İnsan türünü kurtaran sıvı
-
Sıvı denince akla genelde su gelir.
Su zaten sadece insanları değil, bütün canlıları kurtarıyor.
Ancak şimdi bahsedeceğimiz sıvı insan türünü belki de yok olmaktan kurtaran bir sıvı özelliğine sahip.
Tahmin etmişsinizdir, bu değerli sıvı hepimizin vazgeçilmezi çorbadır.
Suyun içine ne katarsan kat çorba oluyor.
Bu nedenle sayısız çorba çeşitleri yapılabiliyor.
Çorbanın en önemli özelliği, zenginin, fakirin, küçüğün, büyüğün biricik içeceğidir.
Cins ayrımı, ırk ayrımı, zengin-yoksul ayrımı yapmayan tek yemek türü içecektir.
Yemekten önce bağırsağı ve mideyi yumuşatarak hazmı kolaylaştırıyor.
Aynı keza tuvalette de kolaylık sağlıyor.
Sabah kahvaltısı, ara atıştırması, siğara-çay altı için oldukça idealdir.
Yapımı kolay, maliyeti ucuz, hastalara ilaçtır.
Yoksulsan kurtarıcı meleğin çorbadır.
Afetlerde, savaşlarda, soğuklarda baştacıdır.
Çorbanın kralı olur mu, bilmem ama tarhana çorbası benim kral çorbamdır.
Tarhana yokluğunda mercimek çorbasına da hayır demem.
İşkembe çorbasının ise yeri ayrıdır.
Çorba o kadar değerli ki, insanlar etçillikten otçulluğa geçtikten sonra çorba olmasaydı yokluk, kıtlık ve savaşlar belki de neslini tüketirdi.
Çorbaya o kadar ihtiyaç duyulmuş ki, savaşlarda kurutup konserve bile yapmışlar.
Konservedeki kurutulmuş çorbaya su kattın mı ahan da sana çorba. Üstelik konserve çorba yıllarca dayanıyormuş.
Ayrıca çorbanın işçilere benzer bir tarafı var.
Çorba genelde basit ve önemsiz görülür.
Doyurucu özelliği olmadığı için olsa gerek genelde ikinci plana atılır.
Dünyada herşeyi yapan ama en az maaş alan işçilere nasıl da benziyor değil mi?
Belki de çorbanın genelde yoksulla özleşmesinin kaynağı işçiler olabilir.
Her neyse, ben şimdi mercimek çorbası içtim, herhalde ondan çorba yazmak aklıma gelmiştir, siz de acıktıysanız çorbanın dibine vurun.