Tebliğ ne demektir?

[hulk]

Teblîğ, İslâm dînini ve onun esaslarını anlatarak, insanların bu emirler istikâmetinde yaşamalarını sağlamaya çalışmaktır. En meşhur tâbiriyle teblîğ “emr-i bi’l-ma’rûf, nehy-i ani’l-münker: İyi ve güzel olanı emretmek, kötü ve çirkin olan şeyden menetmek” diye bilinmektedir.

FARZ MIDIR?

“Sizden hayra dâvet eden, iyiliği emredip kötülükten sakındıran bir topluluk bulunsun! İşte onlar gerçekten felâha erenlerdir.” (Âl-i İmrân, 104)

“Siz, insanlığın (iyiliği) için çıkarılmış en hayırlı bir ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülükten sakındırırsınız.” (Âl-i İmrân, 110)

“Bizden bir şey işitip, onu aynen başkalarına ulaştıran kimsenin Allâh yüzünü ak etsin! Kendisine bilgi ulaştırılan nice kimseler vardır ki, o bilgiyi bizzat işitenden daha iyi anlar ve tatbîk eder.” (Tirmizî, İlim, 7)

“Allâh’a yemin ederim ki, Cenâb-ı Hakk’ın senin vâsıtanla bir tek kişiyi hidâyete kavuşturması, (en kıymetli dünyâ nîmeti sayılan) kızıl develere sâhip olmandan daha hayırlıdır.” (Buhârî, Ashâbu’n-Nebî, 9)

“Hidâyete dâvet eden kimseye, kendisine tâbî olanların sevâbı kadar sevap verilir. Bu onların sevaplarından da bir şey eksiltmez.” (Müslim, İlim, 16)

TEBLİĞ VAZİFESİ(pAZARLAMA)

Teblîğ vazîfesini hakkıyla îfâ eden kimsenin kazancı, dünyânın en kıymetli hazînelerinden daha üstün iken, bu vazîfenin ihmâli bütün bir cemiyeti helâke sürükleyecek kadar vahim netîceler doğurur.

Allâh Resûlü’nün bu husustaki îkâzı, son derece dikkate şâyandır:

“Bana hayat bahşeden Allâh’a yemin ederim ki, siz ya iyiliği emreder kötülükten nehyedersiniz ya da Allâh kendi katından üzerinize bir azap gönderir de o zaman duâ edersiniz, fakat duânız kabûl edilmez.” (Tirmizî, Fiten, 9)

[hulk]

Demek ki neymiş?

Müslümler dinlerini pazarlamak, satmak(dincilik yapmak) zorundaymış. Bu onlara farzmış.

Dindar dinci olmak, laikliğe karşı olmak zorundadır. Bu ona farzdır. Siz bakmayın aksini iddia eden sözde Atatürkçü laikdinci geçinenlere... Ya laiksindir. Ya değilsinindir. İkisi bi arada olmaz. Terz mıknatızlanma yapar mapar ne me lazım... Siz işinizi sağlama alın, kimseye(laikdincilere) kanmayın, inancınız gereği ahiretinizi yakmayın gari...

[Efruhte]

Pazarlama, satmaya calisma ancak dinsizlerin işi olsa gerek. İslamiyet'i ve dinleri karalayarak dinsizliği pazarlama ve satma uğraşı sizlerin işi.
İyi okuyun !
İyi anlayın

Tebliğ, kelime manasıyla “bildirme, duyurma, haber verme” manasına gelir.
(Alinti)

[Eski Kullanıcı]

@Efruhte reklamı yapılan herşey pazarlamadır. En çok reklamı yapılan şey de dindir

[hulk]

Tebliğciliğin bir diğer adıda misyonerliktir.
İSlam, Hrsitiyanlık gibi ibrahimi dinler misyonerliğe(pazarlamaya) müsaitken. Musevilikte bu mümkün değildir. İsrail' li ana babadan doğmayanın yahudi dinine girmesi mümkün değildir. Bu sebeptendir ki museviye dinci diyemeyiz.

[Eski Kullanıcı]

@Efruhte ama sözlükte anlatıdığı gibi uygulanmıyor. Bildirme bir kere yada iki kere yapılır. On bin kere yapılan bildiriye reklam pazarlama yada dikte etme zorbalık yapma denir.

[kereste]

Kısa ve öz: Tebliğ, dinleri güzelleme sanatıdır. Hrıstiyanlık ve İslam´da bir hayli yaygındır.

[hulk]

@kereste
Sanat(!) derken? mügalata olmasın o?

Bir forumdaş her dindarın dinci olduğunu kabul etmiyor. Dinci siyasilerin malı götürenleri ile diğer dincileri(dindar) karıştırdığımı iddia ediyor. Dinciliği malı götürenlerden ibaret sanıyor. Yanlışsam düzelt lütfen... Ben yanlışlanmaya açık bir insanım. Her türlü bilimselim...

[kereste]

@hulk , elbette sanat.
Çünkü her dindar, dinini şirin bir şekilde kötü yanlarına heeç değinmeden anlatamaz. Nasıl ki bir Türkücü kulağa hoş gelecek şekilde sanatını icra ediyorsa, tebliği çok güzel bir şekilde yapan dindarlar vardır. Hele ki sesi de güzel ve ağlamaklı ise, mışıl mışıl uyutur(!) insanı.