Kuralsızlık kural kadar önemlidir
-
Herhangibir işin yapılması için önce onunla ilgili kurala başvurulur.
Bilinen genel kurallarsa doğal anlaşma yoluyla yapılır.
Bilinmeyen veya ezberde tutulamayan kurallarsa kuralı oluşturacak plan, proje gibi çalışmalar ve tartışmalarla kural oluşturulur.
Genel kurallar ilk ve katı kuralı ifade eder.
Bilinmeyen kural ise esnekliği ve kuralsızlığı ifade eder.
Ancak kuralsızlığın kendisi de aslında bir kural adayı olduğu için burada kuralsızlık yerine henüz kural ile nitelendirilmemiş demek daha doğru olacaktır.
Kuralsızlığı bu şekilde tanımladığımızda onun üzerinde yapılabilecek herhangibir olumsuzluğun da önüne geçmiş oluruz.
Zira adı konmamış kural adayları, henüz suçu kanıtlanmamış şüpheli ile eş anlamdadır.
Bu nedenledir ki, her zaman genel ve katı kuralların boyunduruğu altında kalmış kural adaylarının özgürlüğünü de sağlamış oluruz.Birilerine göre kuralsızlık sayılan, yukarıdaki ifadeye göre ise kural adaylarının özgürlüğü neden önemlidr?
Bilimin temelini felsefe oluşturur. Önce felsefe yapılır sonra gözlem ve deneye başvurulur.
Günümüz biliminin hızlı ilerleyişindeki en büyük paylardan bazıları Rönesans ve devamında gelen Romantizm akımlarıdır.
Bu anlamda Rönesans ve Romantizm bilimin tarihteki felsefi kaynakları denebilir.
Örneğin, kuralsızlığı temsil eden Romantizm bir felsefi süreç geçirerek, kendi kuralsızlığına bir kural katmıştır.
Kilise, devlet ve siyasi kurallardan bağımsız sanat yapmanın kuralını oluşturarak, büyük sanatçıların oluşmasının önünü açmış ve özgür düşünce ile sanat yapılabileceğini göstermiştir.
Kuralsızlığı dışlayan düşüncelere karşılık, kuralsızlıktan bir kural olabileceğini kanıtlamıştır.
Anlaşılacağı gibi siyasetin, dinlerin, muhafazarkarlığın öcü gibi gördüğü kuralsızlık aslında bir felsefe olmakla birlikte değişim ve gelişimin hem özgürlüğü hem öncüsüdür.Katı kuralı baz alanların bahanesi, kuralsızlığın getirebileceği zararlardır.
Henüz bilinmeyen, herhangibir kurala tabi olmamış kuralsızlıklar içinde elbette zararlı olanlar vardır.
Ancak sırf bu korkuya dayanarak bilinmeyenlere tümden cephe almanın, ona hiçbir felsefe yapma hakkı tanımamanın net göstergesinden biri, Avrupa ile onun gelişmişliği altında ezilen Orta Doğu'nun farkıdır.
Bu fark dahi tek başına gösteriyor ki, kuralsızlık korkulacak birşey değil.
Aksine nitelendirilmiş, kural olma hüviyeti kazanmış her kuralsızlık gelişimin en önemli parçasıdır.
Kuralsızlıklara ön yargılı yaklaşmak yerine ona yaşam hakkı vermek, hem gelişimi hem özgürlüğü ve hem de asli insanlığı temsil eder.
Bu nedenle kuralsızlıklar en az kurallar kadar önemlidir.