Anlıklar
-
Karadeniz tarihinde bir ilk. 965 milibarlık sıcak çekirdekli siklon pazar günü Odessa açıklarında
-
Meteroloji müdürlüğünün kendi izleyerek ya da sitesini gözleyerek iki amatör meterologdan aldığımız kadar bilgi alamıyoruz
Sanırım bir çok amatör meteoroloji hesabı var ama işte bir kaçı
https://twitter.com/MeteorolojiBey
https://twitter.com/hawaeather
https://twitter.com/Meteoroloji999Son eklediğim kişi emekli bir meteoroloji bölge müdürü. Bağımsız kişi. Yani kurumsal bir bilgilendirme dışında yazıyor. Aslında süreci kurumsallıktan alırsak iletişim ve bilgilendirmenin daha etkin olduğunu görüyoruz
-
Ortadoğu miti etrafındaki 4 kitaplık dinler aynı tarihi olgunun uzantılarıdır ve peygamberler olaya/olguya tarihsel bağlamdan koparıp yönetsel bağlama alma ya da din süsü verme için -politik olarak- sonradan giydirilmiş ve eklenmiştir.
-
40 ından sonra hala ayçiçek yağı yiyorsanız, özellikle o yağla kızartma yiyorsanız ve hele ki o yağ ikinci kere felan kullanılıyorsa safra kesenizi aldırmayı düşünün. İnsan hastalıklarının (acı ve sıkıntının dahil) en az yarısının safradan geldiğine -kendini gözlem yoluyla- ikna olmuş bulunuyorum/durumdayım..
İçinizde safra unutan tanrıları/evrimi sevmeyin. Burada bir hata var, doğa hata yapmaz..
Ayçiçek yağı bir işkence aracıdır, safra bir işkence organıSırt ağrıları, panikler anksiyeteler ve daha bilinmez neler (sonra gelişen insülin direnci ve yamulan pankreas) buradan geliyor. Safrayı aldırma karaciğerin boşaltım kanalını geliştiriyor ve ayçiçek yağı tüketilen memlekette 40 ından sonra standart protokol olarak safra herkesten çıkarılmalı. Sağlık sektörünüz yarı bu organ sayesinde var ve ayakta duruyor.
Safra kesesinin bir görevi ya da gereği yok.. İşin aslı tek asıl görevi ve işlevi karaciğer boşaltım yolunu daraltarak tutarak/tıkayarak kanı toksisite ve pankreası çalışamaz ederek ve sizi hasta etmek ve erken yaşlandırma
-
Ek olarak;
Vikipedi der ki; safra kesesinin hiç olmaması safra kesesinin fonksiyonunu etkilemez. Bunları kim yazıyor?
Varyasyonlu organınız. Tanrı ya da evrim karar verememiş göründü.
Varyasyonlar
Safra kesesinin boyu, şekli ve konumu insanlar arasında değişkenlik gösterir. Nadiren iki, hatta üç safra kesesi, ortak veya ayrı sistik kanallara sahip olacak şekilde aynı anda tek bir kişide bulunabilir. Buna ek olarak, safra kesesinin kişide hiç oluşmadığı durumlarda vardır. Bir septumla ayrılmış iki loblu safra kesesinin mevcut olduğu durumlar da kaydedilmiştir. Bu farklılıkların safra kesesinin fonksiyonunu etkilemesi muhtemel değildir ve genellikle asemptomatiktir.Safra kesesinin karaciğere olan konumu da çeşitlilik gösterebilir. Karaciğerin yukarısında, içinde, sol tarafında ve arkasında bulunan safra keseleri ile karaciğerden ayrık veya sarkık safra keseleri belgelenmiştir.
Kesede ismini tarihi Frig başlığına benzerliğinden alan ve fundus bölgesinde genellikle zararsız bir cep olarak bulunan Frigya başlığı adlı bir anatomik varyasyon da var olabilir.
-
Bu burada dursun
Tahminler 15 günlük olduğunda yeterince güvenli değil ama budur. Batı karadeniz de 150 cm kar ve -6 derece ve aralık ortası. Rusya da soğuklar.
Kar derinliği
https://meteologix.com/tr/model-charts/standard/turkey/temperature/20231221-1800z.html
https://meteologix.com/tr/model-charts/standard/turkey/snow-depth/20231222-1200z.html
https://meteologix.com/tr/model-charts/korea/turkey/temperature/20231218-0000z.html -
Suriye de savaş olduğunda milyonlarca mülteciden sözediyorduk ve Ukraynada savaş olduğunda da...
Filistin de savaş var. Bazılarını duyarlılık saçarken görüyoruz. Bir mülteci planı açıklanabilirdi. Almak isteyen ülkeler talep halinde x sayıda mülteci alabileceğini -deniz yolu- -hava yolu- belirtebilirdi. Gazze de sadece 2 küsür milyon insan yaşıyor. İsrail beton bloklarını öldürebilirdi.
Bunu düşünün.
-
@ictenlik, içinde söyledi: Anlıklar
Suriye de savaş olduğunda milyonlarca mülteciden sözediyorduk ve Ukraynada savaş olduğunda da...
Filistin de savaş var. Bazılarını duyarlılık saçarken görüyoruz. Bir mülteci planı açıklanabilirdi. Almak isteyen ülkeler talep halinde x sayıda mülteci alabileceğini -deniz yolu- -hava yolu- belirtebilirdi. Gazze de sadece 2 küsür milyon insan yaşıyor. İsrail beton bloklarını öldürebilirdi.
Bunu düşünün.
İnsanların bunu izlemeye ihtiyacı var diyorum ya da tarihsel bir uzantı olarak olayların devamı ve karma gibi. Birilerini iyi ,birilerini kötü ilan etmeliyiz ,çatışmalar birilerimiz üzerinden sürmeli. Muhtemelen İsrailli Samilerle Filistinli Samiler tam aynı şey. İş aslında Türk filmlerindeki "durun siz kardeşsiniz" gibi.
Tarihin verdiği yetke, gücün verdiği yetke, dinin buyurduğu yetke ile bölünebilirdiniz.
Olay/olgu; Kudüs ya da toprak/yurt kavgası adındaki şey ya da mazlum ve zalimin ifşası ve birbirinden seçilmesi/ayrılması görünümündeki şey, kılığına girmiş kardeş kavgasıdır.
Sahte duyarlılıklara son verin. Doğru tarafta olunarak bazen doğru tarafa olunmuyor. Mazlumun tarafı olunarak mazlum korunamadığında/esirgenemediğinde ya da savaş ve çatışma denilen olgu çözümlenemediğinde bu bir işe yaramazdı.
Herkesin fikri ya da belleği aynı. Bunu gözlerimizin içene çakarak izleyeceğiz. Bu tarihsel bir mesele ,bu bizim dersimiz, bu karma. Üçüncü kişiler sadece sahte acı çekerek avunuyor.
Bu orada ve diğer savaşlar da oradaydı. Gücü hükümetlere devretmekten ve izlemekten başka hiç bir şey yapmadık. Sadece vicdanen doğru/uygun tarafta olmak ya da uygun şeyi yapmış ve hissetmiş olmakla avunuruz.
Gerçek insanlar ölürken izleyeceğiz. Beton ve molozların arasına gömülerek... Empati yaparız ve kendimiz bu deneyime katlamayacağımızı buluruz, bunun acı verici olacağını hayatın anlamsızlığını görürüz. Orada duyarlılık saçarız .Hepsi bu .. ve orada katlanıyorlar, bu oluyor.
Olay sadece tarihsel meseleyi ve tarihten ders alınmadığını, insancak sorunlarımız olduğunu, bunları çözmeyi geçiştirdiğimizi, sahte hayatlar inşa ettiğimizi, uygarlık aşaması gibi sahte söylemleri işaretliyor ve gösteriyordur. Hepsi bu.
Hiç bir zaman ileri gitmedik. İlkelleriz. Geçmişteki gibi sahte uygarlıklar kurduk. Tiranlar. Tarihsel meseleleri çözmedik. Bilgi tabanımız bozuk ve kusurlu. Dayanışma dirlik ve birliğimiz yoktur. Tarihin meselelerini çözemedik. Güç temel unsurdur. İlerlemiyoruz. İşte dersler. Acı çekme dışında.
Din ve etnisite kavramı gömülmelidir, her ikisi de insan birliğini sakatlar. Bunu hala göremeyenler acı çekecek.
Temel aidiyet insan olmadır. Doğaya ve insana (onun birliğine) karşı ödev, sorumluluk ve vicdan ve bu temelli ahlak öğretisi. İki şeye karşı sorumlu hissetmelisin. Bir insan birliği, iki doğa. İçsel ahlakın temeli, vicdanın . Buraya gelmeli.
-
@ictenlik, içinde söyledi: Anlıklar
Suriye de savaş olduğunda milyonlarca mülteciden sözediyorduk ve Ukraynada savaş olduğunda da...
Filistin de savaş var. Bazılarını duyarlılık saçarken görüyoruz. Bir mülteci planı açıklanabilirdi. Almak isteyen ülkeler talep halinde x sayıda mülteci alabileceğini -deniz yolu- -hava yolu- belirtebilirdi. Gazze de sadece 2 küsür milyon insan yaşıyor. İsrail beton bloklarını öldürebilirdi
Suriye ve Ukrayna da ki savaşla Filistin de ki durum aynı değil.
Siyonistlerin amacı Filistini tamamen boşaltmak yani oradaki Filistinli halkın bir tane dahi olmasını istememek. Yıllarca sinsice bu şekilde olması için zulm ettiler işgal ettiler. Ukrayna da ki mülteci gitse geri döndüğünde toprağını bulacak keza Suriyeli deseniz yine aynı . Ama Filistinli ya ölmek zorunda ya da topraksız kalmak zorunda. Vatanları için mücadele edenlere terörist diyorlar. Bunu söyleyen siyonist medya. Aynı Milli mücadele yıllarında dedelerimiz için söyledikleri gibi. Vatanları işgal altında olan Filistinli halkı çoluğu çocuğuyla, yaşlısı genciyle ellerindeki techizatla vatanlarını korumaya işgali durdurmaya çalışıyorlar.Bakınız dünya ülkelerine hiçbirinin bağımsız olmadığını görürdünüz. Bağımsızlığı için mücadele eden ulkelerinde ambargolarla karşilastiklarina şahit olursunuz. ABD görünüşte güçlü bir devlet ama bir devlet olacak kadar bağımsız değil. Siyonistlerin sömürgesi . İngiltere keza öyle Almanya deseniz yine aynı. Ülkemiz için bağımsız diyecek varsa aklından şüphe ederim . 5 yıl İstanbul İngilizlerin işgali altında olacak ,hiçbir şey olmamış gibi ellerini kollarını sallayip gidecekler.
Neyse konuyu dagitmayayim . Yani Suriye ve Ukrayna gibi durumu olsaydı mülteci gonderebilirdi . Ama aynı değil . -
Çin İşi, Japon İşi, Alman İşi
Yukarıda belirttiğim kavramlar mühendislik ve üretim tekniklerine vurgu yapıyor. Geçtiğimiz haftalarda bir motorlu testere siparişi üzerine youtube'dan ilgili/benzer (mekanik-teknik) içerik izleyiciliğine sardım. İçeriğini takip ettiğim bir usta yerli malı bir üreticinin bayisi oldu. Yerli malı aslında yerli malı mı yoksa Çin malı mı tartışmaları var ve ayrıca kendini kanıtlamış Alman mühendisliği ve ürünü gibi şeyler var. Sonuçta usta takipçi/abone topluyor ve yerli malı adında bir ürünün bayisi olduğunda (ki yarı Çin malı) reklamını yapmış oluyor, insanlar ustanın sempatisi üzerine satın alıyor ve 2,5 kat ucuz bu ürün Avrupa ürünün kalitesini vermiyor vs. Her neyse usta arada kalıyor, adam kısmen iyiniyetli ya da para kazanmaya günü kurtarmaya çalışıyor.
Çin herkesi kabız etti. Üretim kabızı..
-
Eskiden devlet mi vardı?
Karadeniz köylerinde elektrik işi özelleşene kadar kar yağışı vb durumunda tel kopması vs olduğunda bunu köylü tamir ederdi. Amcamın direklere tırmandığını, kablo eklediğini ve babamın trafo da ne zaman sigorta atsa sigorta sardığını biliyorum.
Yaşanan belde belediye olana ve köy statüsünü kaybedene kadar içme suyu dağlardan kilometrelerce uzaktan köylünün emeğiyle kazılmış bir hatla borusu devletten alınmış olarak sağlandı. Patlakları köylü kendi yapardı. Bu su hattı hala ikincil s olarak var ve hala kısmen patlak tamiri devam ediyor.
"Biz büyüdük ve kirlendi dünya".
-
Bir Vietnamlı ya da Çinli'yi Amerikalıdan ayırabilirsin. Sanırım bir İsrailli ve Filistinliyi ayıramazdın. Dün İsrail ordusu 3 İsrailli rehineyi kendi dost kuvvetlerine erişmeye çalışırken (Temel fıkrasındaki gibi yüzüp yüzüp ABD ye ulaşıp özgürlük heykelini görmüşken) ve üste İbranice yardım çığlığı atarken öldürdü. Hayat derslerle doludur.
-
Gazzeliler yeraltında yaşamalı.
Uluslarası toplum hiç bir çözüm bulamıyor ya da öneremiyorsa dünyanın ilk yeraltı kenti ya da ülkesini üretmeyi önererek başlayabilirdi. -
@ictenlik, içinde söyledi: Anlıklar
Eskiden devlet mi vardı?
Karadeniz köylerinde elektrik işi özelleşene kadar kar yağışı vb durumunda tel kopması vs olduğunda bunu köylü tamir ederdi. Amcamın direklere tırmandığını, kablo eklediğini ve babamın trafo da ne zaman sigorta atsa sigorta sardığını biliyorum.
Yaşanan belde belediye olana ve köy statüsünü kaybedene kadar içme suyu dağlardan kilometrelerce uzaktan köylünün emeğiyle kazılmış bir hatla borusu devletten alınmış olarak sağlandı. Patlakları köylü kendi yapardı. Bu su hattı hala ikincil s olarak var ve hala kısmen patlak tamiri devam ediyor.
"Biz büyüdük ve kirlendi dünya".
O zamanlar aptalmış insanlar onlardan biride benim. Hem vergi al hem hizmet götürme.
Elektrik direğini kendin yap su hattını kendin döşe.
Okula odun taşı.
İmece usulunu birde komunizm diye yutturmuşlar. -
aslında üç kişi toplanınca devletin temelleri atılır, 3 kişiden hep biri dinlenir , insanlar çoğaldıkça biri sivrilir aralarında, onun sözleri kanun yerine geçer , uyuşmazlık çıkaranlar o toplumu cemaati korumak için daha da öne çıkanlar tarafından uzaklaştırılır.
-
Fındık fiyatının ayağı üzerinden Asgari Ücret Üzerine
Aşağıda son 5 yıl için yıllara göre fındık fiyatı ve asgari ücret yer alıyor.
Yıllar Fındık Fiyatı Asgari Ücret
2019 - 17 TL - 2.000 TL
2020 - 25 TL - 2.325 TL
2021 - 30 TL - 2.825 TL
2022 - 55 TL - 4.250/5.500 TL
2023 - 85 TL - 8.500/11.400 TL--
Bir ton fındığın ederi kabaca yaklaşık 1 yıllık asgari ücrete yakındı. Şu an eski alım gücüne göre Eylülde 160-180 TL bir fiyat beklentisi olması lazım. Fındık 2,5 -3 dolar seviyesinde yaklaşık fiyatlandırılıyor ve Eylül ayı için dolar beklentisi sanırım 40 TL düzeyi. Bu işte bir gariplik var. Fındık çiftçisinin Eylül de iktidarla maçı olacağı kesin. Piyasa koşullarına göre gelirlerinin dörtte birini kaybetmiş olabilirler.
Yukarıda örneklediğim şey süt satanı, yağ satanı, tarım işçisi, genel tarım çiftçisi herkes için benzer olmalı.
Markette zeytinin fiyatı yaklaşık 1 kg fındığa yakın olurdu. Gündelikçi yevmiyelerini asgari ücret çekip çeviriyor. Nereden baksam tutarsızlık.
Asgari ücret önceki 6 aya göre %50 önceki 12 aya göre %100 artmış ve tarihi 570 dolar seviyesini görmüş görünüyor.
Asgari ücrete 12 aylığına bir kerelik zam yapmanın saçmasapan bir şey olduğunu düşünüyorum. Zammı üçe bölecek yer de 1'e düşürdüler. Ocakta ürün ve hizmetleri bu işçilik fiyatı fiyatlandıracak ve bu rakam geçmiş yıllara nazaran temmuzda ulaşılması gerekecek rakam. Her şey saçma.
Bir olasılık diyorum belediye seçimlerini önemsiyorlar ve İstanbul ve Ankara'yı geri istiyorlar ama memleketin ayarlarıyla bu kadar oynanmaz.
-
Hukuk tost oldu. Ben hukukçu değilim ama temel düzeyde hukuk bilgim ya da eğitimim var.
Sanırım ben olsam bir avukata danışmıyorsam noter yoluyla sözleşme adresine ihtar çekerdim, posta yoluyla ödemeyi denerdim ya da adli şikayet sunardım vs.(Savcı hakim oldu, subjektivite hukuk oldu vs gibi görünüyor. Bu yorumlardan tam emin değilim ve o kadar hukuk bilgim yok ama İlk bakışta kabaca böyle okunuyor)
Savcı adliyelerin iş yükünü hafifletti. Yeni kadılar hayırlı olsun.
-
Sorun sizin Tanrı olduğunuzu düşünmeniz değildir,
Kafa karışıklığı her şeyi Tanrı olarak görmemekten kaynaklanır.
Herkesi. -
Batı, sadece ordusu olmayan zayıf ve fakir ülkelere nasıl saldıracağını bilen bir grup suçludur. Nazilerle aynı yöntemi kullanıyorlar, sivil halka ve mümkünse geceleri saldırıyorlar. Bu Yugoslavya'da, Irak'ta, Libya'da oldu... Şimdi sıra Filistinlilerin katledilmesine direnen tek ülke olan Yemen'de,
Ne yazık ki diğer ülkelerin, kirli ticari çıkar ilişkilerini, Batı'nın petrol için kan akıtan emperyalizmine karşı direnen insanların haklarını desteklemenin önüne koyması utanç verici.
-
Kuranla ilgili gerçek sır, gizem ve bilinmesi gereken nedir?
Daha küçük yaşta ilk çocuklukta güvenilen ebeveynler tarafından söylenen ve aşılanan şunlar. Herşeyi yazan ve açıklayan, tüm herşeyi içinde barındıran, daha iyisi olmayan, son kitap ve ayrıca tabi ki okumaya kalkarsan bunu orada göremeyeceğin için de sadece alimlerin erebileceği özel sır ve şifreleri olan kitap.
Tuzak budur ve paradoksal olarak bunu kırmak oldukça güçlü uyaranlar ve bilinç bilgi gerektirir, bu ebeveynlerle/topumla ve önceki inandığın güvendiğin tüm insanlara olan güvenle çatışma, onların sana verdiği diğer tüm uyaranlar ve bilgiyle çatışma ,sonuçta toplumla aileyle çatışma farklı yeni bir kimlik bilinç edinme ,yeni bir aidiyet bulma ve bundan sonra bile topluma dönüp hala açıkça açıklayamayacağın yeni düşüncelere sahip olma ve olası cehennem korkusunu aşma gibi adımlara gebedir.
Açıkçası güçlü makul bir açıklama ve yeni bir aidiyet ya da bilgi-din tabanı bulmaksızın ve yeni bir bilgi kaynağına erişmeksizin bu söylenenden özgürleşmek gerçekten de zor olacaktı.
Bir kere bu neredeyse çevrendeki tüm herkesin kandırılıyor ve yanlış inançlara olabileceğiyle yüzleşmek gibidir ve basit değildir oldukça komplekstir.
Bana göre islam gibi bir dinden kurtulma hristiyanlık gibi bir dinden zihinsel olarak kurtulmadan 10-15 kat zor olacaktır. Yani her anlamda hristiyanlığı alt etmek bunu yanında çocuk oyuncağıdır.
Toplumuna dönüp hani her şey içinde yazıyordu okudum ora bomboş bile diyemezsin? Sırlar var diyecekler.
En zor şudur ki; alim olan kim?
Birileri alim olduğu gerekçesiyle kendi oğlunu saymayan anneyi bana yaşatan dünya, gerçeklik ve toplumu .. ne yapmalı? Onlara ne demeliyim?
Kantarı ve topuzu getirin, arzı arşı oralarda kimleri varsa getirin ve mahkemeyi ve divanı kurun ve gerçeği ve en gerçeği getirin ve adaletin terazisini getirin, yüzleşeceğiz.
Vicdanıma, öğrenimime, bilgime kara çalana hesap günü gelmeyecek mi?_Toplumumun ahlak öğretileriyle yürüdüm. Hiç bir zaman ahlakım değişmedi ve her zaman geçeğime sadık kaldım..
Kuranla ilgili gerçek sır, gizem ve bilinmesi gereken nedir?
Bu gizemi arayanların hepsi dinsizleşti. Bunu anlamıyorsanız sizlere artık bir şeyleri göremeyen, açıklanmak istense de anlayamayan alt sınıf ,yetersiz düşüncelere ve yetersiz bilgi güven profiline sahip insanlar muamelesi yapılmasını artık anlayın.