efelsefe
    • Register
    • Login
    • Search
    • Categories
    • Recent
    • Popular
    • Kurallar
    • Etik Kurulu
    1. Home
    2. DemoKratos
    3. Posts
    D
    • Profile
    • Following 0
    • Followers 0
    • Topics 10
    • Posts 367
    • Best 98
    • Controversial 5
    • Groups 0

    Posts made by DemoKratos

    • RE: Ukrayna Neo-Nazi Kavramı

      Aşağılık katil Rus askerleri, bir çiftlikte üç kardeşi ellerini arkadan bağlayıp enselerine kurşun sıkarak infaz ettiler. Önce en küçük kardeş yere cansız düştü. İkinci düşen hâla yaşıyor olduğunu farketti. Daha sonra diğer kardeşi üzerine yıkıldı ve alçak katil Ruslar gittiler. Üzerine yığılan kardeşinin cesedinin altından çıkan Ukraynalı iki kardeşinin ölmüş olduğunu ama kendi ensesine sıkılan kurşunun zarar vermeden yanağını delip çıkmış olduğunu gördü.

      Bunlar hep savaş ve insanlık suçu. Bu alçak aşağılık katil Rus askerleri yargılanıp savaş bitmediği sürece kurşuna dizilerek infaz edilmeli. Savaş biterse müebbet.

      posted in Serbest Kürsü
      D
      DemoKratos
    • RE: "1917'de öldüm" diyen adam kendi mezarını ziyaret etti

      Aslında bu iki akımı da gündelik basit bağlamlardan koparıp felsefi düzeye yükseltmek gerekiyor. Bence felsefe bölümleri boş yatıyor. Topluma bir katkı yapmıyorlar.

      İnsanlar idealist deyince yüksek amaçları, saf niyetleri olan kişiyi, materyalist deyince paracı, her şeyi para için yapan kişiyi anlıyorlar.

      Bu tamamen yanlış anlamalar ise felsefeyi hiç ediyor. Bu yanlış ön yargılar yüzünden kimse felsefeden bir şey anlamıyor.

      O yüzden ideizm önerisinin yanına materizm önerisini de koymak istiyorum. İdeizm x materizm. Bu adlandırmalar konuyu gerçek felsefi boyutuna taşır bence. Gündelik alakasız, hiç alakası olmayan saçma ön yargılardan kurtarır.

      posted in Spiritüel Hayat
      D
      DemoKratos
    • RE: "1917'de öldüm" diyen adam kendi mezarını ziyaret etti

      İşte ben her zaman söylerim: Bir insan felsefeye adım atacaksa baştan temel bir tercih yapma durumundadır. İdeye mi inanacak maddeye mi. Yani ideist mi olacak materyalist mi.

      Bu temel bir tercih ve yolun ilk ayrımıdır. Buna bir karar verdikten sonra başka tercihler gelir.

      Bu ikisi birbirinin tam zıttı iddialarda bulunurlar ve bunlar bağdaşamaz iddialardır. Burada bir tarafı seçip o tarafa yönelmek ve öbür tarafı bırakıp gitmek, yol aldıkça ondan uzaklaşmak vardır. Burada ne şiş yansın ne kebap stratejisi işe yaramaz.

      Bedenden bağımsız olabilen ruh demek ideist bir görüştür. Materyalizme göre bu olanaksızdır, böyle bir şey yoktur.

      posted in Spiritüel Hayat
      D
      DemoKratos
    • RE: Alma - Verme Dengesi

      @DemoKratos, içinde söyledi: Alma - Verme Dengesi

      Biri kalktı dinimiz mantık dinidir. Çözemeyeceği sorun yoktur. Vaaay! İddiaya bak sen! Dur bakalım!

      Şimdi örneğin burada eleştirilen ne? Din değil. O yan bir çıktı. Burada eleştirilen bilgiye dayalı olmayan kuru düz mantık. Bu neden eleştiriliyor, çünkü alma verme dengesi dediğimiz şey doğrudan etik. Etiği kurmak için empati yanında mantıksal çıkarımların önemi var.

      Burada olay bu. Burada çatlak ses çıkartacak hiç bir gerekçe yok. Eğri oturup doğru da konuşmayınca kalkıp bari gitmesi bir kişinin, yine de onurlu bir davranış.

      posted in Spiritüel Hayat
      D
      DemoKratos
    • RE: Ukrayna Neo-Nazi Kavramı

      Bir mert yiğit kişi çıkıp Putin'in kafasınasıkıp bu paranoyak diktatör katili ortadan kaldırmalı ve yerine geçen kişi derhal askerleri Ukrayna'dan acilen çekmeli ve Ukrayna halkından, tüm insanlıktan özür dilemeli, Rusya tekrar Suriye'deki Akdeniz üslerini kaybetmemeye odaklanmalıdır.

      posted in Serbest Kürsü
      D
      DemoKratos
    • RE: Ukrayna Neo-Nazi Kavramı

      Ukrayna Rus savaş suçlularını yargılamaya başladı.

      Bence savaş sürdüğüne göre bu aşağılık katiller kurşuna dizilerek infaz edilmeli.

      Ukrayna baş savcısı Putin'i sanık sandalyesine oturtmak istediğini söyledi, son derece haklı. Bu katil savaş suçunun başıdır ve ömür boyu bir daha insan içine çıkmaması gerekir. Rusya'da bir mert yiğit varsa bu katilin kafasına sıkar, Rusya'yı insanlık ayıbından kurtarır.

      posted in Serbest Kürsü
      D
      DemoKratos
    • RE: Ayın konusu

      Narsizm, paranoid şizofreninin paranoyaya dönüşmesinden sonraki, ego, yani kendi benliği hakkında paranoyalara saplanma aşamasıdır.

      Bu aşamadaki paranoyak dünyayı kurtaracağını iddia edebilir, mehdi olduğunu, peygamber olduğunu, hatta tanrı olduğunu bile iddia edebilir.

      posted in Serbest Kürsü
      D
      DemoKratos
    • RE: Milliyetçiliğin Epistemolojisi

      Şimdi biraz hatırlayalım. Atatürk Milli Mücadeleyi başlattığında subaylar arasında iki görüş egemendi: Bunlardan biri Turancılık, biri İslamcılık. Fakat bunların her ikisine de karşı olan bir akım daha ortaya çıkmıştı: Bolşevizm.

      Bolşevik görüşlü subaylar tıpkı Çar'ın devrildiği gibi padişah devrilince Rusya ile ittifak kurma yanlısıydı.

      İşte Atatürk tüm bu eğilimleri kendine çekip savaşı kazanıp sonra da Batı yönelimli bir politikayı hayata geçiren inanılmayacak kadar zeki, bir insan bu kadar zeki olamaz dedirtecek düzeyde neredeyse mucizevi bir deha idi.

      Bu deha milliyetçiliği altı ilkenin içine boşuna almamıştır. Doğal bir ateşleyici roket olduğu için almıştır. Bugün Çin neden Ay'a, Mars'a gidiyor? Çİn bayrağını oraya taşımak için. Çinliler de var demek için.

      Bu motivasyonu çöpe mi atacaktınız? Atatürk o kadar her işin en doğrusunu bilmiş ki, hayran olmayı bırak, tapmak geliyor neredeyse insanın içinden!

      Atatürk'e hayran olmayacak kişi aptaldır. Zekadan hiç anlamaz. Yobazdır, kafa betondur. Başka olmaz. Güneşi göremeyen ancak yarasa olur, başka olamaz. Bunun gibi.

      posted in Epistemoloji
      D
      DemoKratos
    • RE: Milliyetçiliğin Epistemolojisi

      Doğru düzgün sorulursa eğer, o zaman milliyetçilikle su zehirlenmesi arasında ne alaka olduğu güzelce açıklanır.

      Suyun bile fazlası zehirliyorken, yani su bu artık, yaşamın temeli. Bunun bile aşırısı zehir oluyorsa...

      Milliyetçiliğin aşırısının mutlaka ırkçılığa gideceği bu örnekle apaçık, kesin, net açıklanıyor.

      Bu arada bir anti parantez açarak su zehirlenmesi diye bir şey nasıl olabilir, su da mı zehirler sorusu akla gelirse bilgi veriliyor. Bu. Olay bundan ibaret.

      posted in Epistemoloji
      D
      DemoKratos
    • RE: Dini kitaplara hangi sorunlarınızı çözmek için başvuruyorsunuz?

      @DemoKratos, içinde söyledi: Dini kitaplara hangi sorunlarınızı çözmek için başvuruyorsunuz?

      Müftü köye gitmiş bakmış köy yerinde muhteşem bir cami.

      Şİmdi bu camiye kuşkuzuz ki en güçlü amfi alınmış ve düğmesi de sonuna kadar çevrilmiştir. Onca saray gibi cami yapmış, para akıtmışsın. Amfinin stereosunu değil kuadrofonunu alsan kaç para yazar? Al gitsin!

      Tapınma saati geldi mi artık köy inliyordur çığlıklardan kesin! Peki tapınmaya sadece iki safın, bir Âmedağa biri Memmedağa gelecek olması kimin umurunda? Hiç kimsenin. Bas çığlığı tapınma vakti geldi haydi tapınmaya haydi tapınmaya diye!

      posted in Din & İnanç
      D
      DemoKratos
    • RE: İskandinav ülkelerinin NATO üyeliğine karşı çıkmak gerçekçi mi?

      Bu arabesk kesimi dışarı çıkınca kolayca gözlemleyebilirsiniz. Bunlara göre pahalılık CHP den ve marketlerden kaynaklıdır. Marketler suçludur, ibret için marketçiler meydanlarda asılmalıdırlar!

      Bunlar yandaş olup güya sözde, marketlerin yaptıklarını yapmadıklarına inanılan, ama âlasını yapan ve hiç bir ucuzluğun olmadığı bir takım alışveriş yerlerine giderler. Oraya gidin, müşteri profiline bir bakın, apaçıktır. Kandırılmak isteyen, aldatılmaktan zevk alan arabesk profili.

      Marketçi raflardan malları topladı mı vaaay fırsatçı, aynısını, âlasını yandaş, yandan destekli satış yeri yapar, bir tek rafta tek şeker paketi göremezsiniz, hepsini toplar, marketçi hiç olmazsa sadece beş kilolukları kaldırır ama onlar yandaş ya, suçsuz! Suçlu marketçi!

      Bu arabesk, aldatılmak, yanıltılmak, manipüle edilmek isteyen, buna bayılan ve zevk alan anlayışa bir şey anlatamazsınız. Halbuki şekerin fiyatı iki katına mı çıktı kardeşim. Bu, marketin kasasındaki paranın değerinin de yarıya düşmesi demek. Ekonominin temel kuralı bu. Arabesk kafa anlamaz, anlatsan da girmez ama ekonomi böyle çalışıyor.

      Arabesk kafaya anlatamazsın o başka. Bunların tek ilacı var, doğal seleksiyon.

      posted in Tartışma
      D
      DemoKratos
    • RE: İskandinav ülkelerinin NATO üyeliğine karşı çıkmak gerçekçi mi?

      Reel politik uzmanları bu işin de kesinlikle "NATO'nun ne işi var Libya'da?" açıklamasından sonra NATO Libya harekat merkezinin İzmir'de konuşlanması gibi olacağını söylüyorlar ki, bu zaten sır değil. Reel politik uzmanı olmaya gerek yok bu kamuoyu pohpohlama politikalarını çözümlemek için.

      Vahim olan bu politikalar değil. Vahim olan bu politikaların bu halk üzerinde apaçık çok etkili olması. Pohpohla beni, kandır beni, aldat beni, kullan beni, bin bana, sömür beni, helal olsun sana arabeskliği.

      Bundan kurtuluş olacak mı, bir kesim için hayır. Bu kesim doğal seleksiyon ile yok olup gidinceye kadar bunlar binek olarak yaşayacak, binek olarak ölecekler.

      posted in Tartışma
      D
      DemoKratos
    • İskandinav ülkelerinin NATO üyeliğine karşı çıkmak gerçekçi mi?

      Hayır. Değil. Gerçekçiliğin tam zıttı, kendi perspektifinde yaşıyor olmanın apaçık göstergesi.

      Neden böyle? Çünkü bu görüş dünya reel politiklerini hiç görmüyor. Görmesi gereken şu: Zaten NATO tamamiyle başta en güçlü üyesi ABD olmak üzere pkk nın uzantısı ypg'yi apaçık, resmi şekilde destekliyor.

      Madem öyle NATO'dan çıkacaksın. Pentagon resmi açıklama yaptı yani, resmi! Basbayağı Pentagon'un görüşünü bildiren resmi yetkili açıklaması. Ypg ye desteğin süreceği apaçık resmi açıklama ile ortaya kondu. Yapılan silah yardımları resmi olarak açıklandı. Yetmedi ypg için ABD bütçesinden ödenek ayrıldı, resmi, öyle örtülü ödenek filan değil!

      Bütün bunlar apaçık olurken bu ülkeler pkk ya destek veriyor diye NATO üyesi olmasınlar istemiyoruz demek... Değerlendirme yapmak gereksiz. Görünen köye kılavuz gerekmediğini bilmeyecek saftirik olmaması gerekiyor.

      posted in Tartışma
      D
      DemoKratos
    • RE: Bir gün

      Güzel havalardan bahsetmişken... Bu yıl neden böyle havaların azaldığı ve iklimde küresel ısınmaya inat soğuma olduğu anlaşıldı.

      Yılın başında Ocak ayında Pasifik'te okyanusun ortasında bir yanardağ patlamıştı. Bu yanardağın etkileri ancak tsunami nedeniyle ortaya çıktığı ve bu tsunamilerde de yıkılan evler, can kaybı fazla olmadığı için dikkat çekmemişti.

      NASA uydu verilerini incelemeye aldı ve gerçek ortaya çıktı. Önemsenmeyen bu patlama aslında şaşılacak kadar büyüktü. Yakın zamanların en büyük yanardağ faaliyeti olarak değerlendirildi. Uzay sınırına kadar atmosferin en üst katmanlarına kül bulutları yaymıştı. Bu veriler yeni tam olarak değerlendirildi.

      Bu olay bilim ne kadar bağımsız olsa da kamuoyundan fazlasıyla etkilendiğini ortaya çıkarıyor. Kamuoyu ilgi göstermezse bir olay gözardı ediliyor. Kamuoyu ilgisi direk bilimsel araştırmaların tetikleyicisi konumunda.

      NASA bunun hep farkında oldu ve uzay araştırmalarında bütçe kesintileri uygulanmasını önlemek için sürekli kamuoyu ilgisini canlı tutuyor. Mars'ta bir araç yürütmenin orada hayat olup olmadığını anlamanın yanında kesinlikle bir teknolojik yetenek ve güç sergileme amaçlı olduğu kuşkusuz.

      Şöyle söylenir bu: Mars'a bir araç göndermenin en büyük önemi, bunu yapabilmektir.

      Güzel ve güneşli günlere yeniden kavuşmak bir özlem mi? Hayır. Küresel ısınma bu yanardağ patlaması ile geçici olarak ertelendi. Kül bulutları yere belki de kısa sürede inmez. Bu yıllar alabilir. Çünkü en üst katmana kadar çıkmış. Fakat eninde sonunda orada kalamayacak. O zaman küresel ısınma kendini tekrar hatırlatacak ve keşke aldanıp unutmasaydık dedirtecek.

      posted in bagimsizkoala
      D
      DemoKratos
    • RE: Bilimi kim başlattı?

      Şimdi burada Demokritos ile Platon'u çarpıştırmanın zamanı geldi. Neden arenaya bu ikisini çıkarıyoruz?

      Çünkü felsefede çarpışan iki ana kol vardır: Materyalizm ve ideizm. Yanlış özellikle yazdım, çünkü doğrusu olan idealizm yazınca çok yanlış anlamalara gidiyor. İdealist insan böyle çalışkan, dürüst imiş filan gibi anlamlar çıkarılıyor. Öyle bir şey yok. Felsefede ideal bizim gündelik hayatta kullandığımız gibi bir şey değil.

      İde, varlığın özü, aslı ve madde onun yalancı yansıması olarak sunulur ideizmde. Materyalizmin karşıtıdır. Materyalizmde asıl olan temel olan maddedir. Diğer her şey maddenin ürünleridir.

      Şimdi ideizmin babası Platon, materyalizmin babası olmasa da tam net ve sistematik şekilde materyalizmi ilk netleştiren Demokritos. Arenaya bu ikisinin çıkıp kapışmaları kaçınılmaz.

      Şimdi tabii Demokritos'un atom kuramı göz kamaştırıyor ve ona büyük üstünlük sağlıyor. Peki Platon boş adam mı? Hayır. Onun da çok önemli bir kuramı var bu güne ışık tutan: O da simetri. Hatta simetrik cisimlere Platon cisimleri adı veriliyor.

      Platon idelerin mükemmelliklerinin tam ve kusursuz bir simetriye sahip olmaları ile sağlandığını, idelerin yansıması olan maddede ise kusursuz bir simetri olmadığı için idelerin ancak kopyaları olduklarını ileri sürmüştü.

      Bundan sonra da bu güne ışık tutan öngörüsünü yapmıştı: Madde zaten simetrinin bozulması ile oluşmuştur. Şimdi buna önemli demezsem haksızlık yapmış olurum. Ben tabii ki Demokritos tarafındayım ve Platon'a karşıyım. Ama bunu söylemesi günümüze gerçekten ışık tutuyor, taraftarlık saplantısı ile bunu inkar edemem.

      Çünkü günümüzde süper simetri kuramı var. Buna göre antisi olmayan tek bir parçacık bile yok. Kuantum tam bir simetri evreni. Fakat gel gelelim evrende bu simetri bozulmuş durumda. Madde simetrisi olan anti maddeye baskın gelmiş durumda. Evren varlığını bu simetri bozulmasına borçlu!

      Şimdi bunu görmezden gelip Platon önemsiz bir adamdı çünkü Demokritos'a karşıydı ve elinden gelse ondan insanlığa hiç bir şey kalmamasını sağlamaya çalışacağını söylemişti o halde Platon bir hiçtir, yaşasın Demokritos dersem fanatik taraftarlık yapmış olurum.

      Platon'a kökten, temelden karşıyım ama bu belirlemesini ve günümüze ışık tutmasını saygı ile karşılıyorum.

      posted in Bilim & Teknoloji
      D
      DemoKratos
    • RE: Ayın konusu

      @nejdet-evren beyindeki empati sağlayan ayna nöron sayısına baktığımızda insanın şempanzeye göre kesin üstünlüğü var.

      İnsanlar da küçük kabileler halinde yaşasalardı annesiz babasız kalan çocuklara halaları teyzeleri mutlak bakardı. Şempanzelerde o şekilde oluyor. Hala ve teyze kesin net şekilde anne yarısı şempanzelerde. Yalnız kalan yavruyu sahiplenmemeleri söz konusu pek değil.

      İnsan olarak başlıca sorunumuz çok kalabalık nüfusumuz. Bu sorunun mutlaka bir şekilde çözümü şart.

      posted in Serbest Kürsü
      D
      DemoKratos
    • RE: Bilimi kim başlattı?

      @TENTEN Demokritos ile Arşimet arasında bir buçuk yüzyıl kadar zaman var. Evet Arşimet hiç kuşku götürmez biçimde bilimcidir. Demokritos'ta bu kesin netlik yok. Fakat Demokritos öncül.

      Tales ise Demokritos'un öncülü evet. Ancak görüşleri kesinlikle Demokritos kadar radikal değildir.

      Demokritos neyin deneyini yapsın? O, deneyini yaamayacağı teoremler ileri sürdüğünün çok iyi farkındaydı. Bir parçacık çarpıştırıcı yapamazdı. Göremeyeceğini bildiği halde büyük resme odaklanmıştı. Resmin ayrıntıları ile uğraşmadı. Onu bilimci sayamazdık, atom demeseydi... Bu öngörüsü her şeyi bir anda değiştiriyor ve onu benzersiz yapıyor.

      İbnül Heysem zaten halife Me'mun tarafından başlatılan Yunan eserlerinin tercümesi hamlesi sonucu yetişmiş bir bilimci.

      posted in Bilim & Teknoloji
      D
      DemoKratos
    • RE: Bilimi kim başlattı?

      @DemoKratos, içinde söyledi: Bilimi kim başlattı?

      Atina ile Sparta bildiğim kadarıyla pek savaşmadı.

      Bunun doğru olmadığını öğrendim. Savaşmışlar. Ayrıntılı bilgi edinmiş değilim, araştıracağım. Şaşırılmayacak şekilde de disipline çok önem veren Sparta kazanmış. Aslında Perslere karşı en etkili olanlar da bildiğimiz gibi Spartalılar.

      Fakat yani Sparta savaşçıları terminatör gibi yetiştiriliyordu. Zaafı olanın yaşama hakkı yoktu. Buna göre sonuç kaçınılmaz.

      posted in Bilim & Teknoloji
      D
      DemoKratos
    • RE: Ayın konusu

      Örneğin büyük usta Spielberg Dünyalar Savaşı filminde askerlerin tripodlara saldırılarında askerlerin arkasından gelen hareketli kamera kullanmıştır. Burada o tripodlara saldıran askerlerden biri olduğumuz duygusunu bize vermek istemiştir.

      İzlerken ilk saldırılar yararsız olduğu için zavallı askerlerin yerinde olmayı hiç istememiş ve kamera askerlerin arkasından tripodlara doğru ilerlerken geride durmaya çalıştığımı hissetmişimdir.

      Fakat son yok edici saldırıda neredeyse ekranın içine atlayıp askerlerin bile önüne geçmek istediğimi hissetmişimdir. O tipodun Javelin ile isabet alıp gümbür gümbür yıkılışı sahnesini hiç unutamam. Sanki füzeyi ben fırlatmışım gibi hissetmişimdir. Hatta Spielberg usta bu duyguyu iyi vermek için kamerayı namlunun arkasına yerleştirip füzeyi fırlatmıştır. Film boyunca hep "biz" ve "onlar" vurguları yapmıştır.

      Yani Spielberg usta bizi dünyalar savaşına sokmayı başardı.

      posted in Serbest Kürsü
      D
      DemoKratos
    • RE: Ayın konusu

      Empati insana has değildir, şempanzelerde açıkça gözlenmektedir. Buna rağmen insanda tam anlamını bulur.

      Empati olmaksızın insanlık inşa edilemez. Bütün sanatların kökü empatidir. Empati olmadan bir sanat eserinden haz alınamaz.

      Nasıl yani vazoda çiçek resmine bakınca sanat hazzı almanın empati ile ne ilgisi var diye akla gelebilir. Bütün sanatlar sanatçının iç dünyasını yansıtır. Sanatçının iç dünyasını anlamak, ne ortaya koymaya çalıştığını hissetmek sanattan alınan hazzı sağlar. Bu ise empati yapılmadan düşünülemez.

      Ben şahsen film izlerken her sahnenin çekiminde yönetmenin neden o tarz bir tercih yaptığını düşünürüm.

      posted in Serbest Kürsü
      D
      DemoKratos