Arthur Schopenhauer'in Sarkacı
-
‘’Hayat bir sarkaç gibidir. Sağdan sola, soldan sağa salınır. Istıraptan can sıkıntısına ve can sıkıntısından ıstıraba doğru salınır.”
Kötümser felsefenin gurusu olan Arthur Schopenhauer’in bu kült sözleri üzerine temellendirilen varoluşun mutsuzluk söylemi, Stoacı, Spinozacı ve Epikürcü gibi, mutluluğu ve yaşam sevincini temel almış olan mutluluk felsefelerine rağmen kendisinden sonra gelen ünlü düşünürleri etkisi altına almıştır.
Schopenhauer'in sarkacı, filozof Arthur Schopenhauer'in hayatın doğasına dair yaptığı bir metafordur aslında. Ona göre, yaşam bir sarkaç gibi iki uç arasında gidip gelir: bir uçta sıkıntı, diğer uçta ise ızdırap vardır. Mutluluk ise, bu iki uç arasında hareket ederken yaşanan kısa anlardan ibarettir. Diğer bir deyişle, Schopenhauer, insanların bir hedefe ulaşmak için çaba sarf ettiğini, ancak hedefe ulaştıktan sonra sıkıntıya kapıldığını belirtir. Bu döngü, daha iyisini arama isteğiyle devam eder. Hayatın anlamı, bu mücadele anlarında ve sarkacın tam ortasındaki küçük mutluluk anlarını yakalamakta gizlidir aslında...
Schopenhauer’e göre ıstırap ile can sıkıntısı arasında gidip gelen insan bu gizemli güçlerin bilinçsiz oyuncağı olarak yaşamaya çalışmaktadır. Hiçliğin ıstırabı ile varlığın boşluğunun can sıkıntısı ile baş etmek pek mümkün değil şüphesiz.
Tüm bu mümkünsüzlüğe rağmen sorunun çözümünü en sevdiklerimden Nietzsche vermiştir belki de:
"Yeni değerlerle hayatını özgürleştirdikten sonra onu olduğu gibi kabul edeceksin. Mutluluk, mutsuzluk, ıstırap , can sıkıntısı ve sevinç birbirlerinden ayrılamayan metafizik güçler olduğuna göre , sana kalan, düşünsel evrimini yaptıktan sonra hayatını, kaderini sevmen olacak."
Sevgiyle...