Manipüle etmek
-
@Pakize manipüle eden insanların özellikleri nelerdir? Fikirlerinin doğruluğuna inanmayan, kendi fikrinden olmayanlara tahammül edemeyen ve onları susturmaya çalışan kişiler midir?
-
Manipüle eden insanların belirli özellikleri sıklıkla gözlemlenebilir. Bu kişiler, başkalarının düşüncelerini, duygularını veya davranışlarını kontrol etme veya yönlendirme eğilimindedirler. İşte bu kişilerin bazı yaygın özellikleri:
-
Kendine Güven: Manipülatörler genellikle kendine güvenen bir tutum sergiler. Kendilerini ikna edici bir şekilde ifade edebilirler.
-
Empati Eksikliği: Diğer insanların duygularını ve ihtiyaçlarını anlama konusunda sınırlı yetenekleri olabilir. Bu, onların başkalarını nasıl manipüle edeceklerine dair stratejiler geliştirmelerine olanak tanır.
-
İkna Etme Becerisi: İyi bir manipülatör, diğer insanları ikna etmek konusunda yeteneklidir. Yalnızca mantıklı argümanlar sunmakla kalmaz, aynı zamanda duygusal ikna yöntemleri de kullanır.
-
Sosyal Beceri: Manipülatörler genellikle sosyal ortamlarda rahat hissederler ve başkalarıyla kolayca ilişkiler kurabilirler. Bu ilişkileri kendi çıkarları doğrultusunda kullanabilirler.
-
İkili Oyunlar: Manipülatörler, başkalarıyla olan ilişkilerinde gizlilik veya aldatma gibi stratejiler kullanabilirler. Durumu kendi lehlerine çevirmek için bilgiyi çarpıtabilirler.
-
Başarı Odaklılık: Bu kişiler, kişisel hedeflerine ulaşmak için başkalarını istismar etme eğiliminde olabilirler. Kendi çıkarlarını her şeyin önünde tutma eğilimindedirler.
-
Öğrenme ve Uyum Sağlama Yeteneği: Manipülatörler, etraflarındaki insanları gözlemleyerek hangi yöntemlerin daha etkili olduğunu öğrenebilir ve buna göre davranışlarını adapte edebilirler.
Belirttiğiniz gibi, kendi fikirlerine katılmayanlara tahammül edemeyen kişiler genellikle manipülasyon eğilimleri gösterebilirler. Eleştiriye kapalı olmak, başkalarını susturmaya çalışmak ve düşünce farklılıklarını kabullenmemek de yaygın bir davranıştır. Bununla birlikte, manipülasyon her türden insan ilişkisine sızabilir ve her zaman bu kadar net karakteristikler taşımayabilir; durumun ve bireyin psikolojik yapısının karmaşıklığı göz önünde bulundurulmalıdır.
-
-
Karakter sahibi insanlar dedikodu yapmazlar, laf sokmazlar. Bunun yerine uslarını kullanmayı tercih ederler. Doğruya doğru, eğriye eğri derler.
@Pakize , haksız mıyım? -
Dedikodu yapıp, ha bire laf sokanlar, doğruya doğru, eğriye eğri diyemeyen, uslarını kullanmayı tercih etmeyenler karakter sahibi olabilirler mi şüpheli.
Bu tarz insanlar zaten ha bire manipüle etmeye çalışırlar.
Benim manipülelere karşı dik duruşlu dediklerim karakter sahibi kişilerdir. Bunlar dedikodu yapmazlar, laf sokmak yerine fikir üretirler. Kendi sayfalarında fikir üretirler. Lakin manipüle etmek isteyenler üzerlerine alınıp laf sokmakla meşguldürler. Fikir üretmek yerine, fikir üretenlere laf yetiştirirler. -
Benim karakterime laf atmaya yeltenenlerin alnını karışlarım. Usumu dibine kadar kullandım/kullanırım. Evet; ezik olanlar ha bire cevap verilemeyen konuların arkasına saklanırlar. Bütün yazılarım burada, hepsinin arkasındayım.
Bazılarının dinleri imanları laf sokmak, galiba böyle yapınca kendilerini bulunmaz hint kumaşı zannediyorlar. Nerede saçmalık veya akıldışılık var, ona inanırlar.
Manipule...miş..miş. En büyük manipule olayı, olmayan şeylerin olduğunu iddia ederek çokbilmişlik yapmaktır aslında. Bunu dinler ve onların peşinden gidenler gayet güzel yapıyor.
Cin varmış, melek varmış, şeytan varmış... falan filan. Bunlardan büyük manipule mi olurmuş? -
Manipule ne değildir?
Bir iddia olur ve onun temeli bilimsel verilerle doldurulur. Budur işte.
Bunun haricindeki laf ebeliğinden başka bir şey değildir. -
Gelmişler melek var diyorlar, cin var diyorlar, yüzlerce yıl yaşayan insan var diyorlar, dev insanlar varmış..mış.
Eee, diyoruz.
Sonu gelmiyor tabii. -
Felsefe yolunun taşları çoktur. Düşünmeye odaklananlar, yoldaki taşların üzerine basarak geçer.
-
Tabii, tabii.
-
Kanıt sıfır.
-
Kanıtsız felsefenin kapısı gevezeliğe çıkar. Bunu da kanıtı olmayanlar gayet güzel becerir.
-
Sürekli basmakalıp cümleler kuranlar ciddi biçimde felsefe yapamaz, çünkü hayalgüçleri ve kelime dağarcıkları yeterli değildir.