (ki denedim beni yormaktan başkası değil) binlerce saat tartışsam da yazsam da boğuşulacaksa boğuşulurdu (kişi tersine dirençliyse dirençlidir) ve diğeri aynı yolla ikna olmayabilir. Kafamı çıkarıp senin kafan takabilir miyim?_ İsterse içindeki tüm herşeyi verebilirim. Yine de aynı şeyi düşünmeyebiliriz.
Size denen o değil. Beni rahat bırakın. Yargıyı kesin. Kanaat özgürlüğü, düşünce, ifade özgürlüğü ,toplumsal hak ve özgürlüklerinizi gözden geçirin ve temel düzeyde bilgi edinin. Temel hak saygısı edin. ve okumuyorsun bu nedenle seninle zaten yazışılamaz, bu forumda engelenemediğin zorunlu kaldık-bırakıldık . -
@TENTEN, içinde söyledi: Anlıklar
Senin algın bozuk.
Böyle bir şeyi düşünmen bile hata.
Delil sormayacaksam neyi soracağım?
Şu şu şeyler yüzünden kabul ediyorum diyemiyor musun?Senin şu ifaden bozuk
Senin bunu yazman hata
Senin benim kişisel algıma karışman hata. Subjektif üstünlük taslama ve bunu göremeyecek kadar körsün sen -
@ictenlik, içinde söyledi: Anlıklar
@TENTEN, içinde söyledi: Anlıklar
Senin algın bozuk.
Böyle bir şeyi düşünmen bile hata.
Delil sormayacaksam neyi soracağım?
Şu şu şeyler yüzünden kabul ediyorum diyemiyor musun?Senin şu ifaden bozuk
Senin bunu yazman hata
Senin benim kişisel algıma karışman hata. Subjektif üstünlük taslama ve bunu göremeyecek kadar körsün senKişisel algına kimse karışamaz.
Beynine kimse müdahele edemez.
Geç bunları .Dur sana malzeme vereyim benimle eğlenmen için.
Mesela ben döngülü evren modeline inanıyorum.
Delil olarak elimde çok az şey var. -
@TENTEN, içinde söyledi: Anlıklar
Kişisel algına kimse karışamaz.
Beynine kimse müdahele edemez.
Geç bunları .Bak şimdi sana kırk kere yazıldı. İstersen yanıma gel. İstediğin algı testine girelim senle. Okuduğunu algılama ,mantıksal algılama, analitik algılama, ne tür algılama istiyorsan herhangi bozukluk bul göster bana. Daha iyi algıladığını göster bana. Bi delil göster bana. Aranızda varsa isteyen kendini alsın gelsin açık adres yazacağım davet edeceğim ,biri test seçsin beraber yapalım yanyana.
Okumuyorsun ve engellenmediğin sana zoraki yanıt veriyoruz
-
@ictenlik, içinde söyledi: Anlıklar
@TENTEN, içinde söyledi: Anlıklar
Kişisel algına kimse karışamaz.
Beynine kimse müdahele edemez.
Geç bunları .Bak şimdi sana kırk kere yazıldı. İstersen yanıma gel. İstediğin algı testine girelim senle. Okuduğunu algılama ,mantıksal algılama, analitik algılama, ne tür algılama istiyorsan herhangi bozukluk bul göster bana. Daha iyi algıladığını göster bana. Bi delil göster bana. Aranızda varsa isteyen kendini alsın gelsin açık adres yazacağım davet edeceğim ,biri test seçsin beraber yapalım yanyana.
Okumuyorsun ve engellenmediğin sana zoraki yanıt veriyoruz
Test yapmak ile anlaşılmaz.
Testin farkında olmadan yapılması gerekiyor.
İnsanlar rol yapabilirler.
Ben girdim öyle testlerden birine psikotik depresyon raporu aldım.
Sorularda saçmasapsandı. -
Ayrıca Şizofrenler zeki insanlardır.
Ama eşik değeri diye birşey onu geçince gerçek ile sahteyi ayırt edemiyorlar.
Beni mesela ajan zanneden biri kıbrıs gazisi vardı.
Ama diğer zamanlar aklı başındaydı.
Teste girse sağlam çıkar esnada. -
Birde sana yazmıştım. Hangi forumda olduğunu unuttum.
Sağlam insanlar bile karanlık beden sıcaklığı ile aynı su kabına koydukları zaman sanrılar gördüğünü yazmıştım. -
@TENTEN, içinde söyledi: Anlıklar
Test yapmak ile anlaşılmaz.
Testin farkında olmadan yapılması gerekiyor.
Ben girdim öyle testlerden birine psikotik depresyon raporu aldım.
Sorularda saçmasapsandı.Herşeye delil diyen siz değil misiniz?
Peki o zaman ben sana bir kaç gösterge sunayım. Gerçek insan tanıklar.
Bana üniversite yıllarında düşünen adam lakabı takıldı, Bakırköydeki heykelle özdeştirildim. Birinci sınıftan sonra okula devam etmedim, hiç bir derse katılmadım sadece vize final geceleri kitaplar ve ders notlarıyla okulu bitirdim. Ticaret hukuku, idare hukukunu felan tek bir gece okudum ve sınıfın en başarılı 3-5 notundan birin alırdım. Derslerinden 90 -95 aldığım profesörler kim bu hiç görmedik dediler? Bir hafta ders çalışanlar anlamadıklarını bana sorarlardı. Bütün çocukluk, gençlik okul ve çalışma yaşamım her türden/sınıftan insanın zekamı vs onaylamasıyla geçti. Hala kardeşimi gören ortaokul arkadaşlarım içtenlik ne oldu? diye sorarmış çok zekiydii diye eklerlermiş. Bilgisayarında sorun olan bana sorardı, kafası karışan bana sorardı, yönetim kurulu yazıları bana yazdırıldı, kendi müdürüme ,iş avukatlarına hukuk anlatırdım vs. Algımın bozuk olduğunu belirten tek bir gerçek kişiye gerçek yaşamda rastlamadık.
Bunların hepsini gerçek insan tanıklarla ispatlayabilirim. Sanal dünya yanıltıcıdır beni tanımıyorsun.
-