Biraz da gülelim :)
-
Espriler müthiş. Yalnız Fransız ihtilali hakkında bir söz etmek isterim. İhtilal mahkemesi kimyanın babası sayılan Lavoisier'i devrimin bilime ihtiyacı olmadığı gerekçesi ile giyotine göndermiştir.
Lavoisier bir dostuna kesik başına seslenmesini vasiyet etmiştir. Bedeninden ayrı başının çağrıyı duyup duymayacağını merak ediyordu. Bilimsel merak! Can vereceği umurunda değildi. Rivayete göre dostu kesik başı sepetten alıp seslenince kesik baş gözlerini açmış. Bu da kara mizah olsun.
-
@kereste, içinde söyledi: Biraz da gülelim
İslam´da romantizm...
Aptes almada değil de bozmada sıra beklemek kavgaya neden olabilir
-
Duayla gelirmiş...miş.
Bekleyen derviş, kafayı yemiş. -
Aslında ağlanacak bir durum ancak yine de gevrek gevrek gülelim ki keyfimiz bozulmasın. Hani umut tükenmez derler ya, az da olsa hâlâ ümitliyim.
-
-
-
Yıl 2090: Kraliçe üçüncü elizabeth dönemi başladı.
-
Konyalı bilim adamlarının yaptığı uçan tank...
-
@Sputnik
Bir kadının kraliçe olması mümkün değil, çünkü İslam´da önce erkek gelir. Erkekler bir bakıma seçilmis cins diyebiliriz. Kadın erkeğine karşı itaatkâr olmalı. Bu dediklerim İslam şeriatına göre kanun hükmündedir. -
Şeriat derken, yıllar evvel tesettürlü iki kadının spagetti yerken çekilmiş olan resmi aklıma geldi. O resmi bulamadım, bununla yetinin...
Dipnot:
Yanında kaşık var, yine de elle yemeyi tercih ediyor. Hani temizlik imandan dı? -
@kereste, içinde söyledi: Biraz da gülelim
Şeriat derken, yıllar evvel tesettürlü iki kadının spagetti yerken çekilmiş olan resmi aklıma geldi. O resmi bulamadım, bununla yetinin...
Dipnot:
Yanında kaşık var, yine de elle yemeyi tercih ediyor. Hani temizlik imandan dı?Elle yemek sünnet.
Hz.Muhammed elle yemek yiyormuş.
Bende seviyorum ekmeği elimle banarak yemeyi. -
@TENTEN
Haklısın. Muhammed´in her şeyini kopya etmek sünnet oluyor. Sakalından tut, kılık kıyafetine kadar her şeyini. İşın garip bir yanı var. Orta Doğu´da su öyle her yerde bulunmaz. Nehirler, çaylar, dereler de pek nadirdir orada.
Haliyle temizlik hususu bir hayli sıkıntılıdır o diyarda. Aklıma Gazali´nin şu meşhur 3 taş temizlenme faslı geldi, iyi mi! -
Bazı Müslümanlar İslam´la ilgili şeylerin esprisine dahi tahammülü yok. Hep somurtup duruyorlar, halbuki taptıkları tanrı kıs kıs gülüyordur kimbilir.
Hrıstiyanlar ise bu ilkel seviyeyi çoktaaan geçtiler, çünkü onlar gülümsemeyi tercih ediyorlar. Bugünden itibaren Hrıstiyan ağılıklı esprileri iliştireceğim...
-
Bilinçli Hrıstiyanlar...
-
Ateistlerin Tanrı ile imtihanı
Soru: Ateistler neden hep böyle sıkıcı oluyorlar?
Cevap: Sürekli Tanrının üzerine konuştukları için!Soru: Ateistlerin hepsi neden cennete gidecekler?
Cevap: Çünkü sadece onlar ciddi bir şekilde Tanrı ile uğraştıkları için!Soru: İktidarsız Ateistler neden hiç Viagra kullanmazlar?
Cavap: Tekrar dirilişe inanmadıkları için! -
Bunu ilâh tapanlara armağan ediyorum:
Eğer birisi, karanlık bir yerde gözü kapalı bir șekilde bir kara kediyi arıyorsa, buna Fizik denir.
Eğer birisi, karanlık bir yerde gözü kapalı bir șekilde orada olmayan bir kara kediyi arıyorsa, buna Felsefe denir.
Eğer birisi, karanlık bir yerde gözü kapalı bir șekilde orada olmayan bir kara kediyi arıyorsa ve "Yașasın, onu buldum!" diyorsa, buna İlâhiyat denir.
-
Bu şirin fıkrayı ha bire somurtanlara hediye ediyorum:
Atın cehenneme
Melekler adamın birini cehenneme götürürken, adam bağırmış:
"Yahu ben bir keresinde dilenciye 100 Lira vermiştim! Lütfen beni cennete atın!"
Melekler defterlere tekrar bakmışlar, adam haklı. "Biz en iyisi mi baş meleğe bir danışalım", demişler.
Baş melek düşünmüş, taşınmış ve demiş ki: "Verin onun 100 Lirasını ve sonra atın cehenneme!"
-
Khuśāmad (Dalkavukluk) şiirinin 2. kıtası şöyle:
Pohpohla, eğer bir isteğin var ise,
pohpohla, olmasa da,
pohpohla, peygamberi, azizleri ve tanrıyı,
pohpohla, işine gelen herkesi.Şu da nakaratı:
Dalkavuklara bütün dünya eğimli.
Dalkavuklara tanrı bile eğimli.‚Nazīr’ Akbarābādī (1740–1830)
-
Ebedi cennet hayatı
Bizim Temel´in köyü olan Temelköy´de feci bir trafik kazası meydana gelir ve nikăhlanmaya giden gelin ile damat olay yerinde hayatını kaybeder. İkisi de cennete vardıklarında, yarım kalan nikahlarının orada tamamlanmasını rica ederler, çünkü delicesine birbirlerine aşık olmuşlardı. Mălum tanrı biraz düşünür ve onay verir ancak bir süre beklemeleri gerektiğini onlara iletir. Aradan 1 sene, 10 sene, 50 sene geçmesine rağmen mălum tanrıdan ses seda gelmez. Nihayet 100 sene sonra mălum tanrı ikisini de huzuruna çağırır ve bir imamın önünde nikăhları kıyılır.
İlk başlarda ikisi de çok mutluydu ancak zamanla birbirlerine olan aşkları sönmeye başlar. Aşağı yukarı 20 sene sonra ebediyen bir arada yaşayamayacaklarına karar verirler. Yine mălum tanrının huzuruna çıkarlar ve derler ki: "Ebediyen birbirimizi seveceğimizi ve mutlu olacağımızı zannetmiştik. Ancak çok yanılmışız ve aşılması güç farklılıklarımız olduğuna kanaat getirdik. Hemen tekrar boşanmamız mümkün mü?"
"Benimle dalga mı geçiyorsunuz?" diye çıkışır malum tanrı ve söylenmeye devam eder "Sırf siz mutlu olasınız diye, bir tane imamı buraya getirebilmek için 100 sene uğraştım. Bir tane boşanma avukatını buraya getirebilmem en az o kadar sürer."
-
Homo Sapiens
İki gezegen tesadüfen karşılaşır.
Berideki diğerine: "Hay aksi, hiiç iyi değilim!"
Diğeri: "Neyin var senin?"
Berideki: "Hiç sorma, zannedersem Homo Sapiens..."
Diğeri: "Heeç tasalanma; bende de vardı ve zamanla kendi kendine yok oldular!"