Cehalet Hk...
-
Dostlar,
Hep yaptığımızı yapalım ve konuya iki soru ile giriş yapalım...
"Cehalet Nedir? Cehaletin Hakikatini İdrak ne demektir?Biz sözlerimizi yazıya dökmeden iki soruyu hazreti Google ye soralım önce izniniz ile...
1- Cehalet Nedir?
Cehalet, bilgi ve tecrübe eksikliğidir.
"Cahil" kelimesi, habersiz, hatta bilişsel uyumsuzluk ve diğer bilişsel ilişkilerdeki bir kişiyi tanımlayan ve önemli bilgi veya olgulardan habersiz olan bireyleri tanımlayabilen bir sıfattır.
Cehalet üç farklı tipte ortaya çıkabilir: olgusal cehalet (bazı olguların bilgisinin olmaması), nesne cehaleti (bazı nesnelere aşina olmama) ve teknik cehalet (bir şeyin nasıl yapılacağına dair bilgi eksikliği). Diye açıklama yapmış Vikipedi...
Baktığınız da daha bir çok açıklama var ve hepsi de hemen hemen ayni şeyi anlatıyor...2-Cehaletin Hakikati Nedir?
Bu soruyu hazreti Google ye sorduğunuzda ise cevap bulamazsınız...CİM HA LAM/CHL Sembolleri ile gösterilen ve kıraatte cehil/cahil olarak okunan ve yukarıdakine benzer anlamlar ile açıklanmaya çalışılan "CHL" HAKİKATİ GİZLEYENLER anlamındadır...
Yani cahil/cehil bilgisiz değil hakikati gizleyenler demektir, o nedenle zamanının en bilgili insanlarından olan Amr bin Hişam, diğer adıyla Ebu'l-Hakem İslam peygamberi Muhammed tarafından Ebû Cehil /Yani hakikati gizleyenlerin babası olarak adlandırılmıştır...
CEHALETİN HAKİKATİ...
İşte bu anlatımımızdan sonra "Cehaletin Hakikati" üzerinde düşündüğümüzde ortaya "Hakikati Gizleyenler" diye bir gurup çıkıyor ki bütün dini metinlerde bu guruptan bahsediliyor, aynen melekler,şeytanlar,zalimler, inkârcılar gibi...Hakikati Gizleyenler ve onların yolundan gidenlerin yaptığı en önemli eylem ise "bilgiyi saklamak",
Bilgiyi saklamanın en önemli yollarından biriside bizim mükemmeliyetimizdeki özelliklerimizi kullanabiliyor olmak...
Aklımızı-zekamızı ve irademizi sanki kendimiz kullanıyor gibi kullanarak bizi bilgiyi saklamada en büyük eleman olarak kullanıyorlar...
...
SORU SORARSANIZ CEVAP VERMEYE ÇALIŞMAKTAN MUTLU OLURUM... -
İkinci başlıktaki "cahil" tanımı Kuran'da da aynen öyle geçiyor ve Yaşar Nuri Öztürk birçok kitabında buna değiniyor.
Dini açıdan bu durum bence Nefsin özü olarak karşımıza çıkıyor. Hinduizm'deki "Ego" tanımında da bu böyledir. Nefs / Ego sürekli herşeyi çarpıtır, yanlış algılamamıza / yanılmamıza yol açar veya Kuran'da geçtiği gibi "gerçeği örter".
İslam yani teslimiyet bu "gerçeğin örtülmesi" durumundan kurtulmamızı sağlar. İslam bunun anahtarıdır.
Ve kurandaki bu "gerçeğin örtülmesi" aynı zamanda toplumsal bir durum olarak da karşımıza çıkar. Kuran'da bazı şer odaklarından Mağutlardan söz edilir. Mesela Siyasal İslam böyle bir "gerçeğin üstünü örtme" teşkilatı / şer odağı olarak karşımıza çıkar.
İblis de diğimiz de bunun olmasına yol açan kuvvettir. Okuduklarından ben bunu böyle anladım.
Birinci başlık:
Felsefe dediğimiz Sokrates'İn "bütün bildiğim hiçbirşey bilmediğimdir" sözü ile başlar. Yani kelime anlamı ile "cehaletin" (gerçeği örtmenin) tam tersidir. Çünkü açık açık bilmediğini kabul etmiş bir kere. Önce bu en temel unsuru kabul etmeden kimsenin bir yere varabileceğine ben inanmıyorum. Çünkü "bilmiyorum" müthiş bir potansiyeldir. "Bilmiyorum" aşamasından sonra, "öğrenmeye çalışıyorum" gelir ve zaten bu olmadan yol alamazsın.