Öylesine Konuşmalar _2. sayfa
-
Neyi bilebildi insan, toplasan bütün bildiklerini bir toplu iğnenin başı kadar eder mi acaba?
-
Yanılgılar içinde olduğu halde bilgiçlik yapmayı ne de çok sever insan.
-
İnsan,arabayı kullanırken gösterdiği hassasiyeti niçin hayatının her anında gösteremez?
-
İnsan, yoldaki trafik levhalarına uyduğu kadar, hayat yolunda karşısına çıkan levhalara niçin uymaz?
-
-
Görünmesi ve bilinilmesi istenilmeyenleri, başka var olanlarla üzeri örtülür. Varlık başka bir var olan ile gizlenilebilinilir.
-
Bir şeye yok diyebilmek için yok olması önemli değildir. Başka var olanlara bilgiyi yönelterek yokluk ispat edilmiş sayılamaz.
-
Mesala masanın üzerine sandalye koyup buradaki sandalyenin olmadığını ispat edin denilirse, buradaki en tutarlı yol burada bir masa vardır şeklinde olur.
Burada bir masa vardır denilerek sandalyenin olmadığı başka bir varlık ile gizlenildi. Ama gerçekte burada bir sandalyede var. -
-
"Sizin istediğiniz gibi, konuşup yaşamaktansa, kendi istediğim gibi konuşup ölmeyi tercih ederim. "
Sokrates
-
Bu ileti silindi!
-
Her günü doğuma da ölume de sahne olan şu dünyada, hiçbir umut insan üzerine kurulamaz.
-
Başarısızlıklar için hep bir suçlu bulunulur da başarılar için kibirden başkası öne çıkamaz.
-
-
Parlatılan her şey aslını kaybeder.
-
@Efruhte, içinde söyledi: Öylesine Konuşmalar _2. sayfa
Kuşu uçmaktan alıkoyan neydi ki, kafes aramayı seçti?
Kafeste yaşamanın özgurluk olduguna inandırilan her kuş, kanatlarının uçmasi için yaratılmış olacağına inanmadığı için kendine daha görkemli bir kafes bulmanın derdine düşer.
En çok da kendine yabancıdır insan. Ve çoğu insan kendini bulamadan, anlamadan dünyadan göçüvermiştir çoktan. Seçtiği ideoloji kafeslerinin içinde, özgürlüğün ne demek olduğunu bilemeden.
Bir kafesin içinde olmanın cazipliği kadar, özgürlük cazip gelemedi insanoğluna... -
@Efruhte, içinde söyledi: Öylesine Konuşmalar _2. sayfa
Kuşu uçmaktan alıkoyan neydi ki, kafes aramayı seçti?
Kafeste yaşamanın özgurluk olduguna inandırilan her kuş, kanatlarının uçmasi için yaratılmış olacağına inanmadığı için kendine daha görkemli bir kafes bulmanın derdine düşer.
En çok da kendine yabancıdır insan. Ve çoğu insan kendini bulamadan, anlamadan dünyadan göçüvermiştir çoktan. Seçtiği ideoloji kafeslerinin içinde, özgürlüğün ne demek olduğunu bilemeden.
Bir kafesin içinde olmanın cazipliği kadar, özgürlük cazip gelemedi insanoğluna...Ve devletleri de insanlar gibi bir kafes içine almak ve bu kafes içinde özgürlüğünü tayin edebilmek.
Alışkanlıklarının esiridir insan. -
İtibar, sözüne gömlek giydirebilenlerindir.
-
Bazen bildiği halde susar insan çünkü karşısındakinin ne anlamak için isteği vardır ne de anlaşılır kılacak engeli(ön yargısı ) kalkmıştır.
Cevabımı susmaktan yana kullanıyorum... -
Geç kalınmış ceza, ceza mıdır?
Ya da
Geç kalınmış bir ödül, ödül müdür?