Yönelim
-
1 Düşüncenin,bilginin konusuna yönelmesi durumu.
Buna göre, Ortaçağ mantıkçıları, başka göstergeleri değil de, doğrudan doğruya şeylerin kendilerini gösteren gösterge ya da işaretler için ilk yönelim (primae intentionis), şeylerin bizzat kendilerini değil de, şeylerle ilgili işaretleri gösteren im, gösterge, deyim ya da terimler için ikinci yönelim terimini kullanmışlardır. Buna göre, örneğin "İnsan ölümlüdür" önermesinde, insan terimi, şeylerin, yani kendileri im ya da göstergeler olmayan insanların yerini tutan bir gösterge olduğu için ilk, buna karşın "Türler cinslerin bölmeleridir" önermesinde ise, tür, "insan", "at" ve "köpek" gibi, kendileri, şey değil de,deyim olan cins isimlerin yerini tuttuğu için, ikinci yönelimden bir terim olmak durumundadır.2 Biraz daha genel bir çerçeve içinde, bilincin, daima kendisinin ötesindeki bir şeye işaret ederek, her zaman bir şeyin bilinci olması, faaliyetini belli sonuçlara doğru yöneltmesi durumu; bilincin, dış dünyada varolması gerekmeyen zihinsel bir nesne yaratması, onu dış dünyaya yansıtması hali, bir şeyin kendisinin dışındaki ve ötesindeki bir şeye yönelmesi, o şeyi hedeflemesi hali. Nitekim, Husserl'e göre, yönelim, bilincin algı, tasavvur, vb.ye bir anlam yükleme imkanı veren özel bir tavrıdır.
3 Ahlakta, eylemin ulaşmayı amaçladığı nihai hedef. Bu bağlamda, örneğin Kant'a göre, eylemlerimizin ahlaki değerini yaratanşey, eylemin sonucu değil, fakat niyeti ve yönelimidir.
Bu bağlamda, yönelmişliği, bilincin özsel ve ayırt edici bir özelliği ve bu arada, zihnin bilişsel ve iradi faaliyetinin temeli olarak gören bilgi anlayışına yönetimcilik adı verilirken, zihni, bilincin dış dünyada varolması gerekmeyen zihinsel bir nesne inşa etme ve içeriğini dış dünyaya yansıtma yeteneğiyle tanımlayan öğreti yönetimsel zihin teorisi diye tanımlanır.