Öylesine Konuşmalar 4. sayfa
-
Herkes aynı pencereden, aynı manzaraya baksa bile gördükleri, bildikleri aynı değildir. Dışına bakarsın ama ne bulursan içinde bulursun.
-
İnsan, nefsini sever. Nefsinin başına kötlüük gelmesinden korkar, çekinir.
Nefsini tatmin edecek bir ödül onun için çok önemlidir.
Cennet ve cehennem insanoğlunun nefsinin tatmini.
Cennet insanoğluna bir ödül (nefsine hoşnut gelen)
Dünyada yasaklanan haram kılınan ne varsa insanoğlunun menfaatine haram . Bu haramlara yaklaşıp kendi nefsine zülmetmesin diye cehennem ile nefsi korkutularak güzele doğru yönelmesi istenilir.
Doğrusu bu yücelik, büyüklük karşısında irkilmemek mümkün değil.
Alllahüekber ! -
İnsan, neye odaklanırsa onu görür ve o şekilde düşüncesini geliştirir. Misal, odada bir masa vardır. Masanın üzerinde karışık ve farklı cisimler. Masanın yanında iki sandalye biri masanın içine doğru girmiş diğeri ise çıkık durumda.
Odaya giren kişi bütün hepsini aynı anda bütün detaylarıyla göremez ve bilemez. En çok dikkatini çeken ne ise ona yönelir. Ve daha önce bildiği öğretilmiş olana eğilim gösterir. Her insanın odadaki durumu aynıdır. Duygu durumu da gördükleri ve bildikleri kadarıyla ibaretBazen tek bir detaya odaklanıp, diğer detayları yok sayabiliyor da. Mesala sadece tek bir sandalyeye odaklanıp, masayı, masanın üzerindekileri ve diğer sandalyeyi yok sayabilir. Bunlardan birinin var olduğunu söyleyene saçmalıyor şeklinde yaklaşabilir.
Duygu durumu da felsefik düşünceye bağımlı olarak değişebilir. -
Ne tuhaf ! Ahlaksızların gündem olup konuşulduğu kadar, ahlaklı insanlar konuşulmaz. Oysa toplum en çok reklamı yapılana, en çok gündem konusu olana sempati duyar.
Keşke ahlaksız davranışları anlatıp reklamını yapmak yerine, ahlaklı erdemli insanlardan bahsedip onların reklamını yapsalar.
-
Söz, anlaşıldığı yüreklerde hayat bulur.
-
İnsan, neye odaklanırsa onu görür ve o şekilde düşüncesini geliştirir. Misal, odada bir masa vardır. Masanın üzerinde karışık ve farklı cisimler. Masanın yanında iki sandalye biri masanın içine doğru girmiş diğeri ise çıkık durumda.
Odaya giren kişi bütün hepsini aynı anda bütün detaylarıyla göremez ve bilemez. En çok dikkatini çeken ne ise ona yönelir. Ve daha önce bildiği öğretilmiş olana eğilim gösterir. Her insanın odadaki durumu aynıdır. Duygu durumu da gördükleri ve bildikleri kadarıyla ibaretBazen tek bir detaya odaklanıp, diğer detayları yok sayabiliyor da. Mesala sadece tek bir sandalyeye odaklanıp, masayı, masanın üzerindekileri ve diğer sandalyeyi yok sayabilir. Bunlardan birinin var olduğunu söyleyene saçmalıyor şeklinde yaklaşabilir.
Duygu durumu da felsefik düşünceye bağımlı olarak değişebilir., içinde söyledi: Öylesine Konuşmalar 4. sayfa
İnsan, neye odaklanırsa onu görür ve o şekilde düşüncesini geliştirir. Misal, odada bir masa vardır. Masanın üzerinde karışık ve farklı cisimler. Masanın yanında iki sandalye biri masanın içine doğru girmiş diğeri ise çıkık durumda.
Odaya giren kişi bütün hepsini aynı anda bütün detaylarıyla göremez ve bilemez. En çok dikkatini çeken ne ise ona yönelir. Ve daha önce bildiği öğretilmiş olana eğilim gösterir. Her insanın odadaki durumu aynıdır. Duygu durumu da gördükleri ve bildikleri kadarıyla ibaretBazen tek bir detaya odaklanıp, diğer detayları yok sayabiliyor da. Mesala sadece tek bir sandalyeye odaklanıp, masayı, masanın üzerindekileri ve diğer sandalyeyi yok sayabilir. Bunlardan birinin var olduğunu söyleyene saçmalıyor şeklinde yaklaşabilir.
Duygu durumu da felsefik düşünceye bağımlı olarak değişebilir.Odaklandığı şekilde gören birinin kanıtı da odaklandığından farklı değildir.
Mesala inananlar ruh der. Bedendeki organların aynı olmasına rağmen, aynı işleyişte bulunamamasına gözle görülen bir kanıt bulunamamıştır. Bir hastalığın hiçbir belirtisi olmadan ani gelen bir ölümde ne bir mikrop, ne bir kaza, ne de başka bir şey. Tüm organ herşeyiyle sağlıklı bir şekilde yerinde dururken niçin tüm foksiyonlarını yitirir. Dışarıdan giren ne bir madde vardır ne de bedenden çıkan bir madde. Gözle görülür hiçbir şey yoktur. Sadece göz ve dokunmaya odaklanmış biri için bu durumun kanıtı yoktur.