İçeriğe atla
  • Kategoriler
    • All Categories
    • Individual Categories
    • Tartışma
      • Serbest Kürsü
      • Sizin Köşeniz
      • Eğlence & Oyun
    • Felsefe
      • Felsefe Tarihi
      • Felsefe Okulu
      • Filozoflar
      • Felsefe Sözlüğü
    • Soru & Cevap
      • Din & İnanç
        • Astroloji
        • Mitoloji
        • Spiritüel Hayat
        • Anadolu
        • Orta Doğu
        • Hint
        • Uzak Doğu
        • Yeni
      • Genel Alanlar
        • Sosyoloji
        • Psikoloji
        • Tarih & Edebiyat
        • Bilim & Teknoloji
        • Kültür & Sanat
      • Duyuru & Destek
      • World
      • Güncel
      • Popüler
      • Kullanıcılar
      • Gruplar
      Daralt
      Marka Logo efelsefe
      Düşünce, eleştiri ve paylaşım platformu
      • Kurallar
        • Light
        • Cloudy
        • Dim
        • Dark
      1. Ana Sayfa
      2. Tartışma
      3. Serbest Kürsü
      4. Anlıklar

      Anlıklar

      Konu Zamanlandı Sabitlendi Kilitli Taşındı Serbest Kürsü
      ekonomi
      465 İleti 11 Yayımlayıcılar 11.2k Bakış 1 Watching
      • En eskiden en yeniye
      • En yeniden en eskiye
      • En çok oylanan
      Cevap
      • Yeni başlık oluşturarak cevapla
      Cevaplamak için giriş yapın
      Bu başlık silindi. Sadece başlık düzenleme yetkisi olan kullanıcılar görebilir.
      • T TENTEN
        8 Eyl 2023 20:08

        @ictenlik, içinde söyledi: Anlıklar

        Sizin biliminiz yücedir ve tüm suçların sorumlusu kapitalizmdir. Ben bunu anlıyorum ama yine de mesajlarımın bağlamından koparılmaması ve kopuk ele alınmaması ve mümkünce bütüncül okunması ricamı tekrar ediyorum çünkü yazar olarak beni haliyle zorluyor.

        @ictenlik, içinde söyledi: Anlıklar

        Söylediğini bir düşün istersen ve yukarıya yazılarımı gözden geçir. Muhtemelen beni okumuyorsun ve bu muhtemelen senin önyargınla sınıflamanla ilglili olabilir, bilmiyorum. Ne diyebilirim.

        Buradan da şöyle görünüyor. Yazıların/tepklerin bilim jandarmalığıyla ilgili ve muhtemelen cümle seçerek çünkü genel olarak yazdıklarımla içeriğin anafikriyle bağ , bağlantı yok.

        Bu siyah yerler suçlamaları ben yapmadım.
        Bilimi yüceltmiyorlar keşke yüceltseler.
        Bilim jandarmalığınıda yapmıyorlar.
        Kapitalizmin sistemi kaotiktir.
        Bilgiyi değil bireysel özgürlük adına saçmalayanların oylarını savunur.
        Bilimde ölçme vardır. Ölçüyü sokar gözüne ama nasıl çözüleceğini anlatmazlar. Çözüm zaten imkansızdır. Kar komisyon kira faiz vergi vb şeyler üretim dışı alınan karşılığı olmayan ücretlerdir. Ama bunların karşılığı varmış gibi gösterilir. Kasanda bunlar birikir ama bunlar üretim aracı değildir.
        Sadece Türkiye de değil tüm dünya ülkelerinde durum böyle. Bir yerden yol mu geçecek şehir planlaması mı yapılacak millet meclislerinde belediye meclislerinde temsili demokrasi ile seçilen sermaye sahiplerinin veya vekillerinin oylarına göre belirlenir.
        Bilimi kendine göre yontar bu sermaye sahipleri seni takan filan olmaz. Bu bilimin suçu değil kapitalizm denilen saçmasapan sistemin ürünü.

        I Çevrimdışı
        I Çevrimdışı
        ictenlik
        9 Eyl 2023 01:49 tarihinde yazdı Son düzenleyen: ictenlik 9 Eyl 2023 11:00
        #74

        @TENTEN, içinde söyledi: Anlıklar

        Bilimde ölçme vardır.
        Bilimi kendine göre yontar bu sermaye sahipleri seni takan filan olmaz. Bu bilimin suçu değil kapitalizm denilen saçmasapan sistemin ürünü.

        Bilimle ilgisi yok. Şuradan bak. Din karşıtlığı kavramını ele alalım. Genel bir tabir. Din derken genelde ortadoğu dinleri ve üç büyük din denen dinleri kastederiz ve din kavramını kullanarak/genelleyerek bunlar hakkında atıp tutarız. Olumsuz yargılar veririz. Karşıtlıkta yapılabilir. Budizmde bir dindir ama karşıt ya da olumsuz biçimde dinler derken genelde Budizmi kapsamayız ya da kastetmeyiz.. Budizm iyi bir dindir ve Budizme hiç karşı değilizdir ama buradan yola çıkarak dinler kavramını ayırıp iyi ele almayız. Bize göre kötü özellikleri olan dinleri belirterek yine de din ve dinler deriz.
        Bilim karşıtlığı yapılmıyor. Belli türden bilim/bilimlerle ilgili sorun var ve bu yukarıdaki örnekteki gibi.

        Bilimde ölçme yok ya da önemi yok. Olanak olarak ölçme var. İmkan var ya da doğa da ölçme olanaklı. Bilimde ölçen gözleyen olarak insan var, onun gözlemi var, aracı ve dolayısıyla subjektivite de bilime ve bilmeye aracı. Dolayısıyla doğal olarak insan biliminde ve bilimlerinde subjektivite var. İşin aslı subjektiviteyle istediğini istediğin gibi doğrulayabilir yanlışlayabilir ve istediğin gibi ölçerdin. Sorun buradan türüyor.

        Bak bilimle ilgili sorunumuz şu. Fizik biyoloji gibi insanın ontolojisine dil uzatan ve bunu yanlış/subjektif biçimde yapan alanlar ya da sadece onlarla ilgili olan kapsam. İkincisi tıp bilimi gibi insan sağlığını yozlaştıran, yanlış bilgi kurumsallaştıran ya da insanı denetlemeye kalkan alanlar. Mesela bilim diyoruz ve benim matematikle ve matematik kavramıyla ya da o bilimse onunla bir sorunum var mı? Olabilir mi? Peki bu kavramı matematiği bir grup ele geçirseydi, bunu beni yönetmek için kullansaydı? O zaman sorunum olurdu. Örneğin matematik ismi altında yanlış bir bilgi örgütleyip, bir elit bilgi sınıfı üretip sonra bilgiyi, bilginin kendin karartsalardı . Özünde sayılarla ya da matematiğin felsefesiyle ve kendiyle sözlükte anlamı ve doğasıyla bir sorunum yada çatışmam olmayabilirdi ancak matematik adıyla bunu, o grubu, hedef alırdım. Bilim kavramı bugün tamamen dejenere (edildi/oldu) ya da tamamen insanın kontrolünü ele geçirmek için kullanılan yapay bir hal aldı. Kavramın sözlükteki anlamını savunmaya gerek kalmadı. Bilimin ne olduğunu biliyorum.
        Bilim kavramında bilimdeki mevcut sınırlama ve çelişkilere saldırıyoruz ya da örgütlü bilim kavramını ele geçiren, insanın genel faydası dışında bir grubun, ,sınıfın, elitin çıkarına hareket eden odaklara saldırılır. Bu artık ayıklanamayacak/arındırılamayacak kadar genel bir durum ve bir hal almışsa kavramın kendine de saldırılır. Beni hiç bilgi kavramına saldırırken ya da dil uzatırken ya da karşı çıkarken gördün mü?_

        Biliminiz bilgiye karşı. Ona kurumsal olarak bu adı veriyorsunuz ve kurumsal olarak ona kurumsal yapısına/düzeneğine saldırılıyor ve ona saldırılır ve saldırıyoruz ve saldıracağızda ve devam edecek ,susmayacağız.

        1 Cevap Son cevap
        0
        • I Çevrimdışı
          I Çevrimdışı
          ictenlik
          9 Eyl 2023 08:55 tarihinde yazdı Son düzenleyen: ictenlik 9 Eyl 2023 12:10
          #75

          Bilim; iyi değil. Bilim yozlaşmış.
          Bilim; insanların derhal terketmesi gereken yozlaşmış, para ve güce tapan, bir güç, inanç ve iktidar sistemidir.
          Bilimin tek amacı insanları yönetme. Bilim artık bilmek için değil bütünüyle hayatlarınızı kontrol altında tutmak için üretiliyor.
          Bilme hakkınızı elit üst sınıflara, yönetici sınıflara devretmekten vazgeçin. .Kontrolünüzü diğerlerine devretmekten vazgeçin.
          Herhangi otoriteyle bilgi uyumsuzdur, yeşeremez.
          Bilim/bilgi özgürlüğün çocuğudur, özgürlüğün olmadığı yerde üretilemez, yeşeremez.
          Bilim vesayet işi ya da kurumu değil ve bilgi/bilim vesayet atındakiler ,maaşı ödenenler, satın alınanlar, tarafından üretilemez.
          Bugünkü bilim saf sınıf çıkar ilişkileri ve egemenliğin bir yan ürünüdür, doğal olarak ürettiği bilgi değil kontroldür.
          Mevcut bilgi sisteminizin temeli; güç para, hırs ve kontrol.
          Bilme hakkınızı elinize alın, diğerlerine devretmeyin, doğal olarak gücü ve sizi kontrol etme (yönetme) hakkını devrediyorsunuz.
          Bilgi (hükmetme) sınıflarını yıkın, korunun ve doğal olarak ilerleyin..
          Bilgi hayatınıza (hayatlarınıza) hükmetmek (kontrol sağlamak) ve hayatınız/varoluşunuz hakkında hüküm vermek ya da hayatı ve doğayı kontrol çabası için üretildiğinde temel de varlığınıza/varoluşunuza hatta doğal olarak kişisel bilme yetkinize, bireysel özgürlüğe (bireyin kendi bilme yetkisine), (kurumsal olarak) saldırır (bir sınır örer) ve doğal olarak kendinizi hiçlerdiniz. Bilim otoriterdir sivil değil bunu iyi anlayın. (Kurumsal olarak. Güç ve hiyeralşi ağları içerir.))

          Biliminiz güç ve kontrol ve bunun sınıfını üretmekten, sürdürmekten, başka hiç bir sonuç üretmeyecek. Elitlere refah/kontrol devri ve konfor karşılığında satın alınan ,kendi kontrol edilen/yönetilen, bilgi sınıfı. Üretimi kölelik. Çıktı kölelik. Sonuç; kölelik. Köle bilimi, bilgisi ve ahlakı: Her köşesi köle etiği.

          Sınıf atlama, sosyal konfor ve sosyal ayrıcalıklar ve sınıf bilinci ,statü, karşılığında bilincinizi satarak ve kontrolü/egemenliği devrederek (kendinizi güç kontrol ve himayeye açarak) bilgi sınıfına dahil olursunuz. Bilginin üretim süreci üzerinde hiç bir kontrolünüz yoktur. Egemen değilsiniz. Ortak egemenlikte yok. Özgür bilgi süreci yoktur.

          Sivil bilim. Yok. kalmadı. Bilgiyi sivilleştirin, bilgiyi özgürleştirin, kamulaştırın. İş ve üretim faaliyeti, Hepsi.

          bilgiye özgürlük...

          1 Cevap Son cevap
          0
          • I Çevrimdışı
            I Çevrimdışı
            ictenlik
            9 Eyl 2023 10:52 tarihinde yazdı Son düzenleyen: ictenlik 9 Eyl 2023 11:28
            #76

            Arkadaşlar iklim, klimatoloji, bilim, meteoroloji ve takibi yazılarım/yorumum nereden çıktı ve neden doğdu ve ne anlatmak istedim. Bunu baştan almak istiyorum çünkü yazar olarak yazdığım şeyle, yani dediğimle, ilgiliyim ve okurdan haliyle öncelikle ne dediğini anlaması ve denenle ilgi kurmasını beklerdim. Daha açığı anlaşılmamış hissediyorum.

            Şimdi öncelikle ilk "Samsun Seli" adlı bir yazı/yorum yazdım. Burada ne anlatmak istedim. Bir görselle açıklamaya çalışacağım.

            alt metni

            Bu "windy hava radarı" adlı site ya da telefon uygulamasının ekran görüntüsüdür. Buradan canlı yağış takibi yapabiliyoruz. Bulut ve yağış radarıdır. Ordu Fatsa da yaşıyorum. Samsun'a sel olduğu gün bu radarı sürekli takip ediyordum. Görseldeki sarı bölgeyi ve çarpı işaretini ben ekledim. Bu Samsun selinden yaklaşık 3 saat öncesinin temsili bir ekran görüntüsüdür. Sarı alan güçlü bir bulutu/yağışı ifade eder ve henüz denizde.

            Aşağıdaki görüntü selden yaklaşık 2 saat öncesinin temsili ekran görüntüsüdür.

            alt metni

            Yani yağış Samsun'a doğru geliyor. Buradan Samsun'a doğru güçlü bir yağış gittiğini görüyorum. İsteyen herhangi biri de görebilir.

            Saatler sonra Samsun'a sel olduğunu görüyorsun. Araçların su içinde kaldığını görüyorsun. Kendi kendine şöyle diyorsun. İyi de bu görebilirdi ve görülüyordu. Ben orada olsam bunun olabileceğini saatler önceden farketmiştim ve uzaklaşırdım, önlem alırdım, eşi dostu uyarırdım vs.
            İşin aslı kendimi aracı tavanına kadar suya batmış insanın yerine koyarsam aptal gibi hissettiriyor. Empati.

            Yunanistan selini iki yönlü kullandım. Birincisi bu anlattığımı pekiştirme. İkincisi de güçlü bir doğa olayı, zaten orada, insani olarak gözlüyorum hem zaman geçiriyorum. internet başındayım ve boş vaktim var. Yorumlar yaptım.

            İstanbul selini geçmiş ekran görüntüleriyle örnekledim ve Samsun seliyle açıklamak istediğimi pekiştirmek için örnekledim.

            Şimdi demek istediğim ne?
            Aslında temelde ilk demek istenen gerçekten o duruma yani mağdur durumuna düşenle empati yapma .. Diğer yorumlar buradan doğuyor. Yani bilim karşıtlığı değil empati yapıyorum yani yazılarım bilim karşıtlığıyla değil de empatiyle ilgili.


            Yunanistan seli öncesinde dünyanın herhangi yerinden meteorolojik hava tahmin modellemelerindeki toplam yağış yüküne bakmayı bilenlerimiz neler olabileceğini önceden gördük. (Eminim Atina da da bolca var. Eminim bilim sınıflarında da bolca var. Bunu görebilen)

            Sonra bakıyorsun bu yağış nereye yağacak ?
            10 bin nüfusu var yok bir sahil kasabası. Dağınık köy yerleşimleri ve düşük insan popülasyonu/yoğunluğu bulunan bir ova. Köylülerin başına yağacak. (Salla! Başının çaresine bakarlar oralar köy felan) Ne yapabilirsin ki? Orada başkan var, meteorolog var, sivil savunma kurumu var .Ne gerekiyorsa yaparlar. Onların sorunu ve işi. Yetkililer (var).
            Köylüler çocuklarını okuttu/eğitti, okula gönderdi, bilgi alsın bilgi sınıfına dahil olsun diye. (Mesela doktor olur seni iyileştirir korur. Mesela meterolog olursa?) Sonra evinde uyurken sular geldi. (Kapitalizmi suçla, sorumluları suçla, devleti suçla, yöneticileri suçla, yat uyu rahatını kaçırma ve sekse devam, böylece huzurun kaçmasın.. Doğayı suçla, iklimi suçla, dış güçleri suçla, kaderi suçla, kapitalizmi suçla::)

            1 Cevap Son cevap
            0
            • T TENTEN
              8 Eyl 2023 20:08

              @ictenlik, içinde söyledi: Anlıklar

              Sizin biliminiz yücedir ve tüm suçların sorumlusu kapitalizmdir. Ben bunu anlıyorum ama yine de mesajlarımın bağlamından koparılmaması ve kopuk ele alınmaması ve mümkünce bütüncül okunması ricamı tekrar ediyorum çünkü yazar olarak beni haliyle zorluyor.

              @ictenlik, içinde söyledi: Anlıklar

              Söylediğini bir düşün istersen ve yukarıya yazılarımı gözden geçir. Muhtemelen beni okumuyorsun ve bu muhtemelen senin önyargınla sınıflamanla ilglili olabilir, bilmiyorum. Ne diyebilirim.

              Buradan da şöyle görünüyor. Yazıların/tepklerin bilim jandarmalığıyla ilgili ve muhtemelen cümle seçerek çünkü genel olarak yazdıklarımla içeriğin anafikriyle bağ , bağlantı yok.

              Bu siyah yerler suçlamaları ben yapmadım.
              Bilimi yüceltmiyorlar keşke yüceltseler.
              Bilim jandarmalığınıda yapmıyorlar.
              Kapitalizmin sistemi kaotiktir.
              Bilgiyi değil bireysel özgürlük adına saçmalayanların oylarını savunur.
              Bilimde ölçme vardır. Ölçüyü sokar gözüne ama nasıl çözüleceğini anlatmazlar. Çözüm zaten imkansızdır. Kar komisyon kira faiz vergi vb şeyler üretim dışı alınan karşılığı olmayan ücretlerdir. Ama bunların karşılığı varmış gibi gösterilir. Kasanda bunlar birikir ama bunlar üretim aracı değildir.
              Sadece Türkiye de değil tüm dünya ülkelerinde durum böyle. Bir yerden yol mu geçecek şehir planlaması mı yapılacak millet meclislerinde belediye meclislerinde temsili demokrasi ile seçilen sermaye sahiplerinin veya vekillerinin oylarına göre belirlenir.
              Bilimi kendine göre yontar bu sermaye sahipleri seni takan filan olmaz. Bu bilimin suçu değil kapitalizm denilen saçmasapan sistemin ürünü.

              S Çevrimdışı
              S Çevrimdışı
              Sputnik
              9 Eyl 2023 11:13 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
              #77

              @TENTEN
              Sen şimdi, @ictenlik 'in bahsettiği diyet vb. tedavilerin bilimsel olmadığını mı söylüyorsun?
              Cidden bunu söylüyor olamazsın, sadece ketojenik diyetin faydalarına yönelik bir sürü araştırma var. Daha geçen gün bu foruma bir haber bıraktık.

              Artık çoğu hekimin bildiği üzere, ketojenik diyet gibi tedavilerle otizm bile düzeltilebilir.
              Kısaca "bilim yalandır" demek yerine "günümüz tedavileri işe yaramazdır" desek daha doğru olur.

              1 Cevap Son cevap
              0
              • I Çevrimdışı
                I Çevrimdışı
                ictenlik
                9 Eyl 2023 11:49 tarihinde yazdı Son düzenleyen: ictenlik 9 Eki 2023 10:57
                #78

                Haber almak için (seli anlamak, orada neler olduğunu anlamak için) haber kaynakları ve tv değil buraya bakın..

                https://twitter.com/eliannnnnnaki
                https://twitter.com/AretiAthanasiu
                https://twitter.com/ariana712251
                https://twitter.com/KYTKYTKYTKYTKYT

                https://twitter.com/hashtag/Παλαμάς?src=hashtag_click
                https://twitter.com/hashtag/Λαρισα?src=hashtag_click

                Yukarıda bir gönderide pc de ve chrome tarayıcıyla twitter da sürekli bir çeviri akışını nasıl sağladığımı bir yorumda açıkladım.

                1 Cevap Son cevap
                0
                • I Çevrimdışı
                  I Çevrimdışı
                  ictenlik
                  9 Eyl 2023 12:51 tarihinde yazdı Son düzenleyen: ictenlik 9 Eyl 2023 14:48
                  #79

                  Kıçını kıpırdatamayan hımbıl bir biliminiz var

                  (ve uslu çocuk olarak efendisinin emir ve yasaklarına karşı pasif söz dinleyen bu bilim, muhtemelen bugünlerde 2,5 numara (ve sürekli büyüyen) bir görüş sorunu nedeniyle lens/gözlük kullanıyor ve efendisinin emirleri ilk lensi/filtresi dir ve bu olmadan zaten göremez, göze de görünemezdi. Seçkin, atanmış, seçiçilerin sözde hakemliği (denetimi olmadan) bilim satırları yazılamaz. Seçicilerin seçimi/denetimi olmadan akademiye de girilemez. Eminim Mısır'da da bilim ve akademi vardır ve eminim Uganda da ama eminim ki ABD/AB ülkesindeki ondan üstündür çünkü orada onlar/ insanlar çok ileri gitti. Hızla ilerliyorlar. İlerideler hatta o kadar ilerideler ki arkalarında kimseyi/diğerlerini de artık göremiyorlar ve ileri gide gide ilerinin sonunu/ucunu da bulamadılar. Hala arıyorlar.

                  --

                  Halkın vicdanından doğan/doğacak , halkın vicdanına sığınan sığınacak, insanlığın ortak özgür, sivil sesi olacak, nesnel, bilim ve bilgisi umuduyla .. Bilgiye özgürlük

                  Kurumsal bilim defedilmelidir. Bilim ve bilme yetkisi/gücü ve buna dayalı yönetim gücü; para, güç, erk, çıkar sınıflarının/odaklarının elinden derhal alınmalıdır...
                  Bilgiye özgürlük

                  1 Cevap Son cevap
                  0
                  • I Çevrimdışı
                    I Çevrimdışı
                    ictenlik
                    9 Eyl 2023 13:20 tarihinde yazdı Son düzenleyen: ictenlik 9 Eyl 2023 16:58
                    #80

                    Sizi yöneten bir sınıfın değil -tüm- insanlığın ortak çıkarları için hareket eden, edecek olan bilim bilimdir ya da ona bilim diyeceksek diyeceğiz. Henüz şu aşamada değil.
                    Bilim patronuna/işverenine hatta denetmen hakeme değil de halka (insanlığa) hesap verdiği zaman bilim olabilir ya da insanlığın bilimi /benim bilimim, olabilir .Henüz şu aşamada değil.
                    Halk için, halk tarafından halka karşı tüm sınıfların katılımıyla -ortak çıkarlar için- üretilmiş/üretilen bilim.
                    Şu andaki yönetim/denetim ve sınıf aygıtı. Halka karşıt.

                    İnsanlık için, insanlığa karşı, insanlığın ortak bilimi dışındaki bilimler yönetim aygıtı..

                    1 Cevap Son cevap
                    0
                    • I Çevrimdışı
                      I Çevrimdışı
                      ictenlik
                      9 Eyl 2023 14:03 tarihinde yazdı Son düzenleyen: ictenlik 9 Eyl 2023 16:09
                      #81

                      Bilim bizi karanlıklardan aydınlığa çıkaracak ?!!

                      Çıkarmadı. Elitlerin çıkar aygıtı ve yönetim aracı olarak bir dine dönüştü.
                      Savaş güç dini insanlığın baş dinidir. Elitlerin dini. Bilim orta sınıfların dini.
                      Eminim Brezilyada ki insan görmemiş insanlar bizden uygar ve barışçıl.

                      1 Cevap Son cevap
                      0
                      • I Çevrimdışı
                        I Çevrimdışı
                        ictenlik
                        9 Eyl 2023 14:29 tarihinde yazdı Son düzenleyen: ictenlik 9 Eyl 2023 18:48
                        #82

                        Bilimin işlevi

                        Bilim kabaca; bireysel bilme yetkinizi ,bilgi edinme uğraşı ve hakkınızı ve biliş gücünüzü ve serbest bilgi edinme, toplama ve üretme hakkınızı (bir sınıfın lehine/çıkarlarına dönük/uygun olarak) elinizden alma ya da sınırlama uğraşı.
                        Araştırma, özgür bilgi edinme ve toplama, bilme yeteneğinizi köreltme, standardize etme, uygunlaştırma, normlaştırma işlevi.
                        Yani orada bilim diye bir kurum ve bir sınıf olduğu, yalnızca ve sadece onların bilebileceği, sadece onların bilgi üretme yetkisi olduğunu, bilgiden ve üretiminden onların sorumlu olduğu ve ya da sizin yetersiz olduğunuzu ve uygun olmadığınızı , bilmeye ve kendiniz bilgi üretmeye kalkışmamayı, onların -bilim takımının- üretmediği ya da onların denetiminden geçmeyen bilgilerin geçersiz/uygunsuz ve normdışı olduğunu, onların hazır ayetlerini okumanız gerektiğini, tek tip damgalı, hazır paket bilgiyi onlardan/oradan (bilim denen tek merkezden) almanız ve edinmeniz gerektiğini öğrenirsiniz. Sonuçta burayı bilginin tek ana merkezi ve üssü kabul ederdiniz ve özgür/serbest bilgi toplamazdınız ,onaylanmamış paketlenmemiş ,denetimden geçmemiş serbest/özgür bilgiye/bilişe uzak kalırdınız ve burayla bir bağım/sembiyoz kurumsallaşırdı.

                        İkincisi; bireysel bilgi edinmeye/üretmeye ve bilmeye kalkışırsanız da; bilebileceğinizin yanlış olduğu, sizin bilme yetkiniz olmadığı, oranın -bilimin- sınaması ve denetimine girmedikçe bilinenin bir önemi olmadığı ve haliyle bilime uygun (norma uygun normal) olmadığı anlamında toplumsal denetim, çatışma ve sınırlamayla karşılaşırdınız.

                        Yani sonuçta kurumsal bilim her türden özgür bilgi/bilişin düşmanlığıyla ilgilidir.

                        1 Cevap Son cevap
                        0
                        • I Çevrimdışı
                          I Çevrimdışı
                          ictenlik
                          9 Eyl 2023 16:18 tarihinde yazdı Son düzenleyen: ictenlik 9 Eyl 2023 16:55
                          #83

                          Din, toplumsal örgütlü bir sorun ya da yönetimsel başbelası olmaktan sözde çıkarılan tüm toplumların başına, bilim adında ve kılığında yeniden monte edildi. İsim, şekil değişikliği ve biraz makyaj. Güncellenmiş yeni dininiz bilimdir. Yazıcıları bellidir. Ayetlerini yazabilecek ve denetleyebilecek sınırlı papazlar ve kardinalleri, üst kurulları, hepsi belirlidir. Sermayenin örgütlediği bir kaç akademi ve sözde bir kaç üstün bilim kurumu kılığında sadece isim ve şekil değişikliği... Kabaca, tarikatleriniz ve cemaatleriniz ve eski kiliseniz gibi yaklaşık tek merkezden yönetilir. Bilim önderi ya da bilimsel kanı önderi adında kiralanmış, satın alınmış ya da zaafı üzerinde avlanmış, eğitim sistemiyle beyni yıkanmış bir kaç paçavrayla istediğin türden bilimi kitleye yutturabilirdin ve istenen vaazları verdiği sürece ödemeye, görmezden gelmeye, devam ederdin...

                          1 Cevap Son cevap
                          0
                          • T TENTEN
                            8 Eyl 2023 20:08

                            @ictenlik, içinde söyledi: Anlıklar

                            Sizin biliminiz yücedir ve tüm suçların sorumlusu kapitalizmdir. Ben bunu anlıyorum ama yine de mesajlarımın bağlamından koparılmaması ve kopuk ele alınmaması ve mümkünce bütüncül okunması ricamı tekrar ediyorum çünkü yazar olarak beni haliyle zorluyor.

                            @ictenlik, içinde söyledi: Anlıklar

                            Söylediğini bir düşün istersen ve yukarıya yazılarımı gözden geçir. Muhtemelen beni okumuyorsun ve bu muhtemelen senin önyargınla sınıflamanla ilglili olabilir, bilmiyorum. Ne diyebilirim.

                            Buradan da şöyle görünüyor. Yazıların/tepklerin bilim jandarmalığıyla ilgili ve muhtemelen cümle seçerek çünkü genel olarak yazdıklarımla içeriğin anafikriyle bağ , bağlantı yok.

                            Bu siyah yerler suçlamaları ben yapmadım.
                            Bilimi yüceltmiyorlar keşke yüceltseler.
                            Bilim jandarmalığınıda yapmıyorlar.
                            Kapitalizmin sistemi kaotiktir.
                            Bilgiyi değil bireysel özgürlük adına saçmalayanların oylarını savunur.
                            Bilimde ölçme vardır. Ölçüyü sokar gözüne ama nasıl çözüleceğini anlatmazlar. Çözüm zaten imkansızdır. Kar komisyon kira faiz vergi vb şeyler üretim dışı alınan karşılığı olmayan ücretlerdir. Ama bunların karşılığı varmış gibi gösterilir. Kasanda bunlar birikir ama bunlar üretim aracı değildir.
                            Sadece Türkiye de değil tüm dünya ülkelerinde durum böyle. Bir yerden yol mu geçecek şehir planlaması mı yapılacak millet meclislerinde belediye meclislerinde temsili demokrasi ile seçilen sermaye sahiplerinin veya vekillerinin oylarına göre belirlenir.
                            Bilimi kendine göre yontar bu sermaye sahipleri seni takan filan olmaz. Bu bilimin suçu değil kapitalizm denilen saçmasapan sistemin ürünü.

                            S Çevrimdışı
                            S Çevrimdışı
                            Sputnik
                            9 Eyl 2023 16:25 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
                            #84

                            @TENTEN, içinde söyledi: Anlıklar

                            Kapitalizmin sistemi kaotiktir.

                            İbn Haldun ve Mises zamanında şöyle söylemişler.

                            İbn-i Haldun ekonomik faaliyetler konusunda liberal bir görüşe sahiptir. Özel girişimciliği savunur ve devletin ekonomik hayata müdahale etmesine karşı çıkar. Ona göre ekonomik olayların da kendine has kanunları vardır ve bunlar üzerinde uygulanacak bir baskı ekonomiyi altüst eder.[87] Ekonomik şartların bozuk, ticari hayatın dengesiz, gelir dağılımının adil olmadığı bir toplumda refah ve sağlam bir ahlaki hayat da ortaya çıkamaz.

                            Devletin görevi ekonomik hayatın bir düzen içinde gelişmesini sağlamaktır. Devletin ekonomiye adil olmayan müdahaleleri, haksız vergilendirmede bulunması veya mülkiyete el koyması ekonomiyi olumsuz etkiler ve devlet varlığını devam ettirmesi için gereken vergilerden mahrum kalır. Devletin gelirleri azalınca da asıl yapması gereken adalet, savunma, diplomasi gibi faaliyetlerini yapamaz hale gelir ve çöker.[87]

                            İbn-i Haldun'a göre ekonomide ücret, kâr ve vergi'den oluşan bir döngü vardır. Ücretler azalmadığı sürece pazara gelir, pazarda elde edilen kazanç kâr yaratır, artan kâr ise vergiye dönüşür. Bu döngünün sürmesini sağlamak ve dengeli bir ekonomik politika izlemek devletin görevidir. "Ücret ve aylıkları eksiltmek devletin gelirini eksiltir" der. Çünkü azalan ücretler ekonomiyi durgunluğa sürükleyecek ve bu da vergileri azaltacaktır. Aynı şekilde vergilerin düşük olması da vergi gelirlerinin artması ile sonuçlanacaktır. Düşük vergiler yatırımcıları teşvik edecek ve hem yatırımlar hem de istihdam artacaktır.[88]

                            İbn-i Haldun, devletin ticaret yapmasına da karşı çıkar. Ona göre, bu, üreticiler için zararlıdır ve vergi düzenini bozar. Devletin rekabet ettiği bir alanda çiftçiler ve tüccarlar rekabet edemez. Çünkü devlet hem üretimi için gereken girdileri, diğer girişimcilerden çok daha ucuza alabilir, hem de diğer girişimcileri ürettiği malı çok daha pahalıya satın almak zorunda bırakabilir. Bu durumda haksız rekabet ortaya çıkar, devlet arz-talep dengesini bozarak her iki tarafın da zarar etmesine neden olmuş olur. Tüccar ve çiftçilerin geliri düştüğü için hem yeni girişimler olmaz, hem de vergilerde azalma olur.

                            Mises şöyle demiş.

                            Devlet harcamaları ilave istihdam yaratmaz. Eğer devlet, halktan borçlanarak ve vergi alarak harcama yaparsa, bir tarafta yaratacağı istihdamdan daha fazlasını yok eder.

                            T 1 Cevap Son cevap 9 Eyl 2023 18:56
                            0
                            • I Çevrimdışı
                              I Çevrimdışı
                              ictenlik
                              9 Eyl 2023 16:51 tarihinde yazdı Son düzenleyen: ictenlik 9 Eyl 2023 17:03
                              #85

                              Bugün ulusal özgürlük ya da bilgi özgürlüğü sağlamanın ön koşulu nükleer vb bombalar (güç) edinme. Daha sonra uluslarası para ve üretim (tekelleri) piyasalarından özgürlük edinme gelecekti ki bu -neredeyse- imkansız ve o halde ezilenlerle birleşerek yeni güç birliği/dengesi sağlama sizi buradan çıkarabilirdi. Özgür düşünce ya da bilim üretimi tam da bunun sonrasında mümkünse mümkün. Bilim şu an da sizin tüketici olarak dıştan aldığınız/edindiğiniz bir şey. (Nükleer bombaları olan ve gücü devretmek/paylaşmak istemeyenlerden.) Özgür düşüncenin çok uzağındasınız.

                              Yönetimsel çıkarların örgütlediği bilim birleştirici özgürleştirici değil haliyle yönetimsel olacaktır.

                              1 Cevap Son cevap
                              0
                              • I Çevrimdışı
                                I Çevrimdışı
                                ictenlik
                                9 Eyl 2023 17:29 tarihinde yazdı Son düzenleyen: ictenlik 9 Eyl 2023 17:32
                                #86

                                Akademilerle dolu/kaplı Atinada ki seçkinler güvenli sıcak evlerinde uyurken orta Yunanistanda köyler balçık ve su içindeydi.

                                Yağışın geleceğini biliyorlardı çünkü bilimleri vardı çünkü ölçüp ölçüp dururlar.
                                Köylere ve tüm şehirlere çok şiddetli yağmurlar geleceğini söyleyerek uyarılar yaptılar ve kırmızı alarm verdiler. Bunlar yine de bazı köylülerin artık şimdi balçıkla kaplı evlerinde uyurken bu yağmura yakalandığı gerçeğini değiştirmez.

                                Köylüler dahil hiçkimse can kayıpları dışında hiç bir şeyi umursamaz. Mal ve hayvan kayıpları ikincildir. Ekin, hasat kayıpları ikincildir. İnsanın insanı koruyamamasını ve sessizliği/kimsesizliği umursuyorlar.
                                Refah içinde yeni demokrasisinde yaşayan insanlar. Üretici köylüleri sular içinde, köyleri sular atında, hayvanları balçık içinde ..

                                Sigorta şirketleri bile nereye su basacağını hükümetlerden daha iyi bilir. Baraj ve göletlerin dolması, taşması ve patlaması riskini ise kimin hesaplaması ve bildirmesi gerektiği ise belirsizdir. Tonlarca yağmur yağacak ovaya bağlı baraj ve göletleri kuranlar mühendislik bilimi ve bilgisi eminim mevcuttu. Yağabilecek yağmurun tonajını hesaplayanların eminim ovayı su basacağını/basabileceğini hesaplayabilecek bilimleri mevcuttu. Akademileri mevcuttu.

                                Biliminizin ovada tarım ve dağda/tepelerde ev yapman gerektiğini söyleme yetkisi yok mu ve ne zaman olacak?

                                1 Cevap Son cevap
                                0
                                • I Çevrimdışı
                                  I Çevrimdışı
                                  ictenlik
                                  9 Eyl 2023 18:02 tarihinde yazdı Son düzenleyen: ictenlik 9 Eyl 2023 18:32
                                  #87

                                  TENTEN buna bak. Bu bir hava tahmin modeli ve bu yakın bir "que barbaridad!" olabilirdi. (Alman hava tahmin modeli Atina da bir noktaya 125 km/saate varan rüzgar koymuş.) Bunları okumayı yeterince bildiğimi sanman ama doğru anlıyorsam saatlik rüzgar hızı. (Yanılıyorsam bilen düzeltsin. Yani şöyle mesela bazen sıcaklıklarda yükseklik var mesela bu tam yerdeki rüzgar mı vs hiç fikrim yok. Böyle farklı çıktılar var. Bunları twitterda paylaşanları görüp ben de açtım baktım hepsi bu.)

                                  Bu olası rüzgar hızı. Yarın ve hem Türkiye hem Yunanistan için . Alman ICON hava tahmin modellemesine ait.

                                  Bu modellenenler içinde en kötü senaryo. Atina da çatılar havaya uçabilir demek.
                                  alt metni

                                  https://meteologix.com/tr/model-charts/deu-hd/greece/gusts/20230910-1200z.html

                                  Normalde biz ecmwf Avrupa modeli denen bu modelden veri alıyoruz. Ülke olarak. Bunda rüzgar neredeyse diğer modele göre 2/3

                                  https://meteologix.com/tr/model-charts/euro/greece/gusts-3h/20230910-1200z.html

                                  Bu GFS Amerikan bunda rüzgar Alman modelinin yarısı.
                                  https://meteologix.com/tr/model-charts/standard/greece/gusts-1h-3h/20230910-1200z.html

                                  Niye böyle oluyor? Bilmiyoruz ama Yunanistanı vuran fırtına şu an da Libya kıyılarında hala atmosferde, sönümlenmedi. Çok yüksek olasılık yarın Libya da kıyıya çıkarak sönecek, dağılacak. Yine de günler öncesinde çok düşükte olsa Akdeniz de hareket etme olasılığından sözedilmişti artık buna ihtimal vermiyorlar. Sonuçta bunları veri girişi yapılmış bir bilgisayar simule ederek hesaplıyor ve değişken.

                                  Yani yarın Antalya Muğla çevresi anlık güçlü yağışlar ve görseldeki renkli alanlar için de güçlü rüzgar olasılığı. Meterorolojimiz ecmwf veritabanı ya da kendi içgörülerini kullanacak ve bir uyarı geçecek. Çanakkale -Balıkesir hattı için daha iyi, özel bir tebdir iyi.

                                  T 1 Cevap Son cevap 9 Eyl 2023 18:49
                                  0
                                  • I ictenlik
                                    9 Eyl 2023 18:02

                                    TENTEN buna bak. Bu bir hava tahmin modeli ve bu yakın bir "que barbaridad!" olabilirdi. (Alman hava tahmin modeli Atina da bir noktaya 125 km/saate varan rüzgar koymuş.) Bunları okumayı yeterince bildiğimi sanman ama doğru anlıyorsam saatlik rüzgar hızı. (Yanılıyorsam bilen düzeltsin. Yani şöyle mesela bazen sıcaklıklarda yükseklik var mesela bu tam yerdeki rüzgar mı vs hiç fikrim yok. Böyle farklı çıktılar var. Bunları twitterda paylaşanları görüp ben de açtım baktım hepsi bu.)

                                    Bu olası rüzgar hızı. Yarın ve hem Türkiye hem Yunanistan için . Alman ICON hava tahmin modellemesine ait.

                                    Bu modellenenler içinde en kötü senaryo. Atina da çatılar havaya uçabilir demek.
                                    alt metni

                                    https://meteologix.com/tr/model-charts/deu-hd/greece/gusts/20230910-1200z.html

                                    Normalde biz ecmwf Avrupa modeli denen bu modelden veri alıyoruz. Ülke olarak. Bunda rüzgar neredeyse diğer modele göre 2/3

                                    https://meteologix.com/tr/model-charts/euro/greece/gusts-3h/20230910-1200z.html

                                    Bu GFS Amerikan bunda rüzgar Alman modelinin yarısı.
                                    https://meteologix.com/tr/model-charts/standard/greece/gusts-1h-3h/20230910-1200z.html

                                    Niye böyle oluyor? Bilmiyoruz ama Yunanistanı vuran fırtına şu an da Libya kıyılarında hala atmosferde, sönümlenmedi. Çok yüksek olasılık yarın Libya da kıyıya çıkarak sönecek, dağılacak. Yine de günler öncesinde çok düşükte olsa Akdeniz de hareket etme olasılığından sözedilmişti artık buna ihtimal vermiyorlar. Sonuçta bunları veri girişi yapılmış bir bilgisayar simule ederek hesaplıyor ve değişken.

                                    Yani yarın Antalya Muğla çevresi anlık güçlü yağışlar ve görseldeki renkli alanlar için de güçlü rüzgar olasılığı. Meterorolojimiz ecmwf veritabanı ya da kendi içgörülerini kullanacak ve bir uyarı geçecek. Çanakkale -Balıkesir hattı için daha iyi, özel bir tebdir iyi.

                                    T Çevrimdışı
                                    T Çevrimdışı
                                    TENTEN
                                    9 Eyl 2023 18:49 tarihinde yazdı Son düzenleyen: TENTEN 9 Eyl 2023 18:51
                                    #88

                                    @ictenlik, içinde söyledi: Anlıklar

                                    TENTEN buna bak. Bu bir hava tahmin modeli ve bu yakın bir "que barbaridad!" olabilirdi. (Alman hava tahmin modeli Atina da bir noktaya 125 km/saate varan rüzgar koymuş.) Bunları okumayı yeterince bildiğimi sanman ama doğru anlıyorsam saatlik rüzgar hızı. (Yanılıyorsam bilen düzeltsin. Yani şöyle mesela bazen sıcaklıklarda yükseklik var mesela bu tam yerdeki rüzgar mı vs hiç fikrim yok. Böyle farklı çıktılar var. Bunları twitterda paylaşanları görüp ben de açtım baktım hepsi bu.)

                                    Bu olası rüzgar hızı. Yarın ve hem Türkiye hem Yunanistan için . Alman ICON hava tahmin modellemesine ait.

                                    Bu modellenenler içinde en kötü senaryo. Atina da çatılar havaya uçabilir demek.
                                    alt metni

                                    https://meteologix.com/tr/model-charts/deu-hd/greece/gusts/20230910-1200z.html

                                    Normalde biz ecmwf Avrupa modeli denen bu modelden veri alıyoruz. Ülke olarak. Bunda rüzgar neredeyse diğer modele göre 2/3

                                    https://meteologix.com/tr/model-charts/euro/greece/gusts-3h/20230910-1200z.html

                                    Bu GFS Amerikan bunda rüzgar Alman modelinin yarısı.
                                    https://meteologix.com/tr/model-charts/standard/greece/gusts-1h-3h/20230910-1200z.html

                                    Niye böyle oluyor? Bilmiyoruz ama Yunanistanı vuran fırtına şu an da Libya kıyılarında hala atmosferde, sönümlenmedi. Çok yüksek olasılık yarın Libya da kıyıya çıkarak sönecek, dağılacak. Yine de günler öncesinde çok düşükte olsa Akdeniz de hareket etme olasılığından sözedilmişti artık buna ihtimal vermiyorlar. Sonuçta bunları veri girişi yapılmış bir bilgisayar simule ederek hesaplıyor ve değişken.

                                    Yani yarın Antalya Muğla çevresi anlık güçlü yağışlar ve görseldeki renkli alanlar için de güçlü rüzgar olasılığı. Meterorolojimiz ecmwf veritabanı ya da kendi içgörülerini kullanacak ve bir uyarı geçecek. Çanakkale -Balıkesir hattı için daha iyi, özel bir tebdir iyi.

                                    Çok fark var tahminlerde. 2000 mm gibi aşırı aşağıdaki gösterge dışına taşan Rüzgar tahmini yok ama.

                                    1 Cevap Son cevap
                                    0
                                    • S Sputnik
                                      9 Eyl 2023 16:25

                                      @TENTEN, içinde söyledi: Anlıklar

                                      Kapitalizmin sistemi kaotiktir.

                                      İbn Haldun ve Mises zamanında şöyle söylemişler.

                                      İbn-i Haldun ekonomik faaliyetler konusunda liberal bir görüşe sahiptir. Özel girişimciliği savunur ve devletin ekonomik hayata müdahale etmesine karşı çıkar. Ona göre ekonomik olayların da kendine has kanunları vardır ve bunlar üzerinde uygulanacak bir baskı ekonomiyi altüst eder.[87] Ekonomik şartların bozuk, ticari hayatın dengesiz, gelir dağılımının adil olmadığı bir toplumda refah ve sağlam bir ahlaki hayat da ortaya çıkamaz.

                                      Devletin görevi ekonomik hayatın bir düzen içinde gelişmesini sağlamaktır. Devletin ekonomiye adil olmayan müdahaleleri, haksız vergilendirmede bulunması veya mülkiyete el koyması ekonomiyi olumsuz etkiler ve devlet varlığını devam ettirmesi için gereken vergilerden mahrum kalır. Devletin gelirleri azalınca da asıl yapması gereken adalet, savunma, diplomasi gibi faaliyetlerini yapamaz hale gelir ve çöker.[87]

                                      İbn-i Haldun'a göre ekonomide ücret, kâr ve vergi'den oluşan bir döngü vardır. Ücretler azalmadığı sürece pazara gelir, pazarda elde edilen kazanç kâr yaratır, artan kâr ise vergiye dönüşür. Bu döngünün sürmesini sağlamak ve dengeli bir ekonomik politika izlemek devletin görevidir. "Ücret ve aylıkları eksiltmek devletin gelirini eksiltir" der. Çünkü azalan ücretler ekonomiyi durgunluğa sürükleyecek ve bu da vergileri azaltacaktır. Aynı şekilde vergilerin düşük olması da vergi gelirlerinin artması ile sonuçlanacaktır. Düşük vergiler yatırımcıları teşvik edecek ve hem yatırımlar hem de istihdam artacaktır.[88]

                                      İbn-i Haldun, devletin ticaret yapmasına da karşı çıkar. Ona göre, bu, üreticiler için zararlıdır ve vergi düzenini bozar. Devletin rekabet ettiği bir alanda çiftçiler ve tüccarlar rekabet edemez. Çünkü devlet hem üretimi için gereken girdileri, diğer girişimcilerden çok daha ucuza alabilir, hem de diğer girişimcileri ürettiği malı çok daha pahalıya satın almak zorunda bırakabilir. Bu durumda haksız rekabet ortaya çıkar, devlet arz-talep dengesini bozarak her iki tarafın da zarar etmesine neden olmuş olur. Tüccar ve çiftçilerin geliri düştüğü için hem yeni girişimler olmaz, hem de vergilerde azalma olur.

                                      Mises şöyle demiş.

                                      Devlet harcamaları ilave istihdam yaratmaz. Eğer devlet, halktan borçlanarak ve vergi alarak harcama yaparsa, bir tarafta yaratacağı istihdamdan daha fazlasını yok eder.

                                      T Çevrimdışı
                                      T Çevrimdışı
                                      TENTEN
                                      9 Eyl 2023 18:56 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
                                      #89

                                      @Sputnik, içinde söyledi: Anlıklar

                                      @TENTEN, içinde söyledi: Anlıklar

                                      Kapitalizmin sistemi kaotiktir.

                                      İbn Haldun ve Mises zamanında şöyle söylemişler.

                                      İbn-i Haldun ekonomik faaliyetler konusunda liberal bir görüşe sahiptir. Özel girişimciliği savunur ve devletin ekonomik hayata müdahale etmesine karşı çıkar. Ona göre ekonomik olayların da kendine has kanunları vardır ve bunlar üzerinde uygulanacak bir baskı ekonomiyi altüst eder.[87] Ekonomik şartların bozuk, ticari hayatın dengesiz, gelir dağılımının adil olmadığı bir toplumda refah ve sağlam bir ahlaki hayat da ortaya çıkamaz.

                                      Devletin görevi ekonomik hayatın bir düzen içinde gelişmesini sağlamaktır. Devletin ekonomiye adil olmayan müdahaleleri, haksız vergilendirmede bulunması veya mülkiyete el koyması ekonomiyi olumsuz etkiler ve devlet varlığını devam ettirmesi için gereken vergilerden mahrum kalır. Devletin gelirleri azalınca da asıl yapması gereken adalet, savunma, diplomasi gibi faaliyetlerini yapamaz hale gelir ve çöker.[87]

                                      İbn-i Haldun'a göre ekonomide ücret, kâr ve vergi'den oluşan bir döngü vardır. Ücretler azalmadığı sürece pazara gelir, pazarda elde edilen kazanç kâr yaratır, artan kâr ise vergiye dönüşür. Bu döngünün sürmesini sağlamak ve dengeli bir ekonomik politika izlemek devletin görevidir. "Ücret ve aylıkları eksiltmek devletin gelirini eksiltir" der. Çünkü azalan ücretler ekonomiyi durgunluğa sürükleyecek ve bu da vergileri azaltacaktır. Aynı şekilde vergilerin düşük olması da vergi gelirlerinin artması ile sonuçlanacaktır. Düşük vergiler yatırımcıları teşvik edecek ve hem yatırımlar hem de istihdam artacaktır.[88]

                                      İbn-i Haldun, devletin ticaret yapmasına da karşı çıkar. Ona göre, bu, üreticiler için zararlıdır ve vergi düzenini bozar. Devletin rekabet ettiği bir alanda çiftçiler ve tüccarlar rekabet edemez. Çünkü devlet hem üretimi için gereken girdileri, diğer girişimcilerden çok daha ucuza alabilir, hem de diğer girişimcileri ürettiği malı çok daha pahalıya satın almak zorunda bırakabilir. Bu durumda haksız rekabet ortaya çıkar, devlet arz-talep dengesini bozarak her iki tarafın da zarar etmesine neden olmuş olur. Tüccar ve çiftçilerin geliri düştüğü için hem yeni girişimler olmaz, hem de vergilerde azalma olur.

                                      Mises şöyle demiş.

                                      Devlet harcamaları ilave istihdam yaratmaz. Eğer devlet, halktan borçlanarak ve vergi alarak harcama yaparsa, bir tarafta yaratacağı istihdamdan daha fazlasını yok eder.

                                      İkisi de kapitalist ekonomiye göre eleştiri yapmış.
                                      Çünkü ikiside diğer türlü sosyalist ekonomiyi anlamıyorlar. 🙂

                                      1 Cevap Son cevap
                                      0
                                      • I ictenlik
                                        4 Eyl 2023 22:09

                                        @phi, içinde söyledi: Anlıklar

                                        istanbul'a da gelir bu buyuk ihtimal.

                                        Her şey mümkün. Bekleyin ve gözleri gerçekten çok açık tutun.

                                        Kore tahmin modelinin yağış tahminini 2600 mm* ye kadar çıkardığı ekstrem hava. Yunanistan'ın Daniel Kasırgası/Fırtınası adını verdiği beklenen yağış sistemi ya da olası bugüne kadar görülmüş en güçlü Akdeniz kasırgasına dönüşme/evrilme ihtimali olan hava sistemi.
                                        Tüm hava tahmin modelleri yağışları ısrarla Yunanistan'a verse de olay bu çevrede kadar görülmüş en güçlü yağış sistemi adayı ve umulmadık ötesi bir afete dönüşebilecek şey ve bu durumda Ege-Marmara-Trakya belki de Yunanistan kadar hazır olmalı. Yunanistan ülkenin yarısına kırmızı alarm geçti ve Türkiye için henüz bir şey yok çünkü bilinen tüm hava tahmin modelleri neredeyse tüm yağışı Yunanistan'a döküyor. Yine de gerçekten tetikte olmalıyız.

                                        Dipnot: 2600 mm yağış demek?. Örneğin böyle bir şey olsaydı Yunanistan'a 4 yılda yağacak tüm yağmur kadar yağmur iki günde yağardı ..

                                        I Çevrimdışı
                                        I Çevrimdışı
                                        ictenlik
                                        9 Eyl 2023 19:38 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
                                        #90

                                        @ictenlik, içinde söyledi: Anlıklar

                                        @phi, içinde söyledi: Anlıklar

                                        istanbul'a da gelir bu buyuk ihtimal.

                                        Her şey mümkün. Bekleyin ve gözleri gerçekten çok açık tutun.

                                        Kore tahmin modelinin yağış tahminini 2600 mm* ye kadar çıkardığı ekstrem hava. Yunanistan'ın Daniel Kasırgası/Fırtınası adını verdiği beklenen yağış sistemi ya da olası bugüne kadar görülmüş en güçlü Akdeniz kasırgasına dönüşme/evrilme ihtimali olan hava sistemi.
                                        ... gerçekten tetikte olmalıyız.

                                        Dipnot: 2600 mm yağış demek?. Örneğin böyle bir şey olsaydı Yunanistan'a 4 yılda yağacak tüm yağmur kadar yağmur iki günde yağardı ..

                                        --

                                        @TENTEN, içinde söyledi: Anlıklar

                                        @ictenlik, içinde söyledi: Anlıklar

                                        takibe aldım çünkü 2000 mm ye varan olağanüstü yağışlar

                                        2000 mm yağış hakkında meteroloji bağlantısı var mı?
                                        Bu bana uçuk geldi .

                                        --
                                        Veriler artık resmileşti: 3 yıllık yağış iki gün içinde düştü. Bilim adamları Yunan televizyonunda bölgede yeni, kalıcı göllerin oluşma olasılığını tartışıyorlar. Bu yeni bir gezegen.

                                        https://twitter.com/99blackbaloons/status/1700394375371424144
                                        https://twitter.com/DrHavadelisi/status/1700457667183927466

                                        Yunanistan'daki durum o kadar ciddi ki felaketin boyutları daha tam olarak belli değil.

                                        https://twitter.com/thepeacepanda/status/1700034638633156980

                                        1 Cevap Son cevap
                                        0
                                        • T Çevrimdışı
                                          T Çevrimdışı
                                          TENTEN
                                          9 Eyl 2023 21:10 tarihinde yazdı Son düzenleyen: TENTEN 9 Eyl 2023 21:12
                                          #91

                                          Antik metinlerden çıkarılan çevre tarihi
                                          Jeolojik açıdan göl-bataklık koşullarından akarsu koşullarına geçişteki önemli çevresel değişim oldukça hızlı olmasına rağmen, kesinlikle tek bir insan neslinden çok daha uzun bir zaman diliminde gerçekleşmiştir. Bununla birlikte, bu tür doğal varyasyonların hafızası sözlü bir gelenek olarak sabitlenmiş ve böylece bir efsaneye dönüşmüş olabilir (Caputo ve Helly, 2008). Örneğin tarihçi Herodot (M.Ö. 5. yüzyıl) 'logos'tan şu şekilde bahseder: " Teselya, gelenek gereği eski zamanlarda bir göldü.

                                          Alıntı: https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S1040618221000720

                                          Yunanistan'ın sel basan bölgesi.

                                          https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/3/36/Greece_(ancient)_Thessaly_(relief-cropped).png

                                          Haritada etrafı dağ ile çevrili çanak gibi bir yer olarak görünüyor.

                                          I 1 Cevap Son cevap 10 Eyl 2023 10:52
                                          0
                                          • T TENTEN
                                            9 Eyl 2023 21:10

                                            Antik metinlerden çıkarılan çevre tarihi
                                            Jeolojik açıdan göl-bataklık koşullarından akarsu koşullarına geçişteki önemli çevresel değişim oldukça hızlı olmasına rağmen, kesinlikle tek bir insan neslinden çok daha uzun bir zaman diliminde gerçekleşmiştir. Bununla birlikte, bu tür doğal varyasyonların hafızası sözlü bir gelenek olarak sabitlenmiş ve böylece bir efsaneye dönüşmüş olabilir (Caputo ve Helly, 2008). Örneğin tarihçi Herodot (M.Ö. 5. yüzyıl) 'logos'tan şu şekilde bahseder: " Teselya, gelenek gereği eski zamanlarda bir göldü.

                                            Alıntı: https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S1040618221000720

                                            Yunanistan'ın sel basan bölgesi.

                                            https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/3/36/Greece_(ancient)_Thessaly_(relief-cropped).png

                                            Haritada etrafı dağ ile çevrili çanak gibi bir yer olarak görünüyor.

                                            I Çevrimdışı
                                            I Çevrimdışı
                                            ictenlik
                                            10 Eyl 2023 10:52 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
                                            #92

                                            @TENTEN, içinde söyledi: Anlıklar

                                            Yunanistan'ın sel basan bölgesi.

                                            Haritada etrafı dağ ile çevrili çanak gibi bir yer olarak görünüyor.

                                            Anlıyorum ve üstün bilim insanları yağmurdan önce neden konuşmadılar?

                                            "İlk kez söylüyorum, köyleri yanlış bölgeye inşa ettiniz ve bu hükümetin suçu değil çünkü 30.000 yıl önce Pleistosen döneminde burası denizdi"
                                            "Bu yağmur her 16.000 yılda bir olur. 18.023 yılında tekrar olacak."
                                            https://twitter.com/avgerinosx/status/1700603158878203986

                                            T 1 Cevap Son cevap 10 Eyl 2023 11:32
                                            0
                                            • I ictenlik
                                              10 Eyl 2023 10:52

                                              @TENTEN, içinde söyledi: Anlıklar

                                              Yunanistan'ın sel basan bölgesi.

                                              Haritada etrafı dağ ile çevrili çanak gibi bir yer olarak görünüyor.

                                              Anlıyorum ve üstün bilim insanları yağmurdan önce neden konuşmadılar?

                                              "İlk kez söylüyorum, köyleri yanlış bölgeye inşa ettiniz ve bu hükümetin suçu değil çünkü 30.000 yıl önce Pleistosen döneminde burası denizdi"
                                              "Bu yağmur her 16.000 yılda bir olur. 18.023 yılında tekrar olacak."
                                              https://twitter.com/avgerinosx/status/1700603158878203986

                                              T Çevrimdışı
                                              T Çevrimdışı
                                              TENTEN
                                              10 Eyl 2023 11:32 tarihinde yazdı Son düzenleyen: TENTEN 9 Eki 2023 11:35
                                              #93

                                              @ictenlik, içinde söyledi: Anlıklar

                                              @TENTEN, içinde söyledi: Anlıklar

                                              Yunanistan'ın sel basan bölgesi.

                                              Haritada etrafı dağ ile çevrili çanak gibi bir yer olarak görünüyor.

                                              Anlıyorum ve üstün bilim insanları yağmurdan önce neden konuşmadılar?

                                              "İlk kez söylüyorum, köyleri yanlış bölgeye inşa ettiniz ve bu hükümetin suçu değil çünkü 30.000 yıl önce Pleistosen döneminde burası denizdi"
                                              "Bu yağmur her 16.000 yılda bir olur. 18.023 yılında tekrar olacak."
                                              https://twitter.com/avgerinosx/status/1700603158878203986

                                              Bu twitter iletisi bilim ile hurafenin karıştırılma örneği işte. 16000 rakamı nereden çıktı?Hangi gözleme dayanıyor?
                                              Gerçi 30000 rakamıda yuvarlama olduğu için kutsal bir sayı olmuş. 🙂

                                              https://en.wikipedia.org/wiki/Lake_Karla
                                              Teselya bölgesinde 1960 yıllarda 180 kilometre kare alana sahip göl varmış zaten.
                                              Tarım toprağı kazanmak amacıyla kurutulmuş.
                                              Balıkçılar şikayet edince yeniden 37 kilometrekarelik yapay göl yapmışlar. 2018de açılmış.
                                              Denize bağlantısı yok. Buharlaşma ile kaybediyor. Şimdi tam göl oldu. 🙂

                                              Bizim hatay ilindeki amik gölünü kurutup tarım alanı yapmamıza benziyor.
                                              https://tr.wikipedia.org/wiki/Amik_Gölü

                                              I 1 Cevap Son cevap 10 Eyl 2023 12:23
                                              0

                                              Cevap
                                              • Yeni başlık oluşturarak cevapla
                                              Cevaplamak için giriş yapın
                                              • En eskiden en yeniye
                                              • En yeniden en eskiye
                                              • En çok oylanan

                                              83/465

                                              9 Eyl 2023 16:18

                                              topic:navigator.unread, 382

                                              © 2021-2025 efelsefe.com
                                              Gunaydin Ziyaretçi
                                              İzinler Kurallar
                                              • Giriş

                                              • Hesabınız yok mu? Kayıt Ol

                                              • Aramak için giriş yapın veya kaydolun
                                              83 - 465
                                              • İlk ileti
                                                83/465
                                                Son ileti
                                              0
                                              • Kategoriler
                                                • All Categories
                                                • Individual Categories
                                              • World
                                              • Güncel
                                              • Popüler
                                              • Kullanıcılar
                                              • Gruplar