İçeriğe atla
  • Kategoriler
    • All Categories
    • Individual Categories
    • Tartışma
      • Serbest Kürsü
      • Sizin Köşeniz
      • Eğlence & Oyun
    • Felsefe
      • Felsefe Tarihi
      • Felsefe Okulu
      • Filozoflar
      • Felsefe Sözlüğü
    • Soru & Cevap
      • Din & İnanç
        • Astroloji
        • Mitoloji
        • Spiritüel Hayat
        • Anadolu
        • Orta Doğu
        • Hint
        • Uzak Doğu
        • Yeni
      • Genel Alanlar
        • Sosyoloji
        • Psikoloji
        • Tarih & Edebiyat
        • Bilim & Teknoloji
        • Kültür & Sanat
      • Duyuru & Destek
      • World
      • Güncel
      • Popüler
      • Kullanıcılar
      • Gruplar
      Daralt
      Marka Logo efelsefe
      Düşünce, eleştiri ve paylaşım platformu
      • Kurallar
        • Light
        • Cloudy
        • Dim
        • Dark
      1. Ana Sayfa
      2. Felsefe
      3. Felsefe Okulu
      4. Tasavvuf
      5. David Hume Din Felsefesi

      David Hume Din Felsefesi

      Konu Zamanlandı Sabitlendi Kilitli Taşındı Tasavvuf
      islam felsefesidin felsefesi
      1 İleti 1 Yayımlayıcılar 88 Bakış
      • En eskiden en yeniye
      • En yeniden en eskiye
      • En çok oylanan
      Cevap
      • Yeni başlık oluşturarak cevapla
      Cevaplamak için giriş yapın
      Bu başlık silindi. Sadece başlık düzenleme yetkisi olan kullanıcılar görebilir.
      • P Çevrimdışı
        P Çevrimdışı
        phi
        13 Mar 2022 19:13 tarihinde yazdı Son düzenleyen: phi
        #1

        Hume din felsefesinde, öncelikle dinin kaynağıyla ilgili açıklamalarda bulunur ve dinin kökeninde, insanın mutluluğu açısından belirleyici olan nedenlerle ilgili bilgisizliği, antropomorfizm eğilimi ve gelecekle, ama özellikle de ölümle ilgili korkular bulunduğunu söyler. Nedenlerden yana bilgisizlik azaldığı ölçüde, dinin etkisi ve gücünün ortadan kalkacağını savunan Hume, bilimsel bilginin olgunlaşmasını ve gelişmesini beklemeden, dine saldırmaya geçer. Bu ise, Hume’un felsefesinin eleştirel boyutunda, sıranın metafizik ve bilimden sonra dine geldiği anlamını taşır. Modern çağın ilk büyük ve en kararlı ateisti olan, genel olarak dinin özel olarak da Hıristiyanlığın insan varlıklarına tarihin akışı içinde büyük zararlar verdiğinin kesinlikle kanıtlanmış olduğuna inanan Hume’a göre, burada sorulması gereken iki temel soru vardır.

        (i) “Tanrının varoluşu kanıtlanabilir mi?”

        (ii) “Onun doğasıyla ilgili olarak bilebileceğimiz bir şeyler var mıdır?”

        Hume bu sorulara olumsuz bir cevap verilmesi durumunda, din ve teolojinin de tıpkı metafizik gibi ateşe atılıp yakılması, yani insanlığın onlardan bir an önce kurtarılması gerektiğini savunur. Verilecek olumlu bir cevabın olmadığından emin olan filozof, önce olumlu cevapları, yani Tanrı delillerini inceler, sonra da ateizmin en büyük argümanlarından birini meydana getiren ünlü “Kötülük Problemi”ni formüle eder.

        Söz uçar, yazı kalır. ✌(◕‿-)✌

        1 Cevap Son cevap
        0

        Cevap
        • Yeni başlık oluşturarak cevapla
        Cevaplamak için giriş yapın
        • En eskiden en yeniye
        • En yeniden en eskiye
        • En çok oylanan

        1/1

        13 Mar 2022 19:13


        © 2021-2025 efelsefe.com
        Gunaydin Ziyaretçi
        İzinler Kurallar
        • Giriş

        • Hesabınız yok mu? Kayıt Ol

        • Aramak için giriş yapın veya kaydolun
        1 - 1
        • İlk ileti
          1/1
          Son ileti
        0
        • Kategoriler
          • All Categories
          • Individual Categories
        • World
        • Güncel
        • Popüler
        • Kullanıcılar
        • Gruplar