Yatay Mimariye Geçilmedikçe Çevre Düzelmez
-
Yatay mimari yani şöyle bahçesi olan evler. Bahçesini ekip biçebileğin bir ev. Eğer ekip biçmek istemezsen de beton dökmeden kullanmalı ve yağmur suyunun toprağa kavuşması sağlanmalı.
Büyükşehirlerin artan sayısı nedeniyle heryer asfalt ve beton oldu. Yağmur suyu toprağa kavuşmuyor. Kanalizasyondan denize akıyor. Hiçbir işe yaramıyor yani.
Susuzluk tehlikesi varsa en büyük sebebi dikey şehirleşme.
Ayrıca beton ve asfalt güneş ısısının toprağa geçmesini engeller ve havayı ısıtır. Yazların son yıllarda çekilmez derecede sıcak geçmesinin en önemli sebebi de bu.
İnsanlara yatay mimari olanakları tanısalar insanlar evlerinin bahçesine ağaç da dikecek yeşillik de koyacak hatta herkes çok kolayca hayvan sahiplenebilecek.
Apartmanda hayvan bakmak da çok büyük sorun.
İstanbul bir an önce yatay mimariye öncelik vermeli.
-
Doğal alanlar çıkarıldıktan sonra İnsan başına en az 1 hektar alan düşmeli.
Yaklaşık bir futbol sahası yapıyor.
Bu alan İstanbul' da mümkün değil.
Türkiye toprak alanı olarak bile nüfusun ihtiyacını karşılamayacak durumda. -
@TENTEN, içinde söyledi: Yatay Mimariye Geçilmedikçe Çevre Düzelmez
Doğal alanlar çıkarıldıktan sonra İnsan başına en az 1 hektar alan düşmeli.
Yaklaşık bir futbol sahası yapıyor.
Bu alan İstanbul' da mümkün değil.
Türkiye toprak alanı olarak bile nüfusun ihtiyacını karşılamayacak durumda.Bir hektar 10 dönüm yapar bu çok fazla , bence bir dönüm bahçeli ev bir aileye yeterlidir. Tabiki herkes bahçeli evde oturacak şartı yok. Apartmanlar da olacak. Burada önemli olan betona düşen yağmurun toprağa akmasıdır.
Örneğin şehir hayatında betona düşen su kanalizasyon ile denize dökülüyor toprağa hiç değmiyor. Ama bahçeli evlerin olduğu bir şehirde betona asfalta düşen yağmur kısa mesafede toprağa karışır.
-
@kâfir-imam, içinde söyledi: Yatay Mimariye Geçilmedikçe Çevre Düzelmez
@TENTEN, içinde söyledi: Yatay Mimariye Geçilmedikçe Çevre Düzelmez
Doğal alanlar çıkarıldıktan sonra İnsan başına en az 1 hektar alan düşmeli.
Yaklaşık bir futbol sahası yapıyor.
Bu alan İstanbul' da mümkün değil.
Türkiye toprak alanı olarak bile nüfusun ihtiyacını karşılamayacak durumda.Bir hektar 10 dönüm yapar bu çok fazla , bence bir dönüm bahçeli ev bir aileye yeterlidir. Tabiki herkes bahçeli evde oturacak şartı yok. Apartmanlar da olacak. Burada önemli olan betona düşen yağmurun toprağa akmasıdır.
Örneğin şehir hayatında betona düşen su kanalizasyon ile denize dökülüyor toprağa hiç değmiyor. Ama bahçeli evlerin olduğu bir şehirde betona asfalta düşen yağmur kısa mesafede toprağa karışır.
Çok değil.
Hatta bir amerikalı için az bile.
Daha az olursa doğa tahrip olur.2007 yılında, dünya çapında kişi başına düşen ortalama biyolojik olarak üretken alan, kişi başına yaklaşık 1,8küresel hektar (gha) idi. ABD Kişi başına düşen ayak izi 9.0 gha veİsviçre'ninki5.6 gha iken,Çin'inki 1.8 gha idi. [19][20]WWF,insan ayak izinin gezegeninbiyolojik kapasitesini (mevcut doğal kaynak arzını) %20 oranında aştığını iddia ediyor. [21] Wackernagel ve Rees başlangıçta, o zamanlar Dünya'daki 6 milyar insan için mevcut biyolojik kapasitenin, 2006 için yayınlanan 1.8 küresel hektardan daha küçük olan kişi başına yaklaşık 1.3 hektar olduğunu tahmin ettiler, çünkü ilk çalışmalar ne küresel hektarları kullandı ne de biyoüretken deniz alanlarını içeriyordu. [12]https://en.wikipedia.org/wiki/Ecological_footprint
-
@TENTEN herkes bahçeli evde yaşamak istemez ki , bedava versen yine istemez. Bu oran o yüzden mantıklı gelmedi.
-
Yatay mimariye geçilecekse onu da akp yapmalı , bu rantı halka bırakmamalıdır. Müstakil ev falan alacaksanız sizin arsanıza imar ve ruhsat vermeyen akp belediyeleri kendi mütayitlerine hemen imar izni veriyorlar.