Arzu Felsefesi
-
Çağdaş düşünürler Deleuze ve Guattari'nin, arzuyu, genel bir rasyonalizasyon süreci içinde, bilinç lehine bastıran modern düşünceye karşı geliştirdikleri, olumlu ve üretken bir güç olarak değerlendirilen arzunun serbest bırakılmasını, akışkanlığının ve üretkenliğinin sağlanmasını amaçlayan felsefeleri.
Geleneksel rasyonalist şemaların arzunun üretken akışını önlediklerini, arzuyu istikrarlı hale getirip sabitleyen, yaratıcı enerjinin önüne set çeken tahakküm stratejileri olduklarını öne süren Deleuze ve Guattari'de arzu çok büyük ölçüde Nietzsche'nin güç istemi kavramına tekabül eder. Onlara göre, arzu özü itibarıyla olumlu, yaratıcı ve üretken olup, kendisini bütünleyecek kayıp bir nesne arayışıyla değil, fakat kendisini her daim yeni bağlantı ve başlangıçlar bulmaya sevkeden üretken bir enerji bolluğuyla işler. Bundan dolayı, arzuyu bir tür eksiklik olarak karakterize eden tüm idealist, diyalektik ve hiççi yorumlara karşı çıkan Deleuze ve Quattari, arzuyu bir tür dinamik makine olarak yorumlar.
Arzu, onlara göre, nesneler ve arzulayan diğer makinalarla bağlantılar kurarak. şeyleri ve gerçekliğin bizzat kendisini üretir. Deleuze ve Guattari, arzuyu duygulanımsal ve libidinal enerjinin bilinçdışı tarafından yaratılan ceşitli türden sentezler içindeki sürekli bir yeniden üretimi olarak yorumlayan, arzuyu örneğin aile yapısı içine kapatıp kısıtlayan, arzuyu sömürerek gelişen geleneksel yapı ve kurumları gözler önüne serip eleştirdikten sonra, arzuyu özsel üretkenliğine ve yaratıcılığına iade etmeyi amaçlar.