-
Taoizm’in bir kurucusundan ve ortaya çıkış tarihinden söz etmek mümkün değildir. Bu din kadim Çin geleneği içinde varlık bulan gelenekler içinde gelişmiştir. Zhang Daoling’nin Taoist düşünce okulunun ilk kurucusu ve buranın manevi öğretmeni olduğu iddia edilir. Bu gelenek Tayvan’da yaşayan manevi lideri/öğreticisi ile birlikte hâlen varlığını devam ettirmektedir.
Tarihinin erken dönemlerinde Taoizm Çin’in bölgesel dinî gelenek ve inançlarını oldukça önemseyen Taoist düşünürlerin fikirleri içinde kökleşmiştir. Böylece Taoist felsefenin ilk örnekleri verilmiş ve Taoizm Çin halkının her sınıfının dünya görüşü içinde entegre olmayı başarmıştır.
Taoizm bir dinî sistem olarak ilk kez mö. IV. ve III. yüzyıllarda tanınmıştır. Başta Tao Te Ching olmak üzere Taoizm’e ait pek çok metnin yazılıp yaygınlaşmasıyla Taoist düşünce tanınmaya başlamıştır.
Taoizm Çin’deki Tang hanedanlığı ve onun ardından gelen Song hanedanlığı dönemlerinde yarı resmî Çin dini olmuştur. Konfüçyanizm’in yaygınlık kazanması üzerine Taoizm’e yönelik devletin ilgisi gittikçe azalmış ve bu ilgi resmî bir inançtan daha popüler olan dinî geleneğe dönüşmüştür.
Komünizm’in Çin’de iktidarı ele geçirmesi üzerine Taoizm yasaklanmış ve bu kadim dine bağlılık oranı birkaç yıl içinde neredeyse ortadan kalkmıştır. Çin’deki baskı döneminde Taoizm kendisine daha büyük özgürlük alanı sağlayan Tayvan’da yayılmaya başlamıştır. Kültür Devrimi’nin (1965-1968) sona ermesinin ardından Komünist ideolojinin etkisi azalmış ve Çin hükümeti az da olsa dinî özgürlük ortamı tanımıştır. Bu dönemde Taoizm Çin’de yeniden canlanmaya başlamış ve günümüzde ülkede Taoist tapınakları ve Tao inancına sahip olanlar bulunmaktadır.
Taoizm’i araştıran Batılı bilim adamları Taoist düşünce içinde tanrısal figürlere yer olmamasına rağmen Taoistlerin ibadet edip saygı gösterdikleri tanrılar keşfedince şaşırmışlardır.
Tao’nun bizzat kendisi Tanrı değildir. O bir tanrı olmadığından Taoistler tarafından kendisine ibadet edilmez.. Bununla birlikte Taoizm pek çok tanrıya sahiptir. Bu tanrıların çoğu çevre kültürlerden Taoizm’e dâhil edilmiştir. Bu tanrısal figürler bu evrenin sınırları içinde yer almaktadırlar ve onlar da Tao’ya bağlıdırlar. Bu ilahi figürlerin çoğu zati itibarıyla tanrı değil özel görevleri olan tanrılardır. Dolayısıyla kendilerine has özel isimlerle değil görevleriyle bilinirler.
Taoist inanç anlayışlarının çoğu Çin’in farklı düşünce ekollerinde dayanmaktadır. Dolayısıyla temel olarak Taoizm’in kendine has öğretileri ile başta Budizm olmak üzere diğer inanç geleneklerinden aldığı öğretileri birbirinden ayırmak kolay değildir.
Taoist geleneğe göre Tao sözlerle tanımlanamaz. İnsanın sahip olduğu lisan Tao hakkında zihinde bazı düşüncelerin canlanmasına imkân sağlar. Tao hakkındaki en önemli düşünce onun dünyada nasıl iş gördüğü ve insanoğluyla ilişkisidir. Nitekim Tao’nun mahiyeti konusunda filozofik tartışmalar yapmak yerine Tao’ya karşı büyük bir sorumluk duygusu içinde yaşam sürmek daha önemli görülmektedir.
Tao bütün dinler bağlamında tanımlanmış bir Tanrı olarak algılanmadığından ona yönelik herhangi bir ibadet de söz konusu değildir. Taoizm pek çok tanrısal figür içerir fakat Taoist tapınaklarda bunlara ibadet edilmesine rağmen bu ilahi figürler diğer dünyevi varlıklar gibi evrenin bir parçasıdır ve Tao’ya bağlıdır.
Konfüçyanist öğretiden farklı olarak Taoist felsefe “gök” fikri üzerine değil, yukarıda söz edilen “yol” veya daha yaygın bir tabirle “bir dizi davranış kuralı” anlamına gelen ve kozmik bir güç olan “Tao” fikri üzerinde durmaktadır. Dini anlamda Tao tabiat üstü güçleri insanlarla iletişime geçiren sihirli bir güçle ilişkilendirilmektedir. Felsefi Taoizm’de ise Tao kişinin kozmik düzenin ya da düzensizliğin altındaki ilkeyle bütünleşmesi olarak ifade edilmektedir.
Taoist felsefenin görecelilik öğretisine göre iyi-kötü, doğru-yanlış, güzellik-çirkinlik, kuvvet-zayıflık, zafer-yenilgi gibi birbirine zıt gibi görünen şeyler, aslında zaman ve mekâna göre değişkenlik arz etmektedir. Dolayısıyla bir şeyin doğru ya da yanlış olduğu yargısı bu yargıda bulunanın kişisel durumuna ve ihtiyacına göre değişmektedir.
Her şeyin kendi aslına döneceği düşüncesi de Taoizm’in en temel ilkesidir. Tabii düzenle ilişkili olarak Tao her şeyin başlangıç noktasına geri döneceğini öngörmektedir. Buna göre belirli bir vasıf elde eden herhangi bir şey mütemadiyen zıt bir vasfa döner. Her şey Tao’dan yayılmakta ve her şey Tao’ya geri dönmektedir. Yokluktan varlık varlıktan da yokluk meydana gelmektedir.
Taoizm’e göre hayatın gayesi sükûnet olmalıdır. İnsan duygusuyla hareket etmeden önce “hiçbir şey yapmamak” ve “hiçbir şey söylememek” ilkelerini işletip “denge durumu”na ulaşmalıdır. Bu durumda hayat her bakımdan ideal ve güzel olur. Çünkü tabiat kanunları çok kuvvetlidir. İnsan kendi tabiatının gelişmesi dâhilinde her şeye yardım etmelidir fakat ona müdahale etmemelidir.
Lao Tzu’nun ahlak anlayışı tamamen menfidir. Mutlak sükûnet ve rahatlık içinde arzu ve istekleri terk ederek dünyaya sırt çeviren bir hayat tarzı ile insanın kendini Tanrı’ya teslim etmesi ve onunla birleşmesi esasına dayanır. İnsana, varlıklar içinde özel bir yer tanınmaz. Bilakis hayat bağlarından çözerek Tao’nun derinliklerine düşürmek ister. Çünkü insan ancak manevi faziletleriyle insandır. İdeal insan ise iyi, lütufkâr, sadık, dürüst ve her hâle kendini uydurmaya çalışan alçak gönüllü bir kimsedir.
Taoist ritüelin merkezinde evrenin farklı sınıfları arasında düzen ve uyumu sağlama anlayışı yer almaktadır. Bir bütün olarak evren doğal çevre ya da doğal dünya, insanoğlunun oluşturduğu dünya ve bireylerin içsel dünyalarıdır.
Taoist ritüeller arındırma, meditasyon ve ilahi fügürlere takdime sunumunu içermektedir. Taoist ritüellerin detayları genellikle oldukça karmaşıktır ve tekniktir. Dolayısıyla bu ritğeller daha çok Taoist rahiplar tarafından sergilenir.
Önemli Taoist ritüellerden birisi chiao (jiao) adını taşımaktadır. Kozmik yenilenme riti olan chiao diğer pekçok ritüelin temelini oluşturmaktadır. Chiao’nun daha kısa bir şekli evlerde yapılmakta ve yerel ilahi figürlere takdimeler sunulmaktadır. Tören sırasında bir Taoist rahip o yörede yaşayan aileler adına takdimeler sunar, evrenin düzenini yeniden sağlama ritüelini sergiler ve tanrılardan yaşadıklara bölgeye huzur ve mutluluk getirmesini ister.
Tapınak ritüelleri hem bireysel hem de toplumsal açıdan ch’i‘yi düzenlemek ve yin ve yang akımını dengelemek için kullanılır. Diğer ritüeller ise farklı Taoist tanrılara ibadet etmek hayatın hakikati üzerinde meditasyon yapmak ve kutsal metin ve duaları sesli ve makamlı bir tonda okumaktır.
-