İçeriğe atla
  • Kategoriler
    • All Categories
    • Individual Categories
    • Tartışma
      • Serbest Kürsü
      • Sizin Köşeniz
      • Eğlence & Oyun
    • Felsefe
      • Felsefe Tarihi
      • Felsefe Okulu
      • Filozoflar
      • Felsefe Sözlüğü
    • Soru & Cevap
      • Din & İnanç
        • Astroloji
        • Mitoloji
        • Spiritüel Hayat
        • Anadolu
        • Orta Doğu
        • Hint
        • Uzak Doğu
        • Yeni
      • Genel Alanlar
        • Sosyoloji
        • Psikoloji
        • Tarih & Edebiyat
        • Bilim & Teknoloji
        • Kültür & Sanat
      • Duyuru & Destek
      • World
      • Güncel
      • Popüler
      • Kullanıcılar
      • Gruplar
      Daralt
      Marka Logo efelsefe
      Düşünce, eleştiri ve paylaşım platformu
      • Kurallar
        • Light
        • Cloudy
        • Dim
        • Dark
      1. Ana Sayfa
      2. Din & İnanç
      3. AYET, AYET KUL OLMAK..

      AYET, AYET KUL OLMAK..

      Konu Zamanlandı Sabitlendi Kilitli Taşındı Din & İnanç
      3 İleti 3 Yayımlayıcılar 124 Bakış
      • En eskiden en yeniye
      • En yeniden en eskiye
      • En çok oylanan
      Cevap
      • Yeni başlık oluşturarak cevapla
      Cevaplamak için giriş yapın
      Bu başlık silindi. Sadece başlık düzenleme yetkisi olan kullanıcılar görebilir.
      • M Çevrimdışı
        M Çevrimdışı
        Mertaşkın
        14 Şub 2022 15:04 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
        #1

        ✍Hz. Ali’nin küçük oğlu Hz. Hüseyin, bir gün ziyaretine gelen bazı zevat ile bir arada yemek yiyordu.
        Kölesi, yemek getirirken kaza ile yemek kabını Hz. Hü­seyin’in üzerine döktü. Hz. Hüseyin bir anda öfkelenip kö­leye dik dik baktı. Bunu gören köle:
        “Takva sahipleri öfkelerini yutanlardır” mealindeki âye­ti okuyunca Hz. Hüseyin’in sinirleri gevşedi ve:
        “Öfkemi yuttum” dedi.

        Bunun üzerine köle, âyetin devamını okudu: “Onlar insanların kusurlarını affedenlerdir.” Hz. Hüseyin,
        “Kusurunu affettim” karşılığını verdi. Köle, âyetin sonunu da okudu:
        “Allah, iyilik yapanları sever.”

        Hz. Hüseyin, “İyilik olarak seni âzâd ediyorum, artık hür ve serbestsin” dedi.
        Köle son derece sevindi ve mutlu oldu.

        Hz. Hüseyin, yanındaki misafirlerine, bu vesileyle her­kese ders olacak şu açıklamayı yaptı:
        “Gördünüz, Allah’ın kitabından bir âyet bilmesi ve ye­rinde okuması onun, hem cezadan kurtulmasına, hem de hürriyetine kavuşmasına neden oldu. Sizler ve bizler de Allah’ın kitabından ne kadar çok şey öğrenir ve uygularsak o kadar hür yaşar; nefsimizin ve dünyanın esaretinden kurtuluruz. Ayrıca Allah bizi o kadar mükafatlandırır.”
        Evet, Allah’a hakkıyla kul olmak, insanı bütün maddî şeylerin tutsaklığından kurtarır ve Kur’ân’ın saadet ikli­minde daha özgür yaşamamıza neden olur.

        ✍Ali imran 134.ayet : O takvâ sahipleri ki, bollukta da, darlıkta da Allah için harcarlar, öfkelerini yutarlar, insanların kusurlarını bağışlarlar. Allah ise iyilik yapanları sever.
        AYET, AYET KUL OLMAK.
        ✍Hz. Ali’nin küçük oğlu Hz. Hüseyin, bir gün ziyaretine gelen bazı zevat ile bir arada yemek yiyordu.
        Kölesi, yemek getirirken kaza ile yemek kabını Hz. Hü­seyin’in üzerine döktü. Hz. Hüseyin bir anda öfkelenip kö­leye dik dik baktı. Bunu gören köle:
        “Takva sahipleri öfkelerini yutanlardır” mealindeki âye­ti okuyunca Hz. Hüseyin’in sinirleri gevşedi ve:
        “Öfkemi yuttum” dedi.

        Bunun üzerine köle, âyetin devamını okudu: “Onlar insanların kusurlarını affedenlerdir.” Hz. Hüseyin,
        “Kusurunu affettim” karşılığını verdi. Köle, âyetin sonunu da okudu:
        “Allah, iyilik yapanları sever.”

        Hz. Hüseyin, “İyilik olarak seni âzâd ediyorum, artık hür ve serbestsin” dedi.
        Köle son derece sevindi ve mutlu oldu.

        Hz. Hüseyin, yanındaki misafirlerine, bu vesileyle her­kese ders olacak şu açıklamayı yaptı:
        “Gördünüz, Allah’ın kitabından bir âyet bilmesi ve ye­rinde okuması onun, hem cezadan kurtulmasına, hem de hürriyetine kavuşmasına neden oldu. Sizler ve bizler de Allah’ın kitabından ne kadar çok şey öğrenir ve uygularsak o kadar hür yaşar; nefsimizin ve dünyanın esaretinden kurtuluruz. Ayrıca Allah bizi o kadar mükafatlandırır.”

        Evet, Allah’a hakkıyla kul olmak, insanı bütün maddî şeylerin tutsaklığından kurtarır ve Kur’ân’ın saadet ikli­minde daha özgür yaşamamıza neden olur.

        ✍Ali imran 134.ayet : O takvâ sahipleri ki, bollukta da, darlıkta da Allah için harcarlar, öfkelerini yutarlar, insanların kusurlarını bağışlarlar.

        Allah ise iyilik yapanları sever..

        Korku sevginin yokluğudur..

        ? 1 Cevap Son cevap 16 Ara 2022 16:14
        3
        • P phi bu başlığı 1 Mar 2022 17:11 tarihinde Din & İnanç bölümünden taşıdı
        • P phi bu başlığı 1 Mar 2022 17:12 tarihinde Uzak Doğu bölümünden taşıdı
        • M Mertaşkın
          14 Şub 2022 15:04

          ✍Hz. Ali’nin küçük oğlu Hz. Hüseyin, bir gün ziyaretine gelen bazı zevat ile bir arada yemek yiyordu.
          Kölesi, yemek getirirken kaza ile yemek kabını Hz. Hü­seyin’in üzerine döktü. Hz. Hüseyin bir anda öfkelenip kö­leye dik dik baktı. Bunu gören köle:
          “Takva sahipleri öfkelerini yutanlardır” mealindeki âye­ti okuyunca Hz. Hüseyin’in sinirleri gevşedi ve:
          “Öfkemi yuttum” dedi.

          Bunun üzerine köle, âyetin devamını okudu: “Onlar insanların kusurlarını affedenlerdir.” Hz. Hüseyin,
          “Kusurunu affettim” karşılığını verdi. Köle, âyetin sonunu da okudu:
          “Allah, iyilik yapanları sever.”

          Hz. Hüseyin, “İyilik olarak seni âzâd ediyorum, artık hür ve serbestsin” dedi.
          Köle son derece sevindi ve mutlu oldu.

          Hz. Hüseyin, yanındaki misafirlerine, bu vesileyle her­kese ders olacak şu açıklamayı yaptı:
          “Gördünüz, Allah’ın kitabından bir âyet bilmesi ve ye­rinde okuması onun, hem cezadan kurtulmasına, hem de hürriyetine kavuşmasına neden oldu. Sizler ve bizler de Allah’ın kitabından ne kadar çok şey öğrenir ve uygularsak o kadar hür yaşar; nefsimizin ve dünyanın esaretinden kurtuluruz. Ayrıca Allah bizi o kadar mükafatlandırır.”
          Evet, Allah’a hakkıyla kul olmak, insanı bütün maddî şeylerin tutsaklığından kurtarır ve Kur’ân’ın saadet ikli­minde daha özgür yaşamamıza neden olur.

          ✍Ali imran 134.ayet : O takvâ sahipleri ki, bollukta da, darlıkta da Allah için harcarlar, öfkelerini yutarlar, insanların kusurlarını bağışlarlar. Allah ise iyilik yapanları sever.
          AYET, AYET KUL OLMAK.
          ✍Hz. Ali’nin küçük oğlu Hz. Hüseyin, bir gün ziyaretine gelen bazı zevat ile bir arada yemek yiyordu.
          Kölesi, yemek getirirken kaza ile yemek kabını Hz. Hü­seyin’in üzerine döktü. Hz. Hüseyin bir anda öfkelenip kö­leye dik dik baktı. Bunu gören köle:
          “Takva sahipleri öfkelerini yutanlardır” mealindeki âye­ti okuyunca Hz. Hüseyin’in sinirleri gevşedi ve:
          “Öfkemi yuttum” dedi.

          Bunun üzerine köle, âyetin devamını okudu: “Onlar insanların kusurlarını affedenlerdir.” Hz. Hüseyin,
          “Kusurunu affettim” karşılığını verdi. Köle, âyetin sonunu da okudu:
          “Allah, iyilik yapanları sever.”

          Hz. Hüseyin, “İyilik olarak seni âzâd ediyorum, artık hür ve serbestsin” dedi.
          Köle son derece sevindi ve mutlu oldu.

          Hz. Hüseyin, yanındaki misafirlerine, bu vesileyle her­kese ders olacak şu açıklamayı yaptı:
          “Gördünüz, Allah’ın kitabından bir âyet bilmesi ve ye­rinde okuması onun, hem cezadan kurtulmasına, hem de hürriyetine kavuşmasına neden oldu. Sizler ve bizler de Allah’ın kitabından ne kadar çok şey öğrenir ve uygularsak o kadar hür yaşar; nefsimizin ve dünyanın esaretinden kurtuluruz. Ayrıca Allah bizi o kadar mükafatlandırır.”

          Evet, Allah’a hakkıyla kul olmak, insanı bütün maddî şeylerin tutsaklığından kurtarır ve Kur’ân’ın saadet ikli­minde daha özgür yaşamamıza neden olur.

          ✍Ali imran 134.ayet : O takvâ sahipleri ki, bollukta da, darlıkta da Allah için harcarlar, öfkelerini yutarlar, insanların kusurlarını bağışlarlar.

          Allah ise iyilik yapanları sever..

          ? Çevrimdışı
          ? Çevrimdışı
          Eski Kullanıcı
          16 Ara 2022 16:14 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
          #2

          @Mertaşkın

          Çocuklara öğretilen tipik bir din öğretisi vardır. Allah'ın bize ihtiyacı yok , bizim ona ihtiyacımız var çocuğum.

          İhtiyaç yokluktan kaynaklanır veya eksiklikten kaynaklanır. Bizim Allaha ihtiyacımız vardır demek Allah'ın olmadığı eksik bir yer oluşturur. Veya Allah'ın tam kontrol edemediği yada hiç olmadığı eksik bir alan bırakır.

          İşte dinci müslümanların tıkandığı birçok alanlardan biridir.

          Mutlakiyet içermeyen inançlar bu paradokstan uzaktırlar.

          1 Cevap Son cevap
          0
          • D Çevrimdışı
            D Çevrimdışı
            DemoKratos
            18 Ara 2022 05:38 tarihinde yazdı Son düzenleyen:
            #3

            Allah diye bir şeyin olabilmesi için insanların olması şart. Bu nasıl hiç bir şeye muhtaç olmayan bir şey ki insanlar var olamadan var bile olamıyor.

            İnsanlar olmadan bu Allah neyin kimin allahı olacak? Bu nasıl hiç bir şeye muhtaç olmamak?

            Tersine insanların Allah diye bir şeye hiç bir ihtiyacı yoktur. Allah olmasa daha iyi olan bir şeydir hatta. İyi ki Allah diye bir şey yok.

            1 Cevap Son cevap
            0

            Cevap
            • Yeni başlık oluşturarak cevapla
            Cevaplamak için giriş yapın
            • En eskiden en yeniye
            • En yeniden en eskiye
            • En çok oylanan

            1/3

            14 Şub 2022 15:04


            © 2021-2025 efelsefe.com
            Gunaydin Ziyaretçi
            İzinler Kurallar
            • Giriş

            • Hesabınız yok mu? Kayıt Ol

            • Aramak için giriş yapın veya kaydolun
            1 - 3
            • İlk ileti
              1/3
              Son ileti
            0
            • Kategoriler
              • All Categories
              • Individual Categories
            • World
            • Güncel
            • Popüler
            • Kullanıcılar
            • Gruplar