Osmanlı´nın pantolonla imtihanı
-
İbretlik bir tarihi haber. Bundan 200 evvel pantolon giyenleri, padişah fermanı olmasına rağmen, bir güzelcene pataklamışlar, iyi mi. Aynı padişah, daha sonra, yaşanan şiddet olayının üstünü örtmeye çalışmış.
-
Halen pantolana karşı olanlar var.
Kökten dinciler her daim pantolona karşı geldiler.
Kırsal bölgelerde yoğunlukla şalvar giyilmesi pantolonu retetmelerinden kaynaklanır.
Alanya gibi turistik kentte doksanlı yıllara kadar çoğunluk kara şalvar giyerdi.
Ne kadar yaygınlaşırsa yagınlaşsın kökten dinciler fes, cüppe, sarık ve şalvardan vazgeçmezler.
Arapçılık iliklerine işlemiş, arap kültüründen başka herşey onlara göre cehennemliktir.
Gavur yapısını kullanırken bile "Allahım günahımı affet" diyerek kullanırlar.
Kimisi de gavur yapısı allahın emri diyerek allahını kandırmaya çalışır. -
Keşke arabaya , cep telefonunada karşı olsalar. Ülke biraz rahatlar
-
Aslında sormak lazım. Araba, telefon mu çağdaşlığın göstergesi yoksa giydiğimiz kıyafetler mi?
-
Her türlü yeniliğe düşman Hristiyan tarikatları da var. Müslümanlara özel bir durum değil yani.
-
@Sputnik
Elbette var, ama konumuz onlar değil ki. Mesela Mormonlar her türlü yeniliğe karşıdır. -
@kereste, içinde söyledi: Osmanlı´nın pantolonla imtihanı
padişah fermanı olmasına rağmen, bir güzelcene pataklamışlar,Kendisine "gavur padişah" derler. Herkes laikliği Atatürk getirdi sanır. Ama görüldüğü üzere ilk adımlar 200 sene öncesi atılmıştır.
Bunlar erkekleri sopalamışlar bir de bu zaman pantolon giyen, türban giyen zamane ılımlı süslişleri görseler kimbilir ne yaparlardı...
Kapı gibi sahih hadislerler var:
“Bizden başkasına benzemeye çalışanlar bizden değildir. Yahudi ve hristiyanlara benzemeyin! Yahudilerin selamlaşması parmak işaretiyledir, hristiyanların selamlaşması ise el ile işaret etmekten ibarettir.” (Tirmizî, İsti’zân, 7/2695)
“Beyazlaşan saç ve sakalınızı kına ile boyamak sûretiyle rengini değiştirin, yahudilere benzemeyin! (Zira onlar bunu yasak görürler.)” (Tirmizî, Libâs, 20/1752)
“Kim bir kavme benzerse, onlardan olur.” (Ebû Dâvûd, Libâs, 4/4031)Pantolonda giydirmezler, daracık elbiseler, rengaren türban da taktırmazlar adama. Hele makyaj olacak şey değil...
Bir kişi Abdullah bin Mesʻûd’u düğün yemeğine davet etmişti. Abdullah (r.a) düğün evine geldiğinde eğlence sesi işitti ve içeri girmedi. Ev sâhibi:
“‒Ne oldu, niçin girmiyorsun?” deyince İbn-i Mesʻûd (r.a) şöyle dedi:
“‒Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz’in şöyle buyurduğunu işittim:
«Kim bir kavmin karaltısını artırırsa onlardandır. Kim bir kavmin yaptığı işten râzı olursa, o işi yapanlarla ortak olur».” (İbn-i Hacer, el-Metâlibü’l-âliye, VIII, 319)
Bu bizim düğünler ve müslümlük hele hiç olacak iş değil.
“Cumartesi ve pazar günleri müşriklerin bayram günleridir. Ben onlara muhalefet etmek isterim.” (Nesâî, es-Sünenü’l-kübrâ, III, 214)
Cumartesi Pazar tatil yapan müslümler.
Rasûlullah Efendimiz bir defasında şöyle buyurmuştu:
“‒Sizler karış karış, arşın arşın sizden öncekilerin yolunu izleyeceksiniz / onların inanç ve yaşayışlarını ölçü edineceksiniz. İnsanın giremeyeceği küçük bir keler/kertenkele deliğine girecek olsalar, siz de onları takip edeceksiniz. (Yani onların yaptığı her hâl ve hareketi İslâm’ın ölçülerine uyup uymamasına bakmaksızın taklit edeceksiniz.)”
(Hazret-i Peygamberin gelecekle ilgili bu ürpertici açıklaması üzerine biz sahâbîler) sorduk:
“‒Yâ Rasûlâllah! (İzlerini takip edeceğimiz bu topluluklar) yahudiler ve hristiyanlar mı olacak?”
Şöyle buyurdu:
“–Ya başka kimler olacaktı?” (Müslim, İlim, 6)
Sizi gidi sopalık çakma sislamcılar sizi...
Hangi padişahtı bilmem ama batı bunlara o zamanlar araba hediye etmiş. Bunlar gavur icadı diyip denize atmış... Osmanlı bu din-hurafe yüzünden batının gerisinde kalmıştır. Ve kaçınılmaz sonunu kendi hazırlamıştır.
-
Ben sevdim bu padişahı. Bunun hakkında biraz okuyayım.
Uzun bir süre (1808-1939) hükümdarlık yapmış ancak Sırbistan ve Yunanistan bu dönemde bağımsız olmuş. -
İlgisi olanlar için...
https://tr.wikipedia.org/wiki/II._Mahmud1828 yılında yayınladığı Kıyafet Nizamnamesi ile sarık, kavuk ve biniş giyilmesini yasaklayıp ceket, pantolon, fes giyilmesi kuralını getirdi ve kendi de sakalını kısa keserek modern kıyafetler ile halkın içine çıktı.
-
Avrupada ise pantolon ile ceket için Türk icadı diyorlar.
-
@TENTEN
Ceketi bilmem, ama pantolonun ana yordunun Müslüman olmayan Orta Asyanın olduğunu düşünüyorum. Yani yerleşik düzene geçilmeden evvel olmalı, ki at üstünde göç edenler, savaşanlar ve av peşinde koşanlar pantolona benzeyen bir şeyi giymek zorundaydı.
Evet; Müslüman olmayanlar. Yine çünkü Türkler MS 800 yy Müslümanlığa geçmeye başladılar. Duyanlar duymayanlara fısıldasın.Sözün özü şu:
Göçebe Türkler, yerleşik düzende yaşayan (Osmanlılar) Türkler´den daha ileri görüşlü imiş. -
Eski Kullanıcıkereste başlığına tarihinde cevap verdi Son düzenleyen: Eski Kullanıcı
@kereste İslam dinini savunma gafletine düşen tüm toplumlar ve devletler bu komik ama acı gerçekle yüzleşiyorlar. Afedersiniz ama g.tüyle inatlaşmayı kutsayan herkes bir gün o inatlaştığı şeyin ne olduğunu görecek.