Anlıklar
-
Hayır. Demek istediğim şu. Açıklayalım.
Mülkiyet hakkını, verili hukuk tabanını, borçlar hukukunu, ticaret hukukunu hepsini inceleyin.
Kira sözleşmesi geçici mülkiyet ilişkisi kurmaktır yani mülkiyeti geçici devretmedir. Bu tamamen satış gibi. Satışta sonsuz zamansız devrederiz. Kiralama geçici mülkiyet verme ve geçici satış gibidir. (Borçlar hukukunu inceleyin).
Bu (idarenin işlemi) malını kaça satacağına karışma ve bunu belirleme. Bu mülkiyete karışma ve açıkçası serbest piyasa da karışma ve müdahaledir. Bu yağ üreticisinin yağı kaça satacağını patates üreticisinin patatesi kaça satacağını söyleme gibi. Tıpkı ve aynı. Fark yok. Orada fiyat maliyet ilişkisi var diyebilirsiniz. Taşınmaz mülkiyetinde de gelir getiren mülktür benzeri ilişki vardır. Bir kere mülkiyet var. Bu serbest piyasaya ve mülkiyete (mülkiyet hakkının kendine bir) müdahale ama bu bindiği dalı kesme gibi. Bu açıkçası verili, cari uygulanan hukuk tabanını çarpıtma.Aklı başında hiçbir teknokrat/bürokrat ve özellikle hukukçu bu yasayı yapmaz/yazmaz ve aklı başında hiç bir toplulukta toplumsal olarak uzlaştığı yazılı ve diğer hukuku böyle sancılatmaz ve buna sessiz/kayıtsız kalmazdı. Bir sonraki aşama ne_?
-
Kira artış bedelini devletin/hükümet edenin belirlemesi;
Bu kutsadığınız yere göğe sığdıramadığınız/çıkardığınız ve bu nedenle sosyalizm/komünizm diyenlerin ağzına biber çaldığınız, kutsal mülkiyetinizin ,mülkiyet hakkının, savunulup duran serbest piyasa rejiminin (liberalizmin) verili iktidarınız tarafından bozguna uğratılması, çarpıtılması. -
Daha da detaya inersem anlattığım şu.
google'a "kira bedeli ev bedelinin ne kadarı" yazarsam şunu bulurdum.Emsal kira bedeli, kiraya verilmiş mülkün emlak vergisi değeri miktarının %5'ine karşılık gelmelidir.
Bu yaklaşık piyasadır, belirlidir ve yaklaşık piyasa dengededir. Hepimiz mal-mülk sahibi oluruz ve sahip olmayı mülkiyeti kutsarız ve bu gelirle de ilişkili. Yani hepimiz biliriz ki; yaklaşık 10-20 yıllık kira bedeli bir evi karşılar. Bu bir tarla alsam da böyledir. Onun yaklaşık bedeli de 10-20 yıllık hasat kazancı bedelidir. Bu da dengededir.
Piyasada ev fiyatları nasıl oluşur?
Yaklaşık (kabaca) arsa maliyeti + yapı maliyeti + mütayit kar ve kazancı. Mütayitlerin %50 kadar kar ettiği düşünülür bilmiyorum ama şu vardır. Bir arsam olsa kendim usta tutsam, malzeme alsam (ya da bir mütayite bana ev kondur desem ve bana fiyat önerilse sonuçta) o evi muhtemelen bir mütayitin bana önereceği fiyata ya da piyasadaki ev fiyatına yakın ancak mal ederdim çünkü mütayitler büyük tedarikçiler ve iş zincirleri var. Yani aslında yapı arsa maliyeti üzerinden yapı fiyatı da piyasa da oldukça dengededir. Neden dengededir çünkü rekabet var serbest piyasa böyle işler . Son olarak arsa mülktür onun fiyatı da serbest piyasa da şekillenmiştir. Yani bu denklemi bozamayız. Kiraları düşürerek ev fiyatlarını düşüremez ya da kontrol edemeyiz. Kirayı bir yıl %25 e çeksek ve o yıl %60 enflasyon olsa ev sahibi seneye enflasyon düzeltmesi+%60 talep etmelidir. Bunu bozamazsın. Bunun tek sonucu var. Mülk sahibini zarar ettirme ve mülkiyet hakkının/hukukun açık tacizi..
Ülkende gelir sorunsa, gelir kiraya yetmiyorsa asgari geliri parlamento belirler. Yani bunun düğmesi orada ve oradan düzenleniyor. Ev ve kira fiyatları enflasyon dışında ve üstünde yapay şişmişse ki şişmiş mi onun sebebi ne? Ülkeye göçmen ve Arap doldurma mı ya da cebi dolu Arapların mülk yüksek fiyatlara mülk edinmesi ve kiralaması mı? Yoksa bu yokta enflasyon rakamları mı doğru açıklanmıyor? ama mesele nu da değil. Biz krallık değiliz, tebaa değiliz ,çöl kabilesi değiliz. Sosyal hukuk devleti, demokrasi ve yasa/anayasa çağındayız ,bireysel mülk edinme hukuku, serbest piyasa hukuku, bunlar güncel cari hukuklar, belirlidir. -
@ictenlik, içinde söyledi: Anlıklar
Kira artış bedelini devletin/hükümet edenin belirlemesi;
Bu kutsadığınız yere göğe sığdıramadığınız/çıkardığınız ve bu nedenle sosyalizm/komünizm diyenlerin ağzına biber çaldığınız, kutsal mülkiyetinizin ,mülkiyet hakkının, savunulup duran serbest piyasa rejiminin (liberalizmin) verili iktidarınız tarafından bozguna uğratılması, çarpıtılması.ev sahibi de hakli, kiraci da nasil olacak bu.
-
Enflasyonuda devlet belirliyor.
Ülke içinde yapılan ödemeler için para basıyorsa enflasyon artar.
Faiz, kar,kira, komisyon gibi şeylerin maddi karşılığı yok.
Bunlar ülke içinde paranın bazı kişilerde birikmesine yol açar. Piyasada dolaşan para kalmaz. Devlette piyasadaki açığı kapatmak için para basmak zorunda kalıyor.
Örneğin Özel hastahanelerde alınan kar %200. -
-
ulkede sorun olmayan sey mi kaldi @ictenlik adam nereye elini attiysa orasi kurudu
-
Çanakkale orman yangınında gördüğüm.
Her yere çam denen yanıcı ağacı monokültür olarak dikme..
-
Orman kavram olarak bu anlama gelir.
Orman, belirli yükseklikteki ve büyüklükteki "çeşitli" ağaçlar, çalılar, otsu bitkiler, mantarlar, mikroorganizmalar, böcekler ve hayvanlar bütününü içeren, topraklı alanda genellikle doğal yollardan oluşmuş bir kara ekosistemidir. -Vikipedi-
Bunlar orman bile değil.
-
Bale; kung-fu, aikido, yoga, jimnastik vb. gibidir. İzleyenden çok ve ziyade yapana dönük. Beden eğitimi. Esneklik, denge ve hareket becerilerinin optimizasyonu gibi ve bu anlamda sayılanların kimi gibi doğal osteopati (kas, kemik, eklem, doku vb sağlığı ve fizik beden optimizasyonu ve ileri sağlık/zindelik getirir. Aslında diğer danslar da). Biyomekanik sağlık diğer sağlığı önceler ya da kolkola. Biyo-mekanik (fizik) sağlık (diğer) sağlığın temeli.
https://twitter.com/medyablok/status/1693982076574613556
Bunu anlamayacaklar, bunu göremeyecekler. Bunu hissedemeyecek olmaları üzücü.
"Bedenim benim enstürmanım ve ona iyi bakıyorum/davranıyorum."
Tim Persent - Dansçı -
-
-
Ülkeniz neden batacak
xx-
*Tarım Bakanlığı’nın yeni düzenlemesi gereği, 2023 yılı fındık işçilerinin günlük yevmi ücretleri belirlendi. Buna göre, bu yıl geçici tarım işçilerinin yemeksiz günlük yevmiyeleri brüt asgari ücretin 30 da biri olan 447 lira 13 kuruş olarak açıklandı.
Sakarya Ziraat Odaları İl Koordinasyon Başkanı Ali Şener Bayraktar, bu rakamın asgari bir miktar olduğunu ve fındık toplama işlemi gerçekleştirecek işçilerle yapılacak anlaşmalara göre bu rakamın üzerinde bir yevmiye ödenebileceğini belirtti.*
https://www.oncurtv.com/2023-findik-yevmiyeleri-aciklandi
Asgari ücretin brütünü 30'a bölmüşler. Yani hafta tatili felan yok.
Sigortasız işçi çalıştırıyorsun ve isteğe bağlı tarım sigortası01.07.2023-31.12.2023 tarihleri arasında en düşük ve en yüksek Ek 5 tarım
sigortası prim tutarlarına ilişkin tablo aşağıdaki gibi olacaktır;
En düşük ₺4.628,00 TL
En yüksek ₺34.710,00 TLhttps://sgkbilgisi.com/ek-5-tarim-sigortasi-primi/
Yani hesap şu olmalıydı.
(11.400 TL /Çalışılan gün x30) + 4.628 TL / 30
(Yaklaşık 600 TL dir. Bundan altı ya hukuksuz ya da hukuku butlanlı ya da emek sömürüsü ve köle ticareti)
Asgari ücretin brütü sigorta dahil maliyeti demek değil. Bir kere işgünü 30 günü değil.
Tarım emeği köle emeği değil. Gündelikçi köle değil. Görmezden gelmeyin. Sessiz kalmayın.
Bu tip saçmasapan gündelikçi fiyat yapılandırmaları işçi ailelerin yanlarına çocuklarına katıp çalıştıkları zamandan kalmadır. Yani 4 kişilik bir aile de anne baba iyi çalışır ve artık okula giden eli kolu tutan çocuk işçi olarak ona katılır ve ortaya yakın biraz da onlar iş görür ve sonuçta dörtlü olarak bir yevmiyeyi karşılarlar ve aile 4 yevmiye aldığında bu bir şeydir ve bu normal çalışma ücretinin biraz altında tutulabilirdi, görmezden gelinebilirdi.
-
@ictenlik fındık kaçtan alınıyor ortalama?
Ortalama bir dönümden kaç kilo fındık çıkıyor?
Karlı bir iş değil gibi.
Brüt asgari ücret bile kazanamaz toprak sahibi.
Sonuçta kazandığı ile bir sene geçinmek zorunda.
-
@TENTEN Ortalama kavramı karmaşık. Genel ortalama dekar başına 80-120 kg arasıdır ancak fındığın bakımını kendi yapan yerli çiftçi için 150 kg kadardır ve iyi tarım, özel budama, özel gübrelemelerle ve sulamayla 250 kg ve belki biraz daha üstüne çıkabilir.
Arazi yapısı, toprak yapısı, toprak derinliği, fındık çeşidi, fındığın dikim sıklığı, yağış, rakım, bir çok değişken var, değişir. Bizim buralar için, fındıkçı olan, fındığına kendi bakan için 150 kg ve bunun bir tık üstü ve bu oldukça iyi.Kardan ziyade fındıkla geçinen kalmadı. Fındık asli/ana geliri olan insan neredeyse kalmadı. Fındık arazileri babadan çocuklara bölündü ve şu an devam ediyor. Çoğu için yan gelirdir ancak yine de gelirin parçası. Çevremdeki 10 fındıkçıdan 8-9 u zaten emekli. Onlarda çocuklarına devredecek ve tekrar bölünecek. Yerleşik köylü çok çok az...
-
Babamın babası ölüp fındıklığı çocuklarına kaldığında hepsi emeklilik çağındaydı. Hepsinin işi geliri ya da emekli maaşı vardı. 30 küsür dönüm fındıklık . Bu eskiden bir aileyi bakmak için yeterli idi ancak 7 kardeş ve ikisi ve bu bölününce buradan tek bir fındık çiftçisi bile çıkmıyor. İşte amcam ek yer almış. Babam almış vs.
Komşularım var. Çoğu akraba. 80 lik babalarının bıraktığı yerleri aldılar devraldılar, bölüştüler. Şu an kendileri 70'lik .
Fındığın bu koşullarda geleceği yok.Karlılık kavramı çok karmaşık neden.?
Ben 45 yaşındayım. Yaklaşık neredeyse tüm ve tam zamanlı fındık işinde çalışsam yani kendi bahçem olsa 10-12 dönüme kadar tüm işine yetişirdim ve bundan üstünde zorlanırdım. 5-8 dönüme kadar toplaması için bile işçi almayacaktım. Sonuçta toplama işçiliği 1/4 ü götürür. 20-30 dönüm yer de bakılabilir . Temel sürgün alma, budama, gübreleme, ilaçlamayı yapardın ancak verim budamasına yetişemezdin, toplamayı asla kendin yapamazdın. Sonuçta 20-30 dönüm aralığı bir yer bir aileyi bakardı ama daha azı değil.
Bu iş zeytin işi gibi karlılık hesabına tabi tutulamazdı. Yani herhangi biri heves edip bir zeytin tarlası alır eğlenirdi. Fındık işçiliği her süreçte özel, farklı ve zorlu yani fındıkçı olmayan buna girişmeyecektir. -
@TENTEN Fındık bahçeleri çoğunun dedesi tarafından dikildi. Biz ocak deriz küme halinde dal ve ağaçlardan oluşur. Yaklaşık 6-8 adet diyelim.
Şimdi ziraate sorsaydık 7 metre arayla dikin derdi. Bir ocakta 6 dalı geçmeyin derdi. Eskiler toprak verimini ve gelişebileceği yüksekliği hesaplayarak olası en sık dikimi yapmış. Yani 3 metre 4 metre arayla fındık dikmişler. Bir ocakta 20 dal vardır. Kesmeye kıyamaz. Çok olacak diye.
Yeni sürgünlerle gençleştirme yapılır ancak çoğu kök yine de yaşlıdır .Yani çay içinde söylenir. Sökülüp yeniden dikme verimi artırabilir ancak eski verime ulaşması 15 yıl sürecek. Yani bu ağaç. Aralarda dikim yapamıyorsun. Güneş alacak boşluklar yok. Ziraai budama, yani en iyi güneş ve ışığı alabilecek budama son yıllarda öğrenilemeye başlanıyor ve yeni yeni ancak bu da tam uygun değil çünkü sık dikilmişler. Fındıkçıların ne kadarı bilemem ama bana göre kabaca neredeyse bizim bu sahil kesiminde 3/4 ü dışarıdan fındıkçı. Yani işi gücü var ve babadan yer kalmış. Bahçeye kendi bakmıyor. Her işini yevmiyeyle yaptırır. Bu kişiye fındığı sattığında ele geçenin yarısı kalırsa şanslı.
Sıfırdan ortalama verimli düzlük bir arazide, dikilecek fındık çeşidine kadar seçim yaparak, kaba bir eğitim alarak ve bugün fındık işine başlansaydı ve saf çiftçilik yapılsaydı yıllar sonra dönümden 250 kg alırdık.
-
@TENTEN
Bunun felsefe açısından öjenikten ne farkı var? (Free Market Capitalism yazan resimden bahsediyorum)
Kafası çalışmayan veya şanssız insanları evsiz-madde bağımlısı filan yapıyorsun. Bunun ahlaki açıdan öjenikten bir farkı yok.
Komünizm ve öjenik beraber uygulanamaz, komünizmin-sosyalizmin hedefi zaten eşitliktir.
Üstelik bu eşitlikte zeka, ırk gibi farklılıklar da ciddiye alınmaz. Tam eşitlik yani.
Komünizm, ırkçılık ve öjenik ile bu yüzden çelişir. İsrail de nasıl uygulandığının önemi yok. (Teorik ve psikolojik boyutundan bahsediyoruz.)Hatta komünizm de hayvan ve insan bile eşittir. Bu yüzden komünistlerin önemli bir bölümü et yemeyi hoş görmez. (Ben et yemeyi hoş görüyorum, komünist değilim, abartılı hayvan sever de değilim.)
-
Marksist felsefeye göre toplumsal eşitlik, kişisel gereksinimler ve yaşam tarzı alanında eşitlikçilik değil, sınıfların kaldırılması anlamında bir eşitliktir. Marksist düşünür ve Vladimir Lenin'den sonra SSCB liderliğini yürüten Josef Stalin bu durumu İdeolojik-Politik Önderlik Sorunları adlı eserinde 3 maddede açıklar;[1]
Bir kez kapitalistler devrildikten ve mülksüzleştirildikten sonra, tüm emekçilerin sömürüden kurtuluşta eşitlik;
Üretim araçları bir kez tüm toplumun mülkiyeti haline geldikten sonra, herkes için, üretim araçları üzerinde özel mülkiyetin kaldırılmasında eşitlik;
Herkes için yeteneklerine göre çalışma yükümlülüğünde eşitlik ve tüm emekçiler için performansına göre ödenme hakkında eşitlik (sosyalist toplum); herkes için yeteneklerine göre çalışma yükümlülüğünde eşitlik ve tüm emekçiler için gereksinimlerine göre alma hakkında eşitlik (komünist toplum).
Kapitalizmi savunan bazı yazarlar zaman zaman marksist sosyalizmi, her şeyin eşitlikçilik ‘ilkesine’ tabi olduğu, eski bir çarlık kışlası gibi göstermeye çalışmışlardır. Marksizm bu konuda, insanların zevklerinin ve gereksinimlerinin nitelik ya da nicelik bakımından, ne sosyalizm döneminde, ne de komünizm döneminde eşit olmadığı ve olmayacağından hareket eder. Bundan, sosyalizmin, toplum üyelerinin gereksinimlerinin eşitlikçiliğini, eşitleştirilmesini, aynılaştırılmasını, onların beğenilerinin ve kişisel yaşam tarzlarının aynılaştırılmasını talep ettiği, Marksistlerin planlarına göre herkesin aynı giysiyi giymesi ve her birinin, aynı yemekleri aynı miktarda yemesi gerektiği sonucu çıkarmak; marksist yöntemle uyuşmayan durumlardır.
https://tr.wikipedia.org/wiki/Toplumsal_eşitlikSosyalizmde Komunizmde öyle eşitlik yok.
Onlar kapitalistlerin yakıştırması. -
@TENTEN Alıntıda yazanın bahsettiğimle alakası yok ama neyse. Anlaşılamadık sanırım.
Bu konuyu kapatalım.