Felsefe
-
Kant'ın Kopernik devrimi nedir?
A. Kant ın epistomolojiye yaptığı katkı
B. Kant ın kozmolojiye yaptığı katkı
C. Kant ın evrenin merkezinin güneş olduğunu göstermesi
D. Kant in idealizme yaptığı katkı -
KOPERNIK DEVRIMI ;
Şimdiye dek tüm bilgimizin kendisini nesnelere uyarlamak zorunda olduğu kabul edilmişti; ama onlar üzerine herhangi bir şeyi kavramlar yoluyla a priori saptamaya ve böylece bilgimizi genişletmeye yönelik tüm girişimler bu varsayım altında boşa çıkmıştı. O zaman bir kez de nesnelerin kendilerini bilgimize uyarlamaları gerektiğini varsayarak metafiziğin görevlerinden daha iyi bir ilerleme yapıp yapamayacağımızı deneyebiliriz. Bu hiç kuşkusuz aramakta olduğumuz olanak ile eş deyişler nesnelerin onlar bize verilmeden önce onlar üzerine bir şey saptaması gereken a priori bir bilgilerin olanağı ile çok daha iyi uyuşur.
Bu düşünce, Kopernik’in güneş sistemini hatırlatır. Kopernik, güneşin doğudan batıya dünyanın çevresinde dönmesinden dünyanın durağan olduğu ve güneşin bu durağan dünya etrafında döndüğü yargısının çıkarılamayacağını söylemişti. Kant daiçerik olarak benzer olmamakla birlikte,
esnelerin bilinmeleri için insandaki “anlama yetisi” nin onlara değil, nesnelerin anlama yetisine uyumlu olmaları gerektiğini ileri sürer. Böylece eğer, öznenin (insanın) belli a priori bilgileri yoksa o, “şeyleri” bilemez ya da onlar, özne (insan) için bilgi nesneleri olamaz. Kant’ın bu düşüncesiyle “anlama yetisi” etkin bir nitelik kazanır; ancak anlama yetisinin bu etkinliği bir “yoktan var etme” olmayıp bir tür karşılıklı etkileşimdir.
Kırmızı camlı gözlük takmış bir insan örneği konunun anlaşılmasını kolaylaştıracaktır. Bu çeşit bir gözlük takmış insan dünyayı kırmızı olarak görür. Bu şekilde gören insan, görmekte olduğu şeyleri “tanrısal bir yaratıcılık” anlamından yaratmaz. Onu etkileyen, görme gücünü uyaran şeyler olmasaydı hiçbir şey göremezdi. Ancak diğer yandan eğer bu şeyler, kırmızı olarak görünmeseydi kırmızı camlı gözlük takan insan için bir görme nesnesi olamazdı. Kırmızılık, bu insanın düşünme süreci için başlangıç noktasıdır. Böylece onun önünde iki seçenek vardır.Ya her şey kırmızıdır ya da şeylerin değişik renkleri vardır. Kırmızı camlı gözlük takan insan, ilk olarak her şeyin kırmızı olduğu iddia edecektir. Ancak böyle olunca belli şeyleri açıklamada güçlüklerle karşılaşacak ve ikinci iddia gündeme gelecektir. Ama hiçbir zaman şeyleri gerçekte oldukları renkte görmeyi başaramayacaktır. Buraya kadar anlatılanlar, felsefeyle uzaktan dahi olsa bir bağı olanlara özgün ve zihin açıcı düşünceler olarak görünecektir; ancak bunlar Kant’ın düşünce dünyasının her ne kadar önemli bir kısmını oluştursa da bunların dışında Kant’ın felsefeye kazandırdığı birçok yeni fikir vardır. Yukarıda açıklama Kant’ın bu “devrimci” yönü göstermek amacıyla yapılmış bir giriş olarak görülmelidir. Bu devrimci, çığır açan yön bizim bu çalışmada Kant’ı tercih etmemizin nedenlerinin arasındadır; çünkü felsefe tarihinde Platon ile başlayıp Aristoteles ile devam eden “büyük filozoflar” zincirinin bir halkası da Immanuel Kant’tır. Çağımıza zaman olarak yakınlığı yanında etkisinin günümüzde bile devam etmesiyle Kant, bu halkada bize daha yakın durmaktadır. Bu yüzden Kant’ı anlamak bir yönüyle günümüzü anlamayı kolaylaştıracak düşüncesindeyiz.
KANT & KOZMOLOJİ
Kant, duyulur ve düşünülür dünya ayrımı yapar. Kendisini, insana gösteren dünya, duyulur dünyadır. Başka bir şekilde söylemek gerekirse insan gibi sınırlı ve duyulara bağlı varlıkların bilgi edinebileceği dünya duyulur dünyadır. Zaman ve mekan kavramları, daha doğrusu formları, bu dünyaya aittir.
Kant, empirik bir duyusal sezginin nesnesine “fenomen” der. Bir fenomende iki yön ayırt edilebilir: İlk olarak madde vardır ve bu duyuma karşılık düşer. İkinci olarak ise fenomenin formu vardır. Bu ise fenomen çoklusunun belli ilişkiler içinde düzenlenmesini sağlar. Form, maddeden farklı olarak duyum olamaz; çünkü madde, duyuma karşılık düşendir.23 Başka bir ifadeyle madde a posteriori verilirken form öznenin yanında yer alır ve a priori olur. Kant için en yalınından en soyutuna kadar bilgide, algı ve kavram (anlama yetisi) olmak üzere iki yan bulunur. Algı, duyulara verilen ve insanın somut olarak kavradığı yandır. Kavram ise, anlama yeteneğinin düşünce ile bağlar kuran yanıdır.
Bilginin olması için öncelikle algının olması gerekir; ancak algı, tek başına yeterli değildir. Bilginin yorumlanmasını, düşünceyle bağlanmasını ve anlaşılır halegetirilmesini sağlayan ise anlama yetisidir. Zaman ve mekan, bilginin algı yanı ile ilgidir. Bunlar, her türlü algının genel, zorunlu ve temel formlarıdır. Mekan, dışa bağlı duyuların; zaman ise içe bağlı duyuların formlarıdır. Her ikisi de bütün tek algılardan önce gelen bir tür ön gerekliliklerdir. Kant’ın zaman ve mekana dair getirdiği en büyük açıklık, her iki kavramın da insanın dışında değil içinde var olan formlar olduğunu söylemesidir. İnsan zihninde a priori olarak bulunan zaman ve mekan insanın akıl gücünün biçimleridir. Kant, uzay ve zamanın insanın dışında olmadığı sonucuna nasıl ulaşmıştır?
Uzay tasarımına insan, fenomenler arasındaki ilişkilerden a posteriori olarak ulaşamaz; çünkü fenomenler, uzay içerisinde olmaksızın uzaysal ilişkilere sahip olarak tasarımlanamaz. Ne de zaman tasarımı olmadıkça fenomenlerin eş zamanlı veya ardışık olarak var oldukları tasarımlanabilir. Tüm fenomenler soyutlansa dahi olanaklarının bir koşulu olarak uzay tasarımı kalır. Benzer şekilde tüm içsel durumlar soyutlansa dahi zaman tasarımı var olmaya devam eder. O zaman uzay ve zaman kavramları empirik olarak türemiş olamaz.
-
-
-
@Ayşenur, içinde söyledi: Felsefe
Kant'ın Kopernik devrimi nedir?
A. Kant ın epistomolojiye yaptığı katkı
B. Kant ın kozmolojiye yaptığı katkı
C. Kant ın evrenin merkezinin güneş olduğunu göstermesi
D. Kant in idealizme yaptığı katkı
Kaynak:https://www.artofreasoning.com/?p=726
Kaynak:https://www.artofreasoning.com/?p=741Hume göre hem priori hem sentetik bilgi imkansız.
Kanta göre mümkünmüş.
Buna göre a şıkkı doğru olmalı. -
Bence hiçbiri ama buna göre A işaretlenebilirdi.
“Kant, Saf Aklın Eleştirisi’ne yazdığı önsözde, Kopernik devrimini kendi felsefesinin hangi anlamda çığır açıcı olduğunu göstermek için bir analojide kullanır ve özetle şunu söyler: Bugüne kadar felsefede, deneyimleme ve bilme süreçlerimizi, kendi bilişsel kapasitelerimizi, algılarımızı, anlama-kavrama yetilerimizi ve genel olarak bilincimizi hep bilmek istediğimiz şeylere yönelttik. Ama bu felsefi uğraş, bilmek istediğimiz şeyler hakkında şu ana kadar bize evrensel ve zorunlu yargılar üretmemiz için yeterli olmadı. O halde, artık şeylerin etrafında dönüp durmayalım, bırakalım tıpkı gezegenler gibi, şeyler bizim etrafımızda dönsün.”Kant, Saf Aklın Eleştirisi’nin ikinci baskısına yazdığı önsözde, bu bilimsel devrimi kendi felsefesinin hangi anlamda çığır açıcı olduğunu göstermek için bir analojide kullanır ve özetle şunu söyler: Bugüne kadar felsefede, deneyimleme ve bilme süreçlerimizi, kendi bilişsel kapasitelerimizi, algılarımızı, anlama-kavrama yetilerimizi ve genel olarak bilincimizi hep bilmek istediğimiz şeylere yönelttik. Ama bu felsefi uğraş, bilmek istediğimiz şeyler hakkında şu ana kadar bize evrensel ve zorunlu yargılar üretmemiz için yeterli olmadı. O halde, artık şeylerin etrafında dönüp durmayalım, bırakalım tıpkı gezegenler gibi, şeyler bizim etrafımızda dönsün. Artık doğru (kesin olarak, yani evrensel ve zorunlu olarak) biçimde bilmek istediğimiz şeylerin, bizim algı ve bilme kapasitemize nasıl yöneldiğine, bu kapasitelere göre nasıl ortaya çıktıklarına (fenomen olarak belirdiklerine) bakalım. Buna göre, nasıl kozmolojide Güneş artık merkezde konumlandırılıyorsa, bilme süreçlerinde de de özne artık merkezde olmalı, kurucu bir rol üstlenmelidir. Felsefe, doğa bilimlerinin araştırmalarına zemin sağlayacak bir kesinlik üretmelidir.
Epistemolojideki bu tersine çevirmenin ne anlama geldiğini incelemeden önce,
https://bilimvegelecek.com.tr/index.php/2016/01/01/kantin-kopernik-devrimi/
Öğrenci olmak istemezdim.
-
Nasıl yani, Kant'ın Kopernik devrimine bakışı mı? Kant'ın Kopernik devrimi diye bir şey olmaz. Ya Kant devrim yapmıştır ya Kopernik. Marx ve Engels gibi birlikte çalışmadılarsa ayrı devrimler yapmışlardır. İkisinin devrimi aynı konuda olamaz, çünkü bu öncekinin sonrakinin devrim niteliğini iptal etmesine yol açar.
-
@TENTEN, içinde söyledi: Felsefe
@Ayşenur, içinde söyledi: Felsefe
Kant'ın Kopernik devrimi nedir?
A. Kant ın epistomolojiye yaptığı katkı
B. Kant ın kozmolojiye yaptığı katkı
C. Kant ın evrenin merkezinin güneş olduğunu göstermesi
D. Kant in idealizme yaptığı katkı
Kaynak:https://www.artofreasoning.com/?p=726
Kaynak:https://www.artofreasoning.com/?p=741Hume göre hem priori hem sentetik bilgi imkansız.
Kanta göre mümkünmüş.
Buna göre a şıkkı doğru olmalı.Kopernik devrimiyle ilgili alıntıyı yazmadan direk tabloyu yapıştırmışım.
Şimdiye kadar tüm bilgilerimizin nesnelere uygun olması gerektiği varsayılmıştır. Ancak nesneler hakkındaki bilgimizi, kavramlar aracılığıyla onlara ilişkin 'a priori' bir şey kurarak genişletmeye yönelik tüm girişimler, bu varsayıma dayanarak başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Bu nedenle, nesnelerin bilgimize uygun olması gerektiğini varsayarsak, metafiziğin görevlerinde daha fazla başarı elde edip edemeyeceğimizi denemeliyiz. Bu, arzu edilen şeyle, yani nesneler hakkında "a priori" bilgiye sahip olmanın, onlara ilişkin bir şeyi verilmeden önce belirlemenin mümkün olmasıyla daha iyi uyuşacaktır. O zaman tam olarak Kopernik'in birincil hipotezinin çizgisinde ilerliyor olmalıyız. Gök cisimlerinin hareketlerini, hepsinin seyircinin etrafında döndüğü varsayımıyla açıklamakta tatmin edici bir ilerleme kaydedemeyince, seyircinin dönmesini ve yıldızların hareketsiz kalmasını sağlayarak daha iyi bir başarı elde edip edemeyeceğini denedi. Benzer bir deney metafizikte, nesnelerin 'sezgisi' konusunda da denenebilir."[24]
https://tr.wikipedia.org/wiki/Kopernik_DevrimiKant kendi düşüncesini desteklemek için Kopernik devrimini kullanmış.
Kopernik devrimini Kant yapmış değil yani.