Vücudun hafızası var mı?
-
Bu konuda herhangibir bilgim yok, ancak kendi başımdan geçen bir konu nedeniyle vücudun hafızası olup olmadığını düşünmeye başladım.
Bundan elli yıl önce çalıştığım iş yerinde sürekli koltukta oturmam gerekiyordu. Koltukta ortalama beş yıl oturdum. O koltukta oturduğumda bacak aram pişiyordu. Koltukta oturma zorunluluğu bittikten sonra pişik olmadı.
Lakin aradan elli yıl geçtikten sonra aynı pişik nüksetti. Bu beni bir hayli düşündürdü ama neden olduğunu bir türlü bulamadım.
Daha sonra farkına vardım ki, şu anda oturduğum koltuk elli yıl öncesinin bir benzeri.
O halde olsa olsa benzer koltuğa oturunca vucüt elli yıl öncesini hatırlayıp aynı pişiğe devam etmek istiyor. Bundan başka birşey düşünemedim.
Bir başka ilginçlik ise şimdi nereye otursam sanki bacak aram şöyle bir yokluyor gibi bir durum oluyor.Neyse bu konu sadece yaşanmış bir örnek.
Gerçekten vücudun hafızası var mı, varsa bu hafızayı nasıl elde ediyor. Çünkü bu olayın beyinle pek alakası olmadığını düşünüyorum. Zira bu olay beyin bilincinin dışında olan birşey.
Gerçekten vücudun hafızası varsa işimiz zor, çünkü kontrol merkezimiz olan beyinden bağımsızsa ona pek müdahale edemeyiz. -
Vücudun hafızası elbette ve kesinlikle var. Bunun en bariz kanıtı ampüte edilen organların hâla varmışlar gibi kaşınması. Kolu kaşınıyor ama olmayan kolu kaşıyamıyor. Bu bellek etkisi geçene kadar ampüte kişiler sıkıntı yaşıyorlar.
Sinir sistemi ağ şeklinde bütün vücudu sardığı için vücudun hafızası kesinlikle vardır.
Benim gün içinde uğraştığım çizimler gece gözüm kapalıyken basbayağı görsel şekilde gözümde canlanır. Basbayağı görürüm yani, öyle hayalde filan değil. Fakat renklerin negatiflerini görürüm. Siyah hatlar beyaz görünür parlak alanlar siyah. Pek renk görmem. Renkli canlanma nadirdir.
Bu tabii ışık duyarlı hücrelerin renk duyarlı hücrelerden daha keskin sinyaller üretmelerinden. Renkleri keskin görmenin bedeli net görüşün kaybıdır. En keskin gözlü hayvanlar renkleri görmezler. Fakat çok zayıf ışıkta net görebilirler.