Narsisizm: Kendi kendine aşık olma durumu
-
Yıllar evvel Ateistforum´da kaleme aldıĝım bir mevzuyu burada da dile getirmek istiyorum, çünkü hâlâ güncel ve böyle devam edecek gibi görünüyor.
Narsisizm: Kendi kendine aşık olma durumu
İnternet büyük çapta hayatımıza girdi gireli, kendine aşık olan insanların çağı da başlamış oldu diyebiliriz. Eskiden bunlar yok mu idi? Elbette vardı ancak kendilerini böyle ulu orta teşhir edebilecekleri ve neredeyse hiçbir yaptırımı olmayan sanal platformlar da yoktu. İnsanların bu özelliğini kamçılayan ikinci büyük etken ise Apple´nin İPhone 4´ü piyasaya sürmesi oldu. Cihazın üzerindeki ufak bir kamera ile kendi kendinizin fotoroğrafını çekmek, çoçuk oyuncağı gibi kolay hale geldi.Kişisel profil sayfaları (örneğin Facebook vb.) milyonlarca özçekimlerle (selfie) dolup taşmaya başladı. Eskiden her çekilen resimin bir kıymeti, değeri ve ağırlığı varken, yeni bir moda furyası başladı. Sayısız Smartphone kullanıcıları, çevreyi sadece kendilerini ön planda gösterirken resimliyorlar. Bununla da bitmedi tabii. 2014 yılında yeni bir oyuncak piyasaya sürüldü. Smartphone´u bir çubuğa bağlayıp, "selfie" çekiyorsunuz. İngilizcede bu çubuğa dalga geçercesine "Narci Stick" ismi yerilmiş.
Narsisizm´i çağdaştıran bu kelime bence çok yerinde bir tanımlama. Narsisizm, bir bakıma "kendi kendine aşık olan kişi" demektir.
Bu kelime son zamanlarda müthiş bir kariyer yaptı. Bilhassa gençlerde çok yaygın bir hale geldi. Kendi filmlerinin, çekimlerinin yızdızları olma sevdasında olan insanların sayısında patlama oldu. Smartphone´ler olsun, Tablet´ler olsun; bunlar ego aşığı bu insanların yardımcıları, hatta menecerleri haline geldiler.
Narsizmus çağında yaşıyoruz artık. Herkes sevilmek, bilinmek, gözükmek, takdir almak istiyor. -
Bu mesele sadece "Selfie çubuĝu" ile sınırlı deĝil elbette. Bilhassa tartışma olanaĝı saĝlayan forumlar, gerçek hayatta yapmayacaĝı veya söylemeye cesaret edemeyeceĝi lafları sakınmadan söyleyenlerle dolu.
Kimisi ana avrat düz gidiyor, kimisi âlenen tehdit ediyor, kimisi boş beleş laflarla insanların yok olmasını diliyor, kimisi kendini bulunmaz hint kumaşı zannediyor, kimisi de kendisinin akıllı diĝerlerinin aptal/ahmak olduĝunu düşünüyor.
Kendini bilgi küpü olarak lanse edenlerden tutun, "hep ben haklıyım" modundan çıkamayanlar olsun, en ufak eleştiriye tahammülü olamayanlara kadar her renkten var.
Bunların içinde aklı başında olan ve hem öĝrenmek isteyen hem de bildiklerini karşılıksız paylaşmak isteyenler yok mu? Bunlar da var elbette ancak bunların sesi çoĝunlukla kim vurduya gidiyor nedense.