Felsefe de Ruha Bakış Nasıldır ?
-
Felsefe yaparken iş kolay. Ufkumuzun yettiği kadar her türlü olasılılklar özerine kafa ütüleriz, hipotezler üretiriz. Bilim bu mevzuyu bir adım daha ileriye götürür; bilimsel olarak temellendirmeye, kanıtlamaya çalışır. Kafa ütülediğimiz mevzuları bilimsel olarak irdeleriz ve irdelemeliyiz, çünkü bilim bu kainatın nasıl işlediğini ortaya çıkarmaya çalışır.
Diğer yandan bilim ve teknoloji henüz emekleme seviyesindedir, yine de kainat hakkında epeyi yol kat ettik denilebilir ki yolun sonuna gelmedik henüz. Kara Delik, Kara Madde, Kara Enerji, Zaman, Mekan, Tekillik vs. Bunların tam olarak ne olduklarını henüz %100 bilmiyoruz. Yani daha çok işimiz var.
-
@TENTEN, içinde söyledi: Felsefe de Ruha Bakış Nasıldır ?
İç dış yoksa kapalı bir oda içinde iken dışarıyı neden göremiyorsun?
Enerji yokluktan çıkmış demiyorum. Enerjinin dengeye gelip bir daha kullanılamaz duruma geliyorsa döngülü evren modelinde sil baştan nasıl oluştuğunu soruyorum.
Bir yere astığın sarkaç salladığın zaman sonsuza kadar sallanmıyor. Gittikçe yavaşlayıp duruyor. Enerjisi ısı olarak yayılıyor. Ama bu ısı toplanıp sarkacı çalıştırabilmesi için yayılan enerjiden daha çok enerji gerekiyor.
Yokluktan yokluk çıkar. Kabul ama mesela evinde ısı 1 kilo odunun yanma enerjisinde daha çok ısı var. Ama bir kilo odun yakınca atıyorum odanı sıfır dereceden 25 dereceye çıkardığı gibi o ısı ile odanı 0 dereceden 25 dereceye çıkartamıyorsun.
Isı sıcak yerden soğuk yere akar. Soğuk yerden sıcak yere akmaz.e gelip bir daha kullanılamaz duruma geliyorsa döngülü evren modelinde sil baştan nasıl oluştuğunu soruyorum.
Varoluşun dışı olamaz, bu antisi zıttı olurdu, antialanlar.
Dengeye gelme denen çelişiktir, sonsuz dengede olmalı.
Varoluşu (varolmayı) dengede olmayan bir enerjinin dengeye gelmesi ya da durgun bir sarkacı sonradan devinmesi gibi açamazsınız. Tüm bunlar evren bölmesi nedeniyle ortaya koyuluyor.
Sarkaç sallanmaya başlamadı. Sonsuz aynı hareketi yapar .Durgun bir şey devinmedi.
Sil baştan oluşma denen yeni bir insanın yeniden doğması, bir ağacın tekrar oluşması gibi olabilirdi. Tersi zaten kesintisiz bir bütünlük olurdu yani herhangi bir bölünme, parçalılık, fark ve süreklilik duyamazdık. Yekpare oluş.
Evrenin nasıl olupta oluştuğunu açıklamak sorularınızı açıklamayacak. Açıklamayacak çünkü atıyorum bir big bange tanık olsaydık, mesela şu an bu evren içinde, ne düşünüyor olurduk?
Sanırım böyle oluyormuş ve sanırım birazdan yokolacağız. Böyle mi derdik."Nasıl olupta oldu?" sorusu neredeyse, "kim ortaya koydu" sorusu gibi teoloik göründü.
Olmadı ,vardı. tüm yanıt bu.
Herkes geçmişte ne olduğunu soruyor ya da arıyor ya da tüm bunlar geçmişte oldu ve geçmişin işi diyor. "di li geçmiş"
Geçmiş geçmişte ve önce de değildir. Zaman bir yanılsama.
-
@ictenlik, içinde söyledi: Felsefe de Ruha Bakış Nasıldır ?
Dengeye gelme denen çelişiktir, sonsuz dengede olmalı
sonsuz denge su an yok ilerde olacak.
Güneşde mesela sıcaklık dünyadan fazla.Varlık bölünmüş işte.
Dünya ile güneş aynı mekanda ama sıcaklıkları farklı.
Dünyanın çapı ile güneşin çapıda aynı değil.
Güneş ile dünya arasında zamanla değişsede belli bir mesafe var.
Gözlemcinin olmaması bunları yok etmiyor sadece isimlendirme yapamıyorsun. -
@TENTEN, içinde söyledi: Felsefe de Ruha Bakış Nasıldır ?
Varlık bölünmüş işte.
Dünya ile güneş aynı mekanda ama sıcaklıkları farklı.
Dünyanın çapı ile güneşin çapıda aynı değil.
Güneş ile dünya arasında zamanla değişsede belli bir mesafe var.
Gözlemcinin olmaması bunları yok etmiyor sadece isimlendirme yapamıyorsun.Nasıl olup olunduğu sorunu için
Kaya için (varolan) diğer kayaların parçalanması birleşmesi
Bitkiler için (varolan) diğer bitkilerin çoğalması, tohumu, kendini sürdürmesi
Hayvanlar için (varolan) diğer hayvanların yumurtası doğurması, cenini, kendini sürdürmesi
İnsan için (varolan) diğer insanların doğurması kendini sürdürmesi
gibi bir yol buluruz. Dikkatli bakarsak hepsi birbirine dönüşecek ya da tam aynı şeydi.
Bu durumda evren içinde varolan diğer evrenlerin bölümü, çoğalması, kendini sürdürmesi, doğumu, tohumu, filizi vb demeliydik.Bunun ötesinde bir soruşturma yürütemeyiz. Bunun dışına taşınamayız. Belirsizdir, muğlaktır, varsayım olacaktı.
Evren sadece başka bir evrenden, kendi aslından -diğer evrenden- doğabilir. Nasıl olupta olduğunu aramaya gerek yok. Başka yanıtta bulunmayacak.. Sonsuz evrenler vardı deriz. Bu hep öylece vardı, varolmalı deriz. Bunu başka bir zemine taşıyamayız.
-
@TENTEN, içinde söyledi: Felsefe de Ruha Bakış Nasıldır ?
Yokluktan yokluk çıkar. Kabul ama mesela evinde ısı 1 kilo odunun yanma enerjisinde daha çok ısı var. Ama bir kilo odun yakınca atıyorum odanı sıfır dereceden 25 dereceye çıkardığı gibi o ısı ile odanı 0 dereceden 25 dereceye çıkartamıyorsun.
Isı sıcak yerden soğuk yere akar. Soğuk yerden sıcak yere akmaz.Evren için na (evren olmayan, na-evren, evrenin ya da öncülünün yokluğu ) gibi bir zemine giderek bu soruşturmayı yürütemezdiniz.
Evren, antievren/karşıtevren, gayrıevren gibi bölümlemeler belki ve yine de evrenin parçasıdır..Evrenin, evren olmayandan ya da daha önce evren olmayan yer ve koşullardan nasıl olupta doğduğunu arama; olmayan ve hiç bulunmayacak tanrıyı arama gibi olurdu. Doğrulanamayacak bir yanlışlık.
Evrenin kendi yokluğundan ama daha önce varolan başka bir öncü evrenin de yokluğundan doğduğunu öne sürme için yeterli kanıtları var mı?
-
@ictenlik, içinde söyledi: Felsefe de Ruha Bakış Nasıldır ?
@TENTEN, içinde söyledi: Felsefe de Ruha Bakış Nasıldır ?
Yokluktan yokluk çıkar. Kabul ama mesela evinde ısı 1 kilo odunun yanma enerjisinde daha çok ısı var. Ama bir kilo odun yakınca atıyorum odanı sıfır dereceden 25 dereceye çıkardığı gibi o ısı ile odanı 0 dereceden 25 dereceye çıkartamıyorsun.
Isı sıcak yerden soğuk yere akar. Soğuk yerden sıcak yere akmaz.Evren için na (evren olmayan, na-evren, evrenin ya da öncülünün yokluğu ) gibi bir zemine giderek bu soruşturmayı yürütemezdiniz.
Evren, antievren/karşıtevren, gayrıevren gibi bölümlemeler belki ve yine de evrenin parçasıdır..Evrenin, evren olmayandan ya da daha önce evren olmayan yer ve koşullardan nasıl olupta doğduğunu arama; olmayan ve hiç bulunmayacak tanrıyı arama gibi olurdu. Doğrulanamayacak bir yanlışlık.
Evrenin kendi yokluğundan ama daha önce varolan başka bir öncü evrenin de yokluğundan doğduğunu öne sürme için yeterli kanıtları var mı?
Olmayan yerde aranmıyor aranmamalı ama eldeki fizik yasaları ile uyumsuz oluyor döngülü evrenler teorisi.
Bigbang teorisi evrenin birdenbire yokluktan çıktı diyor.Öncesi yok diyor.
Roger penrose ile Vahe Kurzadyan adlı fizikçiler ise evren bir önceki ölen evreninin karadelik aşamasında sonra çıktığını iddia ediyorlar.
https://en.wikipedia.org/wiki/Conformal_cyclic_cosmologyhttps://physicsworld.com/a/new-evidence-for-cyclic-universe-claimed-by-roger-penrose-and-colleagues/
-
@TENTEN, içinde söyledi: Felsefe de Ruha Bakış Nasıldır ?
Bigbang teorisi evrenin birdenbire yokluktan çıktı diyor.Öncesi yok diyor.
https://physicsworld.com/a/new-evidence-for-cyclic-universe-claimed-by-roger-penrose-and-colleagues/
Bu bu haliyle insanlara dayatıldığında -piyasaya sürüldüğünde- yakın/paralel/stepne bir versiyonla boyut atlamış/kılık değiştirmiş teoloji olur.
-
@TENTEN, içinde söyledi: Felsefe de Ruha Bakış Nasıldır ?
Bigbang teorisi evrenin birdenbire yokluktan çıktı diyor.Öncesi yok diyor.
https://physicsworld.com/a/new-evidence-for-cyclic-universe-claimed-by-roger-penrose-and-colleagues/
Benim demek istediğim şu. Varoluşumuz için, yoktan gelemeyeceğimiz ve yoktan varolamayacağımız konusunda uzlaşmışsak sonra geriye şu kalıyor. Bir kaynak, bir neden ,bir köken bulamayacağımızı ve sonsuz oluşu kabul etmeliydik. Bu durumda nasıl olupta varolunduğunun bir açıklaması olamayacağını da kabul etmeliydik çünkü sonsuz, öylece, kendinden hep var, başlangıçsızca hep vardı (nedensiz, nedensellik dışı ve bu yüzden zaten açıklanamaz) demeliyiz. Bu açık şeyi tekrar kapatma ya da belirsiz bir alana götürme insan aklını karanlığa ipotek etmenin başka bir yolu.
-
Bilim, insanlığı aydınlığa götüren bir yoldur. Gözlemlemek, ölçmek, yanlışlamak, doğrulamak ve eldeki verilere göre dünyanın/kainatın işleyişini ortaya çıkarmaya çalışmak gibisi yoktur. Bilim açısından henüz muğlaklığını koruyan bir çok şey var. Bunların başında, daha önce de söylediğim gibi kara delikler, kara madde, kara enerji ve tekillik gelir. Zaman ve mekan için de aynısı geçerli. Mekan bize pek tanıdık gelse de, yapısı açısından çok fazla bir bilgiye sahip değiliz henüz. Durmak yok, araştırmaya, ölçmeye biçmeye devam.
-
his ve algı, ruh olmadan olmaz, eğer ruh dediğimiz şey his sezgiden ibaret olsaydı biz beyin yani/ya da madde olurduk. uff neresinden tutsam o üst bilince beni götürüyor ona hep iman ettim,
-
@Efruhte, içinde söyledi: Felsefe de Ruha Bakış Nasıldır ?
Felsefe ruh için ne der? Darwinizmin ruha bakisi nasıldır ?
Teşekkürler
Ruh diye bir şey olduğuna sözde müslim olduğunu iddia edenler inansa/nız, gerçekten hemen gidip "kafirlerle" savaşan ülkelere girip ölüp cennete gitmeyi istemez miydiniz? Öyle ya fakirsen çok boktan, katlanılmaz, dertli bir dünya bu.
Valla vikingler sizden zibilyon kat kez daha tutarlıydı. Aslanlar gibi gidip, "kafir" yağmalayıp, çarpışıp ölüme koşup atta valhalla kazanıyordu.
Nasıl takke/niz halen yerinde mi?
-
@hulk vurusmadigimizi kim söyledi bakın bu sitede bile kaç kâfir var kılıç yerine kalem salliyoruz nasıl takkeniz duruyor mu yerinde
Şimdi gelelim asıl mevzuya felsefe insana dair ne varsa hepsini sormalı. Ruh kavramı sadece müslümanların değil, insanlığın sorguladigi bir kavramdir.
Ruhun var olup olmamasına inanıp inanmamak kişilere kalmış.
Haliyle ben de merak edip sordum. -
@Efruhte, içinde söyledi: Felsefe de Ruha Bakış Nasıldır ?
vurusmadigimizi kim söyledi bakın bu sitede bile kaç kâfir var kılıç yerine kalem salliyoruz
Şeyhin kılıç yerine kalem sallamanı emretmiş olabilir. Kalem sallamayı yeterli bulmadığını farkındayım, kılıç sallamak istiyor olabilirsin. Ne de olsa bu bir müslümanın en doğal hakkı.
-
şeyhim kimmiş merak ettim. Şeyh olmadan Müslüman olunmuyor mu? Ne tuhaf bir şeyh eksenine bağlayıp bütün Müslümanları bu şekilde katagorize etmek.
İlk emri "Oku" olan ve "Nün" kaleme ant veren bir dinim varken . Ben dinime bakarım, dinimi yanlış anlayanlarin sözlerine değil. -
@Efruhte, içinde söyledi: Felsefe de Ruha Bakış Nasıldır ?
İlk emri "Oku" olan ve "Nün" kaleme ant veren bir dinim varken .
Oradaki "oku" Muhammed'e verilen "ayetleri halka oku" anlamında. Yani git kitap oku, ayetleri sürekli tekrarla anlamında değil.
-
@Sputnik Alak suresinin tamamını okuyun derim .
Sadece halka okuyun anlamını çıkarmak nasıl kör bir mantıktır. -
@Efruhte, içinde söyledi: Felsefe de Ruha Bakış Nasıldır ?
@hulk vurusmadigimizi kim söyledi bakın bu sitede bile kaç kâfir var kılıç yerine kalem salliyoruz nasıl takkeniz duruyor mu yerinde
Şimdi gelelim asıl mevzuya felsefe insana dair ne varsa hepsini sormalı. Ruh kavramı sadece müslümanların değil, insanlığın sorguladigi bir kavramdir.
Ruhun var olup olmamasına inanıp inanmamak kişilere kalmış.
Haliyle ben de merak edip sordum.Kendince cevap verdiğinimi sanıyorsun? Hadi göster bakalım kuranın neresinde kalem salla ayeti varmış. Yok öyle bir şey. Canınla imtihan olmadan cennet vaadi yok kuranda.
"...yeryüzü tamamı ile islam oluncaya dek öldürüşün" diye ikrari farz cihad ayeti var. İşlerize gelmediği için, bu cihad mevzu, Hamas gibi yeraltına saklanmadan çarpışan müslimanlara da teörörist diyip işin içinden sıyrıldığınızı sanıryorsuunuz kendinizce. Bizde yedik. Halbu ki kim savaşmak, ölmek ister. Bu onlar terörist, gerçek müslüman değil(Alalküekber diye bağırıyorlar), dediğiniz müslümanlarda akıl yok mu, canlarını yolda mı bulmuşlar?
Ayrıca kafir: gerçeği örten gizleyen demektir. Aynı zamanda diğer dinden olan ve dinsizleri aşağılayan hakaret kelimesidir. Gerçeği örten biz olmadığımıza göre. Sanırım bu kelime siz "yalancı şahitlerin"(varlığına emin olmadığın şey hakkında şahitlik) üzerine daha bir oturdu. Ha ne dersin?
-
İlk emir "oku" değil, yani şunu oku bunu oku falan denmiyor. Okulda öğrencilere veya bir konferansta misafirlere sesli konuşan birisini gözünüzün önüne getirin.
Puhtılaşmış kan pasajının tümünü okusanız bile bu durum değişmiyor. Önde gelen birisi kendisine gelen sözde vahyi(!) karşısındaki halka(inanırlara, müritlere) sürekli sesli olarak bir şeyler söylüyor. Bu manada anlamak gerek. Kitap sıralama açısından karman çorman yazıldığından, Müslümanlar ha bire bunu ayıklamakla/savunmakla meşgul. Dürüst olmak gerekirse, bu kitabın başı ve sonu %100 belli değildir. -
@hulk, içinde söyledi: Felsefe de Ruha Bakış Nasıldır ?
Kendince cevap verdiğinimi sanıyorsun?
Ben değil siz kendinizce bana cevap verdiğinizi sanıyorsunuz.
-
@hulk, içinde söyledi: Felsefe de Ruha Bakış Nasıldır ?
Hadi göster bakalım kuranın neresinde kalem salla ayeti varmış. Yok öyle bir şey. Canınla imtihan olmadan cennet vaadi yok kuranda.
Yaa oysa Kuranı Kerim de malimizla, canimizla, evlatlarımızla imtihanda olduğumuz ve bu imtihan doğrultusunda sabredenlerden olmamız isteniliyor.