Esnek Serbest Eskizler ; Çalakalemler ve Doğaçlamalar

[ictenlik]

Arkadaşlar burada ne yapıyoruz?

Dili aldık onunla oynamaya ve onu tıngırdatıp ses çıkarmaya, dili alternatif seslerle iyi biçimde çalmaya ve yazılı bir şeyler yani çalınık iç çıkarmaya uğraşıyoruz

Niye böyle yapıyoruz yani anlam bütünlüğü yok sadece okunur düzenlenmiş metinler değil?

İnternet sonsuz bir boşluktur. Metin dosyları bytelarla tutulur, (miniminnacık verilerdir) bura yazarak dolmayacağına göre bence bu daha iyi çünkü serbesti iyi.
Herkes kendini çok formal biçimde düzenlemiş (bu serbestiyi ve özgünlüğü sınırlar, katı kuralcılık) bu anlamda genelimiz sınırlamış ve kurallanmış gözüküyor. Şimdi kurallara ve düzene uyumsuz biri bozuk çalar. Bu adet

Tüm esnekliğini sunuyor. Yani bir çalgıyı elime alsam ve onunla ses çıkarmayı denesem ne oluyorsa o fikri şeklinde yazıyorum.

Bunu neden yapıyorum?

Araya güzel bir şeyler serpiştirebiliriz. İkinci bana "kalemin güçlü" deniyor. Kalem güçlüyse düşüngüçlü orayı herkes pas geçti. Burada tuhaf gelebilir, dağınık görünebilir, anlamsız gelebilir herkesin kendi tavrı var. Bana kalemin güçlü diyenler için güçlenme ipuçları sunuyorum. Yazarlığı, nasıl kendim açtım onu gösteriyorum. Bunları yaptım. Yakın. Armut piş güçlenmedi.

Daha fazlasını zihni bir uzay gibi düşündüm. Kelimeler anlamlar onlarla oyun oynama fikirleriyle oynadım vs. Bir çok düşünce ve dille oynadım. Düşüncelerle de ve çok derinlemesine. Herhangi bir şeyi yazmanın binlerce yolu olabilir.

Burada gerçekten yaratıcı düşünme dil kullanımı ve üretim için ilham dağırcığı demliyorum. Bu çıktıdan önceki amaçtır. İkincisi bu dil bizim dilimiz ve kullanımları işçilik

Şunu düşün. Beethovensan beste üretip bırakmaya uğraşacağına birilerine sesi ve müziği duymayı, yoğurmayı, içte birleştirmeyi, kafada çalmayı, nasıl yaptığını da eşzamanlı anlattığını dene

[ictenlik]

Eğer denildiği gibi kalemim güçlüyse bu nasıl gelişti_?

İşin aslı herkes potansiyelini ortaya koymak ister. Kendime göre; duygu düşünce dünyamda bir potansiyel ve enginlik vara ama ortaya çıkmıyor gibi hissederdim. Tamamen vasattım. Normal.

Gençlik boyu okudum. Yazma fikri üzerine önemle durdum. Roman yazarlığı, sinema senaryo üretimine kadar kafa yordum ve kitaplar devirdim, klasikler okudum, defterler çiziktirdim, serbest dağınık yazımlar yaptım, olmuyordu. İstediğim olmuyordu. İstediğim olamadım. Ben de bırakıverdim. Pas. Zorlamadım. Vasatların dünyasında bir vasattım.
(Şu an bakıyorum da vasat az. Bebe agu.)

Gerçekten de nasıl büyüdü kalem güçendirdi? (eğer öyleyse)

Ta ki 12-13 yıl önce en son bir blog açım. Belki de her gün gidip karalamaya başladım. Bazıları taslaklar ve bazıları yayınlardır. O an ki duygu düşünce dünyam. Yani anlatmak istediğim bir şey varsa yazıyorum. Bunun dışında şunu yapıyorum.

İki yol var. Esin bekleyen şair ve besteci ve serbest dalışlarla akmaya izin verme. Çağrışım tabanlı . Güzel bir şey oluşturma düşüncesi yoğuşturup kelimeleri serbest akmaya izin verip daha sonra bir forma sokmaya güzelleştirmeye çabalama. Yani kendimi yazmaya çekiyorum ki açılayım.

İkincisi; kendi duygu durum ve düşünce halimin metnen çısçıplak fotografını çekiyorum. Bu ilginç gelebilir. Beni geliştiren gerçek şeydir. Şimdi bir kaç şey farkettim. Okumalarımdan aldığım ipuçlarıdır. Bir şeyi içte tutmamak. Birincisi biz erkeksek duyguları ifade etmiyoruz, onları çarpıtırız, saklarız. Bu toplumsal öğretidir.. İkincisi sosyal alanda Jung'un mask dediği gibi bir benlik takınır ve dilimizi ayarlarız.
Ben bunu 3 yaşındaki çocuk ayarına geri getirdim.

Kendimin, ifademin, ben de içimdeki durumun ifadesinin en açık, en net halini aradım. Bildiğin düz biçimde.

İlk okullu ,alfabeli çocuk ol der Rıfat Ilgaz.

Başladım. Çok basitçe
Üşüyorum
Korkuyorum
Canım acıyor
Kendimi kötü hissediyorum
İnsanlardan nefet ediyorum

Örnekler ama bin biçimi var farklılaştırmaya gerek duymuyorum.
Düzü bu.

(Bu zayıflatmaz güçlendirir buna emin olabilirsiniz. Yazı dışında benliği de )

İçimdeki herşeyi yazıp çıkardım, kimse görmüyor. Taslaklar. Kendine bakış sunuyor.

Bu çabayı istisnasız bir kaç yıl binlerce saat sürdürdüm ta ki şuna gelene kadar. Yani kendimi istediğimde ifade ettiğimde ben de ne oluyorsa o. Yani kurusıkı bir silahta barut vardır namludan ateş çıkar. Armut çıkmaz. Düşüncemde ruh halimde o an yaşadığım durumda ne varsa lafa onu sıkar oldum. İstersem. Dürüstlüğü hiç kesmedim kısmadım kendimden utanmadım, saklanmadım..

Kendine karşı tam bir dürüstlük hali. Bunu elde etmek zaman işi ve kişiyi zorlayan bir şeydir. Kalkışmaktan yol almaya zordur yani. Adım adım gider, her adımda bocalama

Yapılan şuydu. Tam şu an.
Dürüst olacağım, tam açık olacağım, duygularımı hiç sakınmayacağım.
Kağıda karşı

Beni yazar olarak güçlendiren birincisi bu. Asıl

Şunu baştan söyleyelim bunu yazar olarak deneyip başaran olursa forumlardan uzak dursun, şiir miir sunsun. Gerçekten biz çocukluktan itibaren masklar alırız. Bu insanın içine dışına çıkarır, kendine ilk yabancılık sonra tekrar tanıklık getebilir.

Duyguları saklamak güç değildir. Bu zayıflatan şeydir.

Biz iletişimi -çoğu zaman- karşı tarafı manipüle etme kiçin kullanmaya ayarlıyız.
Sosyal masklar gerçek

İkincisi ne_?

İkncisi forum temaslarında insanlarla buluşma ve onların düşünce kalıplarını hızlıca edinme ya da sinerjik biçimde bağlı ve içinde olunan iletişim ağında büyümek. Yol almak. Zamanla gelir olur.
Ormanda ağaçsan ışık almak için diğerlerinin boyu kadar yükselmelisin ve üzüm üzüme bak baka.
Yani ikinci de budur.

[ictenlik]

Uzun yazıları okumayanlar için bir tekil cümle.

Şimdi forumun beni çağrısında kalem gücü ifadesi var. Bu başlık biraz bu kalem gücü ifadesinden bunu paylaşma yolları aramama dönüştü. Yukarıdaki yorumum o anlamda önemlidir. Eğer ilgilenen varsa. Bazılarına tuhaf gelecek şey/şeyler var ama o/onlar öyledir.

[ictenlik]

Çakıyımlı çakıyımsız çakıyışlı çakıyışsız çakıyıklı çakıyıksız
Çakıkta çak çakmaktalar

Çağnak çalan çağım çağı
Çağımlıklı çağımlıksız
Kaçaçala çalak çalan çalımlıklı çalımlıksız
Çalakala kalık çağı kalık kalçın kalıklığı
Kalçındaki kalıklıklık kalkındılık kalkaklığı
Kalkaklıkta kal kalkanlar kalka kalkmaya kalkmadı
Kalkı kalkı kalkan kalkık kalkıyışla kalk kalmadı

[ictenlik]

Şimşek ekmek gök karnına
Ekip dikmek yalavları
Işkın edip ateş çalı
Çal ışkından alev/çalak çalmak

[ictenlik]

Şimşek şişeyen şengilik

Şengi şıngı şakık şakman
Şakar şakar şakkı şakar
Şaka şaka şakan şakak şakık şakık şakman çakar
Çakıp çakıp çakkılayan çıkkılayan çıkık çakkak çaka çaka çıkı çaktı

[ictenlik]

Alev çalan çıkkın çakık
Alevinden ıs vermedi
Is vereyen çıksız çakık kılıvlıdan kav vermedi

Kav kavlayan kıv kıvılcım kıvılcıklı kıvılcıklı
Kıvılcıksız kavsız ateş kavulcuklu kavulcuklu

[ictenlik]

Parıltılı öz yalnızlık yalgınlıktan

[ictenlik]

Şıkkı şakan sakık saki alevleye alevleye

[ictenlik]

şıkkı şakka şıkkı şakka

şavunluklu şuvvalayan şuvvalaya şuvvalaya
şuvvalayış şuvvalayan şuvvalaya şuvvalaya

şavun şavun şuvva saçar
şuvva saçıp şuvva saçar

şuvva şuvva şuvva şuvva

şavun şuvva şavun şuvva şavun şuvva şavun şuvva

[ictenlik]

Göğün karnına yer gerelim yer

[ictenlik]

Çalak tohum

Barışsızlık Varışsızlık
Bar ı şa Var ış sız lık

İnsanlıkçak bir gün , bir günümüz olur mu

İnsanlıkçak hayal kurduk
Gerçeğin nasıl kurulacağını öğrenemedik
Gerçeği kurucular masalarda oturur
Bombaların kullanıcısına imzalı kağıtlar sunarlar
Düşünceler kağıtlara girmiştir

Oturduğum yerden hep gerçek kurmak istedim
Hayallerim sımsıkı gerçeğe dönüşsün istedim
İnsanlıkçak bir gün bir gülelim istedim

Gerçeğin bir tarlası varısa ekeridim hayalimi
Ekeridim
Ekeridim

Hayallare umut ektim

İnsanlıkçak bir gün bir gülelim istedim
Tüm bunlar gerçeğe dönüşsün istedim

Baktım böyle olmuyor
Beklemekle gelmiyor
Hayal tarlasından gerçek deremedim

Barışı istemeyen getirmeyen çağırmayan her kim oluyorsa umarım savaşını kendi yaşar

Bir Filistinli olsam

Ağlardım

Kağıtlara şiirler yazarak savaşları durduramazsın dedi
İçimden bir ses
Bombalara meydan okuyan bir kalem henüz üretemedik

"Benim sizden kendim için hiç bir şey istediğim yok"

Nazım durduramadıysa

O halde niye yazıyorum

Kendimi nasıl varedeyim?

Burada ben kim oluyorum, ben buradan ne yapabilirim ki demeyeceğim
Deneyedüşün, belki bir gün kelimeler bombaları büker

Yeryüzündeki bombaları imha edebilecek kadar güçlü bir ses arıyorum
Onu yazmayacaksan ne anlamı var diyorum
İyisini düzünü değil bombayı patlatanı/yeneni yazalım

[ictenlik]

Hamlak

Yerüyüzünün gökyüzünün bütün esinlerine
Varsa yoksa bilinen bilinmeyen bütün esincilerine
İnsanlığın yeryüzünün gökyüzünün tüm vicdanına sesleniyorum
Kalemime güç ver/kat

O fortuna!

Güçsüz hissetmekten yıldık
Bombalara karşı bizi birleştirebilecek sözler ve barışı arıyoruz
Buradan bir gün hiç bir şey yapamamış hissetmek dışında bir vicdan rahatlığıyla kalkabilecek miyim

Oturduğum yerden hiç bir şey yapmayarak
Hayır
Çaresizliğe inanmak ahmaklara güç katar

Olumsuz düşüncelere izin vermeyeceğim
Kalemimi sivrilte sivrilte sivrilteceğim
İnanımı doğuracağım
İnanımı emeğime katacağım
ve
İnanımı işleyeceğim
Deneme yap dedi Yoda
Denemeyeceğim
O halde yapıyorum
Nereye varırsa
Hayal ve düş kırıkları doluyuz ama bu bizi yıldırmaz
Kalemimizden içimizi ısıtacak şeyi çıkarana kadar yoğuracağız

BİRLİKTE DÜŞLEYELİM
BERABER DÜŞLEYELİM
DÜŞÜME KATILIN
DÜŞLEMEKLE OLUR (şiiri)

Düşlemekle barış olmaz dediler
Olmaz demek düşlememek
Olmaz demek inanmamak
İnanmamaya inanma

Yeryüzünde vicdanı rahat etmeyen her kim varsa,
Oturduğu yerden ben bir şey yapamadım diyen her kim varsa
Düşünü düşüme birleştirmeye çağırıyor ve onun/onların birleşik düş davetlerine karşı katılım birleşimi düşüncemi yansıtıyorum

Bizler etkileşen ve bir gerçeği paylaşan kauntum gözlemcilersek (tanıklarsak) gerçekten bombaların önüne patlayan bir hava savunma sistemi gibi füze durduran bir düşün savunma sistemi metni yazma için düş, esin katılım daveti yapıyoruz
gibi; yakın

İçtenlik düşliyordu
Gelecekte yazdığı ya da düşi katılımdan diger (digerden) yazılacak satırlar
efelsefeden ya da başka bir yerden fırlayıp bombaların önüne patlayıverecekti
Onlardan daha güçlü olacaktı
İnanca inanç dedi içtenlik inanca inanç
Dedi ki Melih Cevdet "yazık olur bu düş yarı kalırsa,"

İçtenlik düşlüyordu

[ictenlik]

@ictenlik, içinde söyledi: Esnek Serbest Eskizler ; Çalakalemler ve Doğaçlamalar

Hamlak

Yerüyüzünün gökyüzünün bütün esinlerine
Varsa yoksa bilinen bilinmeyen bütün esincilerine
İnsanlığın yeryüzünün gökyüzünün tüm vicdanına sesleniyorum
Kalemime güç ver/kat

O fortuna!

Güçsüz hissetmekten yıldık
Bombalara karşı bizi birleştirebilecek sözler ve barışı arıyoruz
Buradan bir gün hiç bir şey yapamamış hissetmek dışında bir vicdan rahatlığıyla kalkabilecek miyim

Oturduğum yerden hiç bir şey yapmayarak
Hayır
Çaresizliğe inanmak ahmaklara güç katar

Olumsuz düşüncelere izin vermeyeceğim
Kalemimi sivrilte sivrilte sivrilteceğim
İnanımı doğuracağım
İnanımı emeğime katacağım
ve
İnanımı işleyeceğim
Deneme yap dedi Yoda
Denemeyeceğim
O halde yapıyorum
Nereye varırsa
Hayal ve düş kırıkları doluyuz ama bu bizi yıldırmaz
Kalemimizden içimizi ısıtacak şeyi çıkarana kadar yoğuracağız

BİRLİKTE DÜŞLEYELİM
BERABER DÜŞLEYELİM
DÜŞÜME KATILIN
DÜŞLEMEKLE OLUR (şiiri)

Düşlemekle barış olmaz dediler
Olmaz demek düşlememek
Olmaz demek inanmamak
İnanmamaya inanma

Yeryüzünde vicdanı rahat etmeyen her kim varsa,
Oturduğu yerden ben bir şey yapamadım diyen her kim varsa
Düşünü düşüme birleştirmeye çağırıyor ve onun/onların birleşik düş davetlerine karşı katılım birleşimi düşüncemi yansıtıyorum

Bizler etkileşen ve bir gerçeği paylaşan kauntum gözlemcilersek (tanıklarsak) gerçekten bombaların önüne patlayan bir hava savunma sistemi gibi füze durduran bir düşün savunma sistemi metni yazma için düş, esin katılım daveti yapıyoruz
gibi; yakın

İçtenlik düşliyordu
Gelecekte yazdığı ya da düşi katılımdan diger (digerden) yazılacak satırlar
efelsefeden ya da başka bir yerden fırlayıp bombaların önüne patlayıverecekti
Onlardan daha güçlü olacaktı
İnanca inanç dedi içtenlik inanca inanç
Dedi ki Melih Cevdet "yazık olur bu düş yarı kalırsa,"

İçtenlik düşlüyordu

**

/Düşleye/ Başlayaduran içtenlik
ilk olarak
Çinden çıkan bir bildirinin
kağıt parçası olarak
gökyüzünde yüzerek
gidip bir bombayı durduruşunu düşündü,
silişini düşündü

Başlayaduran içtenlik
ek olarak
bir matbaadan çıkan bir haberin ifşasının
kağıt parçası olarak
tüm savaş çıkarıcıların yüzlerine kaplandığını düşündü

Başlayaduran içtenlik
ek olarak
Bir çocuğun gülüşünün kahkahasının sesinin
yankılan uzayda bombalara çarpmasını düşündü

Başlayaduran içtenlik
Yazdıklarının kimsenin inanmadığını ama

Hayal satma
Gerçek sat
İçimi susturan ses

İsteyen okur

Zamanı başka türlü harcamanın bin yolu var. Bu da bir çeşit.
Yeterince inanamayız dedi bir ses içimden
İnanmamaya inanma

[ictenlik]

Bunun bir yarı şiir versiyonu vardı ama bu halini verelim

Savaş ilkelliktir
Afrika da aç çocuklar olması ilkelliktir
Daha çocukken farkederiz
Bizler ilkeliz
Burada bir şey yanlış
İnsan ilkel

Savaş ilkelliktir
barbardır
Afrika da aç çocuklar olması ilkelliktir
Bunun başka tanımı yok
O yüzden ben bilim milim demeyeceğim arkadaş

Olmayan varsa onları çıkaralım başkan olsun bilim yapsın başka yolu yok

Çocuk ölen dünyaya ben uygar/ileri demeyeceğim

Ben barışçılsam varlığıma sövüyor-her gün sövüyor. Ben ondan güçsüz müyüm_? Ben ... mıyım/miyim

[ictenlik]

İLERLEMEK İSTİYORSAN

Uzay boşluğunda tepetaklak insanlar düşün
Başaaşağı duruyorlar
Ayak tabanları yukarı dönük
Şimdi -uzay çağında- ilerlemek istiyorsan ve düşmeden ilerlemek istiyorsan onların ayaklarına basmalısın
ve unutma
sıra sonunda sana da sıra gelecek
aşağı geçme sırası
başaşağı durma sırası

İlerlemek istiyorsan
İlerlemek istiyorsan

[ictenlik]

İLERLEMEK/İLERİLEŞMEK

Aşağı da yukarı da
İleri de geri de
Ön de arka da
Sağ da sol da
Bir aynı kürede
Hep beraberce
Biz varız
Biz insanlıkız

Birleşiklik ileridir bölünmüşlük geridir

Birleşmek ileri gitmek (geleceğe taşınmak) ,parçalanmak dağılmak geçmişe geri gitmektir

Tarih mutlak tekerrürdür (tekrarlardır)

[ictenlik]

KÜREMİZİ DÖNDÜRELİM

Dünya küre dünyadır
Her tarafa insan basar
Bu demektir ki uzayı başaşağı çevirsem altı yoktur üstü yoktur

Bir haritada da güneyli bir güneyli gözünden güney kutbunu yukarı çizelim

Ekvadordan iki dilim sağlı sollu çizelim

Yan çevirip ekvadoru bir günde dikçe çizelim

Kuzey ile güney eksen ters düz yatayca çizelim

Küremizi döndürelim
Küremizi döndürelim

Kutbu sağa kutbu sola
Kutbu sola kutbu sağa
Kutbu sağa sola alalım
Kutbu sola sağa alalım

Döngelenen dönüş kılar
Dönüşü de döndürelim

Altı yoktur üstür
Algıyı da döndürelim

Her gün gelip bir ülkeyi uç kuzeye çizelim
Her gün gelip bir ülkeyi en tepeye çizelim

[ictenlik]

iq pi
u iq pi u

arkadaş/sırttaş

n !d b! n
!d b!

[ictenlik]

Açılış

ey yav hov hiv liv
viii

insanya
ülkesinde
korkudum

ayrılıkya dünyasında
hiçlikya gezegeni,
gibi
Bir yerdi sanırım

çocukluk vardı
oyun vardı
doğa vardı
bunlar tatlı
sonra sadece karmaşa

yaşamak işinin kime neye göre nasıl yapılacağı
sonra realitede neler olup bittiği
her şey tam bir curcuna
curcuna da kaldık
curcunalı günlerdi

doğumla ölüm çemberi arasında doğanlardandım
bunların ne olduğuna bile karar verememişlerdi

savaş adındaki deli şiddeti
ve şiirler bile onu yenemedi

günlerin nasıl yaşanacağının rehberi yok
herkes tıntırı çalıyor
ortakça yaptıkları ya da bildikleri neredeyse hiç bir şey
yok
Herşey parçaca ve parçalar tıntırı çalıyor

insanya dünyasında neyapsamsadım
bu öyle bir neyapsamsamaydı ki

bir çocuk oyun arkadaşını bulduğunda oynar
zaman bölüşülmüştür

insanya gezegeninin tüm işleri çarpıktır

mesela gülmekle ilgilenesim geliyor
başka hiç bir şey
içimden bir şey gelmiyor

gülmekya gezegenine taşınmak isterdim
bu gezegeni ona dönüştüremeyeceksek

çoğu bunun olamayacağını söylüyor
yani misafir kabul eden
ya da mülteci alan bir gülmekya gezegeni henüz bulamadık
a halde
tüm umut ya da umutsuzluk hepsi ölüm düşüncesine sarılacak

burada gülmekya kenti ölüm ülkesi gibi

hala zamanınasılgeçirsemsiyorum
bu öyle zamanınasılgeçirsemseme ki

insanya ülkesinde yazıyorum

rep
rap rap rap