-
Sanskritçe’de karma kelimesinin literal anlamı “davranış”tır. Kavram olarak ise karma bir yasayı ifade etmektedir. Bu yasa, insan yaşamında her bir davranışın hemen ya da gelecek bir zamanda bu davranışa eşit bir karşı davranışın ortaya çıkacağıdır. Bu yasa çerçevesinde iyi ve erdemli davranışlar, dharma ile uyum içinde sergilenmiş olan davranışlar aynı şekilde iyi davranışlarla karşılık bulacaktır. Kötü davranışlar, dharma ile uyumsuz işler ise olumsuz bir karşılık bulacaktır.
Hinduizm’de karmanın önem ve işlevi sadece bu dünya için sınırlı değildir; mevcut dünya hayatın ötesine kadar uzanan sonuçlar hâsıl etmektedir. Zira bir davranışın sonuçları mevcut hayattan sonraki, gelecek hayatta tezahür edecektir.
Hindular insanoğlunun iyi ve kötü sonuçları kendi davranışlarıyla var edebileceklerine inanmaktadır. Böylece insanoğlu davranışlarının karşılığını bu hayatta, gelecek hayatta veya yeniden doğumun kendisini içine attığı cennet ya da cehennem tarzı bir hayatta hâsıl edecektir. Bu reinkarnasyon (yeniden bedenleşme) süreci samsara olarak isimlendirilmiştir. Samsara esasen sürekli dönen bir daire gibidir. Bu dairenin içinde ruh yapılan her davranışın karşılığının bir sonraki yaşam evresinde görüleceği yasası çerçevesinde yeniden ve yeniden bedenleşir. Bu nedenle Hindular ölümden sonra ruhun mevcut bedeni terk ederek yeni bir bedende yeniden dünyaya geldiğine inanırlar. Bu beden ise ruhun bir önceki yaşamındaki davranışlarıyla belirlenir. Ruh bazen insan, bazen hayvan bazen de ilahi bir varlık olarak yeniden bedenleşir. Mokşa olarak ifade edilen özgürleşme hedefi ise ruhun samsara’nın davranışa karşılık aynı davranış ile yeniden bedenleşme dairesinden, kurtuluşu ifade etmektedir.
Hinduizm’in en temel inancı ruhun bedenler arasında göç etmesidir. Hindular ölümden sonra kişinin ruhunun bir başka bedene geçtiğine inanır. Dolayısıyla yaşam, doğum-yaşam-ölüm ve yeniden doğum şeklinde süre giden samsara olarak isimlendirilen bir döngüden oluşmaktadır. Ayrıca kişi yaşamı boyunca, gelecekteki yeni hayatının nasıl olacağını belirleyen davranışları bağlamında karma inancına sahiptir. Bu inanç çerçevesinde kişi bu dünyadaki yaşamında doğru davranış ve düşünce sergilediğinde bu tutumu onun ölümden sonra yeniden doğduğunda yüksek bir yaradılış seviyesinde bir konumda olacaktır. Aksine günahkârca davranış ve düşüncelere sahip olan kişi gelecek yaşamında yaradılışın en düşük formunda, hatta bir hayvan bedeninde bile yeniden doğması söz konusudur. Bir kişi pek çok farklı yaşamlar boyunca iyi karma biriktirirse sonuçta samsara çarkından kurtulabilir ve aydınlanmaya ulaşabilir. Bu durum nirvana olarak nitelenen konumdur.
Hindular dünyanın zenginlik, fakirlik, rahatlık ve ıstıraplılığının karmanın sonucu olduğuna inanır. Bu durumlar bir önceki davranışların kaçınılmaz sonuçlarıdır. Disiplinden yoksun bir kişi asla hedefine ulaşamayacaktır. Bu hedef yüksek bir düzeyde reinkarne olma, hikmet ve aydınlanmaya nihai bir yönelim ve Brahma ile bir olmadır.
-