İsrail'de Yeni Durum
-
@lav
İnsanların doğduğu yer, kaderidir bir bakıma. Geçen gün oğlum bana bir şey söyledi. Önce inanmadım, sonra haklı olduğunu öğrendim.
Gazze´deki insanların ortalama yaşı 19,5 yıl. Evet, yanlış okumadın. Hal böyle iken orada yerden altın fışkırsa bile hiçbir anlamı yok aslında. -
@kereste, içinde söyledi: İsrail'de Yeni Durum
@lav
İnsanların doğduğu yer, kaderidir bir bakıma. Geçen gün oğlum bana bir şey söyledi. Önce inanmadım, sonra haklı olduğunu öğrendim.
Gazze´deki insanların ortalama yaşı 19,5 yıl. Evet, yanlış okumadın. Hal böyle iken orada yerden altın fışkırsa bile hiçbir anlamı yok aslında.Üzücü...
-
Gazze İsrail'in kara operasyonları için yeterince güvenli hale geldi mi? Hayır. Sivil halk İsrail'in çağrısına yeterince uyup güneye gitti mi? Hayır.
Hamas teröristleri halen sivil halkın arasında saklanabiliyor. Buna rağmen İsrail ordusu riski göze alıp sınırlı ve ihtiyatlı bir kara harekatı başlattı. Hamas'ın en büyük kozu sniperlar. Bunlar tünellerden çıkıp atışlar yapıp tekrar tünellerde saklanıyorlar.
İsrail ordusu Hamas'ın atış gücünü test ediyor olabilir. İstese hava saldırılarını daha uzatabilirdi, engel olan yok. Ancak hava saldırılarında gözle açıkça görülür azalma var. Hamas direnişi ölçüldükten sonra yeniden artmayacağının garantisi elbette yok.
İsrail Hamas'a yaptığı terörün karşılığını ödetmek zorunda. Bunu ise sivil kayıpları olmadan başarmanın hiç bir olanağı yok. Bu kirli bir savaş ve ne söylense boş. Bölge neredeyse acılardan ölümden beslenen tuhaf bir yer.
İnsanın aklına ister istemez arabesk kültürü acıların çocuğu gibi çağrışımlar geliyor. İsrailliler bu bölgenin Araplar kadar öz çocuğu ve var olmak istiyorlar, yok edilmek doğal olarak isteyemezler. Araplar ise bu yarımada bizim İsrail yok olmalı söyleminden çıkamıyorlar. Ama yani insan kardeşini öldürüp mirasa tek başına konar mı? Öbür kardeş tamam ölüme razıyım beni öldür sen al mirasın tamamını der mi?
Ne söylesek boş oluyor. Ama İsrail var olma hakkını kullanıyor. Karşısında Filistinliler var gibi görünse de bütün yarımadayı dolduran Araplar var. Arapların ise kendi aralarında hiç kardeşlik duygusu yok, İsrailliler ile Filistinliler nasıl bir devleti iki federe ortak olarak paylaşacaklar?
Güç ve şiddet, hatta terör kullanmadan bir iş olmayan tuhaf bir coğrafya... Atatürk boşuna buraya karışmaya hiç gerek olmadığını söylememiş. Eğer Şeyh Said İngiliz kışkırtması ile ayaklanmasaydı Atatürk Kerkük ve Musul'u alacaktı. Türkiye'nin bölgedeki varlığı bununla sınırlı kalacaktı fazlasına da gerek zaten yoktu. Fakat İngilizler hemen Şeyh Said'i ayaklandırıp Türk ordusunu bu isyanla uğraştırdılar, Kerkük Musul işi kaldı.
Fakat yani miras bölüşemeyen iki kardeşten birini tutup öbürünü öldürmesine yardım etmek gibi bir konum olamaz. Bunlar kozlarını ve mirası nasıl paylaşırlar ona çok fazla karışmak doğru değil. İsrail Türkiye sınırına kadar genişler mi, bu çok hayali oluyor ve olabilecek bile olsa bunun gereği Suriye ile arayı germek değil. Tüm Arap ülkeleri demokrasiye kavuştu da bir Suriye demokrasiden mahrum kaldı gibi davranmak da değil.
Sonuç olarak Atatürk'ün askeri ve siyasi dehası bize yol göstermiştir. Bu yoldan çıkmak ülkeye yarar sağlamaz. Körü körüne bağlı kalınacak diye bir kural olamasa da Atatürk'ün ileriyi gören büyük bir deha olduğu kuşku götürmez.
-
bölge sorunlu bölge
-
@Fides aynen öyle. Çöl şartlarında binlerce yılda oluşmuş gelenek ne biliyor musun. Bir kabile bir vahayı tutar ve o vaha geniş bir çevredeki tek yaşam kaynağıdır. Oraya ölümüne hiç kimseyi sokmazlar bir yudum su vermezler kimseye. O vahayı ele geçirmek için hepsini öldürmek gerekir. İşte bölge böyle bir gelenekle şekillenmiş.
Hatta bununla da kalmaz, vahaya yakın geçen kervanları soymak da bu gelenekte var. Hatta Osmanlı döneminde hacı kervanları bile saldırıya uğrardı çölde. Abdülhamid hac güvenliği için demiryolu yaptırdı Hicaz'a, bu demiryoluna bile saldırılar olurdu.
Görüyorsun, Türkiye onca göçmeni aldı, Mısır daha yeni 80 kadar yaralıyı almayı kabul etti, onları da çölde tutacak. İçeriye tek bir kişi bile almaya yanaşmıyor. Bunlar sözde kardeş, ikisi de Arap halbuki.
-
Son olaylar şunu bir kere daha gün yüzüne çıkardı. BM´ye 190 civarında ülke üyenin çoğunluğu bir karar almasına rağmen, herhangi bir yaptırım gücü yok. Geçen gün orada ateşkes kararı çıktı. Bu kararı uygulayacak bir mekanizma yok, çünkü 5´linin ortak kararı değildi. Öyle olsaydı bile, pek fazla bir şey değişmeyecekti.
Bu, üç aşağı beş yukarı hep böyle idi aslında. Bunun baş sorumluları orada oturan Rusya, Çin, ABD, Ingiltere ve Fransa´dır. Dünyadaki birçok anlaşmazlığın ve savaşın kökeni bunlara dayanır.
Bu yetmiyormuş gibi bu eli kanlı 5´lin veto hakkı var. Yani dünyayı kafalarına göre yönlendirmeye kalkıyorlar.
-
İsrail'in bir yarma harekatı planladığı anlaşılıyor. Gazze'yi ortadan ikiye bölecek. Bu da akla parçala ve yut taktiğini getirir. Ama iki milyon Filistinliyi ne yapacak?
Gazze halkı güneye gitme çağrılarına bir ölçüde uydu ama büyük ölçüde uymadı. Hamas diyelim tasfiye edildi bunlar halkın arasına karışacaklar. Bu toplumu yönetmek İsrail için zor.
İşgal olası görünmüyor. İki milyon insanı Sina'ya doğru sürmek bana olanaksız görünüyor. İsrail Hamas'a vurabildiği kadar darbe vurup çekilmek zorunda. Gazze'de kalıcı bir İsrail varlığı ve askeri yönetimi sorun üretir. Ama yine de İsrail uzun bir işgal planlıyor olabilir.
Sorun büyükse zamana yayarsınız. Askeri bir baskı yönetimi ve insanları peyderpey göçe zorlama. Ortadoğuda sorun bitmez ve izlemek bile yorucu.
-
Mısır, Ürdün, Suriye, Lübnan...
Bu Arap ülkelerin bir ortak özelliği var. Bunlar Gazze şeridindeki Filistinlileri ülkelerinde istemiyorlar. Gazze´de kalmalarından yana bir tavır koyuyorlar, çünkü Hamas gibi teröristlerin ülkelerine sızmasından korkuyorlar.Bunlar Arap, FIlistinliler de Arap. Demek ki Arap olmak yeterli değil.
Arap olmayan bizim millet bunlardan daha Arap olmaya niyetli galiba. Baksanıza apar topar Türk askerlerini bile oraya göndermeye razılar.
-
İsrail, Hamas teröristlerinin ele başı Jahja Sinwar´ı arıyor. Görüldüğü yerde etkisiz(!) hale getirileceğine söz verdi Savunma Bakanı.
-
Dünyada deli çok; bunun güzel bir örneğini İsrail´in Miras Bakanı Amichai Elijahu teşkil ediyor. Bir radyo söyleşisinde Gazze Şeridine Atom bombasının atılması yönünde bir soruyu "Bu bir seçenek" olarak yanıtladı.
Bunun hemen ardından İsrail hükümeti bu bakana mesafe koydu...
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu daha sonra Eliyahu'nun yorumlarının "gerçekte hiçbir temeli olmadığını" söyledi. İsrail ve ordu, "sivillere zarar vermemek için uluslararası hukukun en yüksek standartlarına uygun olarak" hareket etti. Bu, Gazze Şeridi'ndeki İslamcı Hamas iktidarına karşı “zaferimize kadar” yapılmaya devam edecek.
Savunma Bakanı Yoav Galant da Eliyahu'nun "temelsiz ve sorumsuz açıklamalarını" kınadı. X-Post'ta "Bunların İsrail'in güvenliğinden sorumlu kişiler olmaması iyi bir şey" diye yazdı. Aşırı sağcı Otzma Yehudit partisinden Eliyahu, ne İsrail güvenlik kabinesinde ne de Netanyahu'nun savaş kabinesinde yer alıyor ve etkili sayılmıyor.
Kaynaklardan birisi:
https://www.puls24.at/news/politik/atombombe-auf-gaza-netanyahu-distanziert-sich-von-minister/312246 -
Netanyahu, çizgiyi bir hayli aşan Amichai Elijahu´yu süresiz olarak görevinden uzaklaştırdı.
-
Gazze'de insani, demokratik bir Filistin hükümeti eğer varsa rehineleri derhal serbest bıraksın ve terör suçlularını suçu işledikleri toprakların hükümetine teslim etsin.
-
Gazze´de 2007´den beri demokratik bir düzen yok zaten. O zamandan beri Hamas, Gazze Şeridinde istediği gibi at koşturuyor.
-
@DemoKratos, içinde söyledi: İsrail'de Yeni Durum
İsrail'in bir yarma harekatı planladığı anlaşılıyor. Gazze'yi ortadan ikiye bölecek.
Bu amaç yerine geldi. Bunun için İsrail acımasız bir bombardıman yaptı fakat sivillerin kalkan olduğu bir harekatın çok daha kanlı olacağı kuşkusuz. Gazzeliler çocuklarının gözleri önünde ölmesine daha fazla dayanamayıp güneye akıyorlar gibi görünüyor. Yaya olarak yoğun insan akışı gözlemleniyor. Hamas bunu daha fazla durdurmakta başarılı olamamış görünüyor çünkü bombardıman dayanılacak gibi değil. Son çare olarak hastanelere toplandılar fakat İsrail kararlı bir şekilde hastaneleri de bombaladı.
BM kaynaklarına göre bölünen Gazze'nin kuzeyinde 400 bin kadar nüfus kaldı. Filistin kaynakları ise bunun 900 bin olduğunu iddia ediyor. Bundan anlaşılan sivilleri kalkan olarak kullanmakta direnmeye çalıştıkları. Fakat bölünmüş Gazze'nin direnişi pek fazla olamaz. İsrail bir daha kuzey Gazze'den ülkesine bir saldırı olmamasını garanti altına almak zorunda ve bunun ilk ayağı Gazze ikiye bölünerek gerçekleşmiş görünüyor.
Tabii hep tekrar etmekte yarar var, bu kirli bir savaş. Asimetrik bir savaş. İsrail'e vahşi bir terör yöneltildi ve bunun bir karşılığı olmaması düşünülemezdi. Asimetrik saldırıya asimetrik yanıt vermek kaçınılmazdır. Bunu şuna benzetebiliriz: Boks maçında taraflardan biri tekme kullanırsa diğer taraf boksta tekme kurallara aykırı ben tekme atmayayım diyemez. O da tekme atacaktır.
-
Peki kuzey Gazze'yi boşaltırsa İsrail duracak mı? Bunu bilemiyoruz. Endişe konusu olan, buradan da insanları Sina'ya sürmesi, Gazze'yi boşaltıp tamamen ilhak etmesi. Esasen Gazze İsrail işgali altında zaten bulunuyor. Fakat kısmen sınırlı bir özerk yapısı var. İsrail bunu da ortadan kaldırmak isteyebilir. Başarabilir mi? Olanaksız değil ama çok zor. Fakat eline bunu yapmak için tarihi bir fırsat geçti.
-
Gazze sorunu ortadan kalkarsa Filistin sorunu sadece Batı Şeria ile sınırlı kalır ve bu da bir şekilde çözülür şeklinde görüşler de var. Bu görüşlere katılmak olası mı bir şey söylemek çok zor. Şu ortamda iyimser görüşler yankı bulamıyor. Ortam tabii ki ve elbette kötü. Kirli bir asimetrik savaş yaşanıyor.
-
Hamas destekçilerinin isteği, İsrail'e yöneltilen vahşi terörü unutturup İsrail durduk yere birden katliama kalkıştı propagandası yapmak. İsrail'in buna karşı açtığı kart açık bir resti görme kartı. Tamam o zaman rehineleri verin, onları kaçıran, cinayetler işleyen katil teröristleri de verin yargılayayım. Hamas bunu asla yapmayacağına göre... Kartlar açık ve oyun eller açık oynanıyor. Bu eller kanlı ve oyun acımasız. Olay bu ve seyirciler de izlemek durumunda.
-
Haritayı incelerseniz kuzey Gazze'den İsrail'e yönelen tehdidin İsrail açısından çok rahatsız edici olduğu anlaşılır. Hamas da tünel yapılanmasını kuzeyde yoğunlaştırmış. Harita İsrail'in güvenlik kaygılarını bir söz etmeye gerek kalmaksızın yansıtıyor. Bu tünellerin alabildiği kadar füzelerle dolu olduğunu bilmeyen yok. İsrail anti sığınak bombalar kullandığı için patlamalar bu füzelerden de kaynaklı. Bu tüneller füzelerle dolu, bunu herkes biliyor.
Bu tünellerin şöyle bir yapısı var: Bunlar sürekli uzayıp gidiyor, büyük boşluklara açılmıyor ve füzeler bu boşluklara doldurulmuyor. Tüneller boyunca birer birer diziliyor bu füzeler. Yani Hamas yumurtaları sepete doldurmadı. Teker teker dizdi. Amaç belli, depo isabet alıp hepsi birden patlamasın. Bu nedenle zor bir harekat ve bir ayda Gazze'yi bölme amacının gerçek-leşmesi İsrail'in acımasız ve kararlı olmasının sonucu. Tabii bu ilk etap amaç. Devamını bilmiyoruz.
-
Hamas örgütü tamamen çökertilmediği müddetçe, kalıcı bir barış olmayacak. Toparlandıktan sonra en geç 1 veya 2 sene sonra benzer eylem yapacaklardır illaki. PKK nasıl 40 seneden beri Türkiye´ye kök söktürüyor, Hamas´da öyle, çünkü hedefler belli. Amaçlarına (İsrail´in yok olması ve Türkiye´nin Güneyinde Bağımsız bir Kürt devletinin kurulması) ulaşmadıkları müddetçe durmayacaklardır.
-
İsrail, Gazze Şeridinde her gün 4 saat ateşkes kararı aldı. Bu süre zarfında Kuzey Gazze ´deki sivillerin Güneye gitmelerine olanak sağlamak istiyorlar. Çünkü onca uyarıya râgmen hâlâ binlerce insan Kuzey´de bulunuyor.