İnsanlık kültür alanları ki bunlar başlıca olarak bilim, felsefe ve dindir. Detayda sanat, spor, oyun, eğlence, bunlar da insanlık kültürüdür elbette.
Ama başat olarak insanlık kültürü bir sacayağa oturmuştur. Bu üç alandan tarihte tartışmasız en etkilisi din olmuştur. İnsanlar yüz binlerce yıl bir takım kutsal olduğunu iddia eden insanların hegemonyasında yaşadı. Bu hegemonya Rönesansa ve Reforma kadar kırılamadı. Felsefenin hiç bir çabası dini alt etmeye ve insanları özgürleştirmeye yetmedi.
Ta ki bilim çağı başlayana kadar. Bilim sessizce geldi ve kısa sürede insanlığın en başat kültür alanı haline geldi. Fakat bilim şunun farkındadır ve başından beri olmuştur: Hakkında somut, ölçülebilir veri olmayan bir iddia üzerinde konuşmamak ve onu yok saymak doğru değildir.
Bu kabul ve belirlemeden yola çıkarak, insan fikrinin hür olması temelinde bilim ve felsefe uzlaştılar. Aralarında bir görev bölümü yaptılar. Bir konu hakkında somut ölçülebilir veri varsa bu bilimin konusu olacaktır. Yoksa, soyut konuları felsefe ele alacak ve olası çözümleri listeleyecektir. Farklı çözüm önerileri hiç bir kayıt sınır standart olmaksızın özgürce tartışılacaktır.
Bu işbirliği ve görev paylaşımının ardından din kovuldu. Bilim ve felsefe dine hiç bir konuda görüş sormaz oldular. Sacayak sabit bir şeydi, koşmak için iki ayak gerekliydi, uçmak için iki kanat gerekli olduğu gibi.
Din ne zaman tamamen yok edilecektir, insanlık o zaman tam anlamıyla koşabilecektir. Kuyruk gibi bu üçüncü çıkıntıdan kurtulmadan olmaz. Bundan tamamen kurtulup bunu tümden yok etmek şarttır, elzemdir, başka çıkış yoktur. Bu karanlık ilkel iblis geçmişe gömülüp yok edilmelidir.
Felsefe ise bir çok okullardan gelişerek gelmişse de günümüz modern felsefesi Modern Determinizmdir. Tabii son temsilcisi Laplace olan klasik determinizm de vardı. Bu akım Laplace ile son bulmuş ve Laplace kendi eliyle modern determinizme kapıyı açmıştır. O modern determinizme kapıyı aralayan son klasik deterministtir.
En ünlü klasik determinist kuşkusuz Romalı Petronius'tur. Bu adam öyle derinlikli bir felsefe filan kurmamış ama determinizmi her nasılsa çözmüş bir adam. Bu adam yani işi bilmiş. Ve dünyanın belki en veciz sözü "rastlantının nedenleri vardır" sözünü insanlık tarihine kazımış. Düşünüyorum bundan daha güzel anlamlı bir söz olabilir mi, yok! Ben ömrümde böyle veciz bir söz daha duymadım!
Tuhaf ama ilk modern determinist Abdera'lı Demokritos'tur. Bu adam inanılmaz biri. Modern determinizmin diğer bir adı da maddesel determinizmdir. Demokritos da en net materyalisttir. Materyalist filozoflar var ama ben en netini Demokritos görüyorum. Adamın sarsılmaz, zırnık taviz vermez bir tanrı yok fikri var. Bu kadar sağlam tanrı(lar) asla olamaz ve yoktur diye duran kimse daha ben bilmiyorum varsa da. Atom kuramı determinizmin amentüsü, manifestosudur. Bu adam gerçekten inanılmaz, bu adam yıldızların uzak güneşler olduğunu söyleyen ilk kişi! Bunu ilkçağda kavramak inanılmaz! Tamam dünya yuvarlaktır diyen var antik Yunan'da ama yıldızlar uzak güneşlerdir demek yani aşırı ileri görüşlülük. Atom kuramı zaten günümüzün en gelişkin kuramı olan kuantumun temeli.
Modern determinizm bilimin de felsefesidir. Bilim çalışma yöntemi olarak modern determinizmi seçmiştir. Fakat felsefi determinizm tabii çok öte, çok kapsamlı bir düşünce. Çoklu evrenleri bilim ile ele alma şansımız bugün yok ve felsefe bu konuda şu an tek yetkin konumda.
Bilim ve felsefe el ele, iş bölümü ve işbirliği içinde modern determinizm yolundan birlikte insanlığı iki ayak ile koşturmaya, din kuyruğundan kurtarmaya çalışmaktadırlar.