Kuran Kalplere Şifamıdır
-
Yunus bölümü 57.inci cümlede şu yazar
Rabbinizden size bir öğüt, kalplerdeki hastalıklara bir şifa, inananlara bir rehber ve rahmet gelmiştir.
Ama birde şu cümleye bakın
Maide (sofra) bölümü 68.inci cümle;
De ki: Ey kitap ehli, hiçbir şeye inanmış sayılmazsınız Tevrat'ın, İncil'in ve Rabbinizden size indirilen kitabın hükümlerini yerine getirmedikçe ve andolsun ki Rabbinden sana indirilen, onlardan çoğunun azgınlığını, kafirliğini arttıracak, artık o kafir kavim yüzünden tasalanma sen.
Ha demek ki Kur'an şifa değilmiş , kalplerinde hastalık olanları daha da azdırırmış.
Hangisi doğrudur?
Allah'a sorarmısınız, beni engellemiş de
Şifa demek , hastalığa iyi gelir demektir ama kuran her yönüyle başta kendi cümleleri ile çelişkide.
-
-
Namaz kılarak kuran okuyarak iyileşen bir tek insan yokken , bu yalanı kutsal olarak utanmadan sürdürmek en büyük zihin hastalığıdır.
Artık iyi insan yetiştirmenin bilimsel yolları varken din üzerinden ısrar etmenin tek açıklaması sömürü düzenine katkı sağlamaktır.
İnsanlar takkelilerin yalanlarına inanmaya davam etsin istiyorlar.
-
Tanrıyı nasıl hayal edersiniz ve ne gibi özellikleri olmalıdır sorusuna yanıt bekleyen bir konu açmıştım, da, hiçkimse uğramamış oraya.
Dürüst olmak gerekirse, olası bir tanrıyı güçlü, iyiliksever ve adaletli bir şey olarak canlandırırız gözümüzde. Hal böyle iken kutsal kitapların içerikleri bizlere bambaşka bir tanrı resmini çiziyor. Bu kitaplarda hakaret eden, öfkelenen, öldüren(hem de toplu katliyam), ötekileştiren, asık suratlı, sevimsiz, espri yapmayan, gülmeyen bir tanrıyı görüyoruz.
Binaenaleyh kutsal kitaplar hayalparest kalmak isteyenlere ve kötü bir tanrıya sesini çıkarmayanlara tavsiye edilmeyecek kadar eskilerin masallarını ve mitlerini barındırır.