İçeriğe atla
  • Kategoriler
    • All Categories
    • Individual Categories
    • Tartışma
      • Serbest Kürsü
      • Sizin Köşeniz
      • Eğlence & Oyun
    • Felsefe
      • Felsefe Tarihi
      • Felsefe Okulu
      • Filozoflar
      • Felsefe Sözlüğü
    • Soru & Cevap
      • Din & İnanç
        • Astroloji
        • Mitoloji
        • Spiritüel Hayat
        • Anadolu
        • Orta Doğu
        • Hint
        • Uzak Doğu
        • Yeni
      • Genel Alanlar
        • Sosyoloji
        • Psikoloji
        • Tarih & Edebiyat
        • Bilim & Teknoloji
        • Kültür & Sanat
      • Duyuru & Destek
      • World
      • Güncel
      • Popüler
      • Kullanıcılar
      • Gruplar
      Daralt
      Marka Logo efelsefe
      Düşünce, eleştiri ve paylaşım platformu
      • Kurallar
        • Light
        • Cloudy
        • Dim
        • Dark
      1. Ana Sayfa
      2. Tartışma
      3. Serbest Kürsü
      4. Anlıklar

      Anlıklar

      Konu Zamanlandı Sabitlendi Kilitli Taşındı Serbest Kürsü
      ekonomi
      465 İleti 11 Yayımlayıcılar 11.2k Bakış 1 Watching
      • En eskiden en yeniye
      • En yeniden en eskiye
      • En çok oylanan
      Cevap
      • Yeni başlık oluşturarak cevapla
      Cevaplamak için giriş yapın
      Bu başlık silindi. Sadece başlık düzenleme yetkisi olan kullanıcılar görebilir.
      • I Çevrimdışı
        I Çevrimdışı
        Katkıcıictenlik
        28 Oca 2024 22:39 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
        #366

        Bu toplumu biliyoruz. En azından felsefe kavramının kendi, düşünen insanlar, bu kadar yağmacı biçimde, bu kadar açık ama bir o kadar gizlenmiş ve örtük aşağılama ve lince maruz kalmadı
        Arada mesafe vardı
        Susmak konuşmamak değildir
        Düşüncelerin kılığını değiştirmek ve ifadesizlik bazı şeyleri örtmez
        Toplumun aldığı yolu görüyoruz

        Felsefeden sözediyorsak Sokrates içinizde varolup tanrınızla ilgilenmeyebilirdi ve gençleri dininiz ve tanrınızdan uzaklaştırmakla kendi bildiğini okumakla meşgul olabilirdi

        Felsefeden sözediyorsak Diyojen içinizde varolup bir köpek kadar hiçlikte kendi başına yaşıyor olabilirdi

        Felsefeden sözediyorsak temeli sayılanlardan biri Parmenides içinizde varolsa yaratılamaz oluşunuzda ısrar sürdürecekti

        Tabi ağzını açtırırsanız

        Kavramın kendi ırzı kalmadı. Felsefenin ırzına ,bilginin ırzına geçtiniz ya da buna yeltenilip duruluyor.
        Kavramın ırzı bilgi sevgisi. Teoloji bilgi sevgisiyle uyumlu değilse taciz, yönetme girişimi taciz.

        Kavramın taban aldığı taban belli, özgeçmişi bellidir. Varoluşunu, özgeçmişini yıpratma yoketme hiçleme çabası gibi

        Bu ülkede sanırım sadece bir kaç tane felsefe forumu var.

        Bir üst değer değilse ve sizin dininizden özgün bilgi uğraşı olarakta üst değer değilse ya da yakın paralel oluşta bir saygı katmanı belirlenemiyorsa o halde özgürlükleri defedin gitsin

        Siz sanıyorsunuz ki dinsel felsefe de olacak olabilir bu geçmişte vardı
        Hiç bir zaman olmadı ve kurulamaz. Teoloji felsefenin uzayının yakınına yaklaşamaz.

        İktidar krallık aşağılamaları, tersini düşünmenin bile özgür olmadığı yoğun kontrol sistemlerinde teolojik görünümlü bir iki filozof bulursunuz

        Bilgi emekçiliğini, güncel sekülerizmin, şunun bunun yanına koyup siz tanrınızla dininizle ilgilenmiyor diye düşünen tüm insanları kendini gecesini gündüzü emeğini bilgi etmiş insanı gömerseniz siz hangi cehenneme defolursanız gidin

        İki kavramla bütün insanları ikiye bölüp ayrıştırıp kutuplaştırırsanız.

        Şimdi bir kitap sevgiyle Sokrates okursunuz. Burada olsa tanrınla geçinemeyebilirdi.

        Parmenides Heraklitos karşılaşması, doğa felsefesi şu an okunan yazılan felsefenin temeli sayılıyor. Burada olsalardı din bildirecekseniz üç bin yıl önceki tarihi siliyorsanız. Burayla bağdaşmıyorsanız bağdaşmayın ilgilenmiyorsanız ilgilenmeyin

        Siz tüm bunların yerine istenirse dini milli şuur koyun, o adı verileni ya da kendiniz onaylayan tasdikleyen teolojik tanrıtanır bilgeler bulun ve binlerce yıl önceden rivayet öyküyle genel ahlak biçimleyin. Akla tarttırmayın, tartıya alana bildirin de bildirin

        Siz ne olacaksınız?

        Yanlış bilgi tabanındaysanız size çıkıp tanrı peygamber mi bildirecek?

        Bilgi emeği ya da işçiliği bu emeği karatmayın, bu emeği gölgelemeyin ve bu emeği asla ve asla ve asla küçümsemeyin

        İçtenlik bildirdi. İçtenlik uyardı

        1 Cevap Son cevap
        0
        • I Çevrimdışı
          I Çevrimdışı
          Katkıcıictenlik
          29 Oca 2024 10:23 tarihinde yazdı Son düzenleyen: ictenlik
          #367

          Bir ilk neden/sebep, varoluşun kökeni ya da varoluşun (doğuş) açıklanması anlamında tanrı mümkün ya da mevcut değildir

          Varoluşta doğuş, zuhur, belirme ya da yokluktan meydana geliş yok

          Kök, köken, neden, sebep hiç bir şey yok

          Varolan şeyler diğer her şeyle bağlantılı ve aynı olarak sonsuz ve ezelidir. Herhangi bir şey aynı zamanda diğeri ve hepsidir. Herhangi birimizde.

          1 Cevap Son cevap
          0
          • I Çevrimdışı
            I Çevrimdışı
            Katkıcıictenlik
            29 Oca 2024 10:30 tarihinde yazdı Son düzenleyen: ictenlik
            #368

            Tanrı ilk hareket ettirici değildir

            Eğer zamanı keşfederseniz
            Bunu bir kez anlayın
            Üzerine durup düşünün
            Bunu anlamamış, üzerine derince düşünmemiş haliyle bıdı-bıdı yapmanın alemi yok

            1 Cevap Son cevap
            0
            • I Çevrimdışı
              I Çevrimdışı
              Katkıcıictenlik
              29 Oca 2024 10:41 tarihinde yazdı Son düzenleyen: ictenlik
              #369

              Tanrı varoluşunuzun nedeni ya da açıklaması değildir

              Nedenlerin ilk nedeni diye bir neden yok

              Bu aklın görüş ışığındadır

              Bunlar propaganda ideoloji cümleleri değildir

              Bu inanç değil biliştir

              Bu buluştur, görüştür, biliştir

              Sonsuz oluş, nedensiz, bu açıklamanın kendi

              Sonsuz varoluş, başka bir açıklama(sı) yok, olmadı-olmayacak

              I 1 Cevap Son cevap 29 Oca 2024 12:07
              0
              • I ictenlik
                29 Oca 2024 10:41

                Tanrı varoluşunuzun nedeni ya da açıklaması değildir

                Nedenlerin ilk nedeni diye bir neden yok

                Bu aklın görüş ışığındadır

                Bunlar propaganda ideoloji cümleleri değildir

                Bu inanç değil biliştir

                Bu buluştur, görüştür, biliştir

                Sonsuz oluş, nedensiz, bu açıklamanın kendi

                Sonsuz varoluş, başka bir açıklama(sı) yok, olmadı-olmayacak

                I Çevrimdışı
                I Çevrimdışı
                Katkıcıictenlik
                29 Oca 2024 12:07 tarihinde yazdı Son düzenleyen: ictenlik
                #370

                @ictenlik, içinde söyledi: Anlıklar

                Tanrı varoluşunuzun nedeni ya da açıklaması değildir

                Nedenlerin ilk nedeni diye bir neden yok

                Bu aklın görüş ışığındadır

                Bunlar propaganda ideoloji cümleleri değildir

                Bu inanç değil biliştir

                Bu buluştur, görüştür, biliştir

                Sonsuz oluş, nedensiz, bu açıklamanın kendi

                Sonsuz varoluş, başka bir açıklama(sı) yok, olmadı-olmayacak

                Tanrı baştan ilk başlatan ,ilk neden, açıklamasıdır. Bunun aranması ve soruşturulmasıyla ilgilidir. Bu soruşturma yani tanrının aranması, başlamanın bulunamayacağının keşfiyle sonlanır. Yani bir neden bulamayacağımızı ve bir tanrı olamayacağını tam bu noktada kabul ederdik. Başlama gibi bir olgu olmayacağı görüldüğünde sorgunun/sınamanın kendi varlığı ve dayanağı da buharlaşacak.

                Yani hiç bir tanrı neden değildir ve bir neden de tanrı değildir.
                Sonsuz varoluş. Açıklamanın kendi oldu.

                Kozmolojini açıklanması ilk tanrı ya da ilk neden aranması soruşturmasından bağsızdır. Birinci arayış çöktüğünde ikinciye yöneliriz.

                Tanrıyı bulamamak demek materyalizme yönelmek demek değildir.
                Hiç bir açıklaması olmamak demekte değildir.
                Ahlaksız oluş değildir. Ortak bir varoluşa inanmak gerçek ahlak.

                1 Cevap Son cevap
                0
                • I Çevrimdışı
                  I Çevrimdışı
                  Katkıcıictenlik
                  29 Oca 2024 12:53 tarihinde yazdı Son düzenleyen: ictenlik
                  #371

                  Ortak iyinin ne olduğuna karar verebilirdik. İyi ve kötünün ne olduğuna karar verebiliriz. Yasa

                  Mesela deriz ki birini incitmek kötüdür. Devletler kavga ediyor. Büyük silahlarla. Bunlar nereden türüyor?

                  Yeryüzünde süren savaş ve acıları inceleyin. Çoğunun altından İbrahimi monoteizm ve onun yerleştirdiği seçkincilik -üstüncülük - çıkacak

                  Çünkü Musevi buna dayanarak -diğerinden üstün olduğu- insan öldürme hakkından sözedecek ve etti
                  Çünkü hristiyan buna dayanarak insan öldürme, herkesi kılıçtan geçirme hakkından, sözedecek ve etti
                  Çünkü müslüman buna dayanarak insan öldürme hakkında sözedecek ve etti

                  Bu reel tarih, orada, bu realite

                  Bu üç dinin de kendinden olmayanları öldürme hakkı var. Güç bulduğunda var. Vardı. Ortaya zaten koydular.

                  Hukuk nedir nasıldır?_

                  Bilginin ve hukukun, insansal güvenliğin ırzı/namusu adına soruyorum

                  Bu evrensel hukuku bölen şey, bu bizi ayıran şey, evrensel bir hukuk oluşturmayı. Güç merkeziysen savaş, mübah. Bu dininizdir.

                  Hala iki ülkenin güvenliğini savaşmazlığını garanti edebilen bir uluslarası hukuk yok. Neden yok? ve olsa ne olur? Her yer cumhur olsa ne olsa olur? Tam bir barış olsa?

                  İslamın 200 yıllık ömrü yoktu ve ağaç gibi her yıl budanacaktı . Kendi çocuklarınıza egemenlik sağlayamayacağınız güne gelecektiniz. Afganistan da İngiliz ve Alman göçmeni gibi olunacak gün gelirdi.

                  Milli ya da manevi değer üretmenin yaratmanın, milli birlik şuur üretmenin yolu o din değil. Tüm insanları, tüm vicdanları çatışkısız ortak birleştiren ve hiç bölmeyen ayırmayan değerler. Gerçek evrenseller. 85 milyonun yüreğini bir çaptıran, aynı yöne baktıran ve birleştiren şey milli ve ulusal değerdir. Fırka ve bölüm oluşturan uzlaşılamaz şey değil, güçle birleştiremezsin, bölersin. Çoğunluğun azınlığa tahakkümü ve güç merkezi elde etme yoluyla dönüşüm sağlama umudu ve diğer şeyler ters tepecek ve bölünürsünüz ,iyice ayrışırdınız.

                  Bir ırk adı sizi eşitlemez, böler ,milli değer felan da üretmez, milli şuurda üretmez
                  Bir dine aidiyet sizi eşitlemez böler

                  İnsan olmak ortak aidiyet ,insan oluş ortak din. Birleşebilecek üst değer. Sonra kültür, dil, din, folklore saygı.

                  İslam ya da müslüman oluş tüm topluma tepe bayrak bir üst değer değildir ve olamaz ve kılınamaz da. Yerel folklerler gibi el alınmalı.

                  İçinde insanların yaşadığı bir ülke, birbirinin haklarına saygı gösteren insanlar ve kavga etmeyen barışan insanlar . Üstünlük taslamayan, kendi inancını üstünlük olarak getirmeyen insanlar.

                  İslam kapkaranlık bir karanlık adı anıldığında irkiliriz

                  Çakmaktaşı gibi çakırca çakılmış gözler faltaşı gibi açılır.
                  Ruhum kirpi dikenleri gibi kabarır ve bir savunma dürtüsüyle/arzusuyla dolar çünkü özgürlüğüme yönelmiş düşman kokusu almak gibidir ve özgürlüğe kasta geçit/yol arayan düşman sezen kurt gibi hissetmeni sağlar ve dikilmiş kulaklarla dikkat kesilmek ve özgürlüğe saldırıyı geçiştirmek savuşturmak hazırlığı gibidir.

                  Kurtlar kafese girmeyecek, bu yörede çıkıldı. İslam adına her defasında yeniden ve yeniden duvara çarpan balyoz gibi çarpılacak.

                  1 Cevap Son cevap
                  0
                  • I Çevrimdışı
                    I Çevrimdışı
                    Katkıcıictenlik
                    31 Oca 2024 11:06 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
                    #372

                    Tek'e - tek döğüşte yenilmediler. Bin yıllardan bu yan, bura uşağı. - Ahmet Arif

                    Doğada budur
                    ve böyle bir gelişte
                    ve köpekleşmeden
                    İnsanca

                    İçtenlik zihninin bileğinin gücünü tutuşana açacak

                    Sürüsüne güvenen köpekler bana havlamayı kessin

                    1 Cevap Son cevap
                    0
                    • I Çevrimdışı
                      I Çevrimdışı
                      Katkıcıictenlik
                      31 Oca 2024 17:56 tarihinde yazdı Son düzenleyen: ictenlik
                      #373

                      Kuş kanadı incitmedik ve insandan incitildiğimiz kadar da hiç bir şeyden incitilmedik
                      Sadece ,olduğun gibi oluş (ya da buna çaba)ve düşünceleri ve kişisel gerçeğini gizlememe (ya da buna çaba) en ağır incitilmeye yol açan şey
                      Ad hominemi anlamayan var. Bilmeyen var. Kişi saldırısı. kişi karalama safsatası. Bunu yaptığı halde bunu göremeyecek kör kafaların yeni pankartı ve amblemi "bilim"

                      İnsanla yeni konuşma gardını tutan boksör gibi oluş ve bu bilimci denilen züppelere hiç bir zaman gard indirme.
                      İşte demokrasi ve özgürlük

                      1 Cevap Son cevap
                      0
                      • I Çevrimdışı
                        I Çevrimdışı
                        Katkıcıictenlik
                        31 Oca 2024 18:21 tarihinde yazdı Son düzenleyen: ictenlik
                        #374

                        Doğa da iki kaplan karşılaşsa ve bir sorun olsa toslaşır geçer.
                        Biri diğerinin düşüncelerini bile bulamazdı, düşünce dünyasına bile erişemezdi.
                        Dil adlı aracı icad eden insan bunu bütünüyle; yargı, kavga, denetim, diğerlerini düşüncelerini belirleme, seçme, ayrımcılık, öjeni gibi amaçlarla kullanıyor gibi görünüyor. İlkelden ilkel uygarlıkları gün geçtikçe daha fazla savaşıyor.

                        Sosyal seleksiyon, soykırım ve akıl sağlığı memurları var.
                        Birinin akıl sağlığına şaibe düşürme, damga sunma ya da ithamın bir bedeli yok, ölçütü yok, ödeşmesi yok, hakemi yok

                        Nitelikli bir tartışmanın da .

                        Bilim bugünün en lanet dini. Bilim sizi kontrol altında tutan şey. Bilim düşünmenizi engelleyen sizi esaret altında tutan şey
                        Orada bir şeyler var, birileri arıyor hissiyle sizi yumuşak karında tutan lanet

                        Sosyal seleksiyon, soykırım ve akıl sağlığı memurları var.

                        Bu kadar ileri gidildi

                        Birinin akıl sağlığına şaibe düşürme, töhmet altıdna bırakma, damga sunma ya da ithamın bir bedeli yok, ölçütü yok, ödeşmesi yok, hakemi yok

                        Kılıç çekmek çözüm değil o halde gerçekten ve gerçekten zihnin, düşünsel yetinin, mantığın (mantık becerisinin) ve uslamlamanın gücünün birebir sınandığı/dövüştüğü birebir de tam hakkıyla haklıya hakkını teslim eden bir düello arıyorum.

                        Kaplan örneği gibi.

                        Ağzını açıp kaypak sürüsüne sığınanlara söylüyorum.

                        1 Cevap Son cevap
                        0
                        • I Çevrimdışı
                          I Çevrimdışı
                          Katkıcıictenlik
                          31 Oca 2024 19:32 tarihinde yazdı Son düzenleyen: ictenlik 2 Oca 2024 11:55
                          #375

                          Felsefenin kendinin de kaldığına inanmıyorum
                          Varolabilceğini de inanmıyorum. O da amblajlandı paketlendi.
                          Kendi sınılarına hapsedildi. Ülke gibi sınırlar verildi.
                          Metafizik/idealizm materyalizm kavramları ve zıtlığı üretildi
                          ve din, bilim materyalizm kutsal üçlüsünün haçlı ittifakı ve vasalları ontolojinin çevresinde esaret altında tutulması için nöbet tutuyor.

                          İş özgürlüğe ya da gerçekleri susturmaya geldiğinde üçü birleşip cadı avcılığı yapacaktı

                          1 Cevap Son cevap
                          0
                          • I Çevrimdışı
                            I Çevrimdışı
                            Katkıcıictenlik
                            1 Şub 2024 12:05 tarihinde yazdı Son düzenleyen: ictenlik 2 Oca 2024 12:07
                            #376

                            İki kaplan dövüşür

                            Benimle bildiğin bütün yöntemlerle dövüş.
                            Beni ve aklımın güreşini bildiğin bütün yöntemlerle ve bildiğin her şey için sına.

                            Ben genel mantık, uslamlama (akıl yürütme), zihinsel edim konusunda bilenen her türlü sınama açık biriyim.

                            Kasyopya adı anmamış getirmemiş (bilim ya da materyalizme anti karşı durmamış ve susmuş saklanmış) olacağım durumda benim kim olacağımı, o halde beni nasıl gözlemleyeceğini gör

                            "içtenlik" adımı silip "tosbağa" adlı yeni bir rumuz alabilir buraya gelebilir sanat tarihi, şiir, iyi müzik ve diğer şeylerden sözedebilirdim. Zaten ait değilsen değilsindir.

                            Beni kendinizden saklanmak zorunda bırakmayın.

                            Ben susmayı ve gizlenmeyi daha çocukken öğrendim. "içtenlik" i yokedebilirim. Bu düşünce başağrısıyla umutlar ve iletişim arasında bir seçim yapmaya benziyor.

                            Değişmeyecek, sadece saklanacağım. Konuşmamıza izin verilen güne kadar. Cadı avcılığı kapatılana kadar.

                            İki kaplan dövüşür.

                            1 Cevap Son cevap
                            0
                            • I Çevrimdışı
                              I Çevrimdışı
                              Katkıcıictenlik
                              1 Şub 2024 17:53 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
                              #377

                              Ceketim ve ben mutluyuz

                              Bu bize yeter

                              1 Cevap Son cevap
                              0
                              • I Çevrimdışı
                                I Çevrimdışı
                                Katkıcıictenlik
                                1 Şub 2024 18:21 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
                                #378

                                Benim dağlarımda benimle güreşmeden benim kim olduğuma karar verme

                                1 Cevap Son cevap
                                0
                                • I Çevrimdışı
                                  I Çevrimdışı
                                  Katkıcıictenlik
                                  1 Şub 2024 18:57 tarihinde yazdı Son düzenleyen: ictenlik 2 Oca 2024 18:58
                                  #379

                                  Okültü araştırma konusu olarak reddeden biri, peki buna karşı önyargıdan başka neyin var?
                                  Varsayımlar, başka
                                  Onun bunun öyle dedikleri, başka
                                  Temayül, başka
                                  Çoğunluk güveni ve çoğunluğa duyulan inanç, başka
                                  Bir yüzüne baktım (saçma geldi) ,başka
                                  Öbürleriyle genelledim kıyasladım, başka
                                  Saçma geliyor, başka
                                  Ben herşeyi bir kaç bakışta anlarım, başka
                                  Kesin orada bir şey yoktur, olması imkansız, dediği şey olamaz, başka
                                  Her sayfasını didik didik etmeyeceğim kadar anlamsız, başka
                                  Baştan çok saçma geliyor, başka
                                  Orada bir şey -önemli bir şey olamaz- git işine, başka
                                  Yanılsam ne olacak iki yol hem herkes hata yapardı ve hem genelin ve çoğunluğun kabulleriyle başbaşayım, Bravo!! Adamsın, başka

                                  Ha bunlara dayalısın

                                  Sizin dünyanızın çöp kovasına gitmesini diliyorum

                                  Benim makosenlerle kırk gün adamım, aklımı giydiğin kırk gün

                                  Bu.. den yargı dağıtmaya benzemez

                                  Ataraksiya dağında kırk gün kırk gece

                                  1 Cevap Son cevap
                                  0
                                  • I Çevrimdışı
                                    I Çevrimdışı
                                    Katkıcıictenlik
                                    2 Şub 2024 22:31 tarihinde yazdı Son düzenleyen: ictenlik 2 Şub 2024 22:33
                                    #380

                                    Beni serbest bırak, beni rahat bırak
                                    Görülecek ki rahatına batacak değilim
                                    Özgürlükle danset
                                    Söylediğin söyleyeceğin herşeyi her zaman özgürlükle özgürlük içinde özgürlük için söyle

                                    Özgürlüğe adanmışlara

                                    Yolum özgürlüktür başka hiç bir yol tanımıyorum
                                    Bu tarafta karşı yok
                                    Özgürlük tek yön tek taraf, özgürlük her yön her taraf

                                    1 Cevap Son cevap
                                    0
                                    • I Çevrimdışı
                                      I Çevrimdışı
                                      Katkıcıictenlik
                                      2 Şub 2024 23:14 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
                                      #381

                                      Yargılar askıda epokhe

                                      Yargısızlık

                                      Helenistik felsefede epoché, yargının askıya alınması anlamına gelir, aynı zamanda "onay vermenin de engellenmesidir".

                                      Wikipedia (İngilizce)

                                      1 Cevap Son cevap
                                      0
                                      • I Çevrimdışı
                                        I Çevrimdışı
                                        Katkıcıictenlik
                                        3 Şub 2024 00:08 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
                                        #382

                                        Forum 'sinerjik' yolunuz açık olsun
                                        Keyfiniz bol olsun
                                        Herkese mutlu yarınlar

                                        1 Cevap Son cevap
                                        0
                                        • I Çevrimdışı
                                          I Çevrimdışı
                                          Katkıcıictenlik
                                          3 Şub 2024 18:15 tarihinde yazdı Son düzenleyen: ictenlik 2 Mar 2024 18:54
                                          #383

                                          Bilgi önemlidir/değerdir. Bilim bilgiye dair bir mülkiyet varlığıdır. Üstün, üst aşkınsılaştırılmış varlık ve bilginin mülkiyet ile ilgili.

                                          Devleti ele alalım. Bunun gibidir. Bilim demek devlet gibi kurumsal bir addır. Üst yapı adı.

                                          Doğada doğal varoluşumuz ve doğal halimizde mülkiyet yoktur ya da belirsiz ve sınırlar yoktur ama bireysel mülkiyet bu kadar belirgin değil. Devleti ve bireysel mülkiyeti varederiz. Sınırları ve sınıflarını varederiz. Din ve bilim sınıfları. Yemeği ve mülkiyeti bile eşitsiz bölüştüğümüz gibi artık bilgi ve bilmeyi de eşitsiz bölüşeceğimiz anlamına gelecek.

                                          Devlet ne yaptı? Toprağın ve özel mülkiyetin denetiminin üst varlığı oldu.
                                          Bilim bilgi için aynısı.

                                          Devletin yöntemi de güzel. İsterse (ve bu yapılsa) her birimizi eşit yaşatabilir.

                                          Devlet ve yöneten sınıflar ne kadar çıkarınızaysa bilim de o kadar çıkarınıza. ya da ortak çıkarımıza.

                                          İnsanın bilgi edimi; bilgiyi bulma, kontrol altında tutma ve kendi çıkarına kullanma ile ilgilidir. Askeri silah gücü, ilaç sanayi gibi.
                                          Hiç bir zaman eşit biçimde bölüşülmedi.

                                          Rusya yada ABD de ki yeraltı askeri teknolojilerin çoğu belki de orta bilim sınıfına bile kapalı olacaktı.
                                          Gerçek bir şeyler yapıyor olsan istihbarat gözleyip bir noktada hop bunu sadece bu askeri çıkarlar ve ülke lehine -gel burada ya da orada yap- diyecekti.

                                          Bilgi önemlidir. Bilgiye bilmeye karşı olunamaz ama bilgi eşitsizliği ve bilgi adaletsizliği ve bilginin adil bölüşüm sorunu varsa bunu üreten sürdüren kurum bilimse bilime karşı durulur arkadaş.
                                          Akademi alt sınıfla doğal oluşla ,toprak sınıflarıyla bağını kaybeder orayla sınıf ilişkisini bağlantıyı kaybettiği an da onun çıkarına da üretemez anca kendi lehine devşirir ve oradan içine katılacağı da devşirir.

                                          Yani bilgiye yabancılaşırız. Akademi zamanla bilgiye yabancılaşır.

                                          Arkadaş ben devlete karşı sınıfa karşı anarşistim ben bilimin varlığını nasıl savunurum. bu sınıftır, sınıf çıkarıdır, tiran vareder.

                                          Ben bilginin üst mülkiyeti, sınıfı olmamasını savunuyorum. Bildiğin düpedüz avcı toplayıcı yaşamı ve tekno uygarlığın, sanayi toplumunun yıkımını savunuyorum.
                                          Bilimle işbirliği yapamayız yanlış yolda. Kule örneği, her defasında yükselir uzaklaşır merkezlenir tepe noktaya ulaşacak sadece güç ve otorite besler ya da üretir.

                                          Bilimle işbirliği yapamam alt sınıflara ve ezilenlere kalleşlik


                                          Toprak mülkiyeti doğal mülkiyet hiç bir şey bırakmayacak bakın söylüyorum tepeye tepeye evriliyor (ileri tepeye evrilen sivrilen uzayan) lütfen gözlemleyin
                                          Bakın söylüyorum kopuyoruz
                                          Doğal bağlardan, ananeden bakın söylüyorum
                                          Duy beni

                                          Görüş duyuş seziş hissediş, ç-özümleme, analitik bakış ,buluş, biliş, farkediş ne farkeder?

                                          "Toprağın bağrından gürleyen"

                                          1 Cevap Son cevap
                                          0
                                          • I Çevrimdışı
                                            I Çevrimdışı
                                            Katkıcıictenlik
                                            4 Şub 2024 16:46 tarihinde yazdı Son düzenleyen: ictenlik 2 Nis 2024 16:59
                                            #384

                                            Arkadaşlar foruma yazdık çizdik ve bir süre sessizlik olur uğrayamazsam için yazıyorum

                                            Burada hoş olmayan benimde görmek istemeyeceğim bir gerginlik yaşadık, ben kendi adıma üzgünüm ve genel ortama karşı kendi adıma bunun yaşanmış olmasını istemeyeceğimi tekrar ifade edeyim.

                                            Sanırım aynı rumuzla en az üç foruma katıldım. Yazar çizerliğim yaklaşık belli. Gündemim belli.

                                            Levent Kırca'nın niyetimiz kimseyi kırmak değildir diye başlayan bir Güldürü programı vardı. Burada niyet kimseyi kırmak değil. kendi ölçütünde bilgi ilgisidir, düşüncelerini savunmaktır.

                                            Şuraya geliyorum. 3-5 arkadaşla aynı an da gerginlik yaşadık. Tek kişi olarak. Bir kaç yerde dedim ki biriniz imkan varsa yolu düşerse atlayın gelin köyümde konuğum olun bir çay içelim hoş sohbet edelim. Telefona da çekip bir canlı yayın yapın beni bu arkadaşlara bir aç bir göster tanısın tanışalım. Gelin tanış olalım hesabı.
                                            Yani bakalım yüzyüze bana deli kaçık demek ister misin? Bunu ben bir kaç forumda daha yazdım ki köylü adamım konukseverim insancılım bu budur yani,

                                            Bu ifadem alındı birisi ne zarar vermekten mi sözediyorsun demeye getirdi, diğeri maksadını çözemediğimiz bir laf etti.

                                            Forumda ben argo kullanmıyorum ve bir kaç yerde genel olarak çiğ, yoz, yobaz gibi ifadeler kullandım. Sözcük karşılıklarını açalım bunlar zorlu tabirler değiller. Bana dense alınsam da derinlemesine dert etmem ona göre de seçiyorum. Hakaret amacı gütmüyor.

                                            İkincisi bir gönderim de bana göre forumun çoğulculuk anlayışı dahilinde bir noktada az ya da çok savunulmam ,denge kurulması gereken bi noktada 4 üye bir bana karşı birleşince ,biri de içeriğin en anlattığını düzgünce takip ederek bir yanıt sunamayınca bunu yaparsanız köpek sürüsünden farkını kalır mı dedik. Bu teşbihtir. 4 kişi bir kişiyi dalamak gibi duruma edilen laftır. Birine dönüp o ifadeyi kişiselleştirip kullanmadık. Maksatta o değil. Bana kullanılsa ben gocunmam. Doğal haliyse. İçinden geldiyse. Bu benim doğallığımla ilgidir. Aynı gönderide bir önceki günkü mesajlarımda yazmışım. Objektif modersayonla hakaretin ve küfürün sınırı objektif çizilsin böyle herkes açık konuşsun laflara takılmayalım .Bu benim dili esnek kullanma talebim.

                                            Beni tanımayan vardır hala yazıyorum tanımayabilir. Dili ben arkadaş alet çantası gibi algılarım. Ben öyle kişiselleşmem. Köylü adamım. Dedemin dili gibi bazen konuşurum bazen yazar refleksleri var, başka refleksler var. Biz dostluk, içtenlik, kabul edilmişlik arıyoruz herkesi de öyle sanıyoruz. Biz dersimizi aldık.
                                            Ben ettiğim her lafı duymaya açığım ki ediyorum

                                            Kim olursam olayım bak eğitimli lisans diplomalı vs ne olursam olayım ben karadeniz köylüsüyüm. Benim doğallığımdan başka bir şeyim yok. Şimdi modernite bir yan da öbür yan da ne var? Bu var.
                                            İkisinin karışımdan bir sanal içtenlik oluşturduk. Roman kahramanı gibi sanal kimliktir. Gerçek kimliğimle özdeşmez ve bence esneyebilir şöyle. Dostoyevski olsam İçtenlik 4 kişiye dönüşebilirdi. Benim ki yazarlık formum yazarlıkla yazmakla da ilgilidir.

                                            Beni arkadaş içselliyorsanız olduğu gibi. Deli vardır ne dese alınmazsın o zaman deliysem

                                            Beni arkadaş içselliyorsanız çağırın.... Beni herkes kendinden kendi gibi görcekse çağırın. Öyle okuyacaksa çağırın.

                                            Beni biri bana hasta demeye kakarsa üç kişi dönüp bana değil ona saldırcaksa çağırın. Budur. O yalnızlıkla nasıl forum yapılır.
                                            Bunun tekrar için mi? Sanmam

                                            Keyifli forumlar.

                                            I 1 Cevap Son cevap 4 Şub 2024 17:19
                                            0
                                            • I ictenlik
                                              4 Şub 2024 16:46

                                              Arkadaşlar foruma yazdık çizdik ve bir süre sessizlik olur uğrayamazsam için yazıyorum

                                              Burada hoş olmayan benimde görmek istemeyeceğim bir gerginlik yaşadık, ben kendi adıma üzgünüm ve genel ortama karşı kendi adıma bunun yaşanmış olmasını istemeyeceğimi tekrar ifade edeyim.

                                              Sanırım aynı rumuzla en az üç foruma katıldım. Yazar çizerliğim yaklaşık belli. Gündemim belli.

                                              Levent Kırca'nın niyetimiz kimseyi kırmak değildir diye başlayan bir Güldürü programı vardı. Burada niyet kimseyi kırmak değil. kendi ölçütünde bilgi ilgisidir, düşüncelerini savunmaktır.

                                              Şuraya geliyorum. 3-5 arkadaşla aynı an da gerginlik yaşadık. Tek kişi olarak. Bir kaç yerde dedim ki biriniz imkan varsa yolu düşerse atlayın gelin köyümde konuğum olun bir çay içelim hoş sohbet edelim. Telefona da çekip bir canlı yayın yapın beni bu arkadaşlara bir aç bir göster tanısın tanışalım. Gelin tanış olalım hesabı.
                                              Yani bakalım yüzyüze bana deli kaçık demek ister misin? Bunu ben bir kaç forumda daha yazdım ki köylü adamım konukseverim insancılım bu budur yani,

                                              Bu ifadem alındı birisi ne zarar vermekten mi sözediyorsun demeye getirdi, diğeri maksadını çözemediğimiz bir laf etti.

                                              Forumda ben argo kullanmıyorum ve bir kaç yerde genel olarak çiğ, yoz, yobaz gibi ifadeler kullandım. Sözcük karşılıklarını açalım bunlar zorlu tabirler değiller. Bana dense alınsam da derinlemesine dert etmem ona göre de seçiyorum. Hakaret amacı gütmüyor.

                                              İkincisi bir gönderim de bana göre forumun çoğulculuk anlayışı dahilinde bir noktada az ya da çok savunulmam ,denge kurulması gereken bi noktada 4 üye bir bana karşı birleşince ,biri de içeriğin en anlattığını düzgünce takip ederek bir yanıt sunamayınca bunu yaparsanız köpek sürüsünden farkını kalır mı dedik. Bu teşbihtir. 4 kişi bir kişiyi dalamak gibi duruma edilen laftır. Birine dönüp o ifadeyi kişiselleştirip kullanmadık. Maksatta o değil. Bana kullanılsa ben gocunmam. Doğal haliyse. İçinden geldiyse. Bu benim doğallığımla ilgidir. Aynı gönderide bir önceki günkü mesajlarımda yazmışım. Objektif modersayonla hakaretin ve küfürün sınırı objektif çizilsin böyle herkes açık konuşsun laflara takılmayalım .Bu benim dili esnek kullanma talebim.

                                              Beni tanımayan vardır hala yazıyorum tanımayabilir. Dili ben arkadaş alet çantası gibi algılarım. Ben öyle kişiselleşmem. Köylü adamım. Dedemin dili gibi bazen konuşurum bazen yazar refleksleri var, başka refleksler var. Biz dostluk, içtenlik, kabul edilmişlik arıyoruz herkesi de öyle sanıyoruz. Biz dersimizi aldık.
                                              Ben ettiğim her lafı duymaya açığım ki ediyorum

                                              Kim olursam olayım bak eğitimli lisans diplomalı vs ne olursam olayım ben karadeniz köylüsüyüm. Benim doğallığımdan başka bir şeyim yok. Şimdi modernite bir yan da öbür yan da ne var? Bu var.
                                              İkisinin karışımdan bir sanal içtenlik oluşturduk. Roman kahramanı gibi sanal kimliktir. Gerçek kimliğimle özdeşmez ve bence esneyebilir şöyle. Dostoyevski olsam İçtenlik 4 kişiye dönüşebilirdi. Benim ki yazarlık formum yazarlıkla yazmakla da ilgilidir.

                                              Beni arkadaş içselliyorsanız olduğu gibi. Deli vardır ne dese alınmazsın o zaman deliysem

                                              Beni arkadaş içselliyorsanız çağırın.... Beni herkes kendinden kendi gibi görcekse çağırın. Öyle okuyacaksa çağırın.

                                              Beni biri bana hasta demeye kakarsa üç kişi dönüp bana değil ona saldırcaksa çağırın. Budur. O yalnızlıkla nasıl forum yapılır.
                                              Bunun tekrar için mi? Sanmam

                                              Keyifli forumlar.

                                              I Çevrimdışı
                                              I Çevrimdışı
                                              Katkıcıictenlik
                                              4 Şub 2024 17:19 tarihinde yazdı Son düzenleyen: ictenlik 2 Nis 2024 17:21
                                              #385

                                              @ictenlik, içinde söyledi: Anlıklar

                                              Arkadaşlar foruma yazdık çizdik ve bir süre sessizlik olur uğrayamazsam için yazıyorum

                                              Burada hoş olmayan benimde görmek istemeyeceğim bir gerginlik yaşadık, ben kendi adıma üzgünüm ve genel ortama karşı kendi adıma bunun yaşanmış olmasını istemeyeceğimi tekrar ifade edeyim.

                                              Sanırım aynı rumuzla en az üç foruma katıldım. Yazar çizerliğim yaklaşık belli. Gündemim belli.

                                              Levent Kırca'nın niyetimiz kimseyi kırmak değildir diye başlayan bir Güldürü programı vardı. Burada niyet kimseyi kırmak değil. kendi ölçütünde bilgi ilgisidir, düşüncelerini savunmaktır.

                                              Şuraya geliyorum. 3-5 arkadaşla aynı an da gerginlik yaşadık. Tek kişi olarak. Bir kaç yerde dedim ki biriniz imkan varsa yolu düşerse atlayın gelin köyümde konuğum olun bir çay içelim hoş sohbet edelim. Telefona da çekip bir canlı yayın yapın beni bu arkadaşlara bir aç bir göster tanısın tanışalım. Gelin tanış olalım hesabı.
                                              Yani bakalım yüzyüze bana deli kaçık demek ister misin? Bunu ben bir kaç forumda daha yazdım ki köylü adamım konukseverim insancılım bu budur yani,

                                              Bu ifadem alındı birisi ne zarar vermekten mi sözediyorsun demeye getirdi, diğeri maksadını çözemediğimiz bir laf etti.

                                              Forumda ben argo kullanmıyorum ve bir kaç yerde genel olarak çiğ, yoz, yobaz gibi ifadeler kullandım. Sözcük karşılıklarını açalım bunlar zorlu tabirler değiller. Bana dense alınsam da derinlemesine dert etmem ona göre de seçiyorum. Hakaret amacı gütmüyor.

                                              İkincisi bir gönderim de bana göre forumun çoğulculuk anlayışı dahilinde bir noktada az ya da çok savunulmam ,denge kurulması gereken bi noktada 4 üye bir bana karşı birleşince ,biri de içeriğin en anlattığını düzgünce takip ederek bir yanıt sunamayınca bunu yaparsanız köpek sürüsünden farkını kalır mı dedik. Bu teşbihtir. 4 kişi bir kişiyi dalamak gibi duruma edilen laftır. Birine dönüp o ifadeyi kişiselleştirip kullanmadık. Maksatta o değil. Bana kullanılsa ben gocunmam. Doğal haliyse. İçinden geldiyse. Bu benim doğallığımla ilgidir. Aynı gönderide bir önceki günkü mesajlarımda yazmışım. Objektif modersayonla hakaretin ve küfürün sınırı objektif çizilsin böyle herkes açık konuşsun laflara takılmayalım .Bu benim dili esnek kullanma talebim.

                                              Beni tanımayan vardır hala yazıyorum tanımayabilir. Dili ben arkadaş alet çantası gibi algılarım. Ben öyle kişiselleşmem. Köylü adamım. Dedemin dili gibi bazen konuşurum bazen yazar refleksleri var, başka refleksler var. Biz dostluk, içtenlik, kabul edilmişlik arıyoruz herkesi de öyle sanıyoruz. Biz dersimizi aldık.
                                              Ben ettiğim her lafı duymaya açığım ki ediyorum

                                              Kim olursam olayım bak eğitimli lisans diplomalı vs ne olursam olayım ben karadeniz köylüsüyüm. Benim doğallığımdan başka bir şeyim yok. Şimdi modernite bir yan da öbür yan da ne var? Bu var.
                                              İkisinin karışımdan bir sanal içtenlik oluşturduk. Roman kahramanı gibi sanal kimliktir. Gerçek kimliğimle özdeşmez ve bence esneyebilir şöyle. Dostoyevski olsam İçtenlik 4 kişiye dönüşebilirdi. Benim ki yazarlık formum yazarlıkla yazmakla da ilgilidir.

                                              Beni arkadaş içselliyorsanız olduğu gibi. Deli vardır ne dese alınmazsın o zaman deliysem

                                              Beni arkadaş içselliyorsanız çağırın.... Beni herkes kendinden kendi gibi görcekse çağırın. Öyle okuyacaksa çağırın.

                                              Beni biri bana hasta demeye kakarsa üç kişi dönüp bana değil ona saldırcaksa çağırın. Budur. O yalnızlıkla nasıl forum yapılır.
                                              Bunun tekrar için mi? Sanmam

                                              Keyifli forumlar.

                                              Ben eski eşimle yazarak telefonla iletişim sürdürürken bir noktada ;bana döndü; Bu ifadeler senden mi çıktı, bunları sen mi yazdın? dedi.

                                              Bunun denmesini sebebi, ketumiyetim, konuşmazlığım, cümleleri sayıyla yumurtlamam, ağzımdan kertepenle laf alınması ve bu nedenle yeterince hemen hızlıca tanınmamam ve ilk etapta sönük-sessiz- suskun bulunmam, öyle sanılmam

                                              Yazmaya konuşsal ifade ifade yeteneğim dışında özel olarak çaba harcadım.

                                              İçtenlik kimliğinin iletişimiyle bu sanaldır gerçeklikteki kişi uyumsuzdur ya da tam uyumlu değildir. Hayatımda toplam sesli konuştuğum yazdığımdan azdır.

                                              Biz 2000 öncesi nesiliz ve sanalı ilk etapta gerçek kimliğin ötesinde gerçekten de kendin olma dışında sanal/paralel kimlikler vaadetme ve varetme olarak algıladık. Gerçek kimliğimi adımı kullanmadığım bir şey rumuz gerçek kimliğim dışında tabi ki esnek olacak.

                                              Ben buraya gerçek kimliğimle gelsem selam müzik felan iki haftada bir uğrardım

                                              İçtenlik gerçekten de bir sanal ve paralel kimliktir. İçtenliğin gerçek kişisiyle ve gerçek hayatıyla tam bir uyum aramaz ya da esnektir. Katı değildir. Yani hayali bir kimlikle kendinin karmaşımıdır ve belli değerler dışında yazım kalıpları olarak değişebilir.

                                              Biraz gerçeğiz biraz hayal ürünü

                                              1 Cevap Son cevap
                                              0

                                              Cevap
                                              • Yeni başlık oluşturarak cevapla
                                              Cevaplamak için giriş yapın
                                              • En eskiden en yeniye
                                              • En yeniden en eskiye
                                              • En çok oylanan

                                              375/465

                                              31 Oca 2024 19:32


                                              © 2021-2025 efelsefe.com
                                              İzinler Kurallar
                                              • Giriş

                                              • Hesabınız yok mu? Kayıt Ol

                                              • Aramak için giriş yapın veya kaydolun
                                              375 - 465
                                              • İlk ileti
                                                375/465
                                                Son ileti
                                              0
                                              • Kategoriler
                                                • All Categories
                                                • Individual Categories
                                              • World
                                              • Güncel
                                              • Popüler
                                              • Kullanıcılar
                                              • Gruplar