Paracelsus
-
Bir başka önemli Alman doğa filozofu Paracelsus’tur. Antikitenin büyük hekimi Celsus’tan daha büyük bir hekim olduğunu vurgulamak için kendisine Paracelsus (1493-1541) adını veren Auroleus Phillipus Theophrastus Bombastus ven Hokenheim, tıp ve kimya bilimine katkılarıyla ün kazanmış olan bir doğa filozofudur. O, felsefeyi bir doğa bilgisi olarak anlar; bununla birlikte onda söz konusu doğa bilgisi fantastik bir metafizik, varlıkların bağlantılarını kavrayan esrarlı bir sezgi niteliği kazanır. Paracelsus, insanın mutluluğuna ve refahına katkı yapan tıp bilimini en temel bilim olarak görür. Tıp bilimi gözlem ve deneye bağlıdır; fakat ona göre deneysel yöntem bir başına tıbbı bilim haline getirmez. Deneyimin verilerinin sistematize edilmesi gerekir. Dahası gerçek hekimin felsefe, astroloji ve teoloji benzeri diğer bilim ya da disiplinleri dikkate alması gerekir. Çünkü tıp biliminin kendisini konu aldığı insan canlı doğanın ortasında bulunan, üç ayrı dünyadan pay alan bir varlıktır. O, bedeniyle yeryüzünden veya elementler dünyasından, yıldız görünümüyle gökyüzünden, ölümsüz ruhuyla da manevi ya da ilahi dünyadan pay alır. İnsan şu halde makrokozmosu meydana getiren üç ayrı dünyanın birleştiği yer olarak mikrokozmostur; hekimin bunu hesaba katması gerektiğini öne süren Paracelsus, bu konuda animistik bir anlayış benimsemişti. Paracelsus kendi kendilerine hareket eden bütün cisimlerde ve nesnelerde görünmez etkenlerin işbaşında olduğunu bildiren bu animistik anlayış doğrultusunda, “vulcanus” adını verdiği bir kuvvetin, içkin bir hayati ilkenin bütün evrenin ruhuna yayıldığını öne sürer. Tek tek varlıklarda buna bir de tek varlığın özel ruhu, arkheus katılır. Bu yüzden nerede olayların gidişine müdahale edilmek isteniyorsa, orada bireysel varlığın arkheusunu, yani hayat gücünü bilmek ve kavramak gerekir. Bir insanın sağlam olmasının, onun arkheusunun sağlam işlemesine bağlı olduğunu öne süren Paracelsus’a göre hastalık, arkheusun yabancı bir ruha bağlı olmasından başka bir şey değildi. Bu nedenle hekimin hastalığı karşıt kuvvetlerle değil de hastanın özünü sağlamlaştırmak suretiyle iyileştirmesi gerekir.
Hasta bir organa, ancak onun kendisinden yapılmış bir madde ile yardım edilebilir. Paracelsus, tek tek her unsurunun canlı olduğu, her yanını canlı ruhların sardığı bu dünyada hekimin öncelikle iyi ve kötü ruhları tanıması, iyileri desteklemeyi, kötülerle de savaşmayı öğrenmesi gerektiğini söylüyordu.