Anlıklar
-
Dinden çıkan dinsiz oluyorsa bilimden çıkan bilimsiz mi oluyor? Ben çıktım. Anlamayan varsa açayım.
Herhangi ortalama insan gibi bilimseverdim ve okurdum, önemserdim vs.
Kendilerine güç verilmiş bir bilimdar sınıf var. Bilgi denetimi yaparlar. Bilgiye uygunluk, bilime uygunluk denetimi yaparlar. Tıpkı dindarın dine uygunluk için yaptığı gibi. Tam aynı.
Dindarlar din/tanrı için nasıl misyonerlik ve lejyonerlik faaliyeti yürütüyorlarsa tam aynılar. Şablon aynı. Dindarın din tanrı inancına uygunluk adına yaptığı denetimin tam aynını bilim için yaparlar. Yazıları tam da bu süzgeçle okurlar. içerik süzerler, yazar filtrelerler. Bütünüyle aynı refslekslerdir ve tam aynı şablondur. Yani örneğin tanrıya karşı bir şey yazdığında dindar sana ne/nasıl tepki verecekse bilime karşı bir şey yazdığında bilimdar aynı şablonla tepki verir. Yani ortamdaki güç ve örgütlenmeye göre değişir ama aynıdır. Sadece benzer grup ve kişi profiliyle yakınlık duyar. Diğerine büyük olaslıkal antipati, karşıtlık yansıtır.
Bilim addilen bilim ayetine uygun addedilenden başka okuma ya da o okumaya dair gerçekçi anlama da yapmazlar ki yapamazlar. Bilime uygun olmayan olarak sınıflanan hiç bir şeyi ya okumaz ya okuyamazlar kişi/yazar ile çatışkıya girerler. Bilim mümini ya da lejyoneri gibi hareket eder serbest düşünemezler.
Felsefeye gelince.. Diyelim ben bunları yazdım, susturamadılar/bastıramadılar. Bunları özgürlük olarak göremezler. İnanca aykırı düşünce ya da ona sahip sorunlu kişi sınıflarnırım. Beni düzeltmeye kalkarlar .Bu asla sona ermez.
Yazabiliyorsan ve susturamadılar sadece azınlık alarak hissedecekler ya da aelecekte susturma umudu duyacaklar ve dinlerinin tüm dünyayı kaplayacağı imleyen dindarlar gibi bilimlerinin tüm her yeri kaplayacağı ve bunun mutlak kurtuluş olacağı (tüm herkesi bilimsel yapacakları) içkini taşırlar.
Bir dindar felsefe sitesi için orada din konuşulmuyor, dini tanrıyı eziyorlar diye düşünür ,örgütlenmeye, bilgi yaymaya susturmaya çalışır. Mesela ben bilime karşı yazdığımda grup olarak aynı şeyi hissedecekler. İçsel olarak inanca saldırı gibi. Bunun görülmesini istiyorum. Niye öyle olduklarını ele alıp almama kendilerine kalmış.
Bir dindara yapılan açıklamanın anlaşılma ya da kişiyle tanrı konusunda anlaşma olanağı olmayacağı gibi bilimdar kişilerle bilimdışı için anlaşma, tartışma ve iletişim olanağı da olamaz. Yani burada tek yol. Kişinin seni öteki sınıflamasını önleme çabası ve geçit yok...
Felsefe onlar için bir tür öteki uzak bölge bölge kuşku korku zorlantı bölgesi ve bunu duyacaklar, anlamadıkları ya da deşifre edemedikleri için bu çatışkı türetir.
Özgür hiç bir şeyi konuşturmazlar.
Şu an otoriteyle uyumlu ve bu nedenle oldukça da şımarıklar. Onlar kontrolü ele geçireceklerinden, geleceğin müminleri ve toplumun en doğruları olduklarından emin.
-
Bilimcilere kızıp bilimden uzaklaşmak yanlış.
Bilimciler ne kadar bencil olsalar da her halikularde dinden iyidir, dine benzetmek bile bilime hakaret sayılır.
Ayrıca bilimcilerin bencil davranıyor görünmesi aslında bilimi koruma içgüdüsüdür.
Çünkü dinciler bilimi bile ele geçirip onu üfürükçülüğe sürüklerler.
Zira 80'li yıllarda bunu yaptılar, bilim adamı gibi görünüp evrimi çürütmeye çalıştılar. Hatta ABD'den pohpohlanan yayınlarla dinci Adnan hocayı bile profesör gibi gösterdiler.
Bilimle ilgili eleştirlecek birşey varsa o da bilimin kapitalistlerin tekelinde olması.
An itibariyle bilim kapitalistlerin çıkarına göre işliyor.
Yani bilimi kapitalistlerin elinden nasıl kurtarabilirizi tartışmak, bilimcilerin kişiselliğini tartışmaktan daha faydalı olacaktır. -
Bilim yeni kilisedir ve bilim yeni engizisyondur
Bunu görmüyor musunuz?_
O halde neden bakmıyorsunuz? -
Bilim bir tarikattır
Bilim şebeke
bütünüyle ve tamamen bir din biçiminde örgütlenmiştir
etik hiç bir özgürlük -
Bilim tamamen kontrolü özgürlüğü devretmeniz için kurulmuş şebeke. Örgütlü din sistemi..
-
Şimdi; devlet, yönetim güvenlik vb aygıtımız ve devlet kavramını yerden yere çalabiliriz. Bazı muhafazkarlar karşı çıkacak. Okul öğrenim kurumumuz ve Illich "Okulsuz Toplum" u yazdı. Eminim öğrenimsizlikten ve bizi karanlığa götürmekten sözetmiyordu. Bilim bilgi kurumumuz ve yozlaşmıştır ve kirlenmiştir. Bu aynıdır. Kavramın kendine kurtarıcı olarak tutunmayın. Doğru kavram bilgi. Sarılmamız gereken. Kurumsal olarak bilimi burada benim yaptığım gibi ele almaya başlamazsanız çok geç olacak. Kavramın kendini tabulaştırmayın. Kavramın etrafına duvar örülmüş gibi.. Bunu neden yaptığınıza bakın derim...
-
Şimdi; adalet ve hukuk sistemimiz var. Eğer yasalarımız bir arada barış, huzur güven içinde yaşamamızı sağlamıyorsa ya da bu kurumlar işlemiyorsa, bunlar adalet sağlamıyorsa ya da yasalar uygun değilse vs benim bunu eleştirdiğimi varsayalım. Benim o durumda adalet kavramıyla, hak kavramıyla, kavramın özüyle bir çatışmam olabilir mi? Yani mevcut hukuk sistemine, onun tabanına, saldırdım diyelim. Tam aksine onu gerçek hukuku, hakkı ve adaleti arıyorum ki ve bunlar o kurumda o yok ki eleştiriyorum.
Adaletin adı var kendi yok olsa. Hakkın hukukun adı var kendi yok olsa.
Bilim kavramını da bilgi aradığım için ve bilginin adı var kendi yok olduğu için ele alıyorum.
İnsanın nesi doğru? Herşeyi eğri bir bilimi mi doğru?
-
Kurumsal olarak bilim kavramına çekilen set din kavramına çekilenle aynı. Bir kurumsal mutlakiyet. Adını besmeleyle/desturla ağzına alacaksın yoksa oradan üç lejyoner kılıçlarla çıkar haddini bildirir. Cahillll! (Kafirin aynı bakın) Aşağılar, küçümser, bildirir, had bildirir, ahlam keser, ad homineme yönelir, akıl sağlığını küçümser ele alır, duyguları bulandıracak trollüğe girişir, kargaşa çıkarır. Deneyin görün. Bakın. Deneyin. Bilim kavramı tabudur ağza aldırmaz karşı söyletmez.
Bilgi..
Bu kavrama dil uzattığımı gördün mü hiç sen benim
Bilginin onuru için bilim kavramına sarıyoruz.
-
Bilimtanımazım ben.
abilim ya da nonbilimBilimin sizi bir inanç sistemi gibi kontrol alttında tuttuğunu düşünüyorum..
-
Bilim şebeke. Bilmemeniz için var. Bilgiyi kontrol altına almak için var. Bilgiyi kontol altında tutmak için var. (Kabaca elit ve yöneten sınıflar lehine)
Bu nasıl oluyor şöyle..
Bu nasıl yönetimleriniz, yönetilmeniz ve kendinizi yönetmemeniz (özgür olmamanız) ve sizi başkası yönetmesi için varsa öyle.
Yönetimini devretmezsen yönetilmezsin. Kendini yönetirdin ya da kendinin yöneticisi olurdun.Bilişi devretmezsen bilirdin ya da kendin bilici olurdun.
Bilme, biliş ve düşünme yetkisini devredersen biri senin adına düşünür ve bilir bildirir.
Devlet gibi bilme aygıtı.
Yönetme sınıfı gibi bilme bildirme sınıfı. -
Savaş Barıştır
Özgürlük Köleliktir
Cahillik GüçtürOrwell
Bilim dezenformasyondur
Bilgi propagandadırBilgi en önemli kitle yönetim aracıdır ve bu en önemli propaganda malzemesidir. Bana Harun Yahya adında bir adam söylendi. Çoğu popüler bilim yazarı, gençlere kitleye bilim sevdiren ve öğreten bilim yazarı tam da öyledir. Propagandacıdır. Kitlenin bilim sandığı içerikler, gölge yazarlar ve propagandacılar eliyle pazarlanmıştır. Çok sevilen -popüler- bilim yazarları propagandacılardır..
-
@ictenlik, içinde söyledi: Anlıklar
Okul öğrenim kurumumuz ve Illich "Okulsuz Toplum" u yazdı. Eminim öğrenimsizlikten ve bizi karanlığa götürmekten sözetmiyordu. "Bilim" bilgi kurumumuz ve yozlaşmıştır ve kirlenmiştir. Bu aynıdır.
Hadi bunu örnekleyelim
Ivan Illich "Bilimsiz Toplum" u yazmış olsun
*Bilimleştirme, bilmekle aynı anlama mı gelmektedir? Kesinlikle hayır. Herkes gün be gün bir şeyler öğrenmektedir.
Ivan Illich, bu eserinde bilimin, statükonun korunmasına vesile olan araçlardan biri olduğundan dolayı bu prestije sahip olduğu yolundaki tezini kanıtlamaya çalışmaktadır. Ona göre günümüzdeki bilim bilgi açısından etkisiz olduğu kadar, bölücü bir nitelik de taşımaktadır*
*Ivan Illich Bilginin ya da Bilişin Gaspını yazmış olsun
Bilmenin Gaspı'nda ise bilim kurumunun denetlenemeyen bir otorite olarak, neyin bilgi ve bilim, kimin bilgisiz olduğunu ve bilgisizlerle ne yapmak gerektiğini belirlediğinde geleceğimiz için büyük bir tehdit oluşturduğunu; düşüncelerimiz üzerindeki hakkımıza tecavüz ettiğini; gerçekten propaganda temelli bilgi tüketimini teşvik ederek toplumun sorunlu yapısını güçlendirdiğini; bilime bir "toplum yönetimi modeli" olarak yaklaştığı için insanların kendi bilme yeteneklerini, kişisel ve özerk bir biçimde bilgiye erişme potansiyellerini yok ettiğini anlatıyor.
Illich'e göre sanayi toplumları hastalık yapıcıdır; çünkü insanları ortamlarıyla, kendi özerk gerçekleriyle başa çıkamaz hale getirir. Önce bilgisizleştirerek çürüttüğü hayatlara, sonra hiçten çözümler önerir. Beyaz üniformalı akademisyenler ise bilmeyen cahil topluluğun anlamadığı bir dil konuşarak onları savunmasız bırakır; onların kendilerine olan bağımlılıklarını artırır; verdikleri bilgilerle onları hissizleştirir. Böylece, hayata ve kendilerine karşı "edilgen" kalan insanlar, ...*
Bir akademisyen bunu yazmış olsun
"Bir Toplum Yönetimi Dini Olarak Bilim"
Bilim kavramı batı toplumlarında dinin rekonstrüksüyonu/restorasyonu/modernizasyonu vb görünümde yerleşmiş ve aynı kalıntılar üzerine yerleşmektedir. Bu kitapta eski kurumsal din ve yeni kurumsal bilim ya da eski kilise ile yeni akademinin toplumsal yerleşiminin paralelliklerini gözler önüne seriyoruz.
O akademisyenler bunu da yazmış olsun
"Bir Toplumsal Propaganda Aracı Olarak Bilim"
Hepimiz sebze seviyoruz değil mi? Ne kadar sebze üretilirse o kadar sebze yemeliyiz. İşin aslı ürettiğimiz mercimekler elimizde kaldığında bir mercimek teyze televizyona çıkarak bize mercimeğin ne kadar bilimsel bir gıda olduğunu açıklamak zorunda kalacaktı. Peki bu durum tüm politik ve yönetsel dünyamızı kapsıyor mu?
Bu kitapta bunun izlerini süreceğiz. -
Bana neyin yanlış olduğunu söyle_?
(Ne ters gidebilir ki?)
Cümlelerimi didikle, didik didik didikle
Tersten bak, zaman harca. Din adamı kılığında akademik personel göreceksin. Gözlerinle. Sadece bak..
Uygarlığın yüceleştirdiği, putlaştırdığı, kutsadığı, dokunulmaz haline gelen yeni tabu "bilim" kavramı. O kadar yüce ki; eleştiremedik, dil uzatamadık, tüm suçu kapitalizm adlı canavara attık. Ona hiç bir kötülük/yanlışlık ve hata yüklemedik, bu gözlerimizi kör etti ve görmek istemiyoruz. Bilim üreticilerine; içimizden çıkarak ellerinden gelenin en iyisini yapan insanlar olarak bakıyoruz: Askeri hiyeralşiye benzer bir norm ağı ve düzeniyle örgütlüler ve neredeyse emir almak ve memuriyet dışında kımıldayamazlardı.
Bilim kurumu ya da kavramı kurumsal olarak subjektif çıkar çelişkileriyle örülü bir dünyada bilgi üretti. Hepimiz çocukluğumuza, içtenliğimize dönelim. Dünyayı ve olan biteni doğal kavradığımız günlere. Kimsenin bize zorla öğretmediği zamanlara. İçimizden aklımızdan bildiğimiz günlere.
Herkes karşı bildiriler yazdı. Hiç kimse beni dinlemedi.
Olsun. Canlar sağolsun.
-
Bilimin varoluşunuz/varlığınız/ontolojiniz hakkında söylediği;
Bilmiyoruz, araştırıyoruz, bir kesinlik üretemeyeceğiz gibi zor görünüyor ama yine de ..?? (belki de bizim konumuz değil, elimizden geleni..) (Şurada şu seçenekler)
Popüler ,popülerleştirilmiş standart bilim
Hiçsiniz.
Özgür iradeniz yok.
(Sadece) Maddesiniz.
Yokolacaksınız.
Bilinemez.Buna iyi bakın. Bi daha bak.
Hiçtik, tozduk, buluttuk, deniz, balık insan..
Halk bilgeliğine bak. Yerleşik doğu bilgeliğine bak. Kültüre bak. Çocuk kavrayışına bak.
Bilimin yaptığı
Evrenin nasıl varolduğunu arama-devam edecek-
-
@ictenlik, içinde söyledi: Anlıklar
Popüler ,popülerleştirilmiş standart bilim
Hiçsiniz.
Özgür iradeniz yok.
(Sadece) Maddesiniz.
Yokolacaksınız.
Bilinemez.-devam edecek-
Nasıl yani?
HiçNasıl olduk?
hiçNereden geliyoruz
hiiiiç, hiçtenFelsefesi de var
Köleye yakışır.. Dedirtsene bana onları: Dedirtsene...
-
materyal materyal. Sağın materyal solun materyal. Materyalden doğduk. Tanrıdan doğmadıysak materyalden doğduk, kabullen
Hiç olacağız.
Materyal eski. Materyal ilkti. Tanrı değilse materyal. Ezeliyse materyal.
Materyal bize dönüştü biz geri materyale dönüşeceğiz ya da neyse o/ney
Bu ne?
Bu ne bu_?Kral f.....niz burada çıplak. Bilin.
Kimse kral çıplak diyemiyor.
-
@ictenlik, içinde söyledi: Anlıklar
Bana neyin yanlış olduğunu söyle_?
(Ne ters gidebilir ki?)
Cümlelerimi didikle, didik didik didikle
Tersten bak, zaman harca. Din adamı kılığında akademik personel göreceksin. Gözlerinle. Sadece bak..
Uygarlığın yüceleştirdiği, putlaştırdığı, kutsadığı, dokunulmaz haline gelen yeni tabu "bilim" kavramı. O kadar yüce ki; eleştiremedik, dil uzatamadık, tüm suçu kapitalizm adlı canavara attık. Ona hiç bir kötülük/yanlışlık ve hata yüklemedik, bu gözlerimizi kör etti ve görmek istemiyoruz. Bilim üreticilerine; içimizden çıkarak ellerinden gelenin en iyisini yapan insanlar olarak bakıyoruz: Askeri hiyeralşiye benzer bir norm ağı ve düzeniyle örgütlüler ve neredeyse emir almak ve memuriyet dışında kımıldayamazlardı.
Bilim kurumu ya da kavramı kurumsal olarak subjektif çıkar çelişkileriyle örülü bir dünyada bilgi üretti. Hepimiz çocukluğumuza, içtenliğimize dönelim. Dünyayı ve olan biteni doğal kavradığımız günlere. Kimsenin bize zorla öğretmediği zamanlara. İçimizden aklımızdan bildiğimiz günlere.
Herkes karşı bildiriler yazdı. Hiç kimse beni dinlemedi.
Olsun. Canlar sağolsun.
Bilim adamı ile bilim aynı şey değil.
Elitist ayrıcalıklı toplumun bilim adamlarına bakıp bilim kötü demek yanlış hedefe odaklanmaktır.
Okulsuz toplumu okudum .
Neymiş öğretmenler kütüphaneciler müzeciler ders vereceklermiş sokaklarda.
Hayrına mı verecekler dersleri?
Çingeneler ile yörükler var okulsuz yaşayanlar onlar gibi mi olalım? -
Üretim kölelerisiniz. Sonsuza kadar.
Yüce felsefeniz.Ölüp gidecek materyaller bana bilim öğretti.
Zaten yokolacak varlığın bulutta bulut bir zamanda bana ne bilim ahkamı kesti? Hangi etik tabanla? Yokluğun, hiçliğin, mutlak yokoluşun ve özgür iradesizliğin etiği mi? Bunun bilişi mi?; Bunun etiği mi? Yokluğun verdiği sorumluluklar mı_? Hiçliğin verdiği sorumlulukla mı?_
Varken huzuru aramanın etiği.
Zaten yokolacak
Yokolup gideceksin ya.. Ne anlamı var. -
@ictenlik, içinde söyledi: Anlıklar
Üretim kölelerisiniz. Sonsuza kadar.
Yüce felsefeniz.Ölüp gidecek materyaller bana bilim öğretti.
Zaten yokolacak varlığın bulutta bulut bir zamanda bana ne bilim ahkamı kesti? Hangi etik tabanla? Yokluğun, hiçliğin, mutlak yokoluşun ve özgür iradesizliğin etiği mi? Bunun bilişi mi?; Bunun etiği mi? Yokluğun verdiği sorumluluklar mı_? Hiçliğin verdiği sorumlulukla mı?_
Varken huzuru aramanın etiği.
Zaten yokolacak
Yokolup gideceksin ya.. Ne anlamı var.Yok olacağım diye kalan yaşamımı hiçe sayamam.
Sayan varsa gidip intihar edebilir.
@Mistik kendisi yok olup gitmek istemiyor ama başkalarının yok olmasını istiyor. Yok edecek miş dünyayı. -
Materyal, yok, hiç, yokolacağız, hiçiz vb tabanlı ontoloji ve bunun etiği, buna dayalı etik ile mi bilim savunuyorsunuz?
Kime karşı niye?_
Varken varız, iyi duygular..Bunlar yokolmayacak mı?
Kalıcı mı?