efelsefe
    • Register
    • Login
    • Search
    • Categories
    • Recent
    • Popular
    • Kurallar
    • Etik Kurulu
    1. Home
    2. DemoKratos
    D
    • Profile
    • Following 0
    • Followers 0
    • Topics 10
    • Posts 367
    • Best 98
    • Controversial 5
    • Groups 0

    DemoKratos

    @DemoKratos

    107
    Reputation
    109
    Profile views
    367
    Posts
    0
    Followers
    0
    Following
    Joined Last Online

    DemoKratos Unfollow Follow

    Best posts made by DemoKratos

    • RE: Canakkale Koprusu

      @phi insanlar arabasına yakıtı zor dolduruyor, ne köprüden geçmesi? Az önce iki yüz lirayı otogaza bayılınca kahve içecek para kalmadı! İki yüz liralıktan aşağısı da yani hemen biter! Uzun yola gidecek olsan bin gidiş bin geliş iki bin lira!

      Hayır biz bundan sonra nasıl nereye gideceğiz anlamadım!

      Gerçekten de Çanakkale geçilmez yani!!!

      posted in Serbest Kürsü
      D
      DemoKratos
    • RE: Hey sen hosgeldin!

      @smile teşekkür ediyorum.

      Herkese söylemek istediğimi bu iletiye ekliyorum: Forum kısa süre önce durağan görünüyordu, şimdi aktif gördüm ve sevindim. Ülkede resmen forum krizi var. Bir dengesiz bilgisizi mod yapıyorlar forumun içini boşaltıyor, seslenen de olmuyor.

      Nasıl iş anlamıyorum ama nasıl yönetildiğine bakarak ne olduğunu anlamak yeterli diye düşünüyorum.

      posted in Eğlence & Oyun
      D
      DemoKratos
    • Evde bilim: Dünya dönüyor

      Dünyanın yuvarlak olduğunu ve döndüğünü kanıtladım.

      Bunun için tavana bir ip astım ve zemine yaklaşana kadar uzattım. Ucuna da bir ağırlık bağladım.

      Ağırlığı doğu tarafa doğru çektim ve serbest bıraktım. Ağırlık doğu - batı doğrultusunda doğrusal salınıma başladı.

      Tavandaki mesnet bizce sabit olsa da dünya dönmekte olduğu için sabit değil. Dünya döndükçe hareket ettiği için sarkaç sabit bir mesnede bağlı salınmıyor. Dolayısıyla salınımı dünyanın dönüşünden etkilenerek değişiyor.

      Aynı zamanda dünya yuvarlak olduğu için ağırlık merkezi güneyde kalıyor. Kuzey yarımkürede olduğumuz için. Bu da salınan ağırlığın güneye yakın ucunun güneye çekilmesine yol açıyor.

      Bu iki nedenden dolayı salınım doğrusaldan eliptik duruma geçiyor, aynı zamanda salınım yön değiştiriyor.

      Hava direnci nedeniyle salınımın genliği azalsa da bunun deneyimize bir zararı yok. Bir süre sonra salınım büyük ölçüde eliptik hale gelip doğrultusu doksan derece dönüyor. Kuzey güney yönünde salınımı sürdürüyor.

      Bu da dünyanın yuvarlak olup döndüğünün apaçık kanıtı.

      posted in Bilim & Teknoloji
      D
      DemoKratos
    • RE: Sizi Farklı Kıldığını Düşündüğünüz Bir Özelliğiniz Var Mı ?

      Bu soru bende bir anı tetikledi. Öyle çok eski değil, üç dört sene öncesine ait bir anı.

      Bana bir üniversite öğrencisi kız kaplumbağasını bırakıp gitmişti. Hayvan sevgim çok fazladır. Kaplumbağaya mütevazi bir cam saray yaptım. Yüzme yeri, güneşlenme ve dinlenme yeri... Böyle yüzme havuzlu villası olan zengin gibi sudan çıkıp kolunu bacağını havaya kaldırıp kuruturdu.

      Kaplumbağa yıllar içinde büyüdü ve oraya sığmaz oldu. Uzun bir araştırmaya giriştim. Kaplumbağayı bırakacağım doğal alan neresi olmalı, nerede en güvende olur diye.

      Sonunda insan pek ulaşmayan, orman görevlilerince korunan ve avlanmanın tümüyle yasak olduğu bir göl belirledim. Oraya götürdüm.

      Fakat insan ulaşamadığı kadar varmış. Sarp kayalıkları zorlukla aştıktan, derin vadilerden geçtikten sonra bir bataklık önüme çıktı. Kaplumbağayı orada bırakabilirdim, suya kendisi ulaşırdı.

      Fakat gözümle onu emniyetli sulara bırakmak istiyordum. Bataklığa yürüdüm ve saplandım. Kendimi zor kurtardım, ayakkabılarım bataklığa saplandı. Ayakkabısız o kayaları aşıp geri dönemezdim. Bir kez daha saplanma riskine girip ayakkabıları çıkarmayı başardım. Sonra bataklığı aşamayacağımı anlayınca iyice sarp olan kayalara tırmandım.

      Sonunda göle ulaştım ve kaplumbağayı suya bıraktım. Tekrar o sarp kayaları tırmanıp derin vadilerden geri döndüm. Yeniden uygarlığa dönünce düşündüm. Bir kaplumbağa için canını kim tehlikeye atar? Hiç kimse, sadece ben!

      Dünyada tek kişi olmak çok hoşuma gitti. Dedim işte bu duyguyu hissedebilmek için ben bunu yaptım. Bu duygunun sağladığı doyum inanılmaz. Kendi ile gurur duymak çok fazla moral düzeltiyor. Kendimi üç gün süpermen gibi hissettim, göğsüm kabardı, üç gün normale dönmedi!!!

      posted in Soru & Cevap
      D
      DemoKratos
    • Determinizm

      İnsanlık kültür alanları ki bunlar başlıca olarak bilim, felsefe ve dindir. Detayda sanat, spor, oyun, eğlence, bunlar da insanlık kültürüdür elbette.

      Ama başat olarak insanlık kültürü bir sacayağa oturmuştur. Bu üç alandan tarihte tartışmasız en etkilisi din olmuştur. İnsanlar yüz binlerce yıl bir takım kutsal olduğunu iddia eden insanların hegemonyasında yaşadı. Bu hegemonya Rönesansa ve Reforma kadar kırılamadı. Felsefenin hiç bir çabası dini alt etmeye ve insanları özgürleştirmeye yetmedi.

      Ta ki bilim çağı başlayana kadar. Bilim sessizce geldi ve kısa sürede insanlığın en başat kültür alanı haline geldi. Fakat bilim şunun farkındadır ve başından beri olmuştur: Hakkında somut, ölçülebilir veri olmayan bir iddia üzerinde konuşmamak ve onu yok saymak doğru değildir.

      Bu kabul ve belirlemeden yola çıkarak, insan fikrinin hür olması temelinde bilim ve felsefe uzlaştılar. Aralarında bir görev bölümü yaptılar. Bir konu hakkında somut ölçülebilir veri varsa bu bilimin konusu olacaktır. Yoksa, soyut konuları felsefe ele alacak ve olası çözümleri listeleyecektir. Farklı çözüm önerileri hiç bir kayıt sınır standart olmaksızın özgürce tartışılacaktır.

      Bu işbirliği ve görev paylaşımının ardından din kovuldu. Bilim ve felsefe dine hiç bir konuda görüş sormaz oldular. Sacayak sabit bir şeydi, koşmak için iki ayak gerekliydi, uçmak için iki kanat gerekli olduğu gibi.

      Din ne zaman tamamen yok edilecektir, insanlık o zaman tam anlamıyla koşabilecektir. Kuyruk gibi bu üçüncü çıkıntıdan kurtulmadan olmaz. Bundan tamamen kurtulup bunu tümden yok etmek şarttır, elzemdir, başka çıkış yoktur. Bu karanlık ilkel iblis geçmişe gömülüp yok edilmelidir.

      Felsefe ise bir çok okullardan gelişerek gelmişse de günümüz modern felsefesi Modern Determinizmdir. Tabii son temsilcisi Laplace olan klasik determinizm de vardı. Bu akım Laplace ile son bulmuş ve Laplace kendi eliyle modern determinizme kapıyı açmıştır. O modern determinizme kapıyı aralayan son klasik deterministtir.

      En ünlü klasik determinist kuşkusuz Romalı Petronius'tur. Bu adam öyle derinlikli bir felsefe filan kurmamış ama determinizmi her nasılsa çözmüş bir adam. Bu adam yani işi bilmiş. Ve dünyanın belki en veciz sözü "rastlantının nedenleri vardır" sözünü insanlık tarihine kazımış. Düşünüyorum bundan daha güzel anlamlı bir söz olabilir mi, yok! Ben ömrümde böyle veciz bir söz daha duymadım!

      Tuhaf ama ilk modern determinist Abdera'lı Demokritos'tur. Bu adam inanılmaz biri. Modern determinizmin diğer bir adı da maddesel determinizmdir. Demokritos da en net materyalisttir. Materyalist filozoflar var ama ben en netini Demokritos görüyorum. Adamın sarsılmaz, zırnık taviz vermez bir tanrı yok fikri var. Bu kadar sağlam tanrı(lar) asla olamaz ve yoktur diye duran kimse daha ben bilmiyorum varsa da. Atom kuramı determinizmin amentüsü, manifestosudur. Bu adam gerçekten inanılmaz, bu adam yıldızların uzak güneşler olduğunu söyleyen ilk kişi! Bunu ilkçağda kavramak inanılmaz! Tamam dünya yuvarlaktır diyen var antik Yunan'da ama yıldızlar uzak güneşlerdir demek yani aşırı ileri görüşlülük. Atom kuramı zaten günümüzün en gelişkin kuramı olan kuantumun temeli.

      Modern determinizm bilimin de felsefesidir. Bilim çalışma yöntemi olarak modern determinizmi seçmiştir. Fakat felsefi determinizm tabii çok öte, çok kapsamlı bir düşünce. Çoklu evrenleri bilim ile ele alma şansımız bugün yok ve felsefe bu konuda şu an tek yetkin konumda.

      Bilim ve felsefe el ele, iş bölümü ve işbirliği içinde modern determinizm yolundan birlikte insanlığı iki ayak ile koşturmaya, din kuyruğundan kurtarmaya çalışmaktadırlar.

      posted in Bilim
      D
      DemoKratos
    • RE: Minimalist Alfabe

      Artır
      Bilinci
      Cesaretle
      Çevrende
      Daima
      Eleştirel
      Farkındalık
      Geliştir
      Hayatı
      Ismarlama
      İstemlerle
      Jakuzide
      Kalmışçasına
      Laçkalaştırma
      Maddesel
      Nedenleri
      Orantılayarak
      Önemse
      Perileri
      Ruhları
      Saçmalıkları
      Tanrıyı
      Unut
      Üzülme
      Varlık
      Yokolmaz
      Zaten

      posted in bagimsizkoala
      D
      DemoKratos
    • RE: Ağaçların dilinden anlar mısınız?

      @bilgisezgi

      Bütün içtenliğimle onaylıyorum. Bu dünyada eğer kutsal bir şey varsa o da ağaçlardır. Bir ağacın değeri para ile ölçülemez.

      Neden? Çünkü havadan karbondioksiti alıp şekere ve oksijene çeviren bir makine henüz yapılamadı. Yapılsa bu makinenin fiyatı neyse ağaca da ona göre bir değer biçerdik.

      Hayatımda bir tek canlı ağaç kesmedim. Sadece kuruyan ağaçları kestim. Bir dalı kırılsa içim kanar. Budama hariç. Budama ağaç için yararlıdır.

      Bu dünyada en çok neyi seviyorsun diye sorsalar ağaçları derim.

      posted in Tartışma
      D
      DemoKratos
    • RE: Geceye Bir Şarkı Bırak

      Ben video bırakmayacağım, çünkü önereceğim parça zaten hit. Her yerde zaten, çok sardı.

      Bir de ben yorumdan yanayım. Hep yorumlarım, bir şeyi direkt yorumsuz vermeyi sevmem.

      Parçamız tabii ki son günlerin bomba hiti "BELLA CİAO"

      Bu parçaya kadar Becky G. dikkatimi çekmiş bir sanatçı değildi. Üstün bir dans performansı da yok. Ama şu bir gerçek ki bu eski şarkı hiç kimse tarafından bu kadar güzel yorumlanmadı. Becky G. yani parçayı ateşlemiş, roketlemiş, can vermiş!

      Her gün on kere dinlemekten bıkmadığım az parça olur. Bella Ciao bunlardan biri. Mükemmel yani, daha söylenecek sözcük yok, mükemmel.

      Eski parçaya yeni yorum deyince aklıma hep Sia gelir. O da eski bir şarkı olan California Dreams'i öyle bir okudu ki, tarih bu şarkının bu kadar güzel okunduğunu hiç yazmadı! Olağanüstüydü, nefes kesiciydi, hâla dinlemekten bıkmadım. Kadın daha başlarken gökyüzünün gri, yaprakların kahverengi olduklarını öyle bir tonlamayla söylüyor ki, ne diyeyim, Sia tanrıçam, sana tapıyorum! Ben böyle muhteşem sesi bir Dolores'te gördüm, bir de Celin Dion'da. Başka da varsa da ben bilmiyorum.

      posted in Eğlence & Oyun
      D
      DemoKratos
    • RE: Motivasyona İhtiyaç Duyduğunuzda Neler Yapıyorsunuz ?

      Ben kendimi doğaya vururum. Atlarım bisiklete pedallarım. Bitkin düştüğüm yerde piknik yapar geri dönüşe geçerim. Döndüğümde her şey sıfırdan tekrar başlar.

      Bir seferinde 90 kilometre gitmiştim. Köylüler beni ağırladı. Ertesi gün geri döndüm! Bu rekorum, bundan uzun yol bisikletle yapmadım. 50 km. normal sınırım.

      posted in Soru & Cevap
      D
      DemoKratos
    • RE: Çanakkale Zaferi

      Dünyada bu kadar emperyalistlerin çiğnettirdiği çürük sakızları çiğnemekte ısrarcı bir millet daha olduğunu sanmıyorum.

      Hangi her büyük meydanda kavşakta Atatürk heykeli var yahu? Hangi hayal aleminde yaşıyor bunlar acaba? Her kentin sadece bir büyük meydanında Atatürk heykeli var. Hiç bir kavşakta Atatürk heykeli hiç görmedim!

      Bir zahmet, adam ülkeyi uçurumdan çevirmiş yani, şehrin meydanında da heykeli olsun artık yüksek müsaadelerinizle!!!

      Atatürk'e laik dindarlar bile karşı değilken yobazların laf etmeye kalkışması çok anlamlı! Bu yobazlığın, gericiliğin artık alameti farikası! Yobaz mı, gerici mi Atatürk'e karşıdır! Atatürk puttur!!!

      Aman emperyalistlerin ağzınıza kattığı sakızları çürüye çürüye leşe dönse de çiğnemeye devam edin! Yoksa yobazlığınıza halel gelir maazallah!!!

      Öğürene kadar, zehirlenene kadar iyice çiğneyin o iğrenç sakızları! Kimin putu varsa puta tapıyorsa onu kınayalım diye iddiaya girersek en büyük put, görünmez olduğu iddia edilen puttur!

      Bu davamı güneş gibi kanıtlayamazsam şerefsiz olayım! Biz her mahalleye Atatürk heykeli dikip günde beş kere en büyük Atatürk diye hoparlörle çığlık atıyor muyuz ülen?

      Şaşkının önde gideni gözündeki merteği görmez elin gözünde kazık kadar çöp var diye bağırıp dururmuş! O kazık sizin gözünüzde! O yüzden herkesin gözüne bakınca çöp görüyorsunuz! Sizden başka kimsenin gözünde çöp yok!

      "Zombie in your head" misali!

      posted in Duyuru & Destek
      D
      DemoKratos

    Latest posts made by DemoKratos

    • RE: Ukrayna Neo-Nazi Kavramı

      Aşağılık katil Rus askerleri, bir çiftlikte üç kardeşi ellerini arkadan bağlayıp enselerine kurşun sıkarak infaz ettiler. Önce en küçük kardeş yere cansız düştü. İkinci düşen hâla yaşıyor olduğunu farketti. Daha sonra diğer kardeşi üzerine yıkıldı ve alçak katil Ruslar gittiler. Üzerine yığılan kardeşinin cesedinin altından çıkan Ukraynalı iki kardeşinin ölmüş olduğunu ama kendi ensesine sıkılan kurşunun zarar vermeden yanağını delip çıkmış olduğunu gördü.

      Bunlar hep savaş ve insanlık suçu. Bu alçak aşağılık katil Rus askerleri yargılanıp savaş bitmediği sürece kurşuna dizilerek infaz edilmeli. Savaş biterse müebbet.

      posted in Serbest Kürsü
      D
      DemoKratos
    • RE: "1917'de öldüm" diyen adam kendi mezarını ziyaret etti

      Aslında bu iki akımı da gündelik basit bağlamlardan koparıp felsefi düzeye yükseltmek gerekiyor. Bence felsefe bölümleri boş yatıyor. Topluma bir katkı yapmıyorlar.

      İnsanlar idealist deyince yüksek amaçları, saf niyetleri olan kişiyi, materyalist deyince paracı, her şeyi para için yapan kişiyi anlıyorlar.

      Bu tamamen yanlış anlamalar ise felsefeyi hiç ediyor. Bu yanlış ön yargılar yüzünden kimse felsefeden bir şey anlamıyor.

      O yüzden ideizm önerisinin yanına materizm önerisini de koymak istiyorum. İdeizm x materizm. Bu adlandırmalar konuyu gerçek felsefi boyutuna taşır bence. Gündelik alakasız, hiç alakası olmayan saçma ön yargılardan kurtarır.

      posted in Spiritüel Hayat
      D
      DemoKratos
    • RE: "1917'de öldüm" diyen adam kendi mezarını ziyaret etti

      İşte ben her zaman söylerim: Bir insan felsefeye adım atacaksa baştan temel bir tercih yapma durumundadır. İdeye mi inanacak maddeye mi. Yani ideist mi olacak materyalist mi.

      Bu temel bir tercih ve yolun ilk ayrımıdır. Buna bir karar verdikten sonra başka tercihler gelir.

      Bu ikisi birbirinin tam zıttı iddialarda bulunurlar ve bunlar bağdaşamaz iddialardır. Burada bir tarafı seçip o tarafa yönelmek ve öbür tarafı bırakıp gitmek, yol aldıkça ondan uzaklaşmak vardır. Burada ne şiş yansın ne kebap stratejisi işe yaramaz.

      Bedenden bağımsız olabilen ruh demek ideist bir görüştür. Materyalizme göre bu olanaksızdır, böyle bir şey yoktur.

      posted in Spiritüel Hayat
      D
      DemoKratos
    • RE: Alma - Verme Dengesi

      @DemoKratos, içinde söyledi: Alma - Verme Dengesi

      Biri kalktı dinimiz mantık dinidir. Çözemeyeceği sorun yoktur. Vaaay! İddiaya bak sen! Dur bakalım!

      Şimdi örneğin burada eleştirilen ne? Din değil. O yan bir çıktı. Burada eleştirilen bilgiye dayalı olmayan kuru düz mantık. Bu neden eleştiriliyor, çünkü alma verme dengesi dediğimiz şey doğrudan etik. Etiği kurmak için empati yanında mantıksal çıkarımların önemi var.

      Burada olay bu. Burada çatlak ses çıkartacak hiç bir gerekçe yok. Eğri oturup doğru da konuşmayınca kalkıp bari gitmesi bir kişinin, yine de onurlu bir davranış.

      posted in Spiritüel Hayat
      D
      DemoKratos
    • RE: Ukrayna Neo-Nazi Kavramı

      Bir mert yiğit kişi çıkıp Putin'in kafasınasıkıp bu paranoyak diktatör katili ortadan kaldırmalı ve yerine geçen kişi derhal askerleri Ukrayna'dan acilen çekmeli ve Ukrayna halkından, tüm insanlıktan özür dilemeli, Rusya tekrar Suriye'deki Akdeniz üslerini kaybetmemeye odaklanmalıdır.

      posted in Serbest Kürsü
      D
      DemoKratos
    • RE: Ukrayna Neo-Nazi Kavramı

      Ukrayna Rus savaş suçlularını yargılamaya başladı.

      Bence savaş sürdüğüne göre bu aşağılık katiller kurşuna dizilerek infaz edilmeli.

      Ukrayna baş savcısı Putin'i sanık sandalyesine oturtmak istediğini söyledi, son derece haklı. Bu katil savaş suçunun başıdır ve ömür boyu bir daha insan içine çıkmaması gerekir. Rusya'da bir mert yiğit varsa bu katilin kafasına sıkar, Rusya'yı insanlık ayıbından kurtarır.

      posted in Serbest Kürsü
      D
      DemoKratos
    • RE: Ayın konusu

      Narsizm, paranoid şizofreninin paranoyaya dönüşmesinden sonraki, ego, yani kendi benliği hakkında paranoyalara saplanma aşamasıdır.

      Bu aşamadaki paranoyak dünyayı kurtaracağını iddia edebilir, mehdi olduğunu, peygamber olduğunu, hatta tanrı olduğunu bile iddia edebilir.

      posted in Serbest Kürsü
      D
      DemoKratos
    • RE: Milliyetçiliğin Epistemolojisi

      Şimdi biraz hatırlayalım. Atatürk Milli Mücadeleyi başlattığında subaylar arasında iki görüş egemendi: Bunlardan biri Turancılık, biri İslamcılık. Fakat bunların her ikisine de karşı olan bir akım daha ortaya çıkmıştı: Bolşevizm.

      Bolşevik görüşlü subaylar tıpkı Çar'ın devrildiği gibi padişah devrilince Rusya ile ittifak kurma yanlısıydı.

      İşte Atatürk tüm bu eğilimleri kendine çekip savaşı kazanıp sonra da Batı yönelimli bir politikayı hayata geçiren inanılmayacak kadar zeki, bir insan bu kadar zeki olamaz dedirtecek düzeyde neredeyse mucizevi bir deha idi.

      Bu deha milliyetçiliği altı ilkenin içine boşuna almamıştır. Doğal bir ateşleyici roket olduğu için almıştır. Bugün Çin neden Ay'a, Mars'a gidiyor? Çİn bayrağını oraya taşımak için. Çinliler de var demek için.

      Bu motivasyonu çöpe mi atacaktınız? Atatürk o kadar her işin en doğrusunu bilmiş ki, hayran olmayı bırak, tapmak geliyor neredeyse insanın içinden!

      Atatürk'e hayran olmayacak kişi aptaldır. Zekadan hiç anlamaz. Yobazdır, kafa betondur. Başka olmaz. Güneşi göremeyen ancak yarasa olur, başka olamaz. Bunun gibi.

      posted in Epistemoloji
      D
      DemoKratos
    • RE: Milliyetçiliğin Epistemolojisi

      Doğru düzgün sorulursa eğer, o zaman milliyetçilikle su zehirlenmesi arasında ne alaka olduğu güzelce açıklanır.

      Suyun bile fazlası zehirliyorken, yani su bu artık, yaşamın temeli. Bunun bile aşırısı zehir oluyorsa...

      Milliyetçiliğin aşırısının mutlaka ırkçılığa gideceği bu örnekle apaçık, kesin, net açıklanıyor.

      Bu arada bir anti parantez açarak su zehirlenmesi diye bir şey nasıl olabilir, su da mı zehirler sorusu akla gelirse bilgi veriliyor. Bu. Olay bundan ibaret.

      posted in Epistemoloji
      D
      DemoKratos
    • RE: Dini kitaplara hangi sorunlarınızı çözmek için başvuruyorsunuz?

      @DemoKratos, içinde söyledi: Dini kitaplara hangi sorunlarınızı çözmek için başvuruyorsunuz?

      Müftü köye gitmiş bakmış köy yerinde muhteşem bir cami.

      Şİmdi bu camiye kuşkuzuz ki en güçlü amfi alınmış ve düğmesi de sonuna kadar çevrilmiştir. Onca saray gibi cami yapmış, para akıtmışsın. Amfinin stereosunu değil kuadrofonunu alsan kaç para yazar? Al gitsin!

      Tapınma saati geldi mi artık köy inliyordur çığlıklardan kesin! Peki tapınmaya sadece iki safın, bir Âmedağa biri Memmedağa gelecek olması kimin umurunda? Hiç kimsenin. Bas çığlığı tapınma vakti geldi haydi tapınmaya haydi tapınmaya diye!

      posted in Din & İnanç
      D
      DemoKratos