Manifest’e Ağır Sözler: 'Zebani Kılıklı Yaratıklar!'
-
Oktay Saral’dan Manifest’e Ağır Sözler: 'Zebani Kılıklı Yaratıklar!'
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral, konserleri iptal edilen ve haklarında soruşturma açılan kadın müzik grubu Manifest’i sosyal medyadan hedef alarak sert sözlerle eleştirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başdanışmanı Oktay Saral, geçtiğimiz günlerde konserleri iptal edilen ve haklarında soruşturma başlatılan kadın müzik grubu Manifest’i sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla hedef aldı. Saral, grup üyelerinin fotoğraflarını sansürleyerek yayımladığı mesajında, Manifest için ağır ifadeler kullandı. "Ahlâksız, edepsiz, hayasız zebani kılıklı yaratıklar" sözleriyle gruba yüklenen Saral, "Bir daha bu teşhirciliği yapamayacak şekilde haklarında işlem yapılmalıdır" dedi.
SORUŞTURMA BAŞLATILDI
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, kamuoyunda tartışmalara neden olan konser görüntülerine ilişkin "hayasızca hareketler" ve "teşhircilik" suçlamalarıyla resen soruşturma başlattı. Bu adım, sanat özgürlüğü ve ifade hürriyeti konusunda yeni tartışmalar doğurdu.
https://abcgazetesi.com.tr/oktay-saraldan-manifeste-agir-sozler-zebani-kilikli-yaratiklar-838618- Teşhircilik Suretiyle Hayasızca Hareketler Suçu ve Cezası (TCK 225)
Teşhircilik suçu, bir kimsenin cinsel organını veya vücudun diğer cinsel bölgelerini belirli bir kişiye yönelik olmaksızın teşhir etmesi (göstermesi) ile oluşur. Teşhircilik yapma, kanunun madde gerekçesine göre ahlak temizliğine aykırı bir hareket olduğu için cezalandırılmaktadır.
Failin belirli bir kişiye karşı cinsel organını veya vücudun cinsel bölgelerini göstermesi teşhircilik suretiyle hayasızca hareketler suçu olarak değil, cinsel taciz suçu olarak nitelenir. Teşhircilik suçu, fiilin belirsiz sayıdaki kişiye karşı işlenmesi halinde söz konusu olur. Örneğin, cinsel organını camdan göstermek, çıplak bir şekilde sokakta gezmek, parkta cinsel organını teşhir etmek.
Cinsel taciz suçu ile teşhircilik suretiyle hayasızca hareketler suçunun birlikte işlenmesi ihtimali de vardır. Bu durumda TCK m.44’teki fikri içtima kuralları gereği fail, cezası en ağır suçtan dolayı cezalandırılmalıdır. Örneğin, sokakta cinsel organını bir kimseye gösteren kişi hem cinsel taciz suçunu hem de teşhircilik suretiyle hayasızca hareketler suçunu işlemiş olur. Ancak, cinsel taciz suçunun üst sınırının cezası daha ağır olduğu için fail cinsel taciz suçu ile cezalandırılır. Vurgulamak gerekir ki, cinsel taciz suçunun ceza alt sınırı 3 ay, hayasızca hareketler suçunun ceza alt sınırı ise 6 aydır. Bu durumda faile cinsel taciz suçu nedeniyle ceza verilirken hayasızca hareketler suçunun alt sınırı olan 6 aydan daha az bir ceza verilemez. Üst sınır açısından ise cinsel taciz suçunun üst sınırı uygulanır.
Özellikle belirtelim ki; arabada öpüşmek veya sokakta sarılmak gibi fiiller teşhircilik suretiyle hayasızca hareketler suçu olarak değerlendirilemez.
Teşhircilik suretiyle hayasızca hareketler suçunun cezası; 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezasıdır (TCK m.225).
https://barandogan.av.tr/blog/ceza-hukuku/hayasizca-hareketler-sucu-teshircilik-ve-arabada-alenen-cinsel-iliskinin-cezasi-tck.htmlGörüldüğü üzere ortada suç muç yok!
Aksine, Birileri yargıya talimat veriyor. Yani Suçun katmerlisini kendisini devlet sananlar işliyor. Anayasayı resmen ayaklar altına alıyor. Harbiden bu ülkenin cılgı çıktı.Bence Oktay Saral gidip arabistan' da suç duyurusu yapsın. Gerçi oradada dünyaca ünlü kadın starlar rahat rahat teşhir edebiliyor.
bknz; https://www.ensonhaber.com/gundem/dunyaca-unlu-sarkici-jennifer-lopez-suudi-arabistanda-konser-verdi
-
En büyük sorun ne biliyormusun? Oktay Saral!
Bu 'Zebani Kılıklı Yaratıklar!' ın(hakaret) faturasını(dolaylı vergi %70) bana ve tüm vatandaşlara ödeteceksin. İşte 80 milyon vatandaşa en büyük hakarette budur.Nasıl yani?
Babanızın çiftliği ya burası(T.C.). Kafanıza göre onun bunun ticari kazançlarına ket vuruyor, hatta özgürlüklerine, insan haklarına zarar veriyorsunuz!.
Evet bu kişiler uğradıkları maddi-manevi zararları(konser iptal gelirleri, seyahat ögürlüğünün ihlali) bizden talep etmeyecek mi? Edecek. Buradaki mahkemelere talimat verip lehinize karar alınca olay kapanıyor mu? Kapanmıyor!. Anayasa m.90 ; uluslarası sözleşme normları hem bağlayıcı, hemde bizim buradaki kararların üstünde. Dolayısı ile bu hukukdışı muamele elbette uzun vadede daha önceki Türkiye aleyhibe çıkan bir sürü tazminat kararı gibi sana bana fatura edilecek. Ne ala memleket. Sözde zarara yol açan ilgilsine rücu edilir diye bir yasa/kural var. He var sözde. Bugüne kadar hangi kamu görevlisinin yol açtığı zarar veya mahkeme/yargıç/savcı v.s. verdiği yanlış kararların faturasını kendisi ödemiş? Ödememiş. AİHM' de sanırım Rusya' dan sonra en çok mahkumiyeti olan ülkeyiz!. Bu rezalet ötesi bir durumdur.