Aletheia
-
Yunan düşüncesinde yalanın ve yanlışın zıddı olarak doğru ve doğruluk, salt görünüşün tersine gerçeklik, içtensizlik ve sahtekarlığın tam karşıtı olarak samimiyet ve sahicilik için kullanmış Grekçe terim. Başlangıçta, salt kişilerle ve eylemlerle ilişkili olarak kullanılan aletheianın varlık ve bilgi bağlamında kullanımı, ancak Yunanlıların sanı ve bilgi ve söz konusu iki biliş tarzının nesneleri arasında bir ayırım yapmalarıyla mümkün olmuştur. Buna göre, gerçek varlıkla yokluk ya da görünüşü birbirinden ayıran Parmenides, ikincisini duyusal dünya veya duyu-algısının gösterdiği dünya ile özdeşleştirmiş ve söz konusu fenomenal · dünyada aletlıeia (hakikat, gerçeklik) bulunmadığını söylemiştir. Bu açıdan bakıldığında, Milattan önce beşinci yüzyılda Protagoras'ın öne sürdüğü "hakikatın/ doğruluğun göreliliği" anlayışının, bir yönüyle onun gezgin bir düşünür olarak yasaların ve geleneklerin keyfi ve uzlaşımsallığıyla ilgili keşfinin bir sonucu olduysa, diğer yönüyle de Parmenides'in duyusal dünyaya dair söylediklerinin bir sonucu olduğu söylenebilir.