Mükemmel nedir
-
@nejdet-evren, içinde söyledi: Mükemmel nedir
@mor-ve-ötesi kesinlikle...
O zaman azıcık düşünelim...
Bir varlık var, Akıl, irade ve nefs sahibi...
Bu varlık aklını ve iradesini kullanarak tercihler yapabiliyor,
Bu varlık tercihleri iyi-kötü, güzel-çirkin, faydalı-zararlı ve benzeri ikilemlerde seçimler yapabiliyor ve bu seçimlerini sonuçlarına göre değerlendirip değiştirebiliyor...Mükemmel yoktur mu dedin üstad?
Aslında "Mükemmel vardır ama mükemmeliyetin sonu yoktur" demek gerekir...Biliyor musun Üstad, "Benim Yaratılış- Yaratılan Akıllı Türler- Türler Arası Melezleşme" bilgisine takıntımın sebebi buradan başlıyor...
Evrimin boş muhabbet olmasının temelinde de bu var...
Eğer bir yaratıcı var ise Mükemmel>>>>>Mükemmeliyet çizgisinde duraksamamış olması gerekir ki bu da akıllı tür sayısının insan ile sınırlı olamayacağının en büyük işaretidir ve evrimin boş muhabbet olduğunun en büyük delili...
Yani eğer yaratım işi ilahi ise türler birden fazla olmalı,
Eğer yaratım evrimin tesadüfüne dayanıyorsa akıllı tür'ün bir tane evrimleşmesi saçmalık...
En az maymun cinsi sayısı ile evrimleşecek akıllı türler olmalıydı... -
@mor-ve-ötesi üstad, seni, çok iyi anlıyor, yorumluyor ve değerlendirerek düşüncelerini ilgiyle takip ediyorum. Tablonun dışına çıktığımız an ya da tablo ile eşitlendiğimiz an onun bir parçası oluruz ve asla onu dışarıdan göremeyiz, tersinde de göremeyiz...herşey, ilk örnekten itibaren değişir ve o tablo asla çerçevelenemez...
-
@nejdet-evren, içinde söyledi: Mükemmel nedir
@mor-ve-ötesi üstad, seni, çok iyi anlıyor, yorumluyor ve değerlendirerek düşüncelerini ilgiyle takip ediyorum. Tablonun dışına çıktığımız an ya da tablo ile eşitlendiğimiz an onun bir parçası oluruz ve asla onu dışarıdan göremeyiz, tersinde de göremeyiz...her şey, ilk örnekten itibaren değişir ve o tablo asla çerçevelenemez...
Tablo!!!
Bu metafor üzerinden gidelim o zaman olur mu?
Haller ile başlayalım;
-Ya tablonun içindeyiz,
-Ya tablonun dışındayız,
-Ya tabloda bir haliz (renk-desen vs)
-Ya tabloya eşitiz.Peki; Başlangıç/Nirengi/Odak Noktamız "Ben" mi? Yoksa tablo mu?
Ben olmadan tablo idrak edilebilir mi?
İdrak edemediğimiz "Ben" ile İdrak edemediğimiz tablo.
Sahi mükemmellik bunun neresinde? -
@mor-ve-ötesi , bir başlangıca gereksinim olduğunu sanmıyorum; zira evren sonsuzdur. Şey"i idrak edemeyişimiz onun mükemmel olduğunu göstermez.
-
@nejdet-evren, içinde söyledi: Mükemmel nedir
@mor-ve-ötesi , bir başlangıca gereksinim olduğunu sanmıyorum; zira evren sonsuzdur. Şey"i idrak edemeyişimiz onun mükemmel olduğunu göstermez.
Üstad "Evren bizim idrakimize göre sonsuzdur?" Demek daha doğru olabilir diye düşünüyorum...
Çünkü daha kendi hakikatini idrak edemeyen varlık türü olarak bizim Evren hakkında yorum yapmamız işgüzarlıktır... -
@mor-ve-ötesi anlıyorum üstad, lakin sonlu ya da sonsuzluk onun hakkında bir yorum sayılabilir mi? Bu konuda emin değilim. varlığın varlığı, yokluğun yokluğu kendi gerçeğini içinde taşır....
-
@nejdet-evren, içinde söyledi: Mükemmel nedir
@mor-ve-ötesi anlıyorum üstad, lakin sonlu ya da sonsuzluk onun hakkında bir yorum sayılabilir mi? Bu konuda emin değilim. varlığın varlığı, yokluğun yokluğu kendi gerçeğini içinde taşır....
Üstadım, her konuda konuşabiliriz her konuda fikrimizi söyleyebiliriz, fikirlerimizi söylerken birilerinden alıntı yapabilir veya kendi çıkarımlarımızı söyleyebiliriz...
Ama bu bizim yaşam çizgimiz ile sınırlıdır, belli sınırlar içerisinde ve sınırlandırılmış frekans aralığında yaşamak zorunda olan bizlerin konuştukları belagat sanatı içerisinde mugalatadan öte değer taşımaz...
Neden mi?
Kendimizi sıfır noktası olarak konumlandırdığımızda kendi sınırlarımızı bile idrak edememişken bizden öncesinin ve bizden sonrasının sınırlar ı hakkında konuşuyor olmaya verebilecek başka bir isim var mı? -
@mor-ve-ötesi sınırlı bir dünyada, sınırlı verilerle yaşıyor ve düşünüyoruz; kesinlikle katılıyorum. İnsanlaşma sürecinde insanın geldiği aşama itibariyle bildiği olguların sayısal azlığına karşın bilgisini somutlaştırıp, pekiştirdiği ölçüde adım adım mesafe almakta olması onu/insanı anlama konusunda farklı bir boyuta taşımaktadır. Filozofun dediği gibi "bilgi Kaf dağı'nın ardında olsa da gidip almalı" yız...
-
mukemmelliyetcilik icinde ayni seyleri soyleyebilir miyiz?
-
Eski Kullanıcınejdet evren başlığına tarihinde cevap verdi Son düzenleyen: Eski Kullanıcı
@nejdet-evren, içinde söyledi: Mükemmel nedir
@mor-ve-ötesi sınırlı bir dünyada, sınırlı verilerle yaşıyor ve düşünüyoruz; kesinlikle katılıyorum. İnsanlaşma sürecinde insanın geldiği aşama itibariyle bildiği olguların sayısal azlığına karşın bilgisini somutlaştırıp, pekiştirdiği ölçüde adım adım mesafe almakta olması onu/insanı anlama konusunda farklı bir boyuta taşımaktadır. Filozofun dediği gibi "bilgi Kaf dağı'nın ardında olsa da gidip almalı" yız...
İşte benim gelip takıldığım nokta...
"İnsanlaşma süreci" ne demektir?
Üstad, eğer bir yaratıcı tarafından "ki dini metinlerde kendilerini "BİZ" diye tanımlıyorlar..." yaratıldı isek zaten türümüzün hangi seviyesinde olduğumuzu ancak onlar biliyor ve buna da insanlaşma süreci denmez çünkü yine dini metinlere baktığımızda bizden "insanoğlu- insan tarafından yaratılan" diye bahsediyor...Hoş, Darwin efendinin evrim masalı ile uyumayı yol olarak seçtiğimizde de insanlaşma süreci tanımını kullanamayız çünkü "insan" adı dini metinlerden alınan bir isim ve bu saçmalığı da "ve insan tanrıyı yarattı" fenomeni ile açıklayamayız...
Yani bütün yollar "Yaratılış- Yaratılan Akıllı Türler- Türler Arası melezleşme" bilgisine çıkar...
Tam burada laboratuvar ortamında yaratılan başta köpek olmak üzere hayvan türlerini ve neden insan türünün ren renk ve şekil şekil olduğunu düşünün... -
@phi, içinde söyledi: Mükemmel nedir
mukemmelliyetcilik icinde ayni seyleri soyleyebilir miyiz?
Mükemmeliyetçilik düşünen beyinin psikolojik patinajıdır...
-
İnsan kendini yaratmıştır; ve mükemmel de değildir. Sinüslerimiz o nedenle hep başağrılarımıza neden olmaktadır. Kendi tanımını da kendisi yapmış ve diğer tüm canlılardan üstün olduğu yanılgısına kapılmıştır. Besin zincirinde en üste yerleşmeyi bir şekilde başarmış olması onun el-dil-beyin diyalektiğinin sonucunda geliştirdiği "üretim aletleri" nin sayesinde gerçekleşmiş bir durumdur. Arkeolojik, Antropolojik ve Paleontolojik tüm veriler Dinozor iskeletleri gibi insan atalarına dair iskeletleri de gün yüzüne çıkarmış ve ilk atalarımızın fizik ve düşünce yapılarının, beyin kapasitelerinin farklı olduğunu açıkça göstermiştir. Tüm canlılar içinde "mükemmel" arayışı sadece insan türüne / ki tür olmayı da başaramadığı yıkıcı ve savaşkanlığından belli olsa da / ait görünmektedir. Tahtların yükseğe yapılması da bu yükseklik kompleksinden gelmiyor mu?
-