• Register
    • Login
    • Search
    • Categories
    • Recent
    • Popular
    • Map
    • Kurallar
    • Etik Kurulu
    1. Home
    2. nejdet evren
    • Profile
    • Following 2
    • Followers 2
    • Topics 30
    • Posts 387
    • Best 187
    • Controversial 0
    • Groups 1

    nejdet evren

    @nejdet evren

    Yönetici

    236
    Reputation
    99
    Profile views
    387
    Posts
    2
    Followers
    2
    Following
    Joined Last Online
    Location İzmir

    nejdet evren Unfollow Follow
    Yönetici

    Best posts made by nejdet evren

    • Dogma-lar ve Tabu-lar/dan/Sıyrılmak

      Sorulduğunda çoğunlukla insanlar dogmatik düşünmediklerini, ön yargısız olduklarını savunurlar, bunu hiç düşünmeden, ansızın dile getirmekten çekinmezler; bu acelecilik sorunun özünü hiç düşünmeden, tartmadan, yorumlamadan, özümsemeden yapıldığını gösterir ki bu sav bu edimle kendi içinde ön yargılı olduğunu da kanıtlamış olur. Ardından dogmatik düşünce nedir diye sorulduğunda yine aynı çeviklikle peşin hüküm/ yargısız infaz denilecek, peşin hükümlerin neler olduğu sorulduğunda ise geçiştirilecektir.

      Yargılamdan, sorgulamadan neredeyse çocukluğumuzdan başlayarak bireye toplumca empoze edilen kaç düşünceyi taşıyor, bunların neler oldukları hakkında en ufak bir fikrimiz var mı? Doğruluğundan şüphe etmememiz gektiği söylenen olgu ve düşüncelerin kime göre doğru olduğunu biliyor muyuz? Neden diye sorguladığımızda ayrıksın sayılan fikirlerle toplum karşısına çıktığımızda tu-ka-ka denilerek ötekileştirilmekten, toplum dışına itilmekten, korkularımızın esiri olduğumuzu biliyor muyuz? Ya da tartışmasız benimsenecek denilenlerin üzerine yürüyerek, neden sorusunu sorup, araştırıp, bir çok kaynaktan kıyaslayarak ötekileştirlmeyi göze alabiliyor muyuz?

      Önce dogmaları, tabuları keşfetmeli...

      posted in Serbest Kürsü
      nejdet evren
      nejdet evren
    • RE: Cevapları alalım.

      vicdan........

      posted in Psikoloji
      nejdet evren
      nejdet evren
    • RE: Gecem

      UNUTTUK İŞTE

      Unuttuk toprağı eşeleyen parmaklarımızı
      yamalı, yırtık-dökük şalvarımızı
      yitip giden, göçüp giden bir gecede
      yok hükmünde sanki, hiç yaşanılmamış gibi...

      Kısa dalgasında radyonun
      başında kümelenmiş endişe içindekileri,
      unuttuk toprağın rahminden yeşereni;
      önümüzde bilinmez bir gelecek
      düşlerimizde çöreklenmiş yalanı bilmeden
      unuttuk ütopyaların güzelliğini...

      Sevgi kucağımızdan alındı
      ________________şimdi öksüz,
      emeği-emeğe katarak onurlu dayanışmayı,
      devrimlerle çoğalan ruhumuzu, çocukluğumuzu
      ekmek arası kaldırımlarda unuttuk...

      Umudun kırıldığı yerde
      ayrık otu geldi kuruldu baş-köşeye,
      eşitlikten azade anlamsız kalırken özgürlük,
      afilli dünyanın caf-cafı
      sanki hiç mi hiç değişmeyecek, ebedi, dün gibi
      kandık/kandırıldık, baş eğdik...

      Eğilmemeyi unuttuk işte!....

      22.02.2022/Akarca

      posted in Tarih & Edebiyat
      nejdet evren
      nejdet evren
    • RE: Gerçek Sorun..

      @Mertaşkın , gerçek sorun sorunun ne olduğu bilincinde olamamaktır...

      posted in Mertaşkın
      nejdet evren
      nejdet evren
    • RE: Üzerine Limon Sıkılınca Güzelleşen Yemekler

      mercimek çorbasına ne demeli!?

      posted in Eğlence & Oyun
      nejdet evren
      nejdet evren
    • RE: İçinden geldiği gibi

      Yarım asır geçti üzerinden; faytona binmek bir ayrıcalık, lüks sayılırdı ve çocuklar ancak at-arabalarının arkasına asılarak eğlenirlerdi. Yükler atların çektiği rabalarla taşınırdı, oto-mobil hak getire...Şehirlerarası otobüsler vardı, 11,12.,13,14 nolu koltuklar tam bir zulümdü, tekerlerin içeri girdiği yerlerde yolcu iki büklüm kalırdı; bir de satte 30-40 km hız ile tıngır mıngır gidilir, her yolcu için neresi olsa durulurdu...Toprak yollarda adım almak önce sakınılarak serçeler gibi sıçramalarla başlar, sonra bir iki çamur lekesi derken artık önemsenmeden çamura bata çıka yürünürdü...Nerden esti bilmiyorum; içimden geldi, zira çamur deryasını görür gibi oluyorum yeniden...

      posted in Serbest Kürsü
      nejdet evren
      nejdet evren
    • Seküler Toplum

      Seküler bir toplumda hiçbir din görevlisinin alenen sağlık çalışanlarını hedef alıp halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek ve suç işlemeyi azmettirmek gibi bir davranışı olamaz ve böylesi bir davranışın hukuk karşısında bir yaptırımı mutlaka vardır; ülkeyi yönetenlerin pandemi sürecinde tüm yükü omuzlamış sağlık çalışanlarını koruyup kollaması gerekirken ötekileştiren , sağlık çalışanlarını hedef gösteren bir dil ile yaklaşmaları bugün bir yerde 50 kişilik bir grubun acil servisini basmasına, acil servisin işlevsizleştirilmesine kadar vahim bir duruma gelmesinin nedenlerinden biridir; Hipokrat yemini etmiş hekimlerin günü geldiğinde kendilerini hedef gösteren kişilerin de sağlıklarına dair bilgi ve becerilerini esirgemeyecekleri açıktır; lakin bunu talep edenin yüzü az da olsa kızaracak mı?

      posted in Serbest Kürsü
      nejdet evren
      nejdet evren
    • RE: NAZİK OL

      @Struma, "hayır" diyebilmek gerçek bir nezakettir. Aynen katılıyorum.

      posted in bagimsizkoala
      nejdet evren
      nejdet evren
    • RE: Site Hk

      mesela bir" serbest kürsü" olabilir

      posted in Duyuru & Destek
      nejdet evren
      nejdet evren
    • RE: Yaşlanınca artan/azalan şeyler

      henüz bu soruya yanıt veremiyorum; zira, yaşlandığımda bakacağım ve ona göre yanıtlayacağım; çok beklemeniz gerekebilir, benden söylemesi....

      posted in Eğlence & Oyun
      nejdet evren
      nejdet evren

    Latest posts made by nejdet evren

    • Öykümsü

      Yanıldığını düşünüyordu; hiç istemediği halde ve yine de içindeki hisler kolay kolay teslim olacak gibi durmuyordu. Yanında, yanıbaşında inandığı, güvemdiği biri olsa onunla paylaşır ve yanılgısının gerçek olup olmadığı hususunda yaklaşık bir sonuca varabilirdi. Nihayetinde insan kendi yanılgısını tek başına asla bilemez; bir ötekinin onu günyüzüne çıkarması gerekir; zira, yanılgı her daim bir öteki ile ilgilidir; en azından sosyal olgular için bu böyledir; hiçbir yerde fizik kuralları sosyal olgulara ne doğrudan ne de dolaylı olarak uygulanamazlar. Yanılmıştı çünkü o, ona öyle demişti; gerçek miydi, pusarık mıydı, anlamaya çalışıyordu. Onun her dediğinin, her yaptığının doğru olduğunu söylemek mümkün olmadığına göre yanılgının yanılgısı da mümkün görünüyordu. Daha önceden deneyimlediği benze bir süreç olsa - ki, hiçbir sürecin yek diğerine birebir benzemediğini biliyordu - anlamakta zorlanmayacak ve hemen bir yargıya varabilecekti; oysa bu ilk kez karşılaştığı bir durumdu. Yargıya varmanın karmaşık süreçleri belki de gerçek yargının imkansızlğından dolayı çetrefildir. Ne olursa olsun bir yargıya varmanın gereği iç huzuru için kaçınılmazdı. Uzunca bir süre düşündükten sonra sessiz dili konuşmaya başladı;

      -neden?
      -insan doğası,
      -olmak zorunda mı?
      -hayır,
      -peki, niçin?
      -herhangi bir nedene bağlı bir tercih,
      -tercih olduğuna göre, bilmek ve istemek gerekir,
      -kesinlikle,
      -kime göre bir tercih?
      -kendine göre,
      -doğru mu peki?
      -hem evet, hem hayır,
      -antagonist bir çelişki gibi!
      -pek sayılmaz,
      -biraz daha açımlar mısın?
      -onun doğrusu senin yanlışın olabilir, tam tersi de geçerlidir,
      -bunun doğru ile ne ilgisi var?
      -her tercih bir yönelimdir; bunun kendi içinde doğruluğu ile yarattığı sonuçların bir öteki üzerinde yapmış olduğu etkileri farklılaşabilir ve bu durum onun değil senin yanılgının sebebidir.

      Huzurluydu, yanıldığını anlamanın verdiği bir huzur vardı içinde; ne bir öfke ne bir kızgınlık ne de bir pişmanlık taşımıyordu; olan ve olması gereken arasındaki yarıktan ince bir tül gibi geçebilirdi; süzüldü...

      posted in Tarih & Edebiyat
      nejdet evren
      nejdet evren
    • RE: Kendimce

      Benzer hatalar ile geçmişi yeniden onarmak mümkün olmadığından, geçmişi onarmak yerine benzer hatalardan vazgeçmek gerekir; değilse bataklıkta devinmek gibi dibe çökmek kaçınılmazdır....önce içten olmak, inanılan her ne değer olursa olsun onun adına mücadele etmek gerekir...somut, açık, net ve korkmadan....bunun için bazı nimetlerden mahrum olmaksa eğer, bahşedene lanet okumalı...bahşeden kendisi ise yerin dibine girmeli, günyüzü görmeksizin...tüm lütuflar geri çevrilmeli ki özgür insan doğabilsin...insanı köle yapan insan er ya da geç bu zincirin bir halkası olarak köle olmaya mahkumdur, zira özgürlük son zincirin kırılması ile eşdeğerdir...geçmiş yaralar , yıpranmışlıklar, parçalanmalar ve savaşlar, kavgalar barışa öncü değildir;barış bir seraptır, güzel bir serap lakin vahşi insanın erdemi olamaz, kirli bir geçmiş geleceğe beyaz çarşaf geremez, öyle ise, taşlar yeniden karılmalı; hem de geçmişe öykünmeden, cesaret ister , entelektüel olmalı...

      posted in Felsefe
      nejdet evren
      nejdet evren
    • RE: Ayraç

      "Her türlü masumiyet ve ince tarafsızlık bozar vicdanınızı,..."F. Nietzsche

      posted in Tarih & Edebiyat
      nejdet evren
      nejdet evren
    • Yazılı Edebiyatın Politik Yanı
      posted in Serbest Kürsü
      nejdet evren
      nejdet evren
    • RE: Kendimce

      Sözlü ve yazılı tüm anlatılar, tüm öyküler, eserler dil üzerinden kurgulanır ve varlık kazanırlar. Dil bir kültürün temel taşıdır; dil olmadan hiçbir kültür varlık kazanamaz, yaşayamaz. Acılar, sevinçler, özlem ve beklentilere dair tüm duygular/hisler, tüm düşünceler büyük çoğunlukla dil üzerinden aktarılabilir; her ne kadar beden dili kullanılabilir olsa da onun tek başına kültürü yaratmada etkisi sözlü ve yazıldı dilin etkisinden çok küçük olabilir. İnsanın düşündüğü dilin kültürüne ait olduğu tespiti boşuna değildir. Bu nedenledir ki “kültür emperyalizmi” dil’i bir araç olarak kullanmayı yeğlemiştir.

      posted in Felsefe
      nejdet evren
      nejdet evren
    • RE: Dokunulmazlıklar Acilen Kaldırılmalı

      @phi , Tüm eylemler dokunulmazlık kapsamında değil...

      posted in Tartışma
      nejdet evren
      nejdet evren
    • RE: Dokunulmazlıklar Acilen Kaldırılmalı

      @TENTEN , Mesele salt dokunulmazlıkta olsa sorun olmayacak, hemen çözülür; mesele toplumsal kumaş ile ilgidir; terziye gittiğinde kumaşına göre elbise diker...Liyakat esas alınmadan kadrolaşma işin ilk çözümlenmesi gereken kısmı. Öğretim sistemi sil-baştan düzenlenmeli; devenin neresi doğru diyesim geldi...Bu güzelim ülkede gençler umutlarını başka ülkelerde aramaya başlamışlarsa durup düşünmek lazım, hata nerede? Toplumsal süreçlerde birleşik kaplar kuralı gerçerlidir; ne kadar düzgünüz?!.
      .../
      Hukuk Devletini mumla ararken, Kanun Devleti olmaya razı gelmedik mi?
      ../.
      Fransa'da bir hakim bankaya gider ve müdüre çek imzalar; bir tır dolusu para verilmesi gerekir, -hakimlerin sınırsız çek hakkı var- müdür şaşkın, bu kadar para bankamda yok ama bir saat sonra gelip alabilirsiniz der. Hakim gider, müdür Adalet bakanlığını arayıp sorar, onlar da verin derler...Bir saat sonra hakim helir ve müdür tırın anahtarını parayla hakime teslim eder, hakim tır ile uzaklaşır, müdür bakanlığa bilgi verir....Üç saat sonra hakim tır ile bankaya gelir ve parayla anahtarı geri teslim eder, müdür sorar, neden? Hakim derki Fransız hülümetinin bize güvenini sınadım...Ertesi gün adliyedeki bürosuna gider ve bir zarf ile karşılaşır; açar, görevine son verilmiş olduğu bildirilir ve not olarak şunu yazmışlardır "bize güvenmeyen hakimle çalışamayız"

      posted in Tartışma
      nejdet evren
      nejdet evren
    • RE: Forum nedir? Ne değildir?

      @DemoKratos , Persona sözcüğü Latincedir ve maske anlamına gelir; personel dediğimizde maskelenmiş kişiden söz ederiz, o kişi masa arkasında iken ayrı sokağa çıktığında ayrı kişidir; mask/elenmek belki ilkel çağlarda avcı topluluklarınının avlanmak amacıyla posta girmeleri ile geliştirdikleri bir ikinci kişiliktir ve avantajları sayesinde içselleştirilerek kalıtımsal iletiye dönüşmüştür. Sanal gerçeklik hayatımızın ayrılmazı ve onun ikircikliği, soğukluğu ve aldatması hem biliniyor ve hem de isteniyor; kişiler kendi yoksulluklarını sorgulamdan bir dizideki uyoksulluğa ahvah edebilmektedirler. Ekran gerisindeki keyfilik tam bir haz mekanizması gibi insanın ruhsal dünyasında yıkıma ve yabancılığını afişe etmesine neden olabilmektedir; bu durum çağın bir sosyal hastalığıdır ve buna sosyal iletişimsizlik demeyi tercih ediyorum. Yaşanmadan aşılamaz...

      posted in Duyuru & Destek
      nejdet evren
      nejdet evren
    • RE: hz İsanın yanılgısı

      @bilgisezgi İsa'nın yanıldığını düşünmüyorum, zira baba-oğul-ruh üçlemesi çar-mıh/çarmıh ile tamamlanmış ve İsa bir Mesih olarak geri dönme şansını yakalamıştır; Romalılar bunu bilselerdi çar-mıha germezlerdi; demek ki, bilmiyorlarmış....

      posted in Tartışma
      nejdet evren
      nejdet evren
    • RE: Kendimce

      Hakikati aramak insanın metafizik eğiliminden başka bir şey değildir; zira, hakikat denilen bir şey yok -bu güne değin ne gören ne de bilen olmuş- sadece hakikat adı altında bir avuntu ve bir de yalan var; yanı sıra ne hakikat ne de yalan ideaları olmasaydı yaşamak belki daha anlamsız kalırdı; bir çok insanın hakikat peşinde bir çoğunun da yalan avuntusu ile koşuşturmalarına rağmen ipi göğüsleyen olmamıştır. Demek ki insan yaşamında hakikat diye bir şey yok ve birey kendimi gerçekleştirirken yalana sığınıyor; böylece yaşam da bir yalandan ibaret kalıyor; oysa devinim, hareket hakikat ve yalanı aşıyor; devinmeyen her yaşam saçma ve anlamsız kalıyor….

      posted in Felsefe
      nejdet evren
      nejdet evren