İçeriğe atla
  • Kategoriler
    • All Categories
    • Individual Categories
    • Tartışma
      • Serbest Kürsü
      • Sizin Köşeniz
      • Eğlence & Oyun
    • Felsefe
      • Felsefe Tarihi
      • Felsefe Okulu
      • Filozoflar
      • Felsefe Sözlüğü
    • Soru & Cevap
      • Din & İnanç
        • Astroloji
        • Mitoloji
        • Spiritüel Hayat
        • Anadolu
        • Orta Doğu
        • Hint
        • Uzak Doğu
        • Yeni
      • Genel Alanlar
        • Sosyoloji
        • Psikoloji
        • Tarih & Edebiyat
        • Bilim & Teknoloji
        • Kültür & Sanat
      • Duyuru & Destek
      • World
      • Güncel
      • Popüler
      • Kullanıcılar
      • Gruplar
      Daralt
      Marka Logo efelsefe
      Düşünce, eleştiri ve paylaşım platformu
      • Kurallar
        • Light
        • Cloudy
        • Dim
        • Dark
      1. Ana Sayfa
      2. Tartışma
      3. Osmanlı askerlerine sorulan sorular ve şaşırtan cevaplar

      Osmanlı askerlerine sorulan sorular ve şaşırtan cevaplar

      Konu Zamanlandı Sabitlendi Kilitli Taşındı Tartışma
      osmanlı medeniyetsizliğiosmanlı fiyasko mu
      9 İleti 4 Yayımlayıcılar 269 Bakış 1 Watching
      • En eskiden en yeniye
      • En yeniden en eskiye
      • En çok oylanan
      Cevap
      • Yeni başlık oluşturarak cevapla
      Cevaplamak için giriş yapın
      Bu başlık silindi. Sadece başlık düzenleme yetkisi olan kullanıcılar görebilir.
      • S Çevrimdışı
        S Çevrimdışı
        DüşünürSputnik
        13 Kas 2023 06:43 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
        #1

        "Peygamberin kimdir?" Sorusuna Enver paşa cevabını veriyorlarmış.

        https://onedio.com/haber/emrah-sefa-gurkan-osmanli-askerlerine-sorulan-dini-sorulari-ve-gelen-birbirinden-sasirtici-yanitlari-paylasti-1184332

        1 Cevap Son cevap
        0
        • S Çevrimdışı
          S Çevrimdışı
          DüşünürSputnik
          13 Kas 2023 07:21 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
          #2

          Daha ilk derste belli oldu ki bölükte, hangi dinden olduğumuzu bile doğru dürüst bilen bir kişi yok. Bir gün askerlere sordum:

          • "Bizim dinimiz nedir?"

          Hepsinin bir ağızdan, "Elhamdü-l-illâh Müslümanız" diye cevap vereceklerini sanıyordum. Fakat öyle olmadı, cevaplar karıştı. Kimisi "İmamı âzam dinindeniz", kimisi "Hazreti Ali dinindeniz" dedi. Kimisi de hiçbir din tayin edemedi. Arada, "İslâmız" diyenler de çıktı ama "Peygamberimiz kimdir?" deyince, onlar da pusulayı şaşırdı. Akla gelmez peygamber isimleri ortaya atıldı. Hatta birisi, "Peygamberimiz Enver Paşa’dır" bile dedi.

          İçlerinden peygamberin adını duymuş olan birkaçına da, "Peygamberimiz sağ mıdır, ölü mü?" deyince, iş gene çatallaştı. Herkes aklına gelen cevabı veriyordu. Bir kısmı sağ, bir kısmı ölüdür tarafını tuttu. Fakat birisinin kuvvetle konuştuğunu yahut bir tarafın daha ağır bastığını görünce, diğer tarafın da kolayca o tarafa kaydığı görülüyordu.

          "Peygamberimiz sağdır" diyenlere, "O halde hangi şehirde oturur?" diye sordum. Cevaplar tekrar karıştı. O’nu İstanbul’da, Şam’da yahut Mekke’de yaşatanlar oldu. Hiçbir yer tayin edemeyenler daha çoktu.

          "Peygamberimiz ölmüştür" diyenlere de "Ne zaman ölmüştür?" denildiği zaman bu sefer onlar şaşırdılar. Yüz sene önce, beş yüz sene önce, bin sene önce diye gelişigüzel cevaplar verenler oluyordu. Fakat çoğu vakit tayin edemiyordu.

          Dinimizin adı ve peygamberimiz bilinmediği gibi, din ilkelerini ve ibadetleri doğru dürüst bilen kimse de çıkmadı. Ezan dinlemişlerdi. Fakat ezan okumayı bilen yoktu. Namaz kılan bir iki kişi çıktı. Onlar da namaz surelerini yanlışsız okuyamadı. Daha garibi, niçin namaz kıldıklarını bir türlü anlatamadılar.

          Bu bölük, o zamanki milletin bir parçasıydı. Hepsi Anadolu köylüleriydi. Biz Anadolu köylüsünü dindar, mutaassıp bilirdik. Halbuki bu gördüklerim sadece cahildiler.

          Fakat asıl şaşkınlığım ikinci derste oldu. Bu askerler yalnız hangi dinden olduklarını değil, hangi milletten olduklarını da bilmiyorlardı:

          "Biz hangi milletteniz?" deyince her kafadan bir ses çıktı:

          "Biz Türk değil miyiz?" deyince de hemen, "Estağfurullah" diye karşılık verdiler.

          Türklüğü kabul etmiyorlardı. Halbuki biz "Türk"tük. Bu ordu Türk ordusu idi. Ama onlara göre Türk demek, Kızılbaş demekti.
          Kızılbaşlığın ise ne olduğu bilinmiyordu. Ama onu herhalde kötü bir şey sayıyorlardı.

          Dininde, milliyetinde birleşmiş olmayan bu bölük, dersler ilerledikçe görüldü ki, devletin şeklini, adını, padişahın adını, devletin merkezini, başkumandanı ve onun vekilini de bilmemektedir.

          Hele iş vatan bahsine dönünce, büsbütün karıştı. Kısacası, vatanımızın neresi olduğunu bilen yoktu. Yahut da bütün bilgiler; belirsiz, köksüz, şekilsiz ve yanlıştı.”

          E 2 Cevap Son cevap 13 Kas 2023 10:50
          0
          • S Sputnik
            13 Kas 2023 07:21

            Daha ilk derste belli oldu ki bölükte, hangi dinden olduğumuzu bile doğru dürüst bilen bir kişi yok. Bir gün askerlere sordum:

            • "Bizim dinimiz nedir?"

            Hepsinin bir ağızdan, "Elhamdü-l-illâh Müslümanız" diye cevap vereceklerini sanıyordum. Fakat öyle olmadı, cevaplar karıştı. Kimisi "İmamı âzam dinindeniz", kimisi "Hazreti Ali dinindeniz" dedi. Kimisi de hiçbir din tayin edemedi. Arada, "İslâmız" diyenler de çıktı ama "Peygamberimiz kimdir?" deyince, onlar da pusulayı şaşırdı. Akla gelmez peygamber isimleri ortaya atıldı. Hatta birisi, "Peygamberimiz Enver Paşa’dır" bile dedi.

            İçlerinden peygamberin adını duymuş olan birkaçına da, "Peygamberimiz sağ mıdır, ölü mü?" deyince, iş gene çatallaştı. Herkes aklına gelen cevabı veriyordu. Bir kısmı sağ, bir kısmı ölüdür tarafını tuttu. Fakat birisinin kuvvetle konuştuğunu yahut bir tarafın daha ağır bastığını görünce, diğer tarafın da kolayca o tarafa kaydığı görülüyordu.

            "Peygamberimiz sağdır" diyenlere, "O halde hangi şehirde oturur?" diye sordum. Cevaplar tekrar karıştı. O’nu İstanbul’da, Şam’da yahut Mekke’de yaşatanlar oldu. Hiçbir yer tayin edemeyenler daha çoktu.

            "Peygamberimiz ölmüştür" diyenlere de "Ne zaman ölmüştür?" denildiği zaman bu sefer onlar şaşırdılar. Yüz sene önce, beş yüz sene önce, bin sene önce diye gelişigüzel cevaplar verenler oluyordu. Fakat çoğu vakit tayin edemiyordu.

            Dinimizin adı ve peygamberimiz bilinmediği gibi, din ilkelerini ve ibadetleri doğru dürüst bilen kimse de çıkmadı. Ezan dinlemişlerdi. Fakat ezan okumayı bilen yoktu. Namaz kılan bir iki kişi çıktı. Onlar da namaz surelerini yanlışsız okuyamadı. Daha garibi, niçin namaz kıldıklarını bir türlü anlatamadılar.

            Bu bölük, o zamanki milletin bir parçasıydı. Hepsi Anadolu köylüleriydi. Biz Anadolu köylüsünü dindar, mutaassıp bilirdik. Halbuki bu gördüklerim sadece cahildiler.

            Fakat asıl şaşkınlığım ikinci derste oldu. Bu askerler yalnız hangi dinden olduklarını değil, hangi milletten olduklarını da bilmiyorlardı:

            "Biz hangi milletteniz?" deyince her kafadan bir ses çıktı:

            "Biz Türk değil miyiz?" deyince de hemen, "Estağfurullah" diye karşılık verdiler.

            Türklüğü kabul etmiyorlardı. Halbuki biz "Türk"tük. Bu ordu Türk ordusu idi. Ama onlara göre Türk demek, Kızılbaş demekti.
            Kızılbaşlığın ise ne olduğu bilinmiyordu. Ama onu herhalde kötü bir şey sayıyorlardı.

            Dininde, milliyetinde birleşmiş olmayan bu bölük, dersler ilerledikçe görüldü ki, devletin şeklini, adını, padişahın adını, devletin merkezini, başkumandanı ve onun vekilini de bilmemektedir.

            Hele iş vatan bahsine dönünce, büsbütün karıştı. Kısacası, vatanımızın neresi olduğunu bilen yoktu. Yahut da bütün bilgiler; belirsiz, köksüz, şekilsiz ve yanlıştı.”

            E Çevrimdışı
            E Çevrimdışı
            DüşünürEfruhte
            13 Kas 2023 10:50 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
            #3

            @Sputnik bu paylasiminizi doğru olduğunun kaynağı nedir ?

            Karışıklıkların içinde dahi birbirine bağlı anlamlı güzellikler vardır.

            S 1 Cevap Son cevap 13 Kas 2023 11:31
            0
            • E Efruhte
              13 Kas 2023 10:50

              @Sputnik bu paylasiminizi doğru olduğunun kaynağı nedir ?

              S Çevrimdışı
              S Çevrimdışı
              DüşünürSputnik
              13 Kas 2023 11:31 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
              #4

              @Efruhte Şevket Süreyya Aydemir-Suyu Arayan Adam

              1 Cevap Son cevap
              0
              • S Sputnik
                13 Kas 2023 07:21

                Daha ilk derste belli oldu ki bölükte, hangi dinden olduğumuzu bile doğru dürüst bilen bir kişi yok. Bir gün askerlere sordum:

                • "Bizim dinimiz nedir?"

                Hepsinin bir ağızdan, "Elhamdü-l-illâh Müslümanız" diye cevap vereceklerini sanıyordum. Fakat öyle olmadı, cevaplar karıştı. Kimisi "İmamı âzam dinindeniz", kimisi "Hazreti Ali dinindeniz" dedi. Kimisi de hiçbir din tayin edemedi. Arada, "İslâmız" diyenler de çıktı ama "Peygamberimiz kimdir?" deyince, onlar da pusulayı şaşırdı. Akla gelmez peygamber isimleri ortaya atıldı. Hatta birisi, "Peygamberimiz Enver Paşa’dır" bile dedi.

                İçlerinden peygamberin adını duymuş olan birkaçına da, "Peygamberimiz sağ mıdır, ölü mü?" deyince, iş gene çatallaştı. Herkes aklına gelen cevabı veriyordu. Bir kısmı sağ, bir kısmı ölüdür tarafını tuttu. Fakat birisinin kuvvetle konuştuğunu yahut bir tarafın daha ağır bastığını görünce, diğer tarafın da kolayca o tarafa kaydığı görülüyordu.

                "Peygamberimiz sağdır" diyenlere, "O halde hangi şehirde oturur?" diye sordum. Cevaplar tekrar karıştı. O’nu İstanbul’da, Şam’da yahut Mekke’de yaşatanlar oldu. Hiçbir yer tayin edemeyenler daha çoktu.

                "Peygamberimiz ölmüştür" diyenlere de "Ne zaman ölmüştür?" denildiği zaman bu sefer onlar şaşırdılar. Yüz sene önce, beş yüz sene önce, bin sene önce diye gelişigüzel cevaplar verenler oluyordu. Fakat çoğu vakit tayin edemiyordu.

                Dinimizin adı ve peygamberimiz bilinmediği gibi, din ilkelerini ve ibadetleri doğru dürüst bilen kimse de çıkmadı. Ezan dinlemişlerdi. Fakat ezan okumayı bilen yoktu. Namaz kılan bir iki kişi çıktı. Onlar da namaz surelerini yanlışsız okuyamadı. Daha garibi, niçin namaz kıldıklarını bir türlü anlatamadılar.

                Bu bölük, o zamanki milletin bir parçasıydı. Hepsi Anadolu köylüleriydi. Biz Anadolu köylüsünü dindar, mutaassıp bilirdik. Halbuki bu gördüklerim sadece cahildiler.

                Fakat asıl şaşkınlığım ikinci derste oldu. Bu askerler yalnız hangi dinden olduklarını değil, hangi milletten olduklarını da bilmiyorlardı:

                "Biz hangi milletteniz?" deyince her kafadan bir ses çıktı:

                "Biz Türk değil miyiz?" deyince de hemen, "Estağfurullah" diye karşılık verdiler.

                Türklüğü kabul etmiyorlardı. Halbuki biz "Türk"tük. Bu ordu Türk ordusu idi. Ama onlara göre Türk demek, Kızılbaş demekti.
                Kızılbaşlığın ise ne olduğu bilinmiyordu. Ama onu herhalde kötü bir şey sayıyorlardı.

                Dininde, milliyetinde birleşmiş olmayan bu bölük, dersler ilerledikçe görüldü ki, devletin şeklini, adını, padişahın adını, devletin merkezini, başkumandanı ve onun vekilini de bilmemektedir.

                Hele iş vatan bahsine dönünce, büsbütün karıştı. Kısacası, vatanımızın neresi olduğunu bilen yoktu. Yahut da bütün bilgiler; belirsiz, köksüz, şekilsiz ve yanlıştı.”

                E Çevrimdışı
                E Çevrimdışı
                DüşünürEfruhte
                13 Kas 2023 11:52 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
                #5

                @Sputnik aynı ülkemizin günümüzdeki durumuna benziyor. Ne acı .

                Karışıklıkların içinde dahi birbirine bağlı anlamlı güzellikler vardır.

                1 Cevap Son cevap
                0
                • K Çevrimdışı
                  K Çevrimdışı
                  Ordinaryuskereste
                  13 Kas 2023 17:25 tarihinde yazdı Son düzenleyen: kereste
                  #6

                  Osmanlı da olsa, Fişmanlı da olsa, insanların inancı kendi özelinde kalmalıdır. Bir asker dinini bilse de olur, bilmese de olur. Önemli olan yeri geldi mi bu memleketi nasıl savunacağını bilmeli.

                  Din mevzusu ise farklı, her(!) din pekâla en ucra köşesine kadar irdelenebilmeli ve eleştirilebilmelidir, çünkü insanların hayatına etkisi var.

                  Soru şu olmalı aslında: Bir millet dini ile mi yoksa kültürü ve dünyaya bıraktığı kalıcı eserlerle mi öne çıkmalı?
                  Benim açıdan durum belli.

                  Turpinen, şalgaminen devlet yönetilmez. Adaletinen, hukukinen yönetilir.

                  1 Cevap Son cevap
                  0
                  • phiP Çevrimdışı
                    phiP Çevrimdışı
                    Guruphi
                    15 Kas 2023 04:51 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
                    #7

                    Devsirme askerlerden ne bekliyorsunuz ki 🙂 ne tesaduf hristiyanim yada yahudiyim diyen cikmamis 🙂 ama alevi suni safi kavrami konusulmus..

                    Osmanli doneminde cahiliyet vardi tabii ki bu hem genel kultur hem din alaninda da etkilerini gosterdi. Kulaktan dolma, amiyane bilgiler ile dini de devsirdiler zaten.

                    Söz uçar, yazı kalır. ✌(◕‿-)✌

                    S 2 Cevap Son cevap 15 Kas 2023 13:40
                    0
                    • phiP phi
                      15 Kas 2023 04:51

                      Devsirme askerlerden ne bekliyorsunuz ki 🙂 ne tesaduf hristiyanim yada yahudiyim diyen cikmamis 🙂 ama alevi suni safi kavrami konusulmus..

                      Osmanli doneminde cahiliyet vardi tabii ki bu hem genel kultur hem din alaninda da etkilerini gosterdi. Kulaktan dolma, amiyane bilgiler ile dini de devsirdiler zaten.

                      S Çevrimdışı
                      S Çevrimdışı
                      DüşünürSputnik
                      15 Kas 2023 13:40 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
                      #8

                      @phi Devşirme sistemi 17.yüzyılda kaldırıldı diye biliyorum. Burada ki bahsedilen olay birinci dünya savaşı sırasında yaşanmış.

                      1 Cevap Son cevap
                      0
                      • phiP phi
                        15 Kas 2023 04:51

                        Devsirme askerlerden ne bekliyorsunuz ki 🙂 ne tesaduf hristiyanim yada yahudiyim diyen cikmamis 🙂 ama alevi suni safi kavrami konusulmus..

                        Osmanli doneminde cahiliyet vardi tabii ki bu hem genel kultur hem din alaninda da etkilerini gosterdi. Kulaktan dolma, amiyane bilgiler ile dini de devsirdiler zaten.

                        S Çevrimdışı
                        S Çevrimdışı
                        DüşünürSputnik
                        15 Kas 2023 13:41 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
                        #9

                        @phi, içinde söyledi: Osmanlı askerlerine sorulan sorular ve şaşırtan cevaplar

                        Osmanli doneminde cahiliyet vardi tabii ki bu hem genel kultur hem din alaninda da etkilerini gosterdi. Kulaktan dolma, amiyane bilgiler ile dini de devsirdiler zaten.

                        Okuma yazma bilmeyen veziriazam bile vardı. İkinci Ahmet döneminde olması lazım.

                        1 Cevap Son cevap
                        0

                        Cevap
                        • Yeni başlık oluşturarak cevapla
                        Cevaplamak için giriş yapın
                        • En eskiden en yeniye
                        • En yeniden en eskiye
                        • En çok oylanan

                        1/9

                        13 Kas 2023 06:43


                        © 2021-2025 efelsefe.com
                        İzinler Kurallar
                        • Giriş

                        • Hesabınız yok mu? Kayıt Ol

                        • Aramak için giriş yapın veya kaydolun
                        1 - 9
                        • İlk ileti
                          1/9
                          Son ileti
                        0
                        • Kategoriler
                          • All Categories
                          • Individual Categories
                        • World
                        • Güncel
                        • Popüler
                        • Kullanıcılar
                        • Gruplar