Kadın Cinayetinde: Bakanlık, 2,5 Milyon TL tazminat ödeyecek
-
Mahkemeden örnek karar: Bakanlık, 2,5 Milyon TL tazminat ödeyecek
İzmir'de Kaffar Yeğin'in boşanma aşamasındaki eşi Hülya Şellavcı Yeğin'i öldürmesi nedeniyle açılan davada, İçişleri Bakanlığı yaşam hakkını koruyamamakla suçlanarak 2,5 milyon TL tazminat ödemeye mahkum edildi.
DHA
https://www.sozcu.com.tr/mahkemeden-ornek-karar-bakanlik-2-5-milyon-tl-tazminat-odeyecek-p56049
DHA -
Kadıncağızı idarenin koruyamaması yüzünden hayvanın biri katledecek ve bunun faturasını da sen-ben ödeyecek. Yasa ilgilsine rücu edilir diyor. Rücu edecekler, uygulayacaklar mi gerçekten? Hiç sanmıyorum. Keşke böyle, hatta daha insan canına değer rakamlarda(50-100 milyonluk) kararlar çıksa ve rücu edilse. O zaman seve seve korurlar bu kadınlarımızı. Bunun çözümü; mahkemelerin kamu kusuru işleyenleri ceza ve tazminata mahkum etmesi ve bunu uygulamasıdır.
BAKANLIK DAVANIN REDDİNİ İSTEDİ
Bakanlık ise dava konusu olayda tüm işlemlerin cumhuriyet savcısının talimatları doğrultusunda kolluk kuvvetlerince eksiksiz bir şekilde yerine getirildiğini, idarenin tazmin sorumluluğunun doğması için gereken koşulların oluşmadığını, şartları oluşmamakla birlikte mahkemelerce hükmedilecek manevi tazminat miktarının sebepsiz zenginleşmeye sebep olmayacak şekilde takdir edilmesi gerektiği ileri sürüldü.Savunmaya bak. Acaba bu savunmayı yapanın eşi, çoluğu, çocuğu var mı? Onu da geçtim. Acaba av. diplomayı nereden almış? "İdarelerin kusursuz sorumluluk" sahibi olduğunu okutmamışlar mı buna? E alışmışlar tabi bizim ülkemizde kader hukuku geçerli. Arabistan da bile yok ya böyle bir layusel devletçilik anlayışı da neyse...
Hülya Şellavcı, 21 gün içerisinde tam 5 kez farklı karakollara başvuruda bulundu. Bir kez Cumhuriyet Başsavcılığına bir kez de Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi'ne (ŞÖNİM) başvuruldu. Yani bu başvuruların hepsinde, öldürülme tehdidi altında olduğunu delilleriyle ortaya koydu. Buna rağmen herhangi bir önlem almayan idareyi, İzmir 3 İdare Mahkemesi kusurlu bularak tazminat hükmetti" dedi.
Pehh, kadını sizce bu hayvan koca' mı öldürdü? Yoksa onu korumak için gerekli gayreti, özeni göstermeyenler mi? "21 günde 5 kez" can güvenliğim tehtid altında demiş. Kadının daha ne yapması gerekiyordu korunmak için?
Şimdi insan ister istemez soruyor. Eski cumhurbaşkanına 70-80 koruma tahsis edip, kadıncağıza bir tane bile koruma vermemeyen sistemin kabul edilebilirliği var mı? O çocukları yetim bırakan bu hayvan mı? Yoksa onu korumayan israfzade sözde devlet kurumları mı?
Hülasa asıl katil sizce kim?
-
Vatandaşın şikayetini umursamayan, caydırıcı cezalar ver(e)meyen ve verilen cezaları bile doğru dürüst uygulamayan devletlerde yaşayan insanlar güvence altında yaşayamaz. Ayrıca adamına göre adalet dağıtılmaz, çünkü hukuk, hele ki bağımsız ise, herkese eşit olmak zorunda. Bu olmuyorsa, bu tip olaylar ne azalır ne de biter.
-
Kanunların temel yaşam hakları konusunda kadın erkek olarak ayrılması saçmalıktır.
Cezayı bakanlık değil biz ödeyeceğiz. Bakanlık görevini yapmayacak ama faturayı halk ödeyecek her zamanki gibi.
Kader diye birşey vardı aslında , niye para ödüyoruz ki
-
Kanunların temel yaşam hakları konusunda kadın erkek olarak ayrılması saçmalıktır.
@kâfir-imam
Elbette insan canında eşitlik söz konusudur. Kanunların böyle bir ayrımı yok zaten.
Konumuz malum; kadınların göz göre göre can vermesinin görevlilerce seyredilmesi.
Yoksa herhangi birimizin can güvenliği tehtidinin önüne geçilmemeside aynı şey.Bizim canımızı koruyamamanın hiç bir makul savunması olamaz. Bu cinayeti işleyenden daha büyük suçlu bu cinayetin önüne geç(e)meyenlerdir. Can ve mal güvenliği devletin en asli görevidir. Hakimler savcılar isteseler bu durumu tersine çevirirler. İhmali olanları da cinayete yardımdan mahkum eder. Astronomik tazminatlara mahkum edersen. Bu sorun ortadan kalkar. Atıyorum 100 milyon tazminata mahkum olan bir idare bunun bir daha yaşanmasını istemez. Cinayetten yargılanıldığını gören memur, müdür, siyasi v.s.' i gören diğer görevliler bütün işleri güçleri bırakır önceliği can güvenliğine verir. Olması gerektiği gibi..
Aslında mesele bu kadar basit. Depremlere, sellere, maden kazalarını v.b. bir türlü önlem alınmamasının. Hep aynı manzaraların ölümlerin yaşanmasının sebebide budur aslında. Cezasızlık cezasızlık ve tazminatsızlık. İhmali olanları Kasten Cinayetten yargılar mahkum edersen kimse bu kadar rahat rüşvetle veya başka maddi olmayan ihmali gerekçelerle inşaat terörüne seyrici kalamaz. Binaları, işyelerlerini, v.s. denetleyen dururken sadece mütait v.s. suçlamak insanın aklıyla alay etmektir. Sokakta yasas dışı bir ticarete müsade edemiyeceğiniz gibi, depreme dayanmayacak binalara da, can güvenliğine tehtid hiç bir firma unsur v.s.'e müsade edemezsiniz. Bu bir idari cinayettir. Hülasa bu cinayetlerin asıl failleri dışarıdadır, aramızda gezmekte. Bizim vergilerimizle, maaş alıp keyifi sefa sürmektedir...